11 Ekim 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

11 Ekim 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Wi bazglelrin havadis sütununda Yazdık, haberi küçük harflerle İde okadar kızdım ki... m başımdaki (o melon brlad, > kavun yüksekliğine yine yerine geldi. san bir şey oluyormuş... k, erde Avrupada bir çay tap rana toplanacakmış.. Niçin n ağım, neler (o müzakere mi eğin, me gibi kararlar ve- Ta £ düşünmedim. Yalnız ” ediyorum ki bu konferans h * teslihat konferansından | âg daha çok ehemmiyetli | ne <azip bir şey olacak.. | 7 e keyif içkileri “içinde ne- yır! Kirk yıl çay iç- ' Miyim 2 “Fy bayılırim. - Tiryaki lk Bünün birinde kirk para- PE alıp Pişirmek aklımdan bi Fakat çay kelimesi, bir Yazılı görsem; yahut bir ye nn) vi (A)yin çekip (Y) Bini uktan sonra telâffuz etti eder, M, içimde bir şey hop ç ann ki mubarek nesnenin mı mi, yoksa kokusundan ayn eğlenceli yerlerde arzı He etmek huyudur. ©r halde bu çay konferansı Say eli birşey olacak. Zaten dana, mesi eğlencesizdir. Çaylı Ül? ziyafeti az mı eğlenceli d İşin” ay çay içmek değildir. Yaram, ektir. Fakat dansa bu- Ne diye- bir davet - yapılsa, Yurun, evim, Cenaze hamazına bu- “PE, gibi birşey oluyor. Eğer.. Kiyafe; akşam filân yerdeki çay ve yurun,, denilse da- ite bi, ln “0 Seda Varsın davetlilere çay Say içmesinler, fakat “adı Ziyafeti olsun... egm böyle ziyaEşilerik bir Kibi | ço zrlamına safhası olduğu © mabadi, dedikodu “bet ardı. anlatıyor. Yina Dün akşam Neclâların ça- valiyi dinliyen kimse hiçbir bardy clk Hanimfedilerin çay aklın, 4 yahut 'semaverlerini tüm, o © Zetirmez zannediyo- Tay önünde canlanan sahne aa doğrusu © gramofon Valeki 1€ dinlenilen” bir caz. T kadınğa; “açlar ohdüle Mi biraz ini, Sonra biraz dedikodu Say, biraz uykusuzluk, işte Mi . e Pirim acem kahvecinin İstiyopasan Bey., Belediye - binaların yüzlerinin > boyanmasını ». ranga deği. insanların yüzlerine ae a isabet etmi; m ie İN va b a in ili Resam Cemai Nadir Beye: afet bir incelik göze | pişirdiği cicili bicili bardaklardan | 2 — Benim anlattığım çay. 3 — Derenin büyüğü nehrin Acaba yn a yaa hangisile. meşgul olacak, oda bikenç senedenberi el'an salgın za eden iki nu- çay için mi toplanıyor. ise pazarola çaycı başılar. kolaylık versin. v i Hasan Beyin Fıkraları | çıktı: yiyelim. kabul ettim: Bey, hay hay.. — Öyle ise karına söyle benim sevdiğim yemeklerden hazırlasın. tam saat sekizde gelirim. | akşam bir kutu içinde bir hediye getirdi: Ki — Ehemmiyetli değil, küçük, kıymetsiz bir şey fakat belki hoşuna gider. dim yal, tum vardı, bunlardan biri Modaya öteki de Adaya taşındılar. ikisi arasında “taşınıp durdum. Beyi ziyarete geldi.. Konuşurlar- i ken Hasan Beye: — Aman Hsan Bey bu sis düdükleri tahammül edilir şey değli, sis olsun olmasın muhakkak | “© ye ; hergün roliyoriar.. — Ne yapmalı hazret parayı veren düdüğü çalar, tahlisiye idaresi de para verdi, tabii | bahçeyi kazıp yer altından bizim kömürlüğe bir yol açmışsınız. i Bu komşuluğa yakışacak şey mi? Şarkılarımız şına vurdu: — Eyvah ben de bir kömür Doktor “Hasan Beyin bulunduğu mec- | liste bir “doktordan bahsedili- yordu: — Kat'iyyen: dediler, bir me zarlıktan- yalnız ;başına geçemez. Korkar mı?.. Hasan Bey söze karıştı: — Evet korkar, tedavi ettiği hastalara tesadüf ötmek ihtimali Hasan Bey komşusunun kapı" sının. Önüne, evini çıkardığı teneke çöpü düktü. K me hizmetçisi Hasan Beyi gördü, ve kızdı. — Hasan Bey dökecek başka bulamadın mı?.. çöplerin binini bizim kapının önüne getirdin... — Biliyorum amına, sen son- radan öteki komşuların kapıları önüne birer parçasını dağıtıve- “irsin.. Anlayışlı Değil Hasan Beye bir dostu aulattı: — Dün dektora (gitmiştim; bana, rakı içenler o muhakkak aptal olurlar... dedi. — Her halde anlayışlı. bir dekor değil, . sen rakı içmezsin kif.. madeni - keşfettim diye sevini- yordum. tobu neden postaya vermedin?,. dim mi?, Beyaz Iskarpinleri Ziyaletten Çıkarken Hasan Bey bir ziyafet verdi. Misafirlerin içine hiç tanımadık- ları biriside karışmıştı. Yemek yer yemez gitmek istedi. Hasan Bey kapıya kadar teşyi etti. — Ötekileri çağırdım geldi- ler, dedi, siz çağrılmadan geldi- Her - halde ; çağırmadığım için yaptığım kusuru karnınızı doyurınak ile affettirmişimdir. unutursun diye kaç defa tenbih ben de mendilime düğüm yap- tim. Amma ne yapayım ki sen bana © mektubu vermeyi wnut- muştun.. salar, ne dı — Ya, öyle mi? — Evet öyle, fazla para ver- mezlerse.. mm — Hasan Bey, niçin sinemaya yalnız geliyor sun. Yoksa karın sinemadan hoşlanmıyor mu?. j İl — İyi bildin dostum. Sesli sinemadan hiç haşlanmıyor.. Çünkü Dinlemek işine gelmez. Dalma söylemek isleri Ve KREMİ geen i Davet Yolda Hasan Bey karşıma — Bu akşam beraber: yemek Dedi. Davet ediyor zannedip — Teşekkür ederim Hasan Zahmet Hasan Bey kansına geçen — Sana getirdim karıcığım. — Niye zahmet ettin! — Sana zahmet ettin de Sayfiye Hasan Beye sordum : — Bu yaz sayfiyeye gittin mi? — Çok iyi: tanıdığım iki dos- — Peki bundan sana ne? — Sana ve olur mu, ben de Kömür Madeni Hasan Beyin komşusu Hasan — Hasan Bey, dedi. Sizin Hasan B. birdenbire elini ba- Unutmuş Karısı Hasan Beye çıkıştır — Bügün sana verdiğim mek- — Ben &ana unutma deme — Mendili bir düğüm yap — Tenbih © ettin karıcığım Ilüfat Hasan B. karısına iltifat ettir — Vallahi karıcığım, seni ne

Bu sayıdan diğer sayfalar: