3 Ocak 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

3 Ocak 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nasıl doğdu?.. Tefrika No, 24 Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Ölda?.. Ahmet Rıza Bey Kendisini Jön Türklerin Lideri Zannediyordu O devrede bütün nazarları kendi üzerlerinde toplayan bu iki mühim şahsiyet (efkârı umumiye)nin terazisi ile tartılıyorlardı. Murat B. İtanbula avdetile bu Mizanın bir gözünden düşüverince, tabiidirki ağır basan gözde Ahmet Rıza B. kalmış, (hürriyet mücndelesinde sebat eden bir tek kahraman) unvanımı almıştı. Mamafih, Ahmet Rıza Beyin Bu bareketi yanına kâr kalmadı. Gerek Murat Beyin dostlarından ve' gereli' bitaraf “wvo* hakikt” va tanperverlerden — mürekkep - bir zümre, ondan bu bususta izahat almak istediler ve bir randeva talep ettiler. Ahmet Rıza Bey, gafil davrandı. Bu mülâkatta ne konuşulacağını soruşturmıya — lü- zum göremedi. (Bulvar Sen Mi- şel)de, (Kafe Sufle)de buluşmak Üzre bir randevu verdi. Ahmet Rıza Bey, ( Kafe Suf- le)yo gittiği zaman karşısında ©n sekiz vatandaş buldu. Bunla- rın arasında, (Çürüksulu, Ahmet Bey) de bulunuyordu. Ahmet Rıza Boy, kendisini ( bütün Jön Türklerin lideri) — zannetmek- ten mütevollit bir gurur ile, bu davetin sebebini sordu. İşte © zaman karşısında bulunanların yalçın bir kaya gibi soğuk bir cephe aldıklarının farkında oldu. Fena halde bozuldu. Şimdi bu on sekiz vatandaş, onu gizli oyunlar oynamakla itham ediyor ve hesap - istiyorlardı. Ahmet Rıza Bey, bu hesabı veremedi. Hatta, o (bergül) gibi bülent ve şehlevent vücudü, Çürük Sulu Ahmet Beyin bücum ve taarru- ı na da mukavemet edemedi. im safsız “bir. ekseriyet karşsında kalan bütün aciz ve kudretsizler gibi, kapıya fırladı. Bu badireden kıymetli şapkasını bile güç kur- tardı. Fakat bu hâdiseden epeyce | gürültü olmuş, ( Kafe Sufle ) nin sükünu — bozulmuştu. İşe, polis müdahale etti. kikat yaparken diğer taraftan da sefarete haber gönderdi. (Paris sokaklarında işsiz güçsüz gezen, ve butdan dolayı vakıt vakıt çirkin hâdisata sebebiyet veren | bu efendilere biraz nasihat verik | mesine ) lüzum gösterdi. Lâkin sefir Münir Boy; Ben, mekteop mubassırı değilim. Koca bir sluğun aslahi. için mücahedede bulunduklarımı iddia eden sakallı efendilerin, bu, saçlı böyle amiyane hareketlerde bul nacak- | larını da Ümit etmiyorum. Biva- enaleyh, bu tavsiyeniz, ( saltanatı seniye sefareti) ni alâkadar etmerz. Diye - bermutat - alaylı bir cevap verdi. * Maamafih, Ahmet Rıza Beyin ikbal yıldızı gittikçe daha rev- nektar olarak parlıyordu. O, neş- riyatının şiddetini günden çüne arttırıyor, bu suretle de ( Kafe Sufle) vak'asının zihinlerde yer- leşen çirkin akislerini - silmiye çalışıyordu. Bu şiddet, İstanbulun nazarı diklaini celbetti. Sefir Münir Bir taraftan tah- | imparator- | Beye bu hususta izahat vermesi için bir telgraf geldi. Münir Bey, (bu neşriyatın Fransa kanunlarını ihlâl edemiyeceğinden) bahsede- rek, müdzhale imkânı olmad ğına dair cevap verdi. Fakat, yıldız- da bu mesele ile meşgul olmıya *başlıyan ( kâtibi sani —Arap zzet Bay ), bu — cevap - ile iktifa etinedii. —( Paristo mar hir bir avukatla istişare ve Fransa kanununun lâstikli madde- lerinden istifade edilerek behe- | mehal bu neşriyatın durdurulmas sı, matlubu âli) olduğundan ba- hisle Münir Beye bir telgraf çekti. Münir Bey, bu telgrafı alınca fena halde öfkelendi. İkide birde hünkârın vehbmini tahrik eden ve şimdi de kendisini böyle SA yollara — sürüklemek açık bir ders vermek İste ( Bu adamlar neşriyatlarında gayet — mahirane Fransa kanunları ne kadar lâstik- H olsa, yine bu şekildeki neşri- yatı tatil edemez. Bu kabil neş- riyatın biç bir kıymet ve ehem- miyeti yoktur. Esasen Ahmet Rıza Beyin parası da azalmıştır. Eskisi givi fazla yardım görmi- yor. Bu gidişle kendi kendilerine neşriyattan vaz geçecekleri me- muldur... Şayet, daha ileri şider, ve kanun hududanu geçerlerse, (hbükümeti seniye) namına hara- | davranıyorlar. ketle (hukuku padişahi) yi araya- | cağım tabildir.) Diye cevap gönderdi. | tarafından | Pederelli'yi Arap İzzet Bey, bunu kâfi Krandul Belediyesi a — ŞehirTiyatrosu | Pazartesi - aç |N - () K di S perde Muallim Gecesi Iiî"ııı BUYUK RESMMİ GEÇİT ETÜAL serama| VİKTORYA ve ılUSW | Müvvres- İVAN PETROVİÇ, GRETL THEİMER, MİHAEL BOi? akşam saat 21,30 da görmiyor, yeni intisap ettiği Ab- dülhamide bir kahramanlık gös- termek İçin ' imüubakkak Ahmet Rıza Beyi susturmak isliyoreu... Buna binaen mütemadiyen tek graflar çekiliyor, Münir Bey de ayni şekilde cevaplar vermekte devam ediyordu. Günün birinde İstanbul'dan Paris'ebir adam geldi. Bu adam, (Avnkat M. Pederelli ) isminde bir İtalyandı. Elinde, İzzet Bey Münir Beye hitaben yanlmıs Gik müktüp vardı ” Ba mektap, şu mealde idi. (Hukuku siyasiyede mahareti kâmilesi olon meşhur avukat M. size — gön Zatı akdesi hazreti şehriyari ve hökümeti senniyeleri * aleyhinde bulunan Ahmet Rıza Bevlo rüfe- kası hakkında ikameci dava ede- cektir. Kendisini icap eden nok- talar hakkında i«az ve irşat ederek tarafınızdan da bu davaya bakıl- masi matlubu Alidir. İsbu zatın mehareti hukukiyesi, zati devlet- lerinin de zekâi — mümtazesile birleştiği takdirde, orada bulunan bedbahanın ağır — cezalara mahkum ettirileceği ve artık bu küstahane harekâta da nibayet verileceği memulü kavidir...) en Arkaşı var GUNAHKAR KIZ Hay-tın süfli tabakalarının müthiş muh.ti arasında cereyan eden re- alist ve gayet beşeri bir dramdır. Baş rollerde: Marcelle Romö- Andre Luguet ve jF.AN GABİN Sibemacılık dünyasmın mislini henüz kaydetmediği san'at ve harikalar âbidesi iKi YÜZLÜ ADAM Yarın akşam MELEK Sinemasında Dikkat: İKİ YÜZLÜ ADAM fihmninin rejisörü g.(OUBFN MAMULIAN Birinci artisti: | R'E Riuı MARCH Film — akademisinin i Amerilkca'da I) yaptığı 4932 nonesi birinci rej sörü İFERAHsinvzma nın VARYETE PROGRAK'ını gördünüz mü ? Görmedinizse sordunuz Bığın MİLLİ Sinemada we Pierre Bencit'nan şaheseri ve LRit ATLA Mevsimin en büyük sinema İlâveten: görenlere lütfen .nu ? TTE BELV"'a temelli muazzamı NTAiD hâdisesini teşkil edecektir. FOX JURNAL, dünya havadisleri, Haşiye: Ramazan müuasebeti'e 2 suvare verilecektir. B 1/2 ve 10 1/2ta ( Baştarafı 1 inci sayfada ) liydi. Bulgar komitecilerinin bu inadı, istedikleri neticeye nihayet kendilerini isal etti. Mekedonya ihtilâl teşkilâtının artık rakipsiz kalan yeni reisinin yanına gitlikleri zaman büsnü- niyetlerini ıspat etmekte güçlük çekmediler, çünkü Bulgar hudu- lerini saklamiyarak aportlarla girmek istemişlerdi. Bu itibar ile fena bir kasıtları bulunabileceği iddia olunamazdı. Netekim İvan Mikaylofta bu muhakeme tarzını kabul etti ve ve kendileri tekrar komite teşki- lâtına alındı, fakat ilk zaman- lar, bir ihtiyat tedbiri olmak fizere kendilerine gayet ehemmi- yetsiz vazifeler veriliyordu. Fakat zamanla, komitenin emniyetini tekrar kazanmakta gecikmediler, Çünkü her verilen vazifeyi gayet mükemmel bir surette yerine getirdikten başka, diğerleri için | çok çetin görünen vaziyetlerden kolaylıkla — sıyrılmıya muvaffak oldular, bu hal kendilerine karşı umumi bir tevveccüh ve alâka uyandırdı. Fakat Makedonya komitesi, bu muvaffakiyetlerin sır ve hik- metini, Dordon'dan gelen para- Jarın temin eylediğini ve iki arkadaşın bu paraları, komitenin kendilerine havale ettiği işleri görmekte kullandıklarını elbette ki bilemezdi. Bu sırada, bir müd- det için duraklıyan Bulgar - Yu goslav hudut hâdiseleri de sık- | Taşmıya başladı. Bittabi, yeni vaziyot, Fransanın canımı — sıki- yordu. Derhal siyas! bir teşebbüs yaptı. Bu münasebetle Bulgaris- tan'da ilerlemek istidadını gös- teren komünist tehlikesine karşı eli bağlı durulurken hariçte Ma- cera aramaktaki manasızlığa işa- retler yaptı. Bu teşebbüsün neti- Amerika Cümhuriyetini teşkil | öden bazı devletler, Amerika'da | ötedenberi cari olan İdam mah- kümlarını — elektrikle — öldürmek usülünden vaz — geçmiye, onun yerine zehirli gaz kullanmıya baş- lamışlardır. Çünkü elektrik sam dalyesi, çok defa, cereyanın fazla kuvyetli olmas ndan dolayı mah- | kümu öldürmemekte, bu suretle | lüzumsuz ıstırap çekmesini İntaç etmektedir. Onun için bu sistem | kaldımlarak yerine zehirli gazle Kânunusani 3 DıplomatlaraHukmeden GızlıKuvvetler ' Makedonya Komitesi Ve Komünistlik Mücadelesi cesi gu oldu ki, İvan Mikaylof, bir müddet İIçin harici fauliyeti hafifleterek dahili vaziyeti ıslaha karar verdi. Muhtelif vazifelerle merkezden uzaklaştırdığı kuvvet- lerini Bulgaristan'a çağırdı. İvan Mikaylofun bu tasavvuru muhakkak ki isabetli bir şeydi. Fakat tahakkuk ettirmek çok güçtü. Çünkü bir insanı imha et- mek için evvela yakalamak 1â- zımdı. Halbuki Bulgar komünist- leri, birer balık gibi kendilerine uzanan ellerin arasından kayıp © uzaklaşıveriyorlardı. Bu muvaffar kıyet Fransayı memnun Çünkü Yugoslavya bir etmişti. müddet için nefes alacak demekti. Fakat buna mukabil İtalya bu vaziyetl hoş bir gözle görmedi. İtalyan © istihbaratı derhal faaliyete geçtil Bu münasebetle Pervofla Poçef Ağrama çağırıldılar ve bir akşam Dordonla beraber yaptılar. Oturdukları yer, Espla- nad otelinin taraçası idi. bir - toplantı Dordon, orada, onlara İtalyas nın noktal nazarını anlatti ve öyle bir hâdise çıkması lâzımgelk diğinden bahsetti ki, bu, İtalyayı memnun etsin, Bu sırada, traçadan genç bir kadın geçiyordu. Dordon bu kar dını görmemişti. Pervof ile ayağı ile dokunarak kadımı işaret etti. Dordon, bu işareti güzel bir kadın Üzerine nazarı dikkati cek — betmek manasına almıştı. Kadınıt — arkasından baktıktan sonra mur hatabının hüsaü tabiatini tasdik etti. Bu kadın Slâv ırkındandı, uzunca boylu, fakat endamı çok güzeldi. Bir elinde, şişkin bir evrak çantası, diğerinde de kür çük bir seyahat bavulu vardı. Dordon sordu: — Bu kadını tanıyor masunuz? ( Arkası var ) Amerika'da Idam Şekli Değişti Elektrik Yerine Zehirli Gaz Kullanılıyor da görülebilecek husust ve tarafı kapalı bir odasına k0 makta, bu odaya zehirli gaz kedilmektedir. Açık bırık | pencere camlarından vazifedf memurlar sahneyi uyrılınıkf.’ lar. Dercettiğimiz resim, ilk © idam mahkümu bir ka! c gazla öldürülme tecrübesiui teriyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: