13 Ekim 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

13 Ekim 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-e; —lî___'_rırînî_ıne_l_: Tİ —l13— Muharriri : X4 ** Timur, Kızdı. Tuğruül Çelebiyi Öldürttü Timur, bu orijinal — cezanın Vin _'“ıinmiıı üzerine başını çe- bel arkasında yer almış - olan Yleri yamına çağırdı: bu ÇDT gün, dedi, tarihçiler le Yaplıklarımı biçimsiz kelime- î Yazacaklar ve beni ayıplıya-« ım.'dll'. Fakat onlar, © kuru lar © Mürekkebe daldırıp akil- bin d l_eleni çiziktirenler, dört Bil d'ğ'l- dör kere yüz bin de- "Gid ört yüz bin kere yüz bin kemiği, “Plağın bir Türkün aşık ve h:'" değmiyeceğini bilseler kazi; tim yanmış Türk köyleri, duvda Yürülmüş Türk kadınları, lar G.H mıhlanmış Türk bala- diğı üünde ciğerimin nasıl yan- ler, Ti sezseler biraz insaf eder- 'ç 'tni kötülemezler! tan k'"". Kabak yazısından son- ., Sarargâhına döner dönmez, Brt *r arasında bulunan şehzade ı,.h:"h' yanına getirdi. Yine Gâ idi, dalgın - görünüyordu. tde, rensi, merhamet ifade D Munis bakışlarla uzun uzun n,hrî:bi'kıç kere sakalını ka- ” Oğul, dedi, babanın yap- Fi işe ne dersin? ..“:İ"::di?lebi. sert bir sesle — Babamın ne yaptığını bil- N""'ı lâkin senin zulmünü m gördüm, iğrendim ve um, diy, h""- “Karıların boş olsun,, “:.:hhh ağız, sanki karşısına Müş ve © sözleri haykırıyor- Sandı, aklı başindan gitti : ha Y haramzade! - diye L_,.h #di- Kimin karşısındasın, .—n?“' söylüyorsun, - biliyor Cevap kisa ve ağır oldu. ?lı— Çoban Timurun yanında- Ba ç * Ona tükürüyorum. Aca- liyor muyum? S adamlarına döndü : Bağla,Babası gibi bu da deli. Yın, kırbaçlayın! ;dım onu götürür- L keıh_ ÜYİ:ğ;uz_ok' kırbaçlamayın, €emri Lâki dinin t6 Viğerini ri belki de vermiye- in Beyazıtın kendi gön- esini uzatlığını ve ken- U cür'ete karşı onün Oparmıya tekti h ti, ahtettiğini Yevmi, &i Siyasi, Havadiz ve Halk ld garetesi are; İstanbul : Keki Zapliye Citalçoyme sokağı 281 Telefor —. 11 İstanbul - 20203 a Futasür İstanbul - 741 RTAİI İstanbul SONPOSTA (TORRBONE FiATİ -İRKİYE akları mahisi ve gözece, Cemni k x mize vöaa Ç ECNEBİ '“07“ " 1 Sene 2700Kr SORDE ;ı, 1400 ,, | tün " w 800 A : ga. 300 ; e llanı" 'ıvralı geri verilmez &&vap -fl_*—au Mes'üliyet alınmaz İçin Moktuplara (6j k arüşluük Bre nl'ııl ’f’“'*"" Tüzımdır. ğ #Üşlirilmesi (20) kuruştur. ğ 'nesi (2 ur. .“;ıı:ıhd_u Şikan gesie ve yazlıarın | | mekti. hatırlamıştı. O ahti yerine ge tirmek ve Beyazıtı babalık his- lerinden yaralamak istemişti ve genç prens öldürülürken mırılda- | mıiyorda: — Dişe diş, göze göz, yüre- ğe yürek. Kısasa kısas, böyle olur! (1) Fakat Malkoç Mustafa Bey | hakkında şiddet göstermedi, boy- nundaki zincirleri aldırdı, iltifat ettir — Er kişisin, dedi, beğendim. On yedi gün benimle savaştın Daha fazlasım Zaloğlu da olsa yapamazdı. — Seni — bırakıyorum, çoluğunu, çocuğunu al, dilediğin yere git, şayet Beyazıdın yanına gidersen gördüklerini söyle! Sıvas, badireyi atlatmış de- Timur, halkı incitmek istemiyordu, şehirde sükünet ve emniyet tesis edebilmesi için lâ- zimgelen - teşebbüslere — girişmek üzere — bulunuyordu. Lâkin bir iğrenç ve bir ürkünç hâdise, şeh- rin yeni baştan kana bulanmasını intaç etti. İğrenç dediğimiz hâdi- se, cüzamlı bir adamın, camiden çıktığı bir sırada Timura sarılıp onu şapır şupur öpmesidir! Öbür hâdise de, yine o gün bir evden cibangirin başına kerpiç atılmak suretile yapılmak istenilen sui- kasttır. Timur, birinci hâdiseden iğ- rendi, ikincisinden ürktü. İlkin şehirdeki bütün cüzamlıları top- latıp öldürttü, arkasından da ge- niş bir “kerpiç vegisi,, tarhetti, Bu vergi, hayat ile ödeniyordu! ( Arkası var ) (1) Fransız şairi Lâmartin, kaleme aldığı “Osmanlı tarihinde, — Tuğtulun kahramanlığını sena ettiklen soura Timurun öonu atının arkastından — iple bağlı olarak günlerce gürüklediğini ve sonra Öldürttüğünü yazar. (O.H. 8. 259 ). Ancak bu Tuüğgrul meselesin- de aydınlanması lâzımgelen bir nokta var. Arapşah, Sıvas valisi olan Süley- , Tüğrul'dan bah- Malkoç — Musfafa yapar, Kalkondil ( Örto- bolcs ) ismile Tuğculu köydeder. Fa- kat Şerüfettin de, Kalkondil bir Osmanlı şohzadesinin esir olduğunu yazmaktadır. Osmanlı müverrihlerinin n, Musa, İsa, Yasım ati altı oğlu rsa da Tağrulu gös- Alki Sıvasta kazaya uğradığı kaydetmezler. Lâkin Tuğrulun a esir olup öldürüldü- gü muhakkaktır. Hatta — Beyazıdın, faclayı İşlterek son derece mü luğu ve Bursada elemli an bir çobuna rast- yan Çal ! Sivas gibi Cuğrul gibi oğlun meşhürdür. mu öldür. dad ği elin Ve vat delesinde MÜ' 'iıl:ş;uîn birindi ŞAN! lan olat e Mİ sinirlere malik değilseriz ural B' O“.'Knoll » kompr'ımel:ıindın çe a hai Terde eczanalerde Sayfa 13 Yüksek 'Mahkemesinde Laypzig, 12 — Alman hükü- meti geçenlerde Prusya ve Bav- yera hükümetlerinde örlli idare ilân etmişlerdi. Yüksek mahkeme, Prusya ve Bavyara hükümetleri | erkânının bu sebeple Almanya hükümeti aleyhindeki şikâyetlerini tetkika devam etmektedir. Prusya Maliye Vekili M. Bravn'nun var zifesinden azledildiği zaman maaş meselesi üzerinde fazla tevakkuf ettiği hakkındaki iddialara mah- keme reisi şu cevabı vermiştir: Maaş meselesine dair sözler ve müzakereler bizi sadatten uzaklaştırıyor. Bu meselenin sa- bık Prusya Başvekilinin zihnin- de esaslı bir yer tutmuş olduğu süretinde efkârı umumiyede bir intiba bâsıl olmasına mâni olmak isterim. M. Bravn'un azledildikten sonra bu maaşın - verilip verilmi- yeceğini —öğrenmek — istemesini gayet tabii bulurum. Bu gibi ahval ve şerait ak tında hiçbirimizin başka tüzlü hareket edebileceğimizi zannet- mem, fakat M. Bravn gibi bir zatin böyle adi birtakım sebep- lerin tesirile hareket ettiğini söy- lemek doğru olmaz. Hitlercilerin İçtimat Menedildi Berlin, 12 — Nazi fırkası, in- tihabat dolayısile akti düşünülen içtima, umuml emniyete dair sebeplerden dolayı polis tarafın- dan menedilmiştir. Suikast teşehbisli Viyana, 12 — Viyana - Paris ekispres hattı Üzerinde 10 - 12 metre uzunluğunda bir hat tah- rip edilerek bir sulikast teşebbü- sü yapılmıştır. Ekspresin tam zamanında durması feci bir. ka- zanın önünü almıştır. Tarihi Bir Sütun Yenicami civarında kanalizas- yon hafiryatı yapılırken çok bü- yük ve kıymetli bir mermer — sü- tun bulunmuştur. Bu tarihi sütun dün Müıomeütirv Palamut Müşterileri Arabistan şebirlerinden bazi tacirler Harici Ticaret Ofisine müracant — ederek — Türkiyeden palamut — balığı ve Jekârda ala- caklarını bildirmişlerdir. y | $ Birkaç gün evvek terahada tarihi tetkik yazıları kışmında yl:::ıım ürk aslımdan gelmiş olmaları ihtimalinin kuvvetli çılık Kral Bu Adam Müthi Berlinden yazılıyor: Orta Av- | rupada gön geçtikçe şiddetini | arttıran hayat darlığı, kaçakçılığı, büyük kazanç temin eden ve sahası hergün bir parça daha genişliyen bir ticaret haline getirmiştir. O derece ki, bugün, kaçakçıların yazıhaneleri, telefonları, kaçak eşyayı nakletmiye mahsus sürü SBürü otomobil ve — kamyonları vardır. Orta Avrupa ve bilhassa A- manyada kaçakçılığın bu derece genişlemesinde, Amerikanın mü- him bir misal olduğu muhakkak- tır. Vaktile Alman kaçakçıları bu işi, bu derece kemale erdirmiş değillerdi. Her biri tek başına çalışıyor ve kendilerile müessir bir mücadele yapmak mümkün oluyordu. Fakat ortaya çıkan Friç Striminski isimli hayduttan sonra işlerin rengi değişti. Bu adam, Fransız - Alman hududun- da tek başma kahve ve şeker kaçakçılığı yaparak hayatımı ka- zanıyordu. Fakat bu işin böyle yürümiyeceğini anlayınca etrafına bir takım gözü pek adamlar top- ladı, kaçakçı grupları teşkil etti. Bunlar, her türlü silâhlarla silâh- lanmış, cüretkâr kimselerdi. Ga- yet süratli otomobillere yükledik- leri - mallarla hudatlara baskın yapıyor, gümrük memurlarımnı cü- retleri ve adetleri ile şaşırtıyor, ve kaçak malları karşı tarafa kolaylıkla geçirebiliyorlardı. Friç ve arkadaşlarının teşkilâtı, A- man gümrük idaresi için bir kâ- bus olmuştu. Az zamanda meş- hur Amerikalı kaçakçiya bir na- zire olmuş, Avrupanın Alkaponesi unvanını almışl.. Gümrük idaresi bu adamla başa çıkamayınca işe zabıta da karıştı ve Friç Stimi- | niskiye mükemmel bir tuzak ku- ruldu. Friçin sekiz otomobil ile Fransadan Almanyaya kaçak silâh geçireceği haber alınmıştı. Oto- mobilli ve silâhli memurlar, h- dudun münasip bir noktasında pasuya yattılar. Az sonra kaçakçı kafilesi bududa yaklaştı ve ka- ranlıkta, rahatsız edilmeksizin geçti. Memurlar, kafilenin peşine takılmışlardı. Friçin otomabili en önde idi. Küçük bir kasabaya gel- diler. Friç bir kahvenin önünde durdu. Burada, müşterilerile alış veriş muamelesini halledecekti. Tam bu sırada memurlar bas- | Eskimo Kadın Ve Erkekleri ——— — — ——— | Orta A&üpâ;ıın Kaçak- ı Tutuldu Tüfek Ve Mitralyozla Silâhlı Olan ş Bir Hayduttur Haydut Friç Striminski kın verdiler. Friçe bir kurşur isabet etti. Fakat otomobili ala- bildiğine kaçıyordu. Bir gümrük memuru arabaya yetişti, kenarına atladı ve Friçle müthiş bir müca- deleye başladı. Haydut kuvvetli idi: Hasmını derhal altına aldı. Fakat yarasından çok kan zayi etmişti. Kuvveti kesildi. ve bu suretle Avrupanın yeni türeyen Alkaponesi, birkaç milyon vur- duktan sonra ele geçirildi. —4 Bir Dalavere Hakkı Olmadığı Halde Kanündan İstifade Etmiş Gümrük müfettişleri çok mü- him bir suiistimal, daha doğru- su bir kaçakçılık meydana çıkar« mışlardır. — Aldığımız malümata göre, şehrimizdeki fabrikacılar- dan birisi hiç hakkı olmadığı halde dört sene müddetle Teş- viki Sanayi Kanunundan istifade etmiş ve Gümrükten vergisiz olarak çıkardığı malları hariçte satmıştır.. Bu hususta Gümrüle müfettişleri -tarafından — yapılan tahkikat — neticelenmiş ve bu adam Gümrük İbtisas Mahkeme- sine verilmiştir. Furugi Han İran Hariciye Nazırı Fürugt Han ile maiyetleri ayın 26 sında şehrimizde bulunacakları ve der- hal Ankaraya gideceklerdir. Bira İhracatı Rodos ve Kıbrısa memleke- timizden bira sevkine başlanıl- mıştır. gıktı. Bu yazılarda, Amerikanın en şimali olduğu ileri — sürülü- ordu. Burada sixe Eskimolu erkek ve kadınların bütün bususiyetlerini taşıyan birer tip takdim ediyoruz. —

Bu sayıdan diğer sayfalar: