6 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

6 Şubat 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

NN AET SON POTA İTTİHAT ve TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur. — Tefrika No, 56 Nasıl doğda?.. Nasıl Yaşadı ?.. Nasıl Öldü?.. PoganRecep, Bulgar Komitecileri Ve Hükümet Manastır vilâyetinin ( Kırçove ) nahiyesi merkezinde bulunan nk zamiye askeri kıt'ası, (akşam yoklamasına çıkmıştı. Selâm bo- ruları çalınıyor, asker: — Padişahım çok yaşa. Diye bağırıyorlardı... Birden bire, her taraftan silâhlar patla” mıya ve askerin olduğu yere, kurşunlar yağmıya başladı. Buk gar çeteleri kasabayı her taraf- tan sarmış şiddetli yaylım ater lerile halkı ve askeri şaşırtmış” lardı. Asker, mevzi alip ta mü- dafan vaziyetine geçinciye kadar, Bulgarlar kasabaya girmişler. — Hurra! Sadalarile ortalığı çınlatarak nahiye müdüriyeti binasına Buk gar bayrağını çekmişlerdi. Kasa- badaki Bulgar ahali zaten evvelce hazırlandığı için derhal çetecile- rin tarafına geçmişler, bu işgalin kolaylık ve muvaffakiyetini temin etmişlerdi. | Komiteciler, derhal İslâm mahallesine girmişler.. Tek graf müdürü, belediye kâtıbi, iki polis, düyunu umumiye me- muru, tabrirat kâtibi, telgraf çavuşu, iki tahsildar, jandarma mülâzimi, beş jandarma ile İslâm nhaliden bir haylı erkek kadın ve çocuk öldürmüşlerdi. Makedonya (o ibtiiâl (Okomi- tesi reisi (o(Sarafof) un ilk büyük zaferi bu idi. Sarafof, derhal Rum mektebini de işgal etti. Burayı hükümet konağı yaparak Bulgar, Rum ve Ulah- lardan Omürekkep bir meclis teşkil eyledi. Müstakil bir hü- kümdar gibi icraata girişti. Bu felâketten kurtulabilen İslâmlar, evlerini — barklarını — bırakarak dağlara çekildiler. Hükümetten imdat beklediler. Fakat zaman geçiyor, bu imdat kuvveti gelmi- yordu. Hâdiseyi o (Manastır Mevki Kumandanı Nâsır Paşa haber slmış.. Fakat o yalnız, mafevk makamları haberdar et- mekle iktifa eylemişti. Eğer ki- çük bir mes'uliyeti deruhde ede- rek derhal harskete geçseydi, mecmuu bin iki yüzü geçmiyen bu Okomiteci kuvvetini derhal süngüden geçireceği şüphesizdi. Çünkü o sırada o bavalide, silâh altında bulunan Rumeli redif fırkalarından maada Ananoludan gelen İzmir ve Konya redif fır- kaları ve 314 senesinde teşkil edilip ilk defa seferber hâline getirilen ilâve taburları da vardı. Bu feci vaziyet karşısında bile ( vazife ve mes'uliyet ) unutulmuş, (suya, sabuna dokunulmamak ) için, muhaberelerle vakit geçiri- liyordü. Manastır halkı galeyana gel- mişti, Artık herkes, açıktan açığa hükümete lânet ediyor, kumar danlar hakkında en ağır sözler söyleniyordu. Nihayet Manaslır eşrafından ( Pogan Recep) ne mile maruf olan » Mektebi har- biyeden mezun - ( yüzb: şı Recep B.) sabredemedi. Derhal bölüğü- nÜn iman ve vicdanına müracaat etti. Cephane sendıklarmığ kır dırdı, Mevcut cephaneyi bölüğüne dağıttı. Her wes'uliyeti üzerine slarak 4 Kırçova ) istikametile İdaresile Saratot yollandı. (Pogan Recep)in bu cür'eti, ahaliden bazılarının da hamiyetini tabrike sebep oldu. Bunlar da bu (fedakâr bölük) e iltihak ettiler. Cebri yürüyüşle Kırçovaya gittiler. Zaferden ser- mest olan Bulgarların gafletinden istifade ederek biranda kasabaya girdiler. Kısa bir müsademeden sonra Bulgar komitecilerıni püs- kürterek hükümet dairesinin üşs- tündeki Bulgar bayrağını indir- diler. Recep Pogan, iki kuvvetle çarpışmıştı. Biri, gayesi uğrunda her cür'et ve fedakârlığı göze alan Bulgar komitecileri.. diğeri- de, nezin ve rilletin timsali olan hükümet idaresi... Pogan Recep ancak iman ve vicdanından ak dığı ilhamla bu İşe atılmış ve muvaffak olmuştu. Şimdi o, Kır- çova balkanlarına dağılan perişan Bulgar çetelerinin (O arkasından koşarken onun bu büyük zaferini bütün Öçüncü ordunun bağrı yanık zabitleri alkışlıyor, hepsi de birer (Pogan Recep) olmayı ahtediyorlardı. Bulgar komitecileri, bu tokat üzerine kısa bir müddet süküt ettiler. Fakat ideallerine sadık olan bu adamlar, daha fazlada bekleyemediler... 319 senesi (hıdır rellez) günü idi. Parlak bir güneş, nur ve ha- yat saçıyor; Manastır halkı, bu günü bahçelerde ve kırlarda eğ- lence İla geçirmiye hazırlanıyor- du. Birdenbire, kulaktan kulağa bir fısıltı dolaştı: — Bulgar çeteleri, şehri ba- sacakmış.. Bu fısıltıyı, k'ıç şakırtıları ve nal sesleri takip etti, Kırkar suvariden mürekkep Üç dev- riye kolu, Manastır ocaddele- rinden dört nala geçerek muh” telif | istikametlere (o gitmişlerdi. ( Arakan ver ) Çarpışıyordu “ Huriye Hanım Acaba Kimin Kızıdır ? (Baştarafı 1 inel sayfada ) Filbakika Halis Bey, Huriye Han mın şehrimize geleceği gün Galata rıbtımıma kadar gelmiş, vapuru beklemiş, fakat vapurdan Huriye H, çıkmayınca geri dönüp gitmiştir. 2 — Hariye Hanıma ikinci olarak sahip çıkan zat, elyevm İs- tanbul tev nesinde K. 7 muba- | sebeci Şevket Beydir. Bu zat Huriye | Hanımın kendi öz kardeşi oldü- ğunu iddia ediyor ve diyor ki: “Seferberlik nihayetinde Vandan hieret eden Ermeniler arasında © zaman on iki yaşlarındı bulunan hemşirem Huriyenin de beraber alıp götürüldüğünü istihbar etmiş idim. Muhterem gazetenizin 23- (- 933 tarih ve 899 numaralı nür hanın Üçüncü sayfanın birinel sütununda “ “Eeniler arasında bir Türk hazı, başlığı altında, Milano konsolosluğumuzun Huri- ye isminde bir Türk kızı şehri- mize göndermiş olduğunu okudum. Pederinin ismi Derviş olduğu takdirde öz hemşirem olacağına şöphe olmayan bu Hızın elyevm nerede bulunduğu (o gexetenizce malüm ise bildirmenizi insaniyet namına rica eder ve delâletinizle serslerden sonra iki kardeşi biribirine o kuvuşturmağa © vesile | olacak bu insaniyetli ebediyen unulmayacağımı arz ve hürmet lerimi takdim eylerim efendim... Biz bu zetin müracaatı üze prina derüal alâkadar makamlara müracaat ettik, sorup soruştur- duk, Fakat maalesef katl bir cevap alamadık. 3 — Üçüncü olarak Huriye Hanıma sahip çıkan zat Bakır- köy OPostahaoesi (oOtevzi Ome- muru Osman Şemsi Efendidir. Osman Şemsi Ef, matbaamıza kadar gelerek Huriye H. hakkın- da bizden sarih malümat sordu. akat bu sahadaki tabkikatımızın maâülesef müspet bir netice ver- mediğini, en doğru malümatın bizzat Huriye hanımdan alınabi- leceğini, onun da henüz İstanbula gelmediğini (o söyledik. (Osman Şemsi B. Huriye hanımla akra- balık iddia etmekte ve şunları söylemektedir: “Huriye Kırklareli mubacirlerinden Ahmet efendinin kızıdır. Huriye Balkan muhare- besi esnusında üç yaşında iken İstanbula getirilmiş, Darüleytama verilmiştir. Fakat Amerikalılar Huriyeyi buradan almişler, bir takım er- meni çocuklarile birlikte Ameri- kaya götürmüşler. Huriyenin am nesinin ismi ayşe Hauımdır. Ek yevın babas' aşık Ahmet Efendi ile annesi Ayşe Hanm Kırklar. elinde oturmakta, kızları Huriye- yi hasretle beklemektedirler.,, Bizden bu müracaatlar Üze- rine yeniden tahkikat © yaparak Huriye Hanımın şehrimize ne za- man geleceğini öğrenmek istedik, fakat kat'i bir cevap almak in künni bulamadık. Tarihi Bir Hakikat İspanya'daki Lerida Şeh- rini Türkler Tesis Etmiştir İber İsmindeki Türk Kabilesi Vaktile | Burada Yaşamıştır Lorlda şehrinin tarih! surları Mısırda Arap barsile uğraşan bir Araplık cemiyeti vardır. Bu cemiyetin reisi olan Mısır Alim lerinden ve beynelmilel meşhur tarihçilerden Ahmet Zeki paşa son günlerde bir Mısır gazetesim de çok mühim bir makale neş- retmiştir. (Endülüse alt bir tashih) başlığını taşıyan bu yazda Ah- met Zeki paşa geçenlerde bir isyan dolayısile ismi gazetelere sık sık geçen ( Lerida ) şehrinin bütün Arap gazetelerinde yanlış yazıldığını ileri sürerek bu şehir hakkında çok kıymetli ve Türk tarihini alâkadar eden malümat veriyor. Paşa makalesine şöyle başlıyor: “Beş gündenberi Eleh- ram ve Essiyase gibi sabah ve bütün akşam gazeteleri İspanya cumhuriyetine ln vaki olan bir İsyanı yazarlarken dikkat ettim, arap ve İslâm tarihinde mühim bir mevkii olan bir şehri hiç bi- risi doğru nakledemedi. Bazıları Liride dediler, Bazıları Larida di- ye naklettiler. Ben doğrusunu ya” zacağım.,, eki Paşa bu başlangıçtan aynen şunları söylüyor: Araplar Endülüze girdikleri zaman bura sını eski Romu ve Gotlar gibi yukarı, orta ve aşağı mıntakalar ismile üç kısma ayırdılar. Ben yal nız yukarı mıntakadan bahsede- ceğim. Bu mintaka İspanyanın şimalişarkisinde dir. Burasının idare merkezi (Sartgosta) dır. Burada Arapların zamanından daha . evvel ve şimdi (Lerda) İsmini taşıyan mühim ve tarihi bir şebir vardır. Bu mıntakaya (Zeytin Vadisi ) ve mebrine de Zeytin Nehri derlerdi. bunların adı (Sinka)dır. bağa len RENKLİ SihirTiyateosu FENER Nakleden : Ertuğrul Muhsin Bey UMUMA Şimdi | (Lerda) (şehrini o (İber)liler tesis etmiştir, İberliler (Garbi Avrupaya ve bilhassa İspanyaya yerleşen ilk Türk kavmidir. Eskiden ve şimdi de. frenkler burasına: “İberik ceziresi,, derlet ye (Ebrük) nehrine de (Ebre) ismini verirler, 1892 tarihinde İspanyaya yaptığım bir seyehat esnasında buralarda tetkikatta bulundum. o Tarihçiler (o (Lerda) şehrinin bir Türk şehri olduğunu ispat o için çok kuvvetli vesikalar «İde etmişlerdir. Bura- da yapılan bafriyat neticesinde, Üzerinde (bozkurt) başı bulunan gümüş ve bakır paralar elde edilmiştir. Box kurt eski türkles rin taptıkları bir mablüktu. De deleri Kafkasyadan gelen bu Turanh kabile bu şehri istilâ ettikleri mıntakaların en sonunda bulunduğu için bu şehrin adına (İleride) demişlerdi... Romalılar bu ismi (İlerida) olarak anmışlar dı. Araplara da (Lerda) olarak geçmiştir. Lerida şehri Saragossa ile Barselona arasındadır. — Atis ee Sevimli JEAN MURAT ve dilber ANNABELLA'yı ŞIK sinemada kemali muvaffakiyetle gösterilmekte olan Otomobilde İzdivaç zengin ve muhteşem filminde görüp alkışlayınız. ANNELER Bu hafta kızlarınızı ETUAL Sinomasına gönderiniz. Tamamen genç kızlar tarafından temsil edilen MEKTEPLİ KIZLAR filmini seyrettiriniz. Sinemacılık dünyasının en çok sevilen iki yıldızı MOCRICE GHEVALIER - JEANETTE MAC DONALD Dünyanın en büyük rejisörlerinden ROUBEN MAMOULİAN tarafından yapılan BU GECE BENİ SEV! filminde bütün kalpleri, aşkla « zevkle - neş'e ile teshir edecektir. Çarşamba akşamı Sinemalarında | MELEK ve ELHAMRA

Bu sayıdan diğer sayfalar: