13 Eylül 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

13 Eylül 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EYE —ay e YATEŞ EE İ 57 GÜL HANIM Haçlılar, Mücahitler, Fedailer Arasında Yazan: SON POSTA Ömer Rıza İ Sultan Salâhaddin Hemşire Zadesini Bir An Evvel Görmek istiyordu Ayni gün, ikindi üzeri Şama doğru hareket ettiler. Atlılardan müteşekkil büyük bir ordu ker- dilerini takip ediyordu. Gül Ha- rum, bin mızrağın muhafazası arasında ilerlemekte idi. Hayder Bey onun önünden gidiyordu. Mesrure Gülün yanı başında idi. Doğan ile Kurt atları üzerinde idi- ler. Daha arkadan saf saf süvari- İ e geliyorlardı. Gül tahtırevanın p:rdelerini açarak onlarla konu- şuyorlardı. Bir aralık Gul elile İkisi de baktılar. Uzaktaki dağ- lar gürüp eden güneşin al rengine boyanmıştı. Ta uzaklarda Masyef kızıl bir alev içinde görünüyordu. Daba yakınlarda Oront nehri ve Humus şehri göze çarpıyordu. Kanlı macera bir anda gözlerinin önüne geldi. Gül Hanım, Masyefe bir kere daha bakarak: — Bu zebaniler yurdu, daima bir cehennem gibi yanıyor! dedi. Kurt ilâve etti; — Biz, o cehennemin içinden yanmadan kurtulduk. Doğan tahtarevanın arkasında kalmış, Kurt onun yerini almıştı. Gül, Kurdu, hulyah o gözlerile seyrediyordu. O gece çölde konakladılar. Ertesi- sabah etraftaki kabileler develerinin sırtında gelerek Hay- dar Beyi selâmladılar. Sonra bü- yük bir kafile ile birlikte hareket ettiler. Akşam üstü Ba'lebek ha- valisine vararak şehre yakın Es- kikalesinde kalacaklardı. Ba'le- © bek şehrine ve her tarafa adam- lar gönderilerek Ba'lebek Emire- sinin muvasalatını bildirdiği için şehir halkı akın akın gelerek kalenin etrafını sardılar, Gül Ha- nım tabtarevandan indi ve ata bindi. Halkı at üstünde karşıladı. İki birader zırhlarını giymişler, biri Gülün sağında, biri solunda mevki almıştı. Salâhaddinin kendi memlükle- rinden bir müfreze Gülün önün- den ve arkasından geliyordu. Gül Hanım, şehrin kalesine yaklaştığı zaman vakur ve asil ” © adamlar, ona şehrin anabtarlaırm takdim ettiler. Gül Hanım ipek- ten bir yaslık üzerine konan a- nahtârları aldıktan sonra onları, getiren elçilerin kendisile birlikte ilerlemelerini emretti, Kaleye yaklaştıkları zaman binlerce kişi, (surların oltunda toplanmıştı. Gül Hanım, açık ka- pılardan içeri girdi. Eski mabedin © sütunları yanından geçti. Ötede beride, eskilerin mabutları du- rayordu. Gül Hanım avlulardan ve kemerlerden geçerek bahçe- lerle çevrilmiş aml kaleye vardı. Burası, unutulmuş Roma impara- torlarının akropolu idi. Göl H., buraya vardıktan sonra atım çevirdi ve halk ile karşılaştı... İstikbale gelenlerin | hepsi, Gül Hanımı selâmladılar. Gül, bu dakikada, sanki cihan hükümdarlarından biri idi. İki | kardeş, bembeyaz bir at üzerin de duran Gülü, meraklı gözlerle © gözetliyorlardı. Gül, bütün halkı, diyordu. Pia onun üzengisi ucunda duruyordu, (Arkasında koca bir ordu bekliyordu. Ondan evvel hiçbir kimse bu Türk kızı kadar muhitine hâkim olmamıştı. Buna rağmen Gül H., gururlan- madı, Gözleri yere eğildi. Onun yanıbaşında duran Do- ğan sordu: — Ne düşünüyorsun Gül? Gül cevap verdi: — İskenderiyedeki çiftliğimiz- de köylülerimizin arasında bulun- mayı düşünüyorum, Çünkü bir- denbire yükselenler, çarçabuk düşerler. Gül Hanım sonra emretti: — Kumandan Haydar Bey! Zabitlere, askerlere ve halka teşekkürlerimi bildir. Güzel istik- balleri beni son derecede müte- hassis etti, Son derece minnetta- rım, Artık istirahat edebilirler! Kumandan Haydar Bey Gül Hanımın emrini derhal ifa etli. En yüksek sesle bağırdı: Halk Gül Hanımı selâmladılar. Hepsi de: — Yaşasın Ba'lebek emiresil Diye bağırdılar. Gül Hanım, büyük babası Eyüpten sonra buraya hükümran olan ilk prensesti. Geceleyin ziyafetler (o verildi. Ba'lebek'in tarihi sarayları yeni- den canlanmış, Şehrin şairleri kasideler inşad ediyor, rakkase- ler, öyniyor, eşraf Gül Hanıma bediyeler getiriyorlardı. Halk iki kardeşi de ihmal etmemişti. o Onların cesaretleri dillere destandı. Cebelde geçir- dikleri macera nasılsa yayılmış, hele dar köprü vak'asım bilmi- yen kalmamıştı. Kurtla Doğarız Gülü Masyeften kaçırmıya muvaf- fak olmalarına hayret etmiyen yoktu. Ertesi sabah Sultan Salâhad- dinden emir geldi. Sultan hem- şirezadesine bir an evvel kavuş mak istiyordu. OKeyfiyet Gül Hanıma arzolundu, © da derhal hareket için emir verdi. Kafile, tepelerden bereketli ovaya indiği zaman ortalık ka- rarmıştı. Bahçeleri geçerek Şam kapısından asıl şehre girdiler. Askerler şehrin altında konakla- mışlardı. Sarı, düz damlı evlerle çer- çevelenen dar sokaklardan yavaş yavaş ilerilediler. Halk kafileye dikkat ve merakla bakıyordu. Dar sokaklardan muhteşem binalarla, kubbeli camilerve gök- lere baş kaldıran minarelerle süs- lenen bir meydana çıktılar. Gi de gide, küçük hir bahçe yapılan geniş bir sahaya vardılar. Daha ilerde büyük ve muhkem kale duruyordu. | Haydar Bey Gül Hanna an- | Jattı: — Sultanın sarayı burasıl (Arkan var) Sineması BU AKŞAM Çok güzel, çok eğlenceli ve insanı ıkahadan katltan bir film takdim edecektir. GARSONLAR ŞAHI Franmzca sözlü büyük komedi : Baş rollerde: Marguorite Moreno - Suzy Vernon « Tramsi Pâramount fileidir. Filme ilâve ve Yunan Beşvekili M. ÇALDARİS'in İstanbula muvasalatı ve Ankaraya hareketi (İPEKFİLM) (7407) Mekiki, dramatik, SAF İ PEK Sineması Yarın akşam sant 9,45 te Ancak İPEK sinemasının ilk firesi olmak şerefine lâyık bir film: KAHİREDE AşK GeceLEni Fransızca sözlü büyük süperfilm; baş rollerde: SPİNELLİ - RENATE MÜLLER - HENRİ ROUSSEL Ayrıca: Paramount dünya havad.sleri gazetesi ve MÜNİR NURETTİN Beyin ipekfilm #tudş osunda çevrilen şarkılı film Biletlerinizi evvelden aldırmanızı rica ederiz. Tel, 44289 nm Yarın akşam “ İİ SARAY (Esi Goya) SİNEMASINDA CLARK CABLE ve MAGDE EVANS cazıp mevzulu ve renkli KAN Fransızca mükâlemeli METRO. GOLDUYN MAYER'in filminde menekse. Eyi 13 Karadenizde Dördüncü Vapur Seferine Lüzum Görülmüyor Dün bir gazete son zamanlar- da Karadenizde yolcu nakli; nın artması ve vapur seferlerinin ise bilâkis eksilmesi yüzünden birçok yolcuların iskelelerde kak dıklarını, işletme idaresinin de bu vaziyet karşısında yeniden vapur kiralamak mecburiyetini duyduğu- nu yazdı. Deniz yolları işletme idaresi müdürü Sadettin Beye sorduk, ve anladık ki bu yazışta hakikat preame Ha değildir. Sadettin B. — “Bu hafta Karadeniz se Girlerikde vapurculardan o kira- ladığımız kamarası az olan vapurlar tesadüf etti, Evvelâ Samsun, Erzurum ve sonrada Dumlupınar geldi. Bugünlerde de Bülent vapuru gelecektir. Bunlar idaremizin kendi vapurlarina nis- beten kamara mikdarı daha az vapurlardır. Halbuki Obu hafta Gülcemal Karadenize (o hareket etmiştir. Dönüşte Bülent vapuru- | mun önüne geçecektir ve tabiati- le daha çok yolcu alabilecektir. Bugün Ankara ve perşembe günü de Karadeniz vapurları da Kara- denize gideceklerdir. Esasen Ka- radenizden İstanbula gelmek is- teyen hiçbir yolcu iskelede kak mış değildir. £ Yalnız kamaralar biraz noksan Imiştir. > diki (o halde denize tada üç sefer yapılmaktadır. “Dürdüncü bir sefer ihdasına hiç lüzum görülmemektedir. ,, * Vapurlarda yemek mecburiyeti usulü ihdas edileceği hakkında haberler da da Sa- yazılan dettin Bey demiştir ki: “ — Böyle birşey yoktur. Tür kiye sahillerinde işliyen vapur larla seyahat eden yolculara ye mek mecburiyeti mil edilmiş değildir. Bu usul yalnız İskenderi- ye seferlerimizde caridir. , Yapılan Eser Hükümetle- rin Değil Milletlerindir ( Baştarafı inci sayfada ) daki dostluğa karşı olan merbu- tiyetine tercüman oluyor. Bu hal beni bilhassa mütehassis ve mü- teheyyiç etmektedir. Sizi temin edebilirim ki Yunanistanda bütün millet, yeni Türkiyeye karşı en derin hayranlık ve en derin dost- luk hislerile mütehassistir ve Yunan milleti, Türk milletinin kıymetli destluğuna pek büyük bir ehemmiyet atfetmektedir. Milletlerimizin şuurlu Oazmi, mukadderatlarını kendilerine tev- di etmiş oldukları devlet adamla- rından bu mütekabil dostluğu de- vamlı bir eser haline, müstakbel nesillerin mukaddes bir miras ve milli bir anane addedebilecekleri bir sulh eseri haline getirmelerini istemektedir. Bizler milletlerimi- zin iradesine tebaan ifası bizim için bir mecburiyet olan bu va- zifeden kuvvet alarak, milletleri- mizin samimi mukarenet eserine gerek fikri ve gerek ameli bü- tün sahalarda, sulh fikrine oldu- ğu kadar milletlerimizin hayati menfaatlerine de hizmet ettiğimi- ze mutlak surette kani olduğu- muz halde, devam edeceğiz. Asırlarca beraber (o yaşamış, birbirini iyice tanımış ve müteka- bilen birbirinin kıymetini anlamış ve takdir etmiş olan milletlerimiz, itimat esasına dayanan bu müte- kabil dostluk havası içinde manevi ve maddi bir refaha kavuşmak ve iki milletin an'anelerine Jâyik bir uzun bir sulhun amilleri olmak için gayyurane faaliyetlerini sükün ve itimat içinde inkişaf ettirme ğe muvaffak olacaklardır. Üniversitede Üga Edilen Kürsüler İhya Mı Edilecek ? Maarif Vekil Vekili Refik B. dün Üniversiteye gelmemiş saray- da kendisine mahsus dairede ia gazetelerden bazıları Üniversite kadrosunun cumartesi günü anlaşılacağını yazmışlarsa da bu haber doğru değildir. Kadro ancak bir hafta sonra belli olacaktır. . İlga edilen bazı mühim kürsülerin tekrar ihdas ildiği tahmin edilmektedir. urtamektep Munallimliği İmtihanı Yapılacak Ortamektep muallimliği imti- banı bu sene de yapılacaktır. Maarif Vekâleti imtihanı 17 ey- Hlde Üniversitede £ yapılmasını bildirmiştir. e Vaktinde Vekâlete müracaat etmiş olanlar türkçe, tarih, coğrafya, dikiş, biçki, lisan, riyaziye (derslerinden o imtihana girebileceklerdir. Müracaat eden- lerin mikdarı epeycedir. Kaza- nanlar Anadoluda muhtelif orta- mekteplere tayin edileceklerdir. Maarif Müdürlüğünde Bir Musvinlik İhdas Edilecek Öğrendiğimize göre İstanbul Maarif Müdürlüğünde bir mua- vinil. deha ihdas. edilmektedir. Bu muavinliğe mülga Erkek Muallim Mektebi başmuavini Fuat Beyin tayin edilmek üzere olduğu hakkında o kuvvetli bir haber vardır. Maarif Müdürü Cumartesi Gelecek Ankaraya gitmiş olan İstan- bul Maarif Müdürü Haydar Bey ancak cumartesi günü gelebile- ceği hakkında” buraya bir telgraf göndermiştir. gi Bey ilkmek- tep m tebeddül cedvelini belalı N Halkevinde Bir Konser Darülfünunun muhtelif fakülteleri ile diğer bir kısım yüksek mektep- lerden mezun gençler tarafından edilen bir Halk Musiki Cemiyeti ta. rahudan yarın akşam (Halkevindö İ saat dokuz buçukta büyük bir konser verilecektir. Konsere Şekip Memduh. Bey ve arkadaşları da iştirak ede- ceklerdir. ! Bir Mektup 1 | Dün şu mektubu aldık: | Eski ıslahat komisyonu azası sıfa- | | tle birine atfen bugünkü gareteler- deki © beyanatın tarafımdan

Bu sayıdan diğer sayfalar: