25 Temmuz 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

25 Temmuz 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ee Mısırda Ârabi Paşa Hâdisesi Çıktı AKTY TUT Bu Esnada Yıldızın Tenha | Köşelerinde De Mühim Ve Hararetli Meseleler Müzakere Ediliyordu Maharrirt x4 Her Hakkı Mahfuzdur Derviş Paşa, maruzatının e- hemmiyetine ve padişah nezdin- deki mevkiine Binaen derhal Abdülhamidin — sözünü keserek haykırdı: — Zinhar şevketlim.. Zinhar, bu teklifi kabul etme.. Bunu sana söyliyenler, senin düşmanla- rındır. Askere yeni silâh tevzi etmek meş'um bir şeydir. Sultan Selim, bu yüzden gitti. Merhum amcan, martin tüfeklerinin tevzi edilmesini — müteakip — hal'edildi. Böyle bir zamanda bu - silâhların askere — dağıtılmasına — katiyen rizam yoktur. Alimallah, hak- kımı — helâl etmem... Hem, Er- smeni asileri kim oluyor da bun- ,lara karşı asker çıkarılıyor. As- kerin namusu var.. Asker, ancak muharebe — zamanında — düşman ordularıma karşı — sevkolunur. Üç beş serserinin tedibi için polisle zaptiye, ne güne duruyor. Hattâ onlara bile hacet yok. Şimdi, hemen itfaiye alayı kumandanına irade buyuruan. Tulumba araba- larını — toplasın, asilerin içtima mahallerine giderek üzerlerine su sıksın da dağıtsın.. Eğer kahkaha ile gülmek Abdülhamidin — âdeti — olsaydı, Derviş Paşanm bu hezeyanına karşı şüphesiz parlak bir kah- kaha atardı. Maamafih Ab- dülhamit, yüzünde — geniş bir tebessümle paşanın yanına kadar gitti. Elile onun sakalını okşi- yarak : — Teşekkür ederim Paşa.. Bilirim, daima beni düşünürsün... Pekâlâ, — sözünü — dinleyeceğim, askere yeni silâhları tevzi ettir- meyeceğim... — Rahatsız — olma, haydi konağına git te, et. Dedi.. Ve Paşa şüphesir dol- gunca bir ihsan alarak memnon “bir halde konağına avdet etti. * Talü her zaman yaver olan, bu Abdülhamidin yaveri ekremi, bir defa müthiş bir inkisarı hayal karşısında kalmıştı. Mısırda Ârabi Paşa hâdisesi zuhur ve devam ederken, Yıldız sarayının tenha köşelerinde de mühim ve hararetli bir mesele müzakere ediliyordu. Bu müzakerenin mevzuu hulâsa- | ten şundan ibaretti: Bu fırsattan bilistifade,Hiıdiv'in bütün kuvvetini kırmak.. Hattâ Mısırdan kovmak.. Mısırı tekrar bir Osmanlı vilâye- ti haline koymak.. Bu suretle de © zengin Ülkenin milyarlara baliğ olan varidatını, doğrudan doğru- ya Hazinci Celilei Maliyeye al- mak... Bu muazzam ve kârli iş, herkesten evvel Abdülhamidin ağzını sulandırıyordu. Bu hayali Abdülbamide ilham Ce , ayni zamanda kendi istirahat | menfaatlerini de an(ınüyorlırdı. [ Devlete bu kiymetli hazineyi kazandırırlarken, — tabit — olarak | bal tutacak ve parmaklarını yalı- | yacaklardı. Bu mahrem mürake- reye iştirak edenler, parlak pro- jeler düşünüyor, hepsi de muvaf- fakiyetlerinden emin görünüyor- lardı. Bu işe muvaffak olan, şüphe- siz, Mısır valiliğine hak kazana- | caktı. Bunun için de birçok talip vardı. Abdülhamit, maiyye- Hinde bulunanların kadret ve kabiliyetini çok iyi bildiği için bu işe Derviş Paşayı memur etti ve Derviş Paşanın kuvvetini tak- viye etmek için Ferâşeti Şerife | Müfettişler Bir Kaçakçılık Daha Meydana Çıkardılar Havadan Para Kazanmak İstiyenler İhtisas Mahkemesine Veriliyor (Baş tarafı | inci sayfa'da ) rette tahkikat — icrasına görmüşlerdir. Bütün müfettişler fabrikaların gümrük resmi ver- meden — getirttikleri —maddeleri nerelerde — kullandıklarını — esaslı şekilde tesbit etmiye başlamış- lardır. Bize beyanatta bulunan alâkadar bir zat şunları söyle- miştir : “— Yerli fabrikaların inki- şafmı temin için birçok fedakâr- lıklara yapıldığı bir sırada ken- dilerine verilen müsaadeyi fırsat bilerek — gayrimeşru — yollardan yürüyen ve gayrimeşru şekilde yüz binlerce lira kazanç temin edenlerin bir hareketlerinin ceza- sız kalmaşına imkân yoktur. Bu gibiler meydana çıkarılarak ihti- lüzum sas mahkemesine venlc:ekludu._ —— RADYO — | 25 Temmuz Pazartesi İstanbul — ( 1200 metre ) 18 gre malon 0,3 hirinel kısım ulaturka keuser Belkls Hanım | Bey tarafından ayarı, VK7 kuvarlet, alaturka könder Sal ve yakile, 99 Orkesı Bükreş İkimei kıstm Hantıum . işti- S0 salön or ,05 Mozür- 20 — Akşam Y gramer Ö güulün bhaberlerinden aonru dana bavaları . Rama — (&0 metra ) 2t Haber ve plak, 91445 Dic Heimlih eko isminde bir piyos. Prağ —( 388 metre ) 0 Bir opara parçası, konferans, konseri, koman vo piyanıe Viyana — ( BI7 matro ) konser, 21,90 akşam konsoeri, cazbatnt. Peşte — ( 030 metre ) 19,45 Çigan arkestramı, klasik musiki. Varşo 1411 metra) 20,45 Mem- leket haberleri, 21 Sevli borberi ismin- deki opera, 23,45 dana havaları. Berlin — ( 1635 motre) 9? Almun halk şarkıları, 22,10 orkesira, 23,00 | Tayıpçağılannaklenı şen geca. | vekili, Ahmet Esat efendi birlikte Mısıra gönderdi. Tertip edilen plân, çok mü- kemmeldi. Hıdiv, Tevfik Paşayı ile İstanbalan Dorl Kö Öşesi Temııııı Hayret Etmeyınız Köpek- lerı (Baş tarafı | inci koymuş gibi buldum. Meğer kö- pek te okur oluzmuş. — Gerçi mektebi pek o kadar kelli Felli bir şey değil Fakat okutma ve adam etme üsülleri pek mükem- moel... Mektebin müdürü ve köpek- | lerin muallimi Rus mült den M. Kosti isminde iş;üzar bir adamdır. Bu adamcağız kö- pekleri — hakikaten okutuyor, | ve onlar da adam şüphelndirmemek için tarahı şaha- meden kıymettar hediyeler götürü- lüyordu. Hıdiy, bunlarla avutulurken, gizlice Ârabi Paşa ile de müzake- reye girişilecek.. ona da tarafı şa- haneden ihsan buyurulan - birinci rütbede Mecidi nişanı verilerek makamı hilâfet seniyeye merbutiyet ve itaati temin edilecek.. Elbir- liğile çalışılarak Hıdiv sukut etti- rilecek ve yerine Mısır valisi nam ve unvanile Derviş Paşa geçe- cekti. (Arkası var) Yukarda baber verdiğimiz yeni hâdisenin faili de yakında, bütün deliller tesbit edilmiş ol- duğu halde kaçakçılık cürmile | | ihtisas mahkemesine tevdi edile- | cektir. | Diğer taraftan öğrendiğimize | göre Teşviki sanayia ait yeni muafiyet listesi bugünlerde vilâ- | yetlere — gönderilecektir. — Yeni gümrük tarifesi tadilâtı da teşrini- evvelde - kat'iyet kesbedecektir. Gümrük tadilâtı henüz yapılmadı- | gı için yeni listede muafiyetten istifade edemiyen bazı sanayi mamulâtında bir fial yükselmesi varit görülmektedir. Fakat buna meydan verilmemek için İktısat Vekâletinin halk lehine bazı tedbirler alacağı kuvvetle tahmin edilmektedir. 26 Temmuz Salı İstanbul — ( v200 metre ) 18 Gra- mafon, 19,5 Hafız Abmet Bey heyeti- nin iştiraklle alaturka konser, Ajanş haberleri, aat ayarı, 20,5 gramofon ilo Opera parçaları, S1 Kemal Niyaz) Beyle aşları tarafından alaturka konser, 22 orkostra. Bükreş — ( 804 metre ) 20 Halit Romanya musiklal, 20,40 — müsahabe, 20,45 şarkı konseri. Belgrat — (420 metre) S1 ses kon- seri, 21,40 Zağrepton nakil, 21,6 gra- mefon, 21,45 studyoda kömedi. Roma — (441 matro) 20,15 Telgrat dersleri, 21,45 Şen musiki, 22,30 Bir komedi, 23 Konşger. Viyana — ( ö1T metre ) 20 Musaha- 21 komedi, perde aralarında gün haberleri ve gramofon plâkları Peşte orkestrası, - (550 metre) 20 Çigan 21 konser, Varşova — ( 1411 metre ) 21 Halk konseri, 21,43 edebiyat sasti, 22 ikin- el kısım koönser, 23 dans havaları. Berlin — (1685 metre) 21 Ham- bürg'dan naklen — Alman — danaları; 21445 garkı konseri, — 2840 Künige- bergton nuklan şen müslikl terbiye ediyor, hulâsa, çoğumu- zun korkup — yıldığı bu dört | ayaklı, koca dişli hayvanları im- san arasına girebilecek, tertipli, nizamlı bir vaziyete sokuyor. Her mektepte olduğu gibi bu mektebin de bir kapıcısı, bir bek- çisi vardır. Fakat ba kapıcıyı öteki kapıcılara benzetirseniz al- danırsınız. Bu mektebin kapısını fıldır fildir. gözlü iri bir kurt yavrusu bekliyor. Ne yalan söy- liyeyim, bu vahşi hayvanı karşı- dan görünce dehşet ve korku ile ürktüm. Ne ise fazla korkuya hacet kalmadı. Bu yırtıcı hayvan, mektebin müdüründen tiril tiril titriyor. Bu yaman kapıcının yanından ihti- | yata riayet ederek geçtim ve ıçerı] girdim. Artık mektebin içinde idim. Size burasını kısaca tasvir ediyorum: Genişçe bir avlu. Bir- n Bile Mektebi Var u sayfads) | Kosti Efendi bunları hem Pişrbiye, hem tedavi ediyor ve hem dâ ders veriyor. Bazılarına köpeklerin | | ucundan cambazlık öğretmiş. Küçük bir işaret vermesi kâfi geliyor. Koca köpek hemen havaya fırlayıp perende — atmıya, iki ayağının üzerinde köpek oynatmıya baş- hyor. Kosti Efendi çetrefil Türk- çesile emir veriyor: — Haydi Diyan. Bez renkli közek derhal böl- mesinden çıkıyor ve karşıda iki gerilen ipin üstünden cambaz meharetile fırlıyor. Tekrar bir emir : — Zıpla! Zavallı köpek bu emri duyar duymaz İlâstik bir top gibi zıp zıp sıçırıyor. ÖOn dela, elli defa ve belki yüz defa sıçrıyor. Tekrar sert bir ses: bi: — Durl Ve köpek “rapl , diye ok duğu yerde durüyor, — müdürün emri olmadan nefes bile alm- yor. Hulâsa, bu mektepte — neler yok... Şunu da haber vereyim ki, bu mektepte köpeklerin okutulk- ması hususunda en asri usüller tatbik ediliyor. Şurada sarılı, beyazlı bir kö- pek var. Boynuna bir kıravat bağlanmış... Fakat ben hata et- mişim, bağlanan şey kıravat değil köpeğin fazla şişmanlamaması için çok bölmeler ve her bölmede bir | hususi bir — âletmiş... Bakalım köpek... Burada muhtelif cinste | eşek mektebi nezaman açılacak?! ve muhtelif tipte kbpeldeı var. l—# Kadınlar, Bayraklı Deniz Oyununu Pek Sevdıler.. Bütün dünyada bilhassa Av- rupada deniz - sporları geP' tikçe taammüm ediyor. Sgı gördüğünüz sporcu kadınlar İs- kandinavya sahillerinde, yüzmekte, kum üzerinde uzanmakta ve ara- larında deniz ve kum oyunları etmektedirler. ü bayrak tutan kadın deniz oyunu oynamakta ve çok uzaktaki bir sporcu kafilesine bayrakla işaret vermektedir. Bu oyun çok rağbet bulmuştur. Şimali Avrapa — sahillerinde taammüm etmiye başlamıştır. Birar yorucu olmakla beraber çok heyecanl- dır. Bilhassa kadınlar bu oyunu yeni taammür edea bayraklı bir | çok sevmektedirler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: