1 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

1 Kasım 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-- - 130 — Muharriri: a X4 Yıldırım, Timurla Harbe Nasıl Girdi? Geceli gündüzlü devam eden bu suiistimal onu yarım delilikten ayırıp zırzopluğa — götürüyordu. üş bir gurur ve koyu - bir insafsızlık içinde- yüzüyordu. En küçük İhtara tahammül edemi- yordu, köpürüyordu. En basit işlerde zalimleşiyordu. Şeyh Bıhıri ile de selâmı, sabahı kesmişti. Büyük —camün yapılması işini gevşetmişti. Veziri AR Paşayı bile pek seyrek olarak huzuruna ka- bul odiyordu. Devlet işlerine nit Bözleri daima yarım bıraktırarak genç esir alış verişinden, şarap- tan, oyundan bahsaçıyordu. Arasıra devletin sahibi ve hâkimi olduğunu hatırlardı. Bir ftakim emirler verirdi, korkunç lesinden idi. İhtiyar bir kadının sütünü içtği bahanesile genç bir n da karnını yardırmıştı. —ıı:yıtıî. işte böyle bir yaşa- îış içinde iken Timürla — kaş- aştı. Şehinşahın €evap verirken sarhoştu, ne yaz- dığım bilmiyordu. Sivasın yıkıl- ması, oğlu Ertuğrulmn öldürülme- Si Gzerinedir ki gafletten ıy';ıı:ı. bazırlığa girişmek istedi. in lı:erıı.ğlıengdıinıişııe kızgındı. Devlet varidatının delice eğlence uğrun- da sarfedilmesi, kışlalara ebem- Mmiyet verilmemesi, asker tahs- satının sık sık kesilmesi, bü- mk bir infihal busule getirmişti. yazıt bu halin de farkında değildi. Ordunun başına geçer geçmez, harikalar yaratacağını umuyordu ve sadece bir görü- nüşle bu neticeyi temin edece- ğine kanaat beşliyordu. Aşk ve işret, onun ahlâkını temelinden Sarsınış olmakla beraber cesare- tini eksiltmemişti. Hatta » cesa- ret mecnun bir arun da ini- mamile son hıa yükselmişti. Tehlike tanımıyordu. Hiçbir şey- den perva etmiyordu. Fakat vezir Ali Paşa ile oğlu İbrahim, vaziyeti pek iyi görü- yorlardı, askerdeki hoşnutsuzlur un bir facia vücude getireceğini Beziyorlardı. Bu sebeple gözlerini Peklettiler, bütün cür'etlerini top- ladılar, Yıldırım Beyazıda yalvar- dıar, bir ayak divanı kurulma- Sinı istediler. Ayak divanı, askerinde iştirak edebileceği bir nevi müşavere SON POSTA Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk garzetesi İdâre; iHtonbul: Eski Zaptii ŞEM CZ Tei yekağı B Telefon: İstanbul - 20203 Posta kutusu: İstanbul - 741 Telgrafr istanbul SONPOSTA | ABONE FİATİ | TÜRKİYE ECNEBİ 1400 Kr. 1 Sene —27COKr » GAy 1400 , 400 , 3 . z 18060 , 1 . 300 . Gelen evrak göri verilmez Mânlardan mes'uliyot alınmaz *8vap için mektupl ara (Ö) kuruşluk dül ilâvöni Yazımdır. Adres değiştirilmasi (20) kuruştar. * gaken yesim ve yamılı bülile haklan makfas ve genslcmize gltlir, ilk mektubuna | meclisi demektir. Hünkâr ,bu gibi divanlarda at üstünde bulunurdu. Vezirler, — beyler, — kazaskerler etrafına toplanırlardı, askerler de halkalanarak müzakereyi dinlerdi. Sözler, kısa ve kat'i olurdu. Uzun münakaşalar yapılmazdı, adeta rey toplanır gibi konuşulurdu. İşte- bu divanda Ali Paşa, Beyazıda doğru yolu göstermiye çalıştı. İlkin Timur ordusunun Osmanlı ordusuna adetce çok faik olduğunu söşledi. Böyle ka- Tabalık ve cesur bir ordu ile düz ovada çarpışmanın doğru olamı- yacağını anlattı. Dağlarda, geçit- lerde, ormanlarda karakol ve çete harbı yapılmasını İleri sürdü. Bütün jeneraller ve söz sahibi zabitler, başlarını sallamak sure- tile vezirin sözlerini doğru bul- duklarını anlatıyorlardı. Lâkin Beyazıt, Ali Paşanın nutkunu yarıda bıraktırdı, korkunç - bir tehevvürle bağırdı: — Saçına, — Çandarlı — oğlu, saçmal Okadar büyük görüp adından ürktüğün, beni de ürkilt- mek istediğin uğursuz topal ha- kikaten demir olsa yine yıldırım- dar erirl.. Beni tekerlemelerile — celâllandırmak için mi — çağırdın? Masalı beri koay da bikdiğin başka bir şey varsa onu söyle! Vezir Ali Paşa, son bir cür'et daha gösterdi, askerin istenilen yere gideceğini, Jâkin padişahm onlara İütufkâr olmasını söyledi. Beyazıt, ters ters vezire bakarak sordu: N — Sırtları mı çıplak, karınları mı aç, hiç yoktan var ettiğim bu babayiğitler benden daha ne is- tiyorlar? — Sayende giyiniyorlar, yiyip içiyorlar. Lâkin efendimin keremi muhtaç olmıyanları da sevindirir. Lüfedin, bahşiş dağıtın. — Vakitsiz bahşiş, düpedüz röşvet olur. Ben Padişahım, rüş- vet veremem. Savaşa pirsinler, yararlık göstersinler, sonra avuç | açıp ihsan istesinler! Ve askere selâm vermeden atını sürüp yürüdü. Vezir utan- mıştı, homurdanıyordu. Yeniçeri çorba- cılarından biri, yataklı bıyıklarını sıvazlıya — sıvazlıya — ilerledi, Ali | Paşanın karşısına dikildi: — Devletlü vezir, dedi. Hün- | kâr mkaldı; söyliyemedi. Lükin biz anladık: Onun hazinesindeki ak- çeler, Topal Timurun tuğrasını taşıyor. — Böyle bir parayı bize masıl versin? () Askerin, bilhassa halis Türk | olan Sipahilerin hamlesi bu ka- darla kalmadı. Onlar, hasis pa- dişahı tazyik için, kendisinden para koparmak için başka bir fırsat daha buldular. CArkası var ) 1 islinlük Rum müverri- kesinin y egidir. zortacı bu akıbeto telmih cümiş olur, bu kocakarı | ter döküyordu. — zabitler | 'SON POSTA VA KETOĞP T ıüURLENK Deniz JYarı'şle”ırı | Şimdi İki Cepheli Oldu Artık İşe Ticaret Gemileri De Karış ei ça Yenl yapılan Avrupa - Amerika hattının sayyar şehirlerinden biri! letler, harp gemilerinde olduğu kadar ticaret gemileri inşası hu- susunda da bir mevi yarışa gi- rişmiş bulunuyorlar. Şimdiye ka- dar Almanya ile Amerika ara- sında seyahat rekorunu Bremen tesis etmiş, ondan sonra kimse kıramamıştı. İtalyanlar Reks isimli bir gemi yaptılar. Bu gemi, İtak vardı, makinelerine bozukluk arız oldu. Tamir edildi ve yoluna rık - Nevyok arasındaki mesafe rekorunu kirdi ve Amerikaya Şimdi de Fransızlar, büyük bir gemiyi denize indirdiler. Bu gemi, elyevm seyirde bulunan İ dö Frans vapurunun sisteminde ve daha büyüktür. Onun içindir ki gemiye Süper il dö Frans ismini verdiler. Sonra bu ismi değiştirip, geçenlerde katledilen hur Dumer adımı koymak - iste- diler. Fakat İngilizce Dumer kelimesi fena bir mânaya ge- mektedir. Amerika ve İngilizlerin | a bu isim bir eğlence | mevzuu — teşkil etmemek - için fikitlerinden Yazgeçliler. Cenubi | Prenses Helen Ve Romanya Bükreş 31 — Prenses Helen, | dün Hariciye Nazır: M. Titulesko- | yu kabul! ederek 2 saat konüş- | muştar. Malâm — olduğu veçhile | M. Manyu, Kiral ve Kıraliçe ara- sındaki aile ibtilâHarı halledilme- dikçe iktidar mevkiini ele alınıya- cağını beyan etmişti. Nazrlar meclisinin, Kıral Ka- rol ile bilitilâf Prenses Helenin kendisinden alınm ş olan emlâkine tekrar sahip olmasına ve tahsisa- tımın tesviye edilmesine karar vermiş olduğu rivayet — olunmak- | tadır. Prenses Helen, şatosunun satış bedeli olarak 5,000,000 ala- caktır. Kendisine oğlu Prens Mi- şeli haftada 3 defa görmesi için mezeniyet — verilecektir. Oğlunu bir ay İsviçreye götürebilecektir. bilecek, istediği kadar payıtahtta oturabilecektir. Amerika hattı için bir başka gemi yaparak Dümer — ismini vermiye karar verdiler. Ve yeni vapura da Normandiya adımı koy- Cümhur Reisine izafetle Reisicüm- —— —— Bir müddettenberi büyük dev- | yadan hareket etti, Cebelüttarıka | devam etti. Reks te, Cebelütte- | beş gün ve birkaç saatte vardı. | Her an Romanya tozrağına gire- | g | | ' Sü | Suyyar şehrin baştan ve geceliyin görünüşü rilen bu gemi, şimdiye kaaar görülmemiş bir hacimde olacak ve 75 bin tonilâto su çekecektir. Bundan evvel Almanlar tarafın- —a 1 Teşrinisani Salı latanbul (1200 metrs) — 18 örkes- tre, 19,30 Kemal Niyazi Boyin ve arka- daşlarının iştirâklle saz, 21 Tango orkestrası. Helgrat — ( 490 metre) Fraugızca 1 Prag'dan nakil. Roma — (441 melre) 91 haber ve gramofon, 21,45 Lâle çocuğu isminde bir operet. Prağ — (488 metre ) 20 atolyeden naklen komedi, 29,9 iki. Viyana — ( OLi nin yeni büdiseleri, Peşte — (550 meti dars, 20,380 gramofı 'aust opreti. Y metre ) 80 folsofo denderi, £ er, 32,10 Hamburg- dannakil. 2 Teşrinisani Çarşamha İstanbul (20 metre) 18 Hafız Ahmet Beyin ve MHusa'fer - Hanımın iştiraklerile alaturka saz, 10,5 örkestra, St Müsir Nureddin Bey ile arkadaş'arı tarafından konaer. Bükreş — (391 metre) 20 Radyo darülfünunu, 20,4)- gramoğgo, 21 ke- man konseri, 31,5 kuulerana, 21,10 llo kovaeri, konferana, ömedi, 22,10 Roma — (H1 metre) bu göco (Na- poli) den nakledecektir, Prağ — /483 metra) 20 2290 saksifon, 21 komedi, havaları. Viyana — sleri, SIT metesi 20,03 Tora Y1 Herkes isminde bir 20 salon örke trası. melro) 20 kilisa çanları, K GA anotra 1 10 u- 6 ahasikisi, ©9 mu dan nakle) & dular. Ayın 29 umda denize indi- İesklen konstr. dan yapılan Bremen ise 51 bin tondur. Ticaret gemilerinde, bu sürat yarışının sebebi şudur: Zamandan kazanmak. Buzlim tespit edilmiştir ki 22 mil süratle hareket ededen bir vapura santte 3 mil daha zammedilecek olursa Avrupa - Amerika seferinden bir gün kazanılabilir. 25 millik bir geminin kazancı yarım gün, 28 milliğin ise bir çeyrek gündür. Sonra yine hesap edilmiştir ki | bir geminin sürati arttıkça hamu- lesi azalır. Bundan dulayıdır ki bugün, —ticari sahada muhtelif devleterin daha büyük, daha | güzel, daha süratli vapur inşa etmiye kalkışmaları, sadece, bu- günkü mevcut para sıkın* sına yenilerini ilâve etmekten başka bir netice vermiyecektir. Nitekim 26-27 mil ile ha- reket eden Almanların 51 bin tonluk Bremen vapurunun açığını Alman bütçesi öder. Yeni yeni büyük yüzücü şehirlerin açığını da, bu gemileri yapan devletler ödiyeceklerdir. Mesele her şeyden evvel, görülegeldiği üzere sadece bir gösteriş ve —nisbet yarışından ibarett'r. Elâzizde Sanayi Hayatı İnkişaf Ediyor Elâziz, (Hususi) — Vilâyeti- İmiz iklimi, bavası ve suyu itibarile ziraate çok müsait olduğu için ehali sanayiden xziyade çifiçiliğe ehemmiyet vermektedir. Burada sanayi marangozluk, dokumac'lık, * keçecilik, bağcılık, taşcılık gibi- mahalli san'atlara inhisar etmek- tedir. Şehirde makine sanayli olarak elektrik, rakı ve-un fabrika- sınndan maada fabrika yoktur. Elektrik şebekesi gün geçtikçe büyümektedir, yeni iki fabrikanın daha inşasına başlanılmıştır, biri değirmen, diğeri kereste fab- rikası olarakyapılan bu miles- seselerin elektirik kuvvetinden istifade — edeceği — söylenmek- tedir. Şehirde gece — haya- tı vardır. Her gece saat yirmi üçe, yirmi dörde kadar kahveler, gazinolar açıktır. Ailer bilhassa çalgılı gazinolardan - istifade et- mektedir. Şehirde tiyatro ve sinema bulune maması büyük bir |oksan olarak hissedilimiye başları mışlır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: