24 Ağustos 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

24 Ağustos 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünya Hâdiseleri Romanya'da Feci Bir Kaza Bükreş (Hususi) — Romanya- Eyi Bir Şe- da bir talebe ? Y ıpu, geçenlerde kı!deaNılıa ğraurpal dağlarının yet Buldu Bucegi kısmında bir gezinti tertip — etmişlerdi. Gençler yüksek bir tepeye çık- tıkları vakit, etrafı bir kara sis basmış ve bu sırada talebelerin karşısına kocamıan ve korkunç bir ayı çıkmıştır. Korkudan her biri bir tarafa koşmıya başlıyan talebeden genç bir kız bu esnada yolunu şaşırarak — karanlık bir ormana girmiş. Kurtulmak - için yol ararken yanıbaşında başka bir ayı görmüş. Genç kız ayının korkusundan koşarken bir uçu- ruma yuvarlanmıştır.. On beş metre kadar düştükten ; sonra uçurumun kenarındaki ağaçlardan birinin kalın dalına kuşağı takılan genç kız on beş saat müddetle üç yüz metre derinliğindeki uçu- rumun kenarında asılı kalmıştır. Nihayet o ,tarafta gezmekte olan bir seyyah kafilesi, feryat eden kızcağzın, feci vaziyetini görüp kurtarmışlardır. * Bülu'eş (Hususi) — 931 se- nesinde Romanya Harbiye | Nezareti, Çekos- lovakyadaki “Sko- da, — fabrikasına on - dört milyar ley harp levazımı ismarlamıştı. Fakat o tarihte bu mesele gayet gizli tutulmuştu. İki sene geçtikten sonra Ro- manya meclisinde bir mebusun istizah takriri bu meseleyi ortaya atmıştır. —Takrir — münasebetile mesele kurcalanmış ve Romanya hükümetinin Skoda şirketine si- pariş için on dört milyar ley ver- diği halde şirketin bir tek silâh bile teslim etmediği görülmüştür. Mukavele ahkâmına muvafık ol- mıyan bu netice Üzerine Romanya Harbiye Nezaretinin hiç bir te- şebbüs yapmadığı da tesbit edil- miştir. Bunun üzerine mesele askeri mahkemeye intikal etmiş ve Skoda şirketinin Romanya mümessili Seletzki tevkif edilmiş- tir, Vaktile Son Postanın mevzu- bahsettiği bu mesele münase- betile matbuat ve efkârı umu- miye, askeri mahkemenin kararını derin bir alaka ile bekliyor. Mev- kuf Seletzki kendisini müdafaa için Romanyanın en meşhur avu- katlarını vekil tayin etmiştir. Romanyada Gürültülü Bir Rezalet Sabık nazır ve cenerallardan mühim bir kismı, mahkemeye şahit olarak çağrılmışlardır. Romanya askeri mahkemesi bu mühim davayı bu hafta içinde neticelenditecektir. A, Abdurrahman * imaçya sabillerinde Senj Dıll.ımindıı güzel bir şugoı! lav plâjı vardır. çok kimseler plâj da yıkanırlarken sahilden otuz kilometre kadar uzaklarda, çok güzel bir şehrin kendilerine doğru yüzerek yaklaştığım görmüşlerdir. O civar halkından olanlar, bir nevi deniz serabı demek olan bu manzaranın, yine Dalmaçya sahil- lerindeki Novi şehri olduğunu tanımışlardır. Son zamanda hüküm süren fazla sıcakların bu seraba sebep olduğu zannolunuyor. Se- ühq dakika kadar göze görün- ten sonra silinip kaybolmuştur. Hindistana yeni ayak basmış bir yabancının nazan dikkat'ni celbeden hâdiselerden biri de her tarafta göze çarpan sığır c€insinden hayvanattır. En bü- yük — şehirlerin en — mutena caddelerinde — bile — öküz ve ineklerin — dolaştıklarını — görür- sünüz. Bu hayvanların yanından Meşhur Bir İngili Eski Genç İngiliz edipleri içinde Evelyn Graham isminde büyük şöhret kazanmış bir muharrir var- dıir. Yaşı henüz otuzu geçmemiş- tir. Hem intihap ettiği bibliyog- rafi - tercümci hal yazıcılığı - vadisinde büyük bir şöhret ka- zanmış, hem de büyük bir servet yapmıştır. Evelyn Graham her sene on bin İngiliz lirasından aşağı para kazanmıyan bir mu- harrirdir. Yazdığı tercümci haller arasında İngiliz veliahtı, prenses Mari, bir takım ecnebi kıral ve kraliçaların, maruf — hâkimlerin hayatları vardır. Demek oluyorki Evelyn Graham mes'ut ve muvaf- fak olmuş bir muharrirdir. Fakat günün birinde, en yüksek İngiliz sosyetelerine giren, yazıcılık ha- yatında kuvvetli bir mevki sahibi olan bu adamın eski bir sahtekâr ve hırsız olduğu iddia edilmiştir. Bu iddia, maalesef bir hakikattı ve Evelyn Graham'ın, Evelyn Lucas isminde bir sabıkalı olduğu artık tahakkuk ve tebeyyün etmiştir. Esasen muharririn bizzat kendisi bile bu hakikati saklamıya lüzum görmüyor. Evelyn Graham daha doğrusu Evelyn Lucas bir kitap — yaz- mıştır. Bu kitabın adı “Ben,, dir. Eserin isminden de anlaşılacağı üzere sabıkalı muharrir, kitapta kendi hayatını mevzubahs et- mektedir. Bu kitabı bastırmak için hangi tâbie müracaat etmiş- se fet cevabı - almıştır. Tabiler, kendisine makul ve manlıki hiç- birşey söylemiye lüzum görmeden: — Basamayız! Demektedirler. p Bitenler — geçen Hintliler hayvanlara yak-« laşır, ellerini Üüzerlerine sürer, sonra dua eder gibi yüzlerini sıvazlarlar. Çünkü Hint dini, bu hayvanları mukaddes telâkki eder, herkes bu hayvanları beslemiye mecburdur. Mabetlerin - kapıları onlara açık olduğu kadar evler- de de hususi bir mevkileri var- dır. Kurutulan pisliği hem ilâç, Bir S V_l_)ıkalı Evelyn Urudsam Bir İngiliz gazetecisi, dünya- mın en hür memleketlerinden bi- ri olan İngilterede, eserini bas- tırmıya muvaffak olamıyan mu- harriri bulmuş, kitap hakkında izahat almıştır. Evelym Lucas SON POSTA İLÂN FİATLARI 1— İlânın tek sütun 1 satırı gazetenin metin yazısile vasati 4 kelimedir. S— ÂAyni yazının 2 satırı $ santimdir. 8— Daha kalın ve daha ince yazılar santim ile hesap edilir. 4 — Sayfasına göre ilânlar aşağıdaki Hatlara tâbidi: Sayfa 1 inci AÇ Or ğ 4:5, Diğer sayfalarda Son » Hintlinin hayatında mukaddes öküzün mevkii... hem odun yerinde kullanılır. İdrarma sürtünen insan fena hastalıklardan kendini korumuş olur. Hintli, sığır cinsinden hay- vanatın etini yemez, yerse en büyük günah işlemiş olur. Buna mukabil gerek Müslüman, gerek İngiliz ün dana pirzolasını büyük bir lezzetle yer, Hindistan, işte böyle bir garibeler diyarıdır. Muharrifivîvleğer . İmiş istenen izahatı memnuniyetle ver- miş ve kitabının kısa bir hulâsa- sını yapmıştır. Muharrir, kendi- sinin eski bir sabıkahı olduğunu inkâr etmemektedir. Vaktile John Bull isimli ıngiliz gazetesini çıka- ran ve sonraları işi sahtekârlığa döken... bir arkadaşla beraber hapiste — yattığını, — ötedenberi hayatım — dolandırıcılıkla — geçir- diğini ve sonra bir gün, be- | raber iş yaptığı eski bir cürüm arkadaşının — hayatını — yazma- yı merak edip — yazdığını ve çok muvaffak olduğunu söyledik- ten sonra diyor ki: “— Eserim okadar çok satıl- dı ki bu muvaffakiyet yolu üze- rinde yürümemek cidden buda- lalık olurdu. Kitap yazmıya ka- rar verdim. İlk yazdığım kitabın gördüğü rağbet, kalemimi hangi vadide yürütmem lâzım geldiğini bana öğretmişti. Muhtelif yüksek zevata müracaat ederek hayat- larını yazmak - istediğimi