8 Haziran 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

8 Haziran 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA İTTİHAT TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur — Dördüncü Kısım No, 115 Dz rek Meclisin Sadrazam Sait Paşa, iki aydanberi devam eden romatiz- e babane etmiş, meclisin t resmine gelmemişti... yet, ea çe vuk ve galebesini bu suretle de göstermiş olmakla beraber, yine büyük bir endişe ve telâş içinde idi, Çünkü, ordu zabitam arasın da gizliden gizliye muhalif bir (grup) un teşekkülü, artık sakla- Kami Para,! mein m derdiği lâyihada, vyarn mart vaziyetini andıracak bir ba- reket vücude gelecektir) diye ima etmek: istediği vaziyet, nihayet baş göstermişti. Ancak, bu grupun mahiyet ve kıymeti henüz malüm değildi... Malüm olan cihet, sadece Edirne ve İstanbulda, iki gizli cemiyetin teşekkül etmiş olmasmdan iba- vetti. Gerek Mahmut Şevket Pa- Şa ve gerek İttihatçılar, bu teşek- “evvelâ- üç beş muhalif bir araya gelmesinden vü cut bulan bir dedikodu memba zanbelmişler ; meselenin mahi ni tetik ve tahkike basit bir cepheden yürümüşlerdi. Talâ Bey © zaman Emniyeti iye me murin şubesi müdürü neş'et Beyi gizlice Edirneye göndermiş; ora- daki teşekkülün neden ibaret ol- : - — Talât Beye selâm söyleyi- niz. Vakıâ burada böyle bir ce- Süleyman Bey de ciddi ve esaslı bir ip ucu elde edememişti. Halbuki vaziyet, zannedildiğ nden çok fazla ilerlemişti ve şekli de gundan ibaretti: ” Edirnede bulunan bazı salim düşünceli erkânıharplar; (3i-mart) bâdisesinden alman ders zerine bunların İttihat ve Terakkı ka- lüplerile olan rabitasın ke ii muvaffak olmuşlar: . — Ordunun hamiyetli sabi. “leri, sadece hâdisatın igâhbanı olmalıdır. Vatanı ne zaman bir İclâket tehdit ederse o zaman işe karışmalıdır: Diye, ortaya makul bir nazariye koymuşlardı. Bu nazariyenin kıy- 0) Abuk Paşa ile Neş'et Beyin bu mahrem mülâkatı, akşamın karan hığindan sonra, kışlada Abmet Abuk Paşanm odanda (Ovoku bulmuştu. Pencereden uzaktaki dağlar hayal me. yal görünüyordu. Bu dağların arkasım- da da Bulgaristan hududu bulunuyordu. Ziya Şakir Ez Sait Paşa Romatizmasını Bahane Ede- Küşadında Bulunmamıştı means sanasasananaaasanaaananaa. Son intihapta (Serez) de bir nutuk irat ettikten Sonra meydan dayağı yiyen (Rıza Tevfik Bey) metini takdir eden münevver zabitan hakikaten uzun müddet siyaset- ten ayrılmışlar, kışla ve talim hayatile iştizale (başlamışlardı. Fakat İstanbulda başma birçok zabitleri toplıyarak cemiyet aley- hinde tesir yapmak isteyen Sadık Bey harekete geçtikten sonra bu meselenin dedikoduları Edirneye kadar sirayet etmiş, orada da öteden beri cemiyet aleybindeki zabitan arasında bir kimıldanma husule getirmişti, Bu zabitan ara- sında bulunan binbaşı (Çopur) Hakkı Bey, vaziyeti ele almak istemiş; kendisile hemfikir birkaç zabitle birleşmiş: — Biz, zabitan, madem ki memlekete gelecek hertürlü fena- hıklara karşı birer (nigâhban) ız. İşte cemiyetin hataları yüzünden meşrutiyet ve hürriyet te teblike- ye düşüyor. Şu halde her şeyden evvel (o (Hürreyet) i kurtarmıya çalışmalıyız. Uşakta Şeker Fabrikasına Yeni İlâveler Yapılıyor Uşak ( Hususi ) — İdrakinde fabrikaca hemen o satın alınıp Parası verildiği için pancar ziraali memlekette pale çak inkişaf ve süratle taammüm etmişlir. İşsizlik memleketimizde hisse- dilmiyecek kadar azdır. Yüzlerce amele şeker fabrikasında hergün iş bulmaktadır. Pancarın istihsal zamanında binlerce vagonun tah- mil ve tahliyesinde çalışan birçok amele de bu yüzden geçinmekte- dir. Fabrika mevcudiyetine bu sene de bir kesme şeker kısımı ilâve etmiş ve bu suretle Türki- yemizin kesme şeker istihsalâtı artmıştır. Fabrika (bu sene 163 gün çalışmış ve 65,675 dönüm pancar ektirilmiş ve bundan o yetişen 97,362,787 kilo ' pancar işlenmiş ve 9,770,800 kilo toz ve 5,480,530 kiloda kesme şeker istihsal edilmiştir. o Daimi © surette 956 memur ve işçi çalışmakta ve bu miktar kam; > i, Pe panyada 3-4 misli Fabrikaya bu sene birçok tesisat ilâve edilmekte ve birde Melas şeker fabrikası yapılmak- tadır. k Nasıl Doğdu ?.. Nasıl Yaşadı?.. 8-6- 984 O Nasıl Öldü?. Nazariyesini (o ileri (o sürerek (nigâhbanı hürriyet ) isminde gizli bir cemiyetin esasını vazet- mişti.. O Bu hareket, O zabitanın tekrar tehlikeli bir işe girişmesine ve yeniden siyasetle iştigaline sebebiyet vermişti. Bu teşekkülden haberdar olan İstanbuldaki bazı zabitan da ayni fikre temayül etmişlerdi. Selimiye kışlasında fırka erkâniharbi kol ağası Hilmi, binbaşı Rasih, kol ağası Gelibolulu Kemal Beyler bu hareketin önüne geçmişler, ( Halaskâranıvatan ) ismi altında yine gizli bir cemiyetin esasını vazeylemişlerdi.. Mesele nihayet (Selânik)e sirayet etmiş; oradada erkânharp Kerim Beyle arkadaş- ları arasında (Hıfzıvatan) isminde bir cemiyet teşekkül eylemişti. (Arkasi var) İttihat ve Terakkı Telrikamız, en heyecanlı safhala” nna girmiştir... Ne suretle teşekkül ettikleri ve İttihat Terakki Cemiyetini ne #retle devirdikleri bugüne kadar derin bir sir hâlinde kalan ( Helâskü- tanı Vatan ), ( Nigâlbanı Hürriyet ). (Hıfzı Vatan) cemiyeilerini kimler teş- kil etmiştir. Bu cemiyetlerin içine ne gibi siyasi eller girmiştir?. (Büyük kabine) nsmi verilen Ahmet Muhtar Paşa kabinesinin hedefi hakiki bir vatanperverlikten ibaret midir, yoksa bir intikam âleti midir? Bir tarafta © (valan) ve (siyaset) wüçadelesi,, Diğer taralta (saray en- trikaları)... Herkesin (Derviş Mehmet) te dediği Beşinci o Sultan Mehmet, naml birdenbire şahlanıyor, mevkiini kaybeden İttihatçılara karşı ne umul- maz veziyetler aliyor? Karilerimizin ehemmiyetle alâka- Jarmı celbederiz. Sabancada Meyva Ağaçları Tırtıldan | Kurtarıldı Sabanca (Hususi) — Her sene olduğu gibi (Obu sene de meyva ağaçlarında tahribat yapan ve ağ kurdu diye tanılan tırtıllar ile bu sene de mücadele açılmış ve ber tarafta hummalı bir mü- cadele işi başlamıştır. Yapılan ilâçtan tırtılların öldüğü ve ağaç- ların canlandığını gören bahçe sahipleri ilâçlanma işine ehemmi- yet vermektedir. Adapazarı zıraat memuru bizzat mücadeleyi idare etmektedir. Diyarıbekirde Bir Otomobil Kazası Diyarıbekir, (Hususi) — Mu- allim Abdülkadir ve İzzet Bey- lerle Mehmet ağa isminde bir köylünün râkip oluklan şolör Urfalı Hasanın idaresindeki te- vezzöh otomobili Silvan köprlisü başında 50 kilometre sür'atle ge- gerken yere düşmüş bulunan bir telefon direğine çarpmış ve sade- menin Şi il Dicle kenarına kadar yuvarlanmıştır. Yolcular ağır (surette tahkikata başlamlmıştır. AM yaralanmışlardır. Bugünün Meselelerinden Ziraat Mütehassısımızın Kabzımallara Cevabı ( Baştarafı 1 inci sayfada ) azalarını yalnız bir az insafa da- vet etmekle ve noktai nazarları- nın yanlış olduğunu söylemekle iktifa edeceğiz. i — Kabzımal demek, simsar, tellal demektir. Komsiyoncu de- mek değildir. Komsiyoncu ticaret kanunu ve mevzuatının dairei şumulüne girer. Kabzmallık ise bir nevi tek lâllk san'atına bâs olan bir isim- dir. Bu da esnaflık mevzuat ve şümulüne girer. Netekim cemiye- tin firması da bunu müeyyettir. Şu halde bu zevatın okendi kendilerine komsiyoncu sıfatını verememeleri İâzımgeldiği gibi kanunen ikrazatta bulunmak hak- larına malik olamamaları ve sata- cakları malların kanunen yüzde bir miktar tellâliyesini almaktan başka müstahsile hiçbir külfet ve faiz yüklememeleri icap eder ken kendilerine mütavassıtlık un- vanını da veren bu zevat bunun aksini yapıyorlar. Yine bu cihet ziraat mütehaşs- sıslarının istihsal sahasında kak malarını ve ilmi çebrelerinin an- cak tarlada görülebileceğini ve istihlâk kanalına varan mahsulün üzerinde Oartık Oo iktisatçı ove ticaretçi gözünün hâkim olaca” ğın söylemek istiyorlar. Aldanıyorsunuz efendiler! Zi- rant mütehasmsı; ziraat istihsal, istihlâk ve piyasa iktısadiyatım “Ziraat iktısadiyatı,, namı altında senelerce okuduktan sonra ve doktora imtihamnı da verdikten sonra ziraat mütehassıs olur. Her ziraat mütehassısı istihsalâtın ekim, biçim, satım safhalarının girilmesi hususların bilmek ve anlamakla (o mükelleftir. Çönkü ancak bu tetkikat neticesidir ki onu işlerin şekil ve icraatında muvaffak kılabilir. Kabzımal cs nafının bu kadar ince işlere akık lan bilmem erer mi?. Ziraatçının branşı herhalde müstahsili hi- maye etmek İçin gördüklerini, anladıklarını, bildiklerini osöyle- meye sevkeder. Doğru lâf acıdır fakat eğrilmez. 2 — Müstahsile kredi veren kabzımalın bu seneye kadar ip parası aldıkları ve hükümetin teşebbüsü (üzerine bu paradan vazgeçtikleri hilâfı hakikat mıdır. 3 — Kabzımallardan para alanlar omabsul ile O borçlanm öderken kendilerine faiz, komsi- yon, masarifi (müteferika ve battâ kahve parası gibi hesaplar gösterilerek matluplarını almıyor- lar mı? 4 — Kanun çerçevesile tahdit edilen komsiyondan başka me- sarif alındığına dair resmi muha- berat mevcuttur. Şehir kontrolu ise pek noksandır. (Cemiyetin kontrolu da (bir kıymet ifade etmez. 5 — Esaslı delil ve şikâyete bunu da esnaf cemiyetine arzedelim ki bu şikâyetler vâki- dir ve yüzlerce imzalı bir maz- bata ile yapılmıştır. Resmen de tahkikat yapılmış (ve hâdiseler birer birer tesbit edilmiştir. Me- sele Ankaraya kadar uzamıştır. Hattâ kabzımal esnafı cemiyeti- nin bile bu husustaki mütaleası tezkeresilk bildirilmiş (o ve bükü- metçe' anlaşılmıştır. Bundan de- layıdır ki (o ziraat bankalarının kredi şekilleri Oyeniden tet- kik olunarak (müstahsil lehine birçok esasları cami kararlar ves rilmiştir. Binaenaleyh kabzımalla- rm artık müstahsile karşı hür mekâr olmalarının ve kendi men faatlerini başkalarının zararına badi olacak şekillerden başka taraflarda aramaları zemam gek miştir. İstanbul (belediyesinden haklı olarak biz bunu bekleriz. Halin bitmesi yakındır. Fakat bu kabzımal meselesi hallolunma- dıkça balden ne müstahsil ne müstehlik namına bugünkü vazi- yetten farklı bir iş ve bir istifade temini ohayâl olur zannederiz. Medeni dünyanın hiç bir tarafın- da bizde olan bu kabzımal derdi yoktur. Haller, alım ve satım kooperatifleri bu işlerin daima nazım olmaktadır. Belediyece de bu cihetler tamik edilirse hükü- metin vasıl olduğu kanaate beledi- ye İktisat Müdüriyeti de vasıl olur ve o zaman doğru lâfın kıymeti anlaşılır. Bu doğru lâflardan söy- lenecek daha çok sözlerimiz vardır. Sırası gelirse bittabi söy» leriz. Lâtfi Arif Piyango Talihlisi “ Servet Beyin Macerası ( Baştarafı 1 inci sayfada ) sandık odasına geçmi; 2900 liralık kâğıt para aldığı bir makasla kıyım) kıyım doğramış ve bunla bir torbanın içine koyarak Servet Beyin odasına geçmiş: Servet B. refikasının sinirleri yatışıktan sonra, simdi parçala" a nan paraların serilerini ve numa ralarmı ( eklemekle o meşguldür. Tamamlıyabilirse bankadan yeni lerini alacaktır, Servet Beyi dün bir muharririmiz & telgrafhanede görmüştür. Servet B. aile sada“ katine bir misal teşkil eden bu hâdiseyi kısaca şöyle anlatmıştır $ “— Her evde olduğu gibi aile arasından ufak bir sinir ce- eyanı geçti ve ber şimşekli ha vadan sonra beklenen temiz ve güneşli bir sabah gibi yine sami miyetimiz berdevamdır. Siz bilir- siniz amma, bunu yazmasanız da olur. » ——— Alman - Leh Dostluğu Varşova, 7(A. A) — Lehistan mü. nevverleri birliği tarafından buraya davet edilen Almanya propaganda nanrı M. Göbels burada Almanyanın Ğ mefküresi hakkında bir konferans a verecektir. mama Türk - Leh Dostluk Cemiyetinde.. Türk - Leh dostluk cemiyeti, dün akşam Taksimde değolık kulubünde bir süvare tertip etmiştir. Süvarede “ürk ve Leb milli dansları oyunanmış, maresasanar sara seven rar sasamakse İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: