b ai Bu Sayfa Haftada Bir Defa Neşro- lunur Ve Bütün Dünya Matbuatını Size Getirir. ' Bu Sayfada Dünya Matbuatında Çıkan Meraklı Hikâye, Yazı Ve | Makaleleri Bulacaksınız. Hangi ta- raftan ce- İ damino oyunu Bütün dünyayı öldüren adam. Eski bir asker, zabitinin ü- niformasını giyiyor, ©o sıfatla kıit'aya kumanda ediyor. Bele- diye reisini tevkif ediyor. Be- lediyenin parasına vazıyet edi- Tonkingde — giyilen İ : bu garip şapka, baş -.| Bi Üstüne kondurulmuş ; ! bir tente gibidir. 'e vu Jet Karney 1919 da öldüğü zaman hayir müecssese- D Npu z Şarlar. 120 “yaşında bir İran- hdır. Hergün 4 yor. Şehre hâkim oluyor. —a nnn vafi yol yürür. lerine 75 milyon dolar hkediye etmişti. — KARANLIKTA Ötedenberi kedilerin karan- lıkta gördüklerini söylerler. Fa- kat âlimler, bunun doğru olma- dığını iddia ederler. Zifiri karan- lıkta bir kedinin bir adamdan fazla görmesine imkân yoktur. Yalnız kedi gözlerini açarak, o kadar ince ziya huzmelerini gö- rebilir ki, biz buna bakarak ke- dinin karanlıkta gördüğünü zan- nediyoruz. Bununla beraber, fen, karan- lıkta dahi gören gözler yaratmıya muvaffak olmuştur. Zifiri karan- ikta fotoğraf çeken adaseler vardır./ Son zamanda Almonyada böyle bir fotoğraf makinesi yapmışlar- dır. Bu makine ile en karanlık yerlerde fotoğraf çıkarmak müm- kün olmaktadır. Bunu, insan gözü üzerinde tesiri görülmiyen kırmızı şua vasıtasile, yapabilmişlerdir. Hatta kedi — gözlerinin de bu — şual inikâs ettirdiği ve karanlıkta gör- miye muvaffak olduğu zannedil- mektedir. Gözlerimizin ve alelâde fotoğ- raf makinelerinin zaptettiği şua, beyaz şuadır. Alâimi semada beyaz — rengin — parçalandığını ve muhtelif renklere - ayrıldiğını görüyoruz. Alâimi semada renk- ler şerit halinde görülür: Kır- imızı, — portakal, — sarı, yeşil, mavi, menekşe. En kısa şua dal- gaları menekşe rengini, en uzun şua dalgaları kırmızı rengi — vü- cude getirir. Menekşe rengini ya“ pan şua dalgalarından daha kısa dalgalı şuaları biz göremiyoruz. Fakat bunlardan da kısa şua- lar rontken şuamı - tevlit eder. Kırımızı rengi —doğuran uzun dalgah şualardan, daha — uzun dalgalılar da İnfra - Kırmız: de- nilen şuaları vücude getirir. Bun- lardan daha uzün dalgalar da telsizlerde kullanılır. Telsiz dalgaları metre ile öl- Çülür. Görünmiyen uzun şua dak gaları o kadar incedir ki, bu in- celiği temsil etmemize bile imkân yYoktur. Bunlardan 20bin tanesi Yanyana konsa bir santim yer tutmaz. Fakat bu şuaları göre- Miyoruz. Nitekim havada işii.- mediğimiz birçok sesler vardır. İşte bu ince, bu görünmiyen GÖREN GÖZ şua dalgalarını da inikâs ettiren camlar sayesinde karanlıkta (0- toğraf çeken foktoğraf makinesi yapmıya muvaffak — olmuşlardır. Bu tecrübe, karanlık — denilen şeyin mevcut olmadığını, yalnız her gözün her şuat kavrıyama- dığını — göstermiştir. Bu yeni fotoğraf makinelerile maden kuyularında, deniz -diple- rinde fotoğraf çıkarmak. müm- — kün olacaktır. Beyaz şua dalga- ları sisten geçemediği halde bu şualar geçebilmektedir. Nitekim bu yeni fotoğraf makinesi ile sis içinde fotoğraf çıkarmışlardır. Şimdi bir caninin fotoğrafını çekmek için,onu göremiyeceği şua- larla aydınlatılmış birğodaya koymak ve o farkına varmaksızın orada resmini çekmek mümkün olacak- tır. Keza vapurlar, projektörlerle bu görünmiyen — şuar — açarak, sisli havalarda önlerini görmiye muvaffak olacaklardır. Bu yeni keşfin daha birçok mühim neticelçri olabilir. Bir maden ısıtıldığı zaman şua neşreder, bu şua, alâimisema- da olduğu gibi, parçalanirsa, ihtiva ettiği atomlar görünür. Bu yeni fotoğraf makinesi ile maden- leri teşkil eden atomların resim- lerini çıkarmak mümkün olacaktır. Sevindiğimiz Zaman Niçin Gözlerimiz Parlar? Bir insan sevindiği veya çok memnun olduğu zaman, gözlerin- de bir parlaklık hissederiz. Bunun sebebini araştırırsak, bunu gözde bulamayız. Gözde değişen birşey yoktur. Gözün bakışında hâsıl olan bu fark, gözkapaklarının ve kirpiklerinin vücuda getirdiği hâsıl olur. ! İnsan sevinince gözkapakla- rında seri, canlı bir hareket gö- rülür. Her hareket — esnasında kapaklar gözün üzerinden geç- tikçe bir yaş tabakası bırakır. Bu su gözü daha parlak gösterir. Maamafih asıl fark bundan ziya- de gözkapaklarının adalelerinde- ki buruşuklar ve hareketlerdir. 1 Hintli Mihri Baba değişiklikten Zamanın Yeni Mesihi İ | $ f Geçende, İngilterede ortaya Mesih diye atıld.ğını söylediğimiz Hintli Mihri Baba şimdi İngil- terededir. Bir müddet Londrada kaldık- tan sonra, "Eü"tle'înden müte- şekkil ufak bir cemaatin yaşadığı köye gitmiştir. rada sakin bir hayat geçirmekte — ve kat'iyen SsöÖZ söylememekted"- Bu sayede cehlini gizlergekteı müritleri üze- rinde yaptığı €Srarengiz tesiri muhafaza edebilmektedir. İlk sözünü bir haziranda Nev- yorkta söyliyecektir. Orada dün- yaya getirdiğini iddia ettiği ha- kikatleri neşre_de_cektir. İtikadının Büdizmle — Hristiyanlığın — karış- masından ibaret olduğunu söy- Jüyorlar. Garip Çocuk Bu çocuk siyahı beyaz, beyazı siyah görüyor. Bütün tabiati bi- zim görüşümüzün - tamamen zıttı olarak gördüğü için, ihtisasatı da tersinedir. Doktorlar bu mu- ammayı halledememişlerdir. MUSUNUZ Karanlıkta Niçin Korkarız ? Çocukları karanlık bir odada bıraktığımız. zaman korkarlar. Buna kızmamalıdır. Çünki çocu- ğun karanlıkta korkması tabii bir şeydir. Korku, bizim tabiati- mizde vardır. Onun için korkuyu uyandıran bir sebep olursa kork- mamak mümkün — değildir. İşte karanlık bu sebeplerden - biridir. Yalnız bazılarında korku - hissi Bazıları ufak bir se- fazla olur. halüe beple çok korktukları bazıları olur olmaz sebeple kor- kutulamaz. Karanlıkta korkmak gayet tabil bir şeydir. Birçok âlimler, karanlıkta in- sanların niçin korktuğunu araş- tırmışlar, ve evvelce insanların karanlıktan korkmalarını kendile- ri için faydalı bulmuşlardır. Me- selâ karanlıktan kaorktukları için iptidai insanların çocukları ka- ranlık basmıya başlar başlamaz evlerine döner ve karanlıkta kaybolmaktan kurtulurlardı. Dü- şünün, o vakit ormanlarda vahşi hayvanlar vardı.. Bunlar karanlık- ta çocuklara saldırir. ve öldürür- dü, Fakat bugün böyle korkacak sebepler kalmamıştır. Binaena- leyh bugünkü çocukların karan- lıkta korkmalarına sebep yoktur. Çünki karanlık doğrudan daoğru- ya korkunç birşey değildir. Gürültüden Niçin Korkarız ? Çoçukların korktukları diğer birşey de bir gürültüdür. Ve bu gürültüler — ekseriyetle — yüksek sesli olan değil, fakat boğucu bir ses çıkaranlardır. Çocuk ba- basının kucağında — bile olsa, böyle bir - gürültüden korkar ve babasına sarılır. Çocuk bilir ki bu gürültüde korkacak birşey yoktur. Fakat yine korkmaktan kendisini alamaz. Çocuk böyle bir gürültüden korktuğu zaman — güleceğimize çocuğun — hangi — gürültülerden “NİÇİN? Gözlerimizi Kapayınca Niçin Daha İyi İşitiriz? Camide kuran dinliyenleri seyretmişseniz. — görmüşsünüzdür ki, daha iyi dinliyebilmek için gözlerini kapar, başlarını ön- lerine eğer, ve — öylece lerler. Gözleri kapamanın se- bebi, daha iyi dinliyebilmek için- dir.. Maamafih aline bu bir cevap teşkil etmez. Çünkü gözümüzü kapayınca daha iyi işitip — işitmediğimiz, işitmekten murat ettiğimiz ma- naya tâbidir. Meselâ iyi bir musiki dinlediğimiz zaman vak- tile işittiğimiz şey ile işitmek- te olduğumuz şeyi birleştirerek bir zevk çıkarmıya çalışırız. Bu takdirde gözlerimizi ka- pıyarak dinlemek, hariçle olan temasımızı kesip bütün dikkati- mizi musiki — üzerinde — topla- dığı — için, daha — çok zevk verir. Fakat musiki dinlerken eli- mizde de kitabı karıştırırsak birşey işitmeyiz, işitsek te işitti- ğgimizi anlamayiz. Bir de ” sicak bir günde, yorucu bir nutük dinlerken göz- lerinizi kaparsanız. Az zaman sonra Uuykuya dalar, bir şey işitmezsiniz. bize korktuğunu araştırmalıdır. O va- kit görürsünüz ki çocük en ziya- de vahşi bir hayvan sesinden veyahut ölüm andıran bir sesten korkar. Bu bize gösterir ki daha vahşi hayvanlar zamanından in- sanların damarlarına — yerleşen korku- henüz — kaybolmamıştır. Çocukları tetkik edersek onlarda hayvanların birçok hislerini bula- biliriz. Bir vakitler insanlar da hayvanlar gibi yaşarlardı, o va- kitten aldığı birtakım hisler var- dır. İşte çocukların vahşi hayvan sesinden korkmaları bundan do- layıdır. din- insan — gözlerini kapayınca daha iyi mi işitir? su- — Y