bildir- dim. Her defasında, muvafık ce- vaplar aldım. Bu suretle saraylara kadar girdim. Yüksek sosyete- lerde dolaştım ve sonra birgün, bilinmez nasıl oldu? eski hüviye- timi meydana çıkardılar. Ben, geçmişe ait vukuatı inkâr etmi- yorum. Fakat Bugün hiç bir cür- mün töhmeti altında da deği- lim. Serbestim, eski hayatıma avdet mevzubahs değildir. Bilâkis, muvaffak olduğum yeni hayatta yürüyeceğim — ve manasız — bir dedikodu yüzünden, yüzüme ka- panan — kapıları — zorlayacağım. Geçmiş zamana ait muvaffaki- yetlerimi düşünürseniz, bu zorla- ma işinde de muvaffak olacağımı şimdiden teslim edersiniz.., | sının | nakli tesbit edilmiştir. Bu karar Hintli ve Onun Cebren İane Mukaddes Öküzü Toplanır Mı Evvelki gün pek yakından görüştüğüm Samatyada - bir Rum ailesi nezdinde oturuyordum.. Bir papaz Ef. gelerek aile reisinden iane istedi. Aldığı parayı çok axz görerek münasebetsiz bazı sözler söyledikten sonra çıkıp gitti. Bu ruhani adamın cebren ia- ne toplaması doğru mudur? Alâ- kadar makamların nazarı dikka- tini celbederim. Lnâga Hadım Odalar sokak N, H v Sipat Boyacıyan Viranşehir Postası Haftada iki defa gelen kaza- mız pöstasının yeniden bir müte- ahhide ihalesi münakasaya çıka- rılmıştı. Taliplerin münakasa ka- imesinin yüz liradan aşağı indir- mesi dolayısile Diyarıbekir Posta Başmüdüriyetince kazamız posta- bundan böyle. hayvanla halkı çok müteessir bırakmıştır. Postamızın hayvanla nakledilme- sini Diyarıbekir Telgraf Başmü- at diriyetinden rica ederiz. Viranşehir 1 Cevaplarımız ! aSi Ze LA Nazilliden M. S. ve H. R. işaretleri ile mektup gönderen okuyucularımıza : Mektubunuz hıfzedilmiştir. Sa- rih adresiniz ve imzanız olmadığı için neşrine imkân görülememiştir efendim. * Nezipte Vehbi Yunus Beye: Mebk:ubımuı:; bahsettiğiniz mektubu neşreden teye gön- dermeniz îfıı. mnmhz. Su— cedemediğimiz için bizi mazur görünüz efendim. * Edirne mnallimlerinden Salim Beye: Maarif Vekâleti tarafından Edirne hususi mubhasebesine ya- tekarrür eden 12 — bin üralık yardım havalesi yakında gönderilecektir. efendim. Malatya'da Bir Abdesthane Yüzünden Üç Kişi Yaralandı Malatya, (Hususi) — Çarşıda işinin yazalanması ile netice- lenen bir,kavga olmuştur. Çarşı ortasında Bayrambaba oğlu ağanın bir hanı vardır. Bu hanın apteshaneleri pek - pistir. Ve sokak üzerinde olduğu için taaflfün etmektedir, bütün ma- halle halkı ağaya bu apteshane- leri ya temiz tutmasını veyahut kaldırmasını söylemişlerdir. Kav- a bu yüzden çıkmış, Ağa aptes- anelere kimsenin karışamıyaca- ğını söyliyerek mahalle halkına lisanen tecavüzatta bulunmuştur. Bu tecavüz üzcrine kav- gada mahalleliden Hızır tabanca- sına sarılmış, Ağayı ve kavgaya iştirak etmiş olan aşçı Hakkı ile tütün inhisar ıııeleyıindeı Melı-h medi yaralamıştır. Yaralılar has- tahaneye kaldırılmışlardır. - Hızır yakalanmıştır. Akhisar'da Bir Adam Kadın Yüzünden Arkadaşını Yaraladı Akhisar (Hususi) — Demirci- ler çarşısında Efendinin Arif isminde bir adam, arabacı Hüse- yini dükkânın önünde yaralamış- tır. Hâdisenin sebebi, iki adamın da ayni kadını sevmeleridir. Arif evvelâ tabancasını çıka- rarak bir el ateş etmiş; kurşunun isabet etmediğini görünce belin- den bıçağını çıkararak Hüseyinin arkasından saplamıştır. Carih firar etmiştir. — | ı

Bu sayıdan diğer sayfalar: