December 2, 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

December 2, 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T YU ç Dünya Hâdiseleri , Romanya'da Garip Bir , Vak'a Bükreş'ten bildiriliyor. Transil- h vanya İimanının B;z K"::' Trentea kasaba- KaT Ce sında çok garip Diritdi bir hadise ol- muştur. Bu suretle de bu kaşar bada, yeni gömülmüş ölüleri soy- makla meşgul bir çetenin mev- cut bulunduğu anlaşılmış, azaları akalanarak — hapse - tıkılmıştır. çete beş kişiden mürekkep- tir. Beş gün evvel ölüp mezarlığa gömülen bir kadının altın takma dişleri tama'larını uyandırdığı için geceleyin ölünün mezarını açmış ve kadını soymaya teşebbüs 'et- tikleri sırada ölünün yatltığı yer- den dirilerek — ayağa kalktığını dehşetle görmüşlerdir. Ölü soyuculardan birine, bu man- zaranın verdiği dehşetle derhal İnme inmiştir. erleri feryat ederek kaçışmıya başlamışlar ve zabıta tarafından yakalanmışlar- Kendilerini kaybetmiş bir halde vakayı polise haber verince bir müddet polis de mezarın civa- rına sokulamamış, nihayet kefini ile yürümiye başlayan ölü, fakat sonra dirilen kadın derdini güç- lükle anlatarak evine nakledil- meyi temin etmiştir. Meğer ka- din, ölüm zannedilen derin uyku- ya yakalanmış, doktorlar öldü zannederek gömülmesine müsa- ade etmişlerdir. Kadının uykusu geçince mezarında tekrar diril- * Aç erkek ve kadınlardan son- Aç Çocuklar ra sita şimdi aç çAoı:ııklııı(nh lşeldl merika hükümet Kafilesi | merkezi üzerine yürüyen kafileler, polis- ve asker kuvvetile yerlerine iade edilmiş- lerdi. Bu gün, haber veriliyor ki 4000 aç çocuk Vaşington üzerine ghıuıeklodukr. Bunlardan ayrılan kişi, kafilenin öncüsünü teş, kil etmektedirler. İlk kafile, önü- müzdeki ayın beşinde, yani Ame- rika kongresinin açıldığı gün şeh- re dahil olacaklardır. Bu çocuk- lar, kendi hesaplarına değil' feci bir vaziyette bulunan ana ve ba- baları namına hükümet erkânile temas — etmek — istemektedirler. Büyük arzularından biri de, Rei- sicümhur M. Hoover'e dertlerini anlatmaktır. M. Hoover'in hayat mağduru olan bu gençleri kabul ederek kendilerine cesaret verici bazı sözler söylemesi muhtemel görü- lüyor. Maamafih bir bâdise vukua gelmemek için za- bıta lâzımgelen tedbirleri almıştır. x * Londra ceza mahkemelerin- Mahkeme | den biri geçen Huzarunda | gün blr h"-':'ık Bir Hırsızlık| yeme — ü::kı; idi. İhtiyarca bir adam şahit sıfatile çıimimı. iırıııhk isnat edilen ıdıı:. hlk ulkli._eıııı söylemiye dave! edilmiştir. Fakat dahba evvel de doğru söyliyece- Ene dair tahlif edilmiş, hâkim Ürsüsünün bir kenarında duran İncile el bastırılmıştı. Şahidin ifa- desi maznunun lehinde çıktığı için hırsız serbest birakılmış ve ikinci dava görüleceği zaman çağ rıLııı şahitleri tahlif etmek için tırılacak incil kitabı lııılunımı- mıştır. Çünkü evvelki davada, bırsız lehinde şehadet eden adam Hacil kitabını cebine sokup aşır- mıştı. Bu vak'a lnrııııdı ıııılı- keme reisi başını sağa, sola sal- ladıktan sonra hem mahkeme için yeni bir incil kitabı alınma- sna, hem de eski incili çalan şahidin yakalanması için müddei- umumiliğe müracaat edilmesine karar vermiştir. TARIHİ MUSAHABE “Kalk Bire Avrat Hizmet Gör, Kürk kümü Çıkar, Çızmemı Çek!,, Damat Seyit Ahmet Paşa, Derin Bir Tehevvür İçinde Gürledi, Fakat Damatlıgma Kavuşamadı Her hüküm- dar ailesinde ol duğu gibi Os- manlı hanedanın- da da şehzade- lerin, sultanların ilk öğrendikleri şey, şu bhayasız- ca yalandı: Mil- let, kölemizdir! —| Filhaki'za © banedanın doku- zuncu — asırdan sonra görüp ta- nıştıği, konuşup görüştüğü kadın- ların ve erkekle- rin hemen yüzde sekseni köle idi, Şu kadarki bu köleler ve halayıklar Türk değildi, dünyanin Cört tarafından devşi- rilmiş, satım alınmış biçarelerdi. İçlerinde Sırp vardı, Rus vardı, Gürcü vardı, Çerkes vardı. Ulah vardı, Yalnız Türk yoktu. Fakat şehzadelere, sultanlara söylenilen ninni, onların kulağın- dan ölünciye kadar çıkmıyordu, milleti köle sayıyorlardı ve o telâkkiye göre muamele yapmıya yelteniyorlardı. Meselâ, üç yaşm- da bir şehzadenin mutlaka ayağı öpülürdü, aymı yaşta bir sultanın huzuruna secde edilerek girilirdi. Bu boş ve iğrenç zihniyetin doğurduğu müşküllerden biri de evlenme meselesi idi. Osmanlılı- ğgin ilk teessüsünde hanedan kız- ları bazı komşu hükümdar zade- lere, şöhretli vezirlere ve beylere veriliyordu. Şehzadeler de yine hükümdar kızları alıyorlardı. Hat- tâ birinci Beyazıt, kız kardeşini şeyh Bubhariye vermişti. Zaman ilerleyip aile gururu çoğaldıkça bu izdivaçların şekli- vi değiştirmek — ihtiyacı duyuldu. Çünkü: Şehzadeler, kendi seviye- lerinde kadınlarla anlaşamıyorlardı. Zaten Osmanlı Üülkesinin etrafın- da kendilerile s:hriyet tesis edi- lecek hükümdar aileleri de kak mamıştı. — Yalnız — İran'da — taht vardı ve taht. ile Osmanlı tacı arasında da mezhep - ayrılığının doğurduğu bir gerginlik mevcut- tu. Hindistan'dan veya Fastan'da kız getirilemezdi. Bununla beraber şehzadelerin evlenmesine çare bulmak - güç değildi, — halayıklardan — istifade Mahalleler Arasında Bir. mubarririmiz — İstanbul, ve Boğaziçinin en ta- ninmış semt ve mahalicierini dolaştı. bunların hususiyet- lecini, tarihte bıraktıkları İz- leri, huıılnn dert ve İhliyaç- farını tespit etti. Mahalleler Arasında Yedi dağ üstüne kurulan güzel İstunbulun sadık - bir aynası olacuktır. MAHALLELER ARASINDA Lezzetle takip edeceğinize şüphemiz olmıyan bu tetkik yazılarını birkaç güne kadar neşradecoğiz. # edilebilirdi, nitekim padişah oğul- ları henüz yazı yazamazken aşk kitabına haşiyeler dizecek kadar açıkgözlülük te gösteriyorlardı. İşin güç tarafı sultanları baş göz etmekte idi. Onlar da, erkek kardeşleri gibi kölelerle düşüp kalkamazlardı. Bu, çirkin bir şey olurdu ve sarayı daha iğrenç bir mevkie düşürürdü. Bu sebeple düşünüldü, taşı- nıldı, sultanlar içir hariçten veya asil ailelerden koca aramaktansa onları saraya sadakatleri görünen adamlara vermek ve devlet me- ratibi arasında bir de damatlık mertebesi icat ederek sadık kö- leleri onuünla *'da mükâfatlandır: mak ciheti tercih edildi. Fakat şark' âdetinde erkek kadından yüksek — sayılıyor, hiç olmazsa ikisi biribirine müsavi tutulmak lâzımgeliyordu. Halbuki sultanlar, padişah kanı taşıyor- lardi, damaltlar - ekzeriyetle - Abdullah ve Abdurrahman oğul- Jarından seçiliyordu (1). Onları bir seviyede bulundurmak - caiz olamazdı. Bunan için de günlerce dü- şünüldü, bazı kaideler ittihaz olundu. Meselâ damatlar, sultanlar tarâfından davet vukubulmadıkça hareme giremiyeceklerdi. Böyle bir iltifata nail oldukları zaman da padişah huzuruna çıkar gibi muayyen merasime riayet ede- ceklerdi, eşik öpeceklerdi, ayak öpeceklerdi, ayakta durup eııîı bekliyeceklerdi. Büunlar, bu kaideler hep efendi ile köleyi biribirinden ayrı tut- mak ve ayrı göstermek için ko- nüluyordu, * Birinci; Abdülhamit, yoğenle- rinden * Hatice Sultanın ön üç yaşına girdiğini görünce bir dü- gün yapmak istedi, nedimlerile istişareye girip kerli, ferii bir damat aramıya koyuldu. O sırada Sivaslı Süleyman Paşanın oğlu Seyyit Ahmet Paşa İstanbulda bulunuyordu. Gerçi o, Abdullah | ve Abdülmennan oğullarından değildi. Tanınmış bir aileye men- suptu. Lâkin zengindi, düğün münasebetile bir iyi sızdırılabilir- (1) Babası möçhul olan veya dinini değiştiren adamlara « Abdullah oğlu, Abdülmennan oğlu, Abdüssettar oğlu » gibi künyeler verilirdi ve bu suretle nlar, Allah kullarından birinla çocu- gu silatıni takıamış olurlardı. di. Bu mülâha- za ile damatlığa lâyık — görüldü? İlkin nişan diye birkaç yüz kese akçesi — alındı, sonra düğün mas- rafı olarak ken- disine bir oka- dar para daha harcettirildi ve nihayet — zifafa konuldu. Seyit Ahmet Paşa, tam Ana- « dollu bir adam- dı ve tavukların horoz gibi ötme" lerine ise asla tahammül ede- mezdi. Valilik ettiği vilâyetlerde resmi dairesinin kapısına da dai- ma şu mealdeki arapça İlâvhayı astırırdı:. “ Erkekler kadınların hâkimidir £. ,, Şimdi zifafa da ayni zihniyetle giriyordu. O lâvha boynunda asılı değilse de ruhunda yazılı idi. Padişah kızı ve padişah ye- ğeni olan nikâhlısile tam bir er- kek gibi görüşmek istiyordu. Fakat onu, bülün şehametine rağmen bir müddet sarayın dış kapısında, sonra harem dairesi önünde, daha sonra sofada ve gerdeğin — eşiğinde — beklettiler. Nihayet, bir haremağası ağrzile içeriye çağırdılar. Paşa, gelin hanımı ayakta bu- lacağımı, duvağını açacağını, bir- likte konuşup anlaşacağını umu- yordu. Halbuki Sultan, yatağına girmişli, perdeleri indirmişti, yak nız bir ayağını dışarıda bırakmıştı. Yengelik vazifesi gören harem ağası, beyaz dişlerini parlatarak damat 8 aya o ayağı gösterdi : pünüz ve sonra soyunup _vıılınııl Seyit Ahmet Paşanın bütün cinleri başına üşmüştü, erkeklik damarları kırılacakmış gibi gerik mişti. Tehevvür içinde hemen döndü, harem ağasının ince boy- nuvdan yakalayıp sürükledi, kapı dışarı itti ve sonra yatağa yanaştı, perdeleri çekti, uyur gibi görü- nen genç Sultanın kolunu — tuttu, gürledi: — Kalk bire avrat, hizmet gör, kürkümü çıkar, çizmemi çek. * Ertesi gün Seyit Ahmet Paşa, memleketine sürülüyordu ve Ha- tice Sultan, bir daha koca adı anmamıya yemin ediyordu. M T SON POSTANIN İLÂN FİATLERİ #—İlânın tek sütan? satırı gezetenin metin yazısile vasati 6 kelimedir. 2 Ayni yazının 2 satırı V santimdir. 3—Daba kalın ve dalia İnce yazılar santim ile hesap edilir. 4-—Sayfasına göre ilânlar aşağıdaki flatlere tâbidir : Bayla Bantimi * inci 400 Kr. 2 . 250 S..6 200 4-B « 100 Diğer sayfalarda 50 Son — bayfada 25 n Geçen Haftaki Bilmecemizi Doğ- ru Halledenle ( Düakti nüshadan mabat ) '"llrır muhtıra deltari alacak- İstanbul Kız ortamektebi talebesin- den £56 Makbule, Kuloli Askeri lisesi talebesinden 1067 Bekir, İstanbul lisesi talebesinden 659 Hayri, Çapa Kız mus allim mektebi talebesinde 55 Sabiha, Beyoğlu 88 Inci mektep beşinci sınık tan 46 Nimet lamail, İstanbul Birinci ilkmektep uluhıılnlloı XT? Muzaffor, Adana Ticaret mektebi üçüncü sınıftan 231 Hılkat, Uzunköprü Mimar Hayrode din mektebi beşinci sınıftan 62 Meliha, İstanbul Kız ortamektebi talebesinden 88 Mübeccel, Ankara Ticaret lisesl ikinel sımftan 798 Ali Foerruh Bey ve Hanımlar. Birer hikâye kitebı alacaklar: İstanbal 8Ö İnci mektep talebesin- den 118 Şermin Tahsin, berli: Orta mektebi bizinci Mmiftat 128 Seri met, Davutpaşa Ortamektebi talobesin- den 974 Ahmet Mustafa, İstanbul Kız ortamektebi telebesinden 147 Halide, Uşak Can oğlu Kadir bey oğlu 'Tahsin, Vefa Ortamektebi yedinci sınıftan 608 Sabahaddin, İatatbul Kız ortamoektebi talebealinden 458 Nozahet, Eytip 86 ıncı mektep talebesinden 189 Sami, İzmir Halil Rifat paşa caddesı Hadi Böy v0 kak tumara 6 M. Sabri, İstanbul erkek lisesi birinci sınıftan Gt0 Fikret, An- kara San, at mektebi talebesinden 185 Ramazan, İstanbul Kız ortamektebi tar Tebesındon 589 Fehamet, Ankara ziraat bankası tasfiye şubosinde Agâ Bey kızı Nazmiye, İstanbul Kız ortamektebi £8? Zübeyde Riza, Kuleli askeri lisesi talebesindo 309 Kadir, Nişantaşı Kız ortamektebi altıncı sınıftan Somahat Hanım ve Beyler, Birer adet kart alacaklar: Tstanbul 10 uncu iİlkmektep talebe- sinden Colâl Tahsin, Duavtpaşa orta» mektebi talebesinden 273 İhrahim Mus- tafa, İstanbul Erkek muallim tatbikat mektebi talebesinden £4 Nuüsret, Gazl- osmanpaşa — ortamektebi - talebesinden Osman Halil, Eyüp Eskiyeni numara Ö Bedriye, Salihli Altınordu mektebi dördüncü sınıftan 597 Melâhat, Dört: yol Hacı Miatik öğlü Ükküş Nibat, Ça« pa tatbikat mektebi dördüncü sınıftaa 30 Aziz, Adana Erkek Hisesi beşinel sınıftan 885 yükri, İstanbul Avaturya '8. Jorj lisesi talebesinden 17 Selçuk Zeki, Monemen NMuhasöbol bususlye dairesinde Mustafa Kemal, İstanbul Petevnlyal lısesi talebesinden 16 Halil, Konya avakat Lütfi Bey oğlu Muvafik, Salibli Altınordu İlkmektebi beşinci sınıftan 419 Hamdi, Adana oörtnmek- tebi üçüncü Bsınıftan 864 M. Enver, İstanbul Erkek listesi talebesinden 819 M. Pagıp, Salihli Altınordu ilkmektebi beşinci sınıftan 418 Comll, Sultanabr meot terzilik mektebi talebesinden 187 Mustafa, Beyazit Kız mektebi talebe- sinden 69 Nurülnisa, Adana muhtelit ortamoktobi talobesinden 316 M. Nibat, 'Trabzon Erkek muallim moktebi birin» ci sınıllan 1 Sabri, Adana tütün inbik — sarı baş müdürüyetinde sitajyer Enver, Züngüldak ortamektebi İkinol sınıltan 11 Naci, Adana Erkek TKeesi birinci sınıftan 283 Sabri, Salihli avukat Hayri Bey kızi Saadet, Ankara - Hacıbalil — mahlesi kâztepo sokak numara 26 M, Cevat, Eyüp Roçadiye ilkmektabi ikin: gl sınıftan Necati Hüseyin, Adana Er kek lisesi onuncu &inıftan 305 Hasan Busri, Ankara Kiz lisesi talebesinden 910 Edibe, Kayseri telgraf memuru Yekta Bey kızı Güngör, Konya Erkek lisosl sekizinci sınılttan 111 Mocit Ce — mal, Ankara Erkek lisesi ikinci sınıf tan 44 Muammor, Mersin tarla mektebi — dördüncü sımftan Vahdet, İzmir Kar” yıyaka Kız tevallim mektebi talebesin* den 59 Bulhfm, Fatih 18 inci mektep beşinci vınıftan T8 Ayşe, Ankara san* atlar mektebi telebesinden 141 Rahmf, İzmir Karataş orta mektebi ikinci we niltan £88 Nuri, Adana İnkilüp mek* tebi Üçüncü sınıftan 49 Zafer, Adanâ ticaret moktebi ikindi sımıftan £ Salâhaddin, — Tekirdağı — ertamektebi ikinci sınıftan 858 Abdürrahman, AY" dın san'at mektebi üçüncü sıniftal 125 Konan, Edirne Erkek liseal altındi sınıftan 46 Albert, Adana İnkilâp mok' tebi üçüncü sınıftan 62 Mehmet ZİYA İzmit Yeni Turan mektoll talebesin” den 28 Fadıl, Eylp ortanektebi birlnr €i gınıttan 328 Samiye Hanım Btendiler. G a

Bu sayıdan diğer sayfalar: