12 Temmuz 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

12 Temmuz 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mapavride Köprü Ve Yol İnşaatı Rize ( Hususi ) — Dün bir iş zamnında merkezi vilâyete gelmiş olan Mapavrinin çok çalışkan ve gayretli Müdürü Faik Bey ile görüştüm ve nahiyedeki faaliye- tini sordum. Çok mütevazı ve mahviyetkâr olan —mumaileyh: Ne olacak dedi; biz küçük ada- mız, icraatımız da ©o nisbette ufaktır. Meselâ: bir buçuk sene zarfında yirmi dört adet köy arasına küçük köprü yaptırmıya delâlet ettim. Muhterem Vali Beyefendi ce beni teşvik buyur- dular. Bu köprüler gerçi küçük- tür. Lâkin hepsi köylünür işine yarıyan İlâzım şeylerdir. Tatlı dil, güler yüzle bunları köylüye pek kolay yaptırdım. Yerli ahaliden ve köprüden birkaç vatandaşın hamiyetinden, gayretinden istifade ettim. Bu köprülerin cümlesi de beton arme- dir. Şimdi büyükçe bir köprümüz dahi derdesti inşadır. Halka her zaman söylerim: Ben muvakkat bir memurum. Delâlet benden gayret, hamiyet sizden, yaparsanız memleketinizi imar etmiş olursunuz. Bu şeref doğrudan doğruya sizindir. Ben arada yalnız bir vasıtayım. Vazi- fem bundan ibarettir. Onlar da bu sözlerimi hüsnü kabul ederler ve el birligi ile çalışırlar. Kendi- lerini işe sevketmekliğim bidaye- ten biraz ağırca geldi ise de - lan iş ııy=dı Ş:Iııtı eı'dıkı.:ını görünce bana hak verdiler. Şimdi beni çok severler ve sözüme bir baba gibi itaat eder- ler. Köylünün kalbini kazandık- tan sonra İt mak kolaydır. l(uıılileriııe'lı âı:hm köye îıdtız kilometre kadar da yolu ya) KER T BAF ŞUlEr d bülen eti mobil işleyecek vaziyettedir. Ara- larında komisyon teşkil ederim. Para toplarlar. Veznedar yine ken- dileridir. Ben yalnız hesaplarını tutarım. Bazı kayalık yerlerde de de açılacak yollar vardır. Yakın- da onları da açmıya muvaffak olacağız derdesti inşa olan hü- kümet binasını bugünlerde çatı- ya alacağız. Mahallelerde muat- tal mescitler vardır. Onları yık- tırıp enkazından istifade etmek- teyiz. Ben yorulmak bilmem. Be- nim için tatil günü yoktur. İş başında duğ kw bana çok tatlı u!g“elir.g"Bıng:ııylerde ki- reç yaktırıyor ve amelenin ba- şında bulunuyorum. Bu gsözleri çok samimi ve candan söyleyen müdür Beye te- şekkürle yanından ayrıldım. —H.Ş Akşehir'de . Bu Sene 1000 Talebe Mezun Oldu Akşehir (Hususi) — Şehrimiz- de dört ilk, bir Orta mektep vardır. İlk mekteplerde 900, Or- ta mektepte de İ90 talebe oku- maktadır. Bu sene ilk mektepler- den 112 talebe mezun - olmuştur, Orta mektepte de mezuniyet im- tihanma giren 39 talebeden onu geçmiş, yirmi dokuzu ikmale kal- mıştır. Rizenin Bir Haritası Yapıldı Rize (Hususi) — Eski ziraat müdürü Kemal B. tarafından Rizenin bir haritası yapılmış ve maarif sever zenginlerden Hafız Muharrem Remzi B. tarafından 400 lira sarfile tebettirilmiştir. Harita çok mufassaldır. ve pek wâkıfane yapılmıştır. ) / Şarkın İktısadi Vaziyei Yünlü Mensucat Ve Şeker Fabrikası Di yarıbe kir (Hususi) — Di- yarıbekirin iktı- sadi — vaziyeti günden — güne inkişaf etmekte- dir. Diyarıbekir Bankası — Türk anonim — şirketi ser maye darları yünlü mensucat ve şeker fabri- kaları yapılmak üzere iktısat mü- * dürlüğüne müra- caat etmişlerdir. İktısat müdürlü- ğü burada harp- ten sonra inhitata uğrayan ipek kozası istihsali ve ipek sanayiini canlandırmak için kooperatif teş- kiline çalışmaktadır. Bu mıntaka- nın Suriyeye en mühim ihracatı koyun, hububat yün ve sade yağdır. Suriye hükümetile yeni yapılmakta olan ticari anlaşmanın ihracatımız için müsait bir zemin hazırlayacağı muhakkak addedil- mektedir. Bu takdirde ihracatımız Yapılması İçin Bir Diyarıbekirden bir manzara eski senelere nisbetle pek fazla yükselecektir. — Şimdiki — hâlde Suriye hükümeti ihracatımızdan hemen hemen yüzde elli de- recesinde gümrük — aldığından mallarımız orada rekabet edemi- yor ve bu suretle pek mahdut bir halde kalıyor. Ticaret ve zahire borsası bu- rada 331 senesi martında teşek- kül etmiştir. Mahsulâtı arziyenin Teşebbüs Yapıldı müstahsilleri doğ” e rudan — doğruya P borsaya müracaat ederek — muhte- kirlerin ellerinden kurtulup — mal- larını değer fiat- la satmıya baş- lamışlardır. Bir sene zarfın- da borsada se- kiz milyon kilo buğday — dokuz yüz bin kilo arpa beşyüz bin kilo kadar sair hubu- bat ile altmış bin kilo pirinç alım satımı olmuştur. Ticari kısımda da ikiyüz elli bin kilo mazı ve teferruatı yirmi bin kilo ceviz altı yüz bin kilo sade yağ yirmi beş bin kilo yün yet- miş bin kilo badem ile altmış bin kilo kadar da kuru fasulya satıl- mıştır. Borsa satış üzerinden binde iki kuruş almaktadır. Geçen sene borsa varidatı üç bin küsür lira olmuştur. Rize - I;s—pı'r Yolu İnşaatı İlerliyor Rize (W)k; Derdesti ü olan Rize - yolu için =ıhıfn Vali Beyin riyasetinde bir toplantı yapılmış ve bunda on beçp köyü: :tuı kadar eşrafı hazır bulunmuştur. Bu toplantı neticesinde yola yakın on bir köy halkı gönüllü olarak yolun Tuğlalı köyünden yol başına kadar olan kısmı üzerinde çalışmayı Üzerine ab- mışlar, yolun hendeklerini açmayı ve bozuk yerleri yapmayı ve apılmış köprülerin yan tarafla- :uıl: v: çukıı:l:ın doldurmayı ve bu suretle otomobil ve kamyon- ların ileriye doğru arızasız gidiş ve gelişini temin etmeyi vadet- Bundan sonra yolun ileri kıs- mında çalışmakta olan ustalarla ameleye vılfh'nde malzeme ve erzak yetiştirilmesi kolaylaşmış olacaktır. Kurayı seb'a nahiye müdürü Sabri Beyle köylerin ileri gelen- leri başta olduğu halde bin beş- etmiş gönüllü amele birkaç E?nınbei nahiye mıntakası da- ilindeki yolda hummalı bir faa- liyetle çalışmakta ve yol aç- maktadır. Ameleye ıı göstermek ve on- ları çalıştırmak Üüzere iş yerinde fen memurları Bekir ve Halil efendilerle Belediye azası Salih, Osman, Hamdi ve Sadettin efen- diler bulunmaktadır. Halkım ve Vali Bayin bu yol için göe(erdîkleri alâka cidden şayanı şükrandır. Somada Bir Hırsız Yakalandı Soma (Hususi) — Kınık na- hiyesinde Hafız Hüsnü Efendinin evinde 3 beşi biryede, küpe, inci ve sair bir çok eşya çalan Fevzi somaya gelmiş, burada zabıta ta- rafından tanınarak yakalanmış ve Bergamaya sevkedilmiştir. — B. S LA Ödemişte İncir Kurdu PP Ç SS İ Mücadelesi Yapılıyor Ödemliş Tayyare Cemiyeti binası ve Hükümet konağı binası * ve Ödemişten bir manzara Ödemiş ( Hususi ) — Küçük Menderes havzasının en mamur beldesi, en zengin ülkesi olan Ödemiş gün geçtikçe umran sa- hasında ilerlemektedir. Ödemiş incir bahçelerile, zümrüdin bağlar ile süslüdür. Geçen sene incirlere kurt arız olmuştu ve yapılan mü- cadele iyi neticeler verdiğinden bu sene de tekrar incir kurdu mücadelesi yapılacaktır. Mücadele işlerini Tire kazası Ziraat Me- muru Fuat idare edecektir. Mücadele M ipliklerine Ziraat Mektebi — mezunlarından — Zeki, Musa Kâzım, Galip İsmail, Ferit, Eskişehirde Bazı Memurlar Takdir Edildi Eskişehir (Hususi) — Belediye reisi Kâmil, Nafia başkâtibi Hak- kı, Yarımca nahiye müdürü Veli, Ziraat mütehassısı Numan Beyler birer takdirname ile taltif edik mişlerdir. Eskişehir lisesi son sınıf tale- besi Kütahyaya bir buçuk - saat mesafede-çamlıcaya "giderek- bir kamp kurmuşlardır. . Kâzım Beyler tayin edilmişlerdir. Ziraat Vekâleti bu iş için 300 lira tahsis etmiştir. Mücadelenin diğer masrafları Vilâyet Ziraat Müdüriyeti bütçesinden — temin edilecektir. Ödemiş Baerberler Birligi Burada Berberler birligi teşek- kül etmiş ve idare heyetine şu zatlar intihap edilmişlerdir: Reis: Hacı Tevfik Bey, vezne- dar Arif, kâtip Hüseyin, aza Ahmet Gani ve Kâzım Beyler yedek azalıklara Halil, Ali ler, murakipliğede — Hüsnü, ' icri, Niyazi Beyler seçilmişlerdir. Geliboluda Yağmur Yüzünden Ekinler Biçilemedi Gelibolu (Hususi) — Havala- rın bir türlü düzelmemesi k&ğlğlyü müşkül vaziyette bırakmıştır. Ekin- ler hâlâ biçilememiş, tarlada kalmış- tır. Yağmurlar böyle devam ederse bütün emekler boşa gtdecektir. Sıvasta Kulak Doktoru Sıvas (ıHnıusi) — Çoktanberi münbal bulunan sivas Nümune has- tanesi kulak doktorluğuna ve baş he- kimliğine Naci Bey tayin edilmiştir. y M 1'7 Müsahabe “Kadro,, Bir Buçuk Yaşında Nurullah Ata “Kadro,, mecmuası, bir buçuk yaşısa girdiği için, haziran sayr- sını her zamanki büyüklüğünün iki misli olarak çıkardı. Fakat bu nüsha dikkati yalnız sayfa- larının çokluğu ile değil, başka hususlarla da celbediyor. O mecmuanın ta (ilk sayısın- danberi takip ettiği usulden ay- rılacağını zannetmiyorum; — yine birtakım — meseleleri, hâdiseleri onlardan esasen anlıyanlara hitap ederken kullanılan lisanla tahlil- de, nünakaşada devam edecektir. Onun yazrılarımı muğlâk, müphem, hattâ manasız söz yığınından ibaret bulanlar var; fakat bunlar tamamile yanılıyorlar ; “Kadro,,, kendisini alâkadar eden mesele-, lerle uğraşan adamlar için tama- mile vâzıhtır. Maamafih bu sa- yısında hiç şüphesiz ki kendine daha çok — okuyucu — bulmak arzusuna da hizmet etmiş, bir *“vulgarisation,, gayreti göstermiş, Şevket Süreyya “Fikir hareket- leri arasında Türk nasyonalizmi,, (kendi imlâsını muhafaza ediyo- ram) isimli yazısında “Kadro,, cereyanını, zıtlarından — ayırarak tesbite çalışıyor; diğer yazılarda da mutantan daha çok bir mu- nislik, bir açıklık göze çarpıyor. Dikkati celbeden ikinci nokta mecmuanın tahrir heyetinin ge- nişlemiş olmasıdır. Evvelâ beş kişi ola “Kadro,, cular arasına son sayılarda M. Şevki Bey, Fa- Hh Rıfkı Bey ve |İbrahim Necmi Bey de girmişlerdi; fakat bu yeni 'nüshada on Üüç ayn imza bulduk. Bu on üç kişinin de (daha doğrusu on dört, çünkü hasta olan Yakup Kadri Bey bu nüshaya yanı verememiş), biribirlerine, ilk beş müessis gibi, kaynaşmış ol- duklarını zannetmiyoruz; hattâ iç- lerinde, tâli meselelerde, belki küçük - ihtilâflar bile mevcuttur. Açıkça söyliyeyim, zikretmiyece- ğim bamı isimleri o mecmuada görünce hayret ettim. Fakat “Kadro, nun bu tavizini izah kabildir: müessisler, bizzat uğ- raşmadıkları sahalar için kendi- lerine yardımcı aramışlar ve om- ların tamamile kendi akidelerin- de olmaları esasına bağlı kalma- mışlar. Böyle bir taassubun, mec- muada bazı yeni “rubrigue,, ler açılmasına mani olacağımı anla- mışlar. Zikretmek istemediğim isimler, bir zamanlar Rus edebi- yatında görülen, “yol arkadaş- ları,, hissini veriyor. « Kadro ,, nun bu suretle ge- nişlemesi, yani muvakkaten de olsa, “ Yol arkadaşları ,, kabul etmesi hiç şüphesiz ki yayılmasını kolaylaştıracaktır; fw.l bir ta- raftan da vüzubunu ybettire- cektir. Yeni girenler içinde ilk mües- sislerle tamamile kaynaşabilecek- lerini — zannettiklerimiz de — var; bunlardan yalnız birinin ismini söyliyeceğim: Eflâtum Cem Bey. Onun yazılarımı “ Taşpınar ,, da ararken * Kadro ,, da bulduk; zaten Afyon'da çıkan mecmua da Ankara'da çıkana bir yakınlık gösteriyordu. Eflâtun Cem Beyin *« Kadro ,, ya geçmesini, her iki taraf için de bayırlı ve tebrike değer bir hâdise addediyorum.

Bu sayıdan diğer sayfalar: