3 Mart 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

3 Mart 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergüıl Bugünkü Gençler Hangi Mektepleri Tercih Ediyorlar Perşemba — günleri Kadıköy yapurunda lise talebeleri ile bir arada gidip gelirim. Uzaktan uzağa onların muhaverelerini din- ler, düşündüklerini anlamıya ça- lışırım. Geçen gün son smnif talebe- sinden oldukları anlaşılan bir grup arasına düştüm. Aralarında meslek — meselesini — münakaşâ ediyorlardı. Biri: — Ben doktor olacağım, bu- | günün en kazançlı mesleği dok- torluktur, diyordu. Şüphesitz bunu söylerken son zamanlarda doktorların yaptırdığı apartımanları düşünüyordu. Bir diğeri avukatlığı etti: — Avukatlıkta hem para var, hen —mücadele var, — diyordu. Doktor her gün bir hastalık kapmak tehlikesi ile karşı karşı- tercih Çamurlu bir suyu derhal durultup temiz bir hale getiremeyiz.Fakat zamen İle çamur dibe süzülür, su durulur. a e Kemae eT l Resimli Makale K Zamanın Tesiri Bi | Ani bir. felâketi meze'niz. Fakat işi Önüne geçe- mana bırakinız. O herşeyi unutturur. ve mutlak huzur ve sükünu İade eder. < SERAKLAN AA L Z ü SON TELGRAF HABERLERİ , r e - l SSt Ti "et Mılyoner M. Şor’un Bir üçüncüsü bunlara İtiraz etti: — Bugün ea kârlı meslek mühendisliktir, — dedi. Memleket baştan başa imar edilecek. Bu iş için mühendislere ihtiyaç var. Ben mühendis olmayı düşünüyo- rum. Dikkat ettim hiçbiri şalr, memur, tüccar, muallim hattâ muharrir olmak arzusunu göster- miyordu. Gençler, bugünkü haya- tın tesiri altında hakikati bizden daha iyi görüyorlardı. Matbaaya döndüğüm xzaman masamın Üstünde istatistik yıll- Fını buldum. Buradan son sene- lerde gençlerin hangi mesleğin mekteplerini tercih ettiklerini gös- teraen rakamları aradım ve şu malümatı buldum. 924 931 Talebe hahiyat Fakiittesinde Talebe Fen Fakülesi » Hukuk » Fakllltesi CaC lnıııaı. Mektebi Ankara Hukuk M-d Ş Yokarıdaki rakamlar bize şanu gösteriyor. — Gençler, — İlâhiyat, edebiyat dişçi ve eczacı mektep- lerinden kaçırak Hukuk ve Mü- hendis mekteplerine geçmişlerdir. Bu son iki fakültenin talebesi müthiş arttığı halde diğerlerinin talebesi azalmış, yalnız Tıp fa- kültesi aygi adedi — muhafaza etmiştir. Bu rakamın ifade ettiği mana şudur; Türk talebesi şarkın amr anevi — telkininden — kurtularak arplılaşmıya doğ ıidi)'oı. Spe- ülâtif ilimleri bırakıp müspet .Mimlere rağbet ediyor. Çin Maarif Nazırının dediği gibi: Biz şarklılar kâfi derece felsefe ile meşgul olup uyuduk. Şimdi artık felsefe kitaplarını bırakıp müspet ilimlere ehemmi- yet vermeliyiz. İşte fakü'telerdeki talebe mik- tarında görülen tahavvül bu yeni telâkkinin bir ifadesidir. Sis Yüzünden Posta Tayyaresi Yoluna Devam Edemedi Bursa, 2 — Ankara- İstanbul hava postasını yapan tayyare dün akşama doğru, etrafı saran kesif sis ve fırtınadan yolunu şarşırmış, İznik gölünü meydan zannederek ora- ya İnmiye çal şmışt r. Sulara birkaç metre kalınca l İşter vardır ki İrademizden xziyade zamanın tâbidir. Herşeyi tabii cereyanına bırakınz veya — tabil cereyanına sokunuz kâfidir" tesirine KızıFirar Macerasını Anlatıyor: “Okadar Heyecan Geçirdim Ki...,, Atina, 2 ( Husust ) — M. Şor'un buraya aktör M. Papas ile kaçan kızı Matmazel dan nasıl kaçtığını şöyle anlatıyor: “ Pasaportu elde ettikten sonra beraber kaçabilirdim. Kaçtığım gün, dığım bir matmazeli ziyaret etmek aldım. Fakat evden dışarı çıkınca düm. Bir otomobile atlıyarak beraberce Biyük- İstasyonuna gittik. Matmazel Smiri- benzemek için saçlarımın taranma tarzını değiştirdim. Bereket versin ki, Matmaxzel Smiriyoti- sin pasaporta yapıştırılmış olan - fotoğrafı işin farkına var- dere tayyare yoti: değildi de alâkadar memurlar madılar. Eviıııdı! çıkarken yımğıdı ufak bir valiz Bursa Hâdisesi |Kayseride yardı. Tina İstanbul' Bu çantada eşyayı almıştım. Babama da sevgilimle firar etti- ancak en İözumlu olan bazı ğimi bildirmek için bir mektup bırakmıştım. artık sevgilimle ailemden tan- için müsaade sevgilimi buk | çıkararak: dedi. vazıh Mevkuflu#.l;ı_gı'inlerde Mensucat Çoruma Sevkedilecek Bursa, 3 (Hususi) — 1 şubat hâdisesi maznunlarının muhakeme edilmek üzere Çoruma sevkedil- melerine ait taskisat gelmiştir. Maznunlar iki güne kadar Çoru- ma gönderileceklerdir. Kontenjandaki Yanlışlıklar Ankara, 2(A. A.) — İktısat Vekâletinden bildiriliyor : Yeni çıkan kontenjan listelerin- de evvelce serbest listede bulunan bazı maddelerin hata eseri ola- rak konteujanda gösterildikleri anlaşıldığından — tashihleri — için vekâletçe icap eden muameleyoe tevessül ediliniştir. Meb'usluktan İstifa Ankara, 2 — Ziraat Bankası Umumi Müdürlüğüne tayin edilen Kemal Zaim Bey Konya meb'us- luğundan istifa etmiştir. Vekâlet Emrinö Alındı Ankara, 2 Gümrük — ve İnbisarlar Vekâleti Müfettişlerin- burasının göl olduğunu gören pilot | den İbrahim Bey Vekâlet emrine hemen havalanarak Bursa istikame- tinde uçmuş ve ziraat mektebinin yanındaki sahaya inmiştir. Urlada Bir Yangın İzmir, 2 — Urla hükümet konağının yanında bulunan bir evden bir yangin çıkmıştır. Yangu —söndürülememiş ve :hlikçı büyüdüğü için hükümet onağının da yanması tehlikesi baş; öztermiş'ir. Bunün - üzerine İzmirden itfaiye istenildi. ı alınmıştır. 4 Fabrikası Kayseri, 2 — Kayseride yape lacak mensucat fabrikasının yerini tesbit için buraya gelen İktisat Vekili Celâl Bey Bünyana gide- rek elektrik ve iplik fabrikaları- ni germiş ve şelâlenin su vazi- yetini tetkik etmiştir, Celâl B. şerefine Halk Fırkası Ticaret Odası, belediye tarafın- dan ziyafetler verilmiştir. Vekil B. iktımadi - vaziyetler hakkında halk ve tüccarlarla gö- rüşmüştür. Bu akşam Sivasa hare- ket etmişlerdir. Bir Mahküm Nasıl Yakalandı Beş ölüm vak'asından dolayı Niğde adliyesince yüz bir sene hapse mahküm edilen ve sekiz senedir Kayserili Mehmet Çavuş ismile Aydında barınan Niğdeli Nusrat isminde bir şerir, Aydın- da zabıta tarafından yakalan- Şunu da kaydedeyim ki, götüren şoför, eski bir Rus zabiti idi, beni tan- yordu ve beni görünce hemen tamdı ve şapkasını “Güle güle seyahat ediniz Matmazell,, Ben korkumdan donakalmıştım. beni haber vermemesi için rica ettim. Kendisi hakikt bir centilmen gibi “ketumiyetime güvene- Bilirsiniz!, cevabını? verdi.,, Matmazel Tina bundan sonra tayyarede geçen müddet ve Atinada saklandığı yerler hakkında bazı sözler söylemiştir. 101 Sene Kürek Mahkümu | Büyükdereye bizi İzmir'de Müşerref Hanım Davası Hararetli Oldu İzmir, 2 — Müşerref H. m müdafaasına Mahmut Esat Bey bugüu devam etti. İki şahidin ifadelerindeki tezadı İşaret etti. Heyecanlı uzun izahat verdi. Müddeiumumile münakaşalar ol- du. Müddiumumi şahitlerin tazyik gördüğünü — reddetti. Mahmut Esat Bey buna cevap verdi. Mahkema ifadelerinde - tezat görülen şahitlerin tekrar celbine karar — verdi. Düyunu Umumiye Binası Maarif Vekâletinin şebrimizde yeni lise ve orta mektepler tesis etmek istediğini yazmıştık. Öğ- rendiğimize göre eski Düyunu- ümümiye binası da kız kolleji olacaktır. Ege Gecesi İzmir İlşesinde yetişenler ce- miyeti tarafından " Ege Gecesi ,, dün gece Park oteli salonlarında tes'it edildi. Eğleucede zeybek elbiseli genç- ler ve milli elbiseli hanımlar davetlileri karşılıyor ve ağırlıyor- mıştır. lardı, Bir sütun muharririnla makalesinden çu satırları alıyoruz: “ Ve eğer şehirli 18 kişilik tramvaylara 48 kişi dolup veremli İle frengilinin, sıracalı ile sar'alının diz dize geldiğini görüyorsa kabahat yine kendisinin. aa TER 1STER İNAN İS Çünkü Belediyeye ancak dokux lira vergl veriyor. İNANMA! Ve eğer şehirli otomobille meselâ Şişane yoku- şundan çıkarken sekiz adımda on sekiz çukura girip çıktığını / görüyorsa kabahat yine kendisinin. #Cünkü Belediyeye ancak 9 lira vergi veriyor. İSTER İNAN İSTER İNANMAN Rus şoförüne | |Sözün Kısası Parlak Fik_i.r Dar Zamanda İmdada Yetişir — 6Ö(., E, ——« Atalarınız : — İnsan darda kalmayınca Hızır yetişmez, derlerdi. Anlaşı- lan biz de bu eski sözü ramana uydurarak : — Sıkıntı çekmedikçe parlak fiklr kulunmaz ! diyeceğiz. Mesele bel kemerinde sıkıla sıkıla çom gele geçirilecek diş kalmamasın- dadır ve muhakkak o zaman aç- lığın tesirile olacak, midede ya- pıilacak iş kalmayınca vücudümü- zün bütün kanı beynimize bücum etmekte ve fikirlerlmize yeniden yeniye cilâ —vermektedir. Hoş açlık gibi tokluğun da bu tesirl yapması ihtimali yok değildir ya, isterseniz bahsin bu tarafını hiç açmıyalım : Vasattan aşağıya inm mek her vakit kolay, yukarıya çıkmak güç mü güçtür! * Sikıntı zamanlarında parlıyan zekâlar bahsında size geçenler- de anlattığım hastane hikâyesl çok canlı nümunedir. Maamafih ben dün akşam sıkışıldığı zaman parlıyan zekâ nümunelerinin dae ha küçük mikyasta da mevcut olduğunu işitim. Bakınız nasıl: Bir adamcağız büyük da- | irelerden birine gitmiş. O gün lerde yapılacak olan ekmek mü- nakasasının tam tarihini sormuş. Öğrenmiş. Fakat dişarıya çıkare ken bakınış ki koridorda Üç ars kadaş baş başa vermişler konu- şuyorlar. Yanaşmış: — Sizde mi ekmek münaka- sasına geldiniz! — Hayir, tabedilecek evrak münakasasına! Adam çekilip gitmek üzere bir kaç adım atmış. Fakat sonra vaz geçerek geri dönmüş: şimdi ben buradan eli biş mu eğim? Bu aval karşısında Üç arka- daş mütehayyirdir. Fakat o sö- zünü ikmal etmiş: — Tabı işinin ne olduğunu bilmiyorum. Fakat şimdi bana - beş İlra vermezseniz ben de mü- nakasaya girerim ve fiyatı kıra- rım! Netice malüne: Beş papeli ala- rak, parlak zekâsının bu eline geçen — mükâfatından memnun, çekilip gitmiş! a Sözün kısası: Zekânın açlıktan ve tokluktan parladığı muhak- kaktır. Ve şüphe — etmiyorum, tokluktan parlayan zekâ daha hoş, daha güzel bir şey olacak.. Yalnız: — BHerşeyin — iyisi yasatıdir, diyen insanların da bir hayli ye- küna baliğ olduklarını unutma» mak İâzı: Eski Eser Kaçakçıları 15 Bin Liralık Kaçak “ Antika Eşya Bulundu Üsküdarda bir asarı atika ka- çakçılığı meydana çıkarılmıştır. Habar - verildiğine göre, evvelld gecv Üsküdar'da antika eşya satan Agop, pomak Ahmet ve Arşak isminde üç kişi de birçok | keymetli asarıatika bulunmuştur. Bu eserlerin altın kıymetinin | 15 bin lira tuttuğu söylenmektedir. | Alta külçelerinden ibaret olan bu eşya Yalova köylüleri taraf ae dan tarlalarda bulunmuş ve Agop Ef.yo satılmıştır. Kaçakçılar hak» kında takibat yapılmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: