14 Ekim 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

14 Ekim 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Siyaset Âlemi Macaristan Da . , YI Vaziyette v eğil Macoristand a yeni bir bükümet o oldu. Kont Betlen'den Şeki 2: mevkiine gelen Karoli miz Yerini Jül Gömbös aldı. He N rk sekiz yaşını doldurmıyan asar Başvekili hem bir asker Banyan Sa Hitler renginde eski bir liğin sosyalisttir. Bu değişik» bilin eği Tünüşteki sebebi OKaroli i da ai Meb'üsan © Meclisi ik aha doğrusu Meclisin hükümet tutan ei grupu ile ih İlâflardır. Di ler şundan doğmuştur: di ayi pit st rejiminin buhrana » memleket sınıfları arasında Dü * mefretin başgösterme: Se zamandanberi Macar sa temadi; rp iyen o gerilemektedir. “anayil ile bir ili şube, hükü- Böyle bön? tedbirlerinden dolayı ü YlE yürüyebilmektedir. ray, ba zet hiç iyi değildir. Bia,ei İstihsal kıymeti, üçte iki düşmüştür. ie ya ink fiatleri de çok fena tin, Sir. Bütün bu hal, memleke- kiraz, Ski sıkıntıyı o göstermiye adm #mun neticesi şu olmuştur rkaya devam eden bubran- va, Bu içti mıfının yaşama İstandardını eş g “e düşürmüştür. Çalışma dü ederi Yeni “ inde ile 14 sxat arasnda tebed- > günlük yevmiyeler harp göre yüzde 40-50 #zalmıştır. Macar ziraat ipe seviyesi, en fena ai ny ni buy İndiği EEE yaşama seyi- İşsizlere İse yar- Mi ğplamamak adr Orta sınıf tlye şen bir sefalet içindedir. * şimdiye kadar üç defa azal- mii Tediyat, aylarca gecik- en neticesi olarak sana yi ve ! vana menfaatleri şiddetli bire diyete düşmüş, eski Boşvekilin Ka "di muhalefet, hükümetin *İ altından sar teli n sa sarsa : halk iktidar #mevkiin- Mm mecbur etmiştir. Mera, car hükümeti, işte bu LA alünde ve böyle bir yaziyette Zelmiştir, — Süreyya - Kadın May- © Doğurdu! Bü Mine Ni 13 — Bacan nahiye- il kadın, erkek bir çocuk ia ar. Canlı olan çocuğun Prayi bir Mâymun vücuduna pek | ik. Elie. Kolları, haddin ün fazla adar. ayakları e ayakları gibidir. Vü- rla örtülüdür. Başı, bir aris andırıyor. Pari e Kokain Kaçakçıları Hiti 18 — “ Koko kıralı, Yastı, Urve, Mensup bulunduğu w- Müreki, maddeler tacirleritden tevkit edi E. lala 4 kişi Çetenii old, m maddeleri almakta me Kil? meydana çıkarılmış» işin No alyan kokain, m ka gün man eğme a Zİ e ee m edil- Tere EF İKAN UMARASI :97 ÇOCUK Paris 13 — Gazeteler, Fram | sız Başvekili M. Heriyo ile İngi- liz Başvekili M. Mak Donalt ara sında başlıyan müzakereleri bü- İ yük bir dikkat ve itine ile takip etmektedirler. M. Heriyo şimdi Dörtler Konferansın içtimat ker- şısında nasıl hareket €decektir. Alman Başvekili Fon Papen'in ta- leplerini saydığı nutkundan sonra M. Mak Donald ne yapacaktır? Ga- zelelerin çoğu bu sualler karşısında mütereddit hükümler vermekte ve 'M. MakDonaldın hareketi hak- kında şüpheli tahminlerde bulun maktadırlar, Bununla beraber M. Heriyo- nun Alman Hariciye Nazırı Fon Nörat ile görüşeceği, fakat bir dörtler konferansı dolabına düş- miyeceği tahmin edilmektedir. Londra 13 — İngiltere hü- kümetinin tahdidi teslihat hak- | kında Heriyoya verilecek bir İ pine olmadığı tabiin edilmek: tedir. Bununla beraber M. Heri- yo, bazı esaslı prensipler etra- fında müzakere yapmasını isti- yecektir. Amerika purahbası M, Norman Davis bu konuşmalarda hazır | bulunacaktır. Norman Davis'in * bu müzake- relerde mühim rol oynıyacağı zannedilmektedir. Londra 13 — M. Heriyo baş- vekâlet dairesine gitmiştir. Sir Con Simon ile M. Heriyo hara- retle biribirlerinin ellerini sık- mışlar ve birkaç dakika görüş- müşlerdir. Almanya Daveti Kabul Etmedi Cenevre 13 — Tahdidi: Tesli- bat Konferansı,Reisi M. Henderson, Alman Hariciye Nazırı Fon Nörat'ı bir mektupla Cenevreye davet etmiştir. Fon Nörat, Londra mülâkatın- da bulunacağını ve bu sebeple bu daveti kabul edemiyeceğini bildirmiştir. Londra 13 — M. Heriyo ile M. Mak Donalt ilk hususi mü- lâkatını oyapmışlardır. M. Mak Donalt, OHeriyo ( şerefine bir öğle ziyafeti vermiş, ziyafelte hariciye nazırı Sir Jon Simon ve diğer Lin nazırlar bulunmuştur. Fransız İtalyan görüşmeleri İ bütün gün devam edecektir. LUĞUM P Rus Edihi Maksim Gorkuu., haya! ranan ğı olan tanışık- eve, ende Büsbütün lem ip, ika halini iktisap banu,” Jar sokakta, büyük ba Yanik yı, in duvan ile Oys “asng, |» tahta parmaklığı Mur ağı ve karaağaç, bir ıhla- Mürver te ve sik yapraklı bir Ver a ağı ağacı bulunuyordu. Mür- dede, ir dag Kasma tahtaper- Salar, açmıştım. Buradan aj ide arkasında veyahut ada, e mm a Türkçeye Çeviren: Muvaffak Orada çömeliyor veya bağdaş kuruyor, hafif sesle konuşuyorduk, Kaymakam Beyin bizi yakalama- ması için bir tanesi de gözcülük ediyordu. Bana hayatlarının ne kadar değişmez, can sıkıcı olduğunu anlatıyorlardı. Bu bana çok ke- der veriyordu. Benim kuşlarım- dan ve daha çocukların alâka duydukları şeylerden konuşuyor- lardı.. Fakat halırladığıma göre babalarından ve üvey annelerin İ unutursam onlara Dörtler Konferansı Gazeteler Londra Mülâkatının Netice- lerindenTereddü itle Bahsetmektedirler Kömen - Sovyet ademi tecavüz misukı #ou günlerde bir hayli münakaşa” vi mucip oldu. Romanyanın Londra sefiri ve ayni zamanda Akvâam Cemi yetinde dalmi murahhası olan M. Titulesko bu misakın memleketine fa; olacağına kani olmadığından bu bu iki vaeyifesinden istifa otmişti. Ahnan son haberlere göre M, Titulesko Fransiz Büşvekili M. Heriyo ile Pariste yaptığı bir mülâkattan sonra, Romanya Kıralı ile Romanya Başvekili M, Vayda Ve Nazırı M. M. Titaleskoyu gösteriyor. İun İsrarları üzerine hariciye nezaretini kabul etmiştir. Resmimiz sağda Romanya Başvekili M. Vayda ve solda yeni hariciye İrlânda | İsyanı Zabıtanın Mücadelesine Rağmen İsyancılar Yağmıya Devam Ediyorlar Belfast, 13 — İşsiz amelenin çıkardığı isyan bastırılmış gibidir. Her ihtimale karşı cuma günü buraya bir müfreze asker gele- cektir. Vaziyet yeniden gergin leşmiştir. Dün nümayişçiler, ek- mek götüren bir kamyonu yağ- maya teşebbüs ettikleri sırada tüfekle ateş edilmiştir. Arbede pek fena bir şekil almış ve polisler silâh atmak mecberiyetinde kalmışlardır. Şe- hirde 3 bin polis memuru mev- Atinada Fırka Mücadelesi Atina, 13 — Halkçı fırkaya mensup meb'uslar, Reisleri olan M. Çaldarisin, reisicümhur Zai- mise gönderdiği mektubu tasvip etmektedirler. M. Çaldaris bu mektubunda, mili bir birlik hü- | kümetinin hangi esaslara göre memleket menfaat ve arzusuna uygun olmadığını izah etmekte ve bu işin Venizelos kabinesinin istifasile — hallolunacagım © ilâve ! etmektedir. den bir kelime a ak e ee iy Rİ ei e bahselme- #mişlerdi. Ekseriya bana masal “anlatmaklığım için rica ederler. di. Ve ben de nenemin masal- larını anlatırdım. Eğer bir yerini bir müddet sabretmelerini rica eder ve ben nineme koşar, unultuğum yeri tekrar anlattırırdım. Nenem de her defasında ricamı memnuai- yetle yerine getirirdi, Onlara ninemden de bazı şeyler anlat yorduin. Bir defesinda en büyük- leri derin derin içini çekerek: “Büyük anneler galiba hep böyle oluyorlar! Bizim de iyi bir büyük annemiz vardı!, dedi, O: “biz malik idik, “bir zamanlar, “eskiden, kelimeleri- ni öyle mk ve derdii bir ifade cut bulunmasına ve sokaklarda durmak ve toplanmak menedilmiş olmasına rağınen isyancılar, yine barikatlar yapmıya ve yeniden yağmada o bulunmıya (muvaffak olmuşlardır. Bu kargaşalıkların (o kısmen sefalet neticesi olduğu da mw hakkaktır. Birçok kimseler yiye- çek, içecek alabilmek için eşya- larını satmak © mecburiyetinde kalmışlardır. Yardım görmiyen işsizlerin miktarı takriben 100,000 dir. IEhramdan Düşe- rek Ölmüş Kahire 13 — Himalayaya gi- den Alman-Amerika seyyah heyeti azasından Amerikalı M. Herrom, büyük ebrama çıkarken ayağı ka- Jyarak düşmüş ve bemen en ölmüştür. Nasıl - İntikam Alayım? Bu bir genç kızın sualidir, Diyor ki: “Bir müddet evvel bir gençle tanıştım. Konuştukça sevgim art- tı. Hatta nişanlanmıya karar verdik. O sırada birtakım de dikodular o çıktı. & Arkadaşlarım bazı rum kızları ona benim hak- kımda olur olmaz şeyler söyle- diler. Aramızı (açtılar. Fakat yine biribirimizi seviyoruz. On beş gün evvel beni fena halde korkuttu. Yataklara düş- tüm. Geldi af diledi. Rum kızlarla bozuştu. Fakat Rum kızları ar- kamı bırakmıyor, saadetimi boz- mak için birçok şeyler icat edi- yorlar. - Sevgilimi de kandırıp aleyhime çeviriyorlar. Ne ya- payım? MOR Yapacak şey kızım, sevdiğin den intikam almak değil, Rum kızlarile 'münasebetini kesmektir. Yaptıklarile sana arkadaş olma- dıklarım ispat eden bu kızlarla bir daha konuşmaz, onlardan uzaklaşırsın. Sevdiğin gencin de bir daha onlarla konuşmamasını şart koşarsın. Saadetinizi bozan dikenler | ayıklanınca mesele de” kalmaz. “Dört sene evvel hafif meş- rep bir kadınla tanıştım. Sonra onu çılgın bir aşkla sevdim. Uğ- runa birçok ta fedakârlıklar yap- tım. Fakat şimdi ondan kurtul mak istiyorum. ,, Y.A.M. Bir insanın sevdiğinden soğu- ması için onun kusurlarını ve fe . na taraflarını görebilmesi lâzım- dır. Eğer bu kadının eksiklikleri- ni görmiye başladınızsa, kurtuk manız uzak değildir. Onunla ya- şamanın size zarar verdiğini an lamış olmanız bunun başlangı- cıdır. İnsan kendi kendine telkin yapmak suretile sevdadan kur telabilir. Fakat en doğru yol, bir baş kasını sevmektir, HANIMTEYZE İşlemiyen Se Sermayeler Londra, 13 — İngiltere ban- kası, yüzde iki faizli 50 sin İngiliz liralık hazine bonolarının yarım saat içinde satılmış oldu- ğunu ilân etmektedir. İngilterede işletilmemekte olan sermayeler sok boldur. Radyo Şirketinden İstanbul Telsiz Telefon Irsal merkezimize ahiren getiritiğimin esas akümüdtörlerin yerlerins vaz'ı için ayın 15 ve iömna müsadif cumartesi ve pazar akşamları radyo mep- riyatı yapılmıyacak ve ancak pazartesi sant İ yapslnesietir. ii i ile kullanıycrdu ki sanki 11 ya- şında değilmiş de yüz senedem- beri yaşıyormuş tesirini veriygr- du. Hatırladığıma göre onun uzun elleri, kibar, ince par makları vardı. Bütün vücudü vzun ove narin idi, Göz leri nazarı dikkati celbedecek derecede parlak olmasına rağmen kilise kandillerinin © alevi gibi munis idi, Kardeşleri iyi çocuk- lardı, fakat büyük bilhassa ho- şuma gidiyordu. Konuşmamıza o kadar dalar- dık ki Peter amcanın geldiğini duymazdık. O bâin bir sesle: “Yine berabersiniz ha?, diye bağırarak bizi dağıtırdı. Peter amcamın son zamanlardaki mü- kedder hali gözümden kaçmıyor- du. Bu hal ona eskidende ge 18 den itibaren tekrar muntazaman neşriyat lirdi la zamanlarda sık sık düşünmiye © başlamıştı. o Hatta onun daba evvelden nasıl bir keyif ile eve döndüğünü keşfe- debiliyordum. Adi ahvalde avlu- nun kapısını hiç acele elmeksi- zin açar, kapının demirleri uzun yorgun sesler çıkarırdı. Fakat eger keyfi yerinde değil ise demirler sanki bir acı duyuyor larmış gibi kesik kesik gıcırdar- lardı. Dilsiz yeğeni epey oluyor ki evlenmek için köyüne gitmişti. Peler ahırda yalnız yatıyordu. Yattığı yerin basık, mini mini bir penceresi vardı. Burası ber- bat bir surette küflenmiş deri, katran, ter ve tütün kokuyordu. <k Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: