16 Aralık 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

16 Aralık 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- Bulgaristan Anlaşma - YFolunda.. 1 Komşumuz Bulgarlatan, gu güne lerde Romanya ve Yugoslavya ile siyasası güdüyor ve bu çalışmalar - oluyor. Bulgaris- y in Romanya ile olan siyazal görüş- — eleri hakkında — “Slovo,, — adındakl - ür gazetesi gunları yazıyort — » Pişigler bakanımız G. Batalof ile K anya sefiri Stoyka —arasındak! — Börlüşme — ilk” noticesini — vermiştir. İ 4 üzerinde Rusçuk - Gürgüvn ara- — Büda kurülacak Feribut işinla teknik B Çfaflarını görüşmek Üzere gimendifer- u Vh umuüm müdürü Kolçıf ile mühen- — Ü Kinef Bükreşe gittiler. k Biz, iki tarafın göstereceği iyi — Biyetle, bu görüşmenin belli bir netlea — . ereceğini ve bu suretle çalışma bir- girileceğini manya-Bulgaristan yakınlığının “lki taraftaki döstları da — bu işin “Babuk bitirilmesini ve iyi meticeler — Vürmesini beklemektedirler. İki ulu- VU da faydaları henüz halledilmemiş *lan meselelerin bir an övvel — halle- sini emretmektedir. Uluslar aratı barış için konuşmak i, çalışmak Vâzımdır. * Hakiki barışın, ulusların kalblerine de yer bülması İçin bütün barış =llllzvînin ortadan kaldırılması icab p Wüz etmemek andlaşmaları ve ne O de silâhlanmalar zannedilidiği gibi Barışı temin — ödemiyecek, —aksine olarak uluslar için yeni fönalıklar k Llulıyıuklııdıı. Barış için konuşs fuğumuz zamzn dostluk için çalışma- Muz lâzmgelir. Uluslar orsümda İnansızlık ve iki !ı..dü:'“' hüküm sürdükçe dostluk bilir mi ? Halbuki diğer taraftan — uluslar “her zamsndan ziyade barış ihtiyacını #Yuymaktadırlar. K Balkan uluslarını İdare edenler, Opluslarının bu isteklerini göz önünde obulundurmağa ve onların bu İstekle. İlni yerine getirmek için #amimi ve — çık olarak çalışmaya — macburdurlar. © FPakat bunu yapabilmek için herşey- | Ütn evvel sralarında Karşılıklı İnan — Meydama getirmelidirler., 'e — Bir Deniz Faciası _..:hy,.ııı. ı': (A. A, ) — Denizde ; n z #lort) vapuruma Nı—."ı'ı’.'... .ı....';’. İle bir başka N "ru! oraya varmışlır. — Deniz çi — Jyölklgalıdır. Kurtarma işinde çok zorluk »Sekiliyor. On bir tayfa kurtarılmıştır. düdaklarını büktü: — Aman, ne sıkıldım bilsen... Behice, Boyhanın kolundan Yuktu, kaldırdr a f — Hoplâl Sıiçrayıb kalkmışlardı. Beyhanın arka tarafında otu- Tn gencler, hep bir ağızdan ba- fırdılar: B—ı Hoplâl , hice, genclere, sol omuzunun — TÜzerinden, tokatlar gibi baktır Duş Si F Beyhanın koluna girdi: y — Kopuklara —aldırma, — ko- — Gülim. Onlar koşarlarken, — gencler, p K i i — Eülerek bağrışıyorlar : » — Bak, .lâ"e.,ııı gibi — Sekiyorlar ! .lı— Sarı zambak ta az deği- 4 jandarma onbaşısından geri Fi u gn asına — efra el tÜriyor | B Li ıünolıl“. bunları — du; a. h_îıl koştuktan — #onra, fesi hi miş gibi durdu. Kaşları ddetle çatılmıştı: b Duydun mu, kopuk züp- | leri?, - Benim adım, jandarmn Onbasımıdır. Çünkü böyle çerirlere | D | | Avusturya Ve Macaristan M. Gömböş İki Milletin Beraberliğinden Bahsetti Budapeşte, 15 ( A. )— Avusturya Başvekili M. Şuşing ile Hariciye Bakanı buraya gelmişler, hararetle karşılanmış'ardır. Başbakan B Göm- böş, misafir bakanlar gerefine verdiği bir ziyafette bir nutuk söyliyerek, ildi milletin tarihi beraberliğinden bahset- miş, sonra Romada İtalya, Avusturya ve Macaristan arasında imzalanan mukavelenin hiçbir devlet aleyhinde olmadığını, imzalıyanlara büyük siyar sal ve iktısadi faydalar vermekte oldukunu, ikl —memleketin siyasal içşlerde beraber bulunduğunu — söyle- miştir. Barış Veya Savaş ! Prag, 15 (A A.) — Hariciye ba- kanı M. Benecs, bakanlar meclisinde uluslar aranı durumu hakkında İzahat vermiştir. Meclis, barışa hizmet eden- ve barış içinde iş birliğini hazırlayan hal suretinden dolayı memnuniyetini Yugoslarya, Romasya ve — Fransa hükümetlerine bildirmeğe karar ver- miştir. Öbür yönden, M- Benes dün akşam binlerce dinleyicinin önünde “ barış veya savaş , başliği altında oluslar arası siyasası hakkında bir konlerane vermiştir. M. Hitler Parise Gidecek Mi? Parls, 15 (A.A.) — Alman Harlelye Matbuat büresu müdürü M. Oşman dün sabah Berlinden buraya gelmiştir. Almanlar bu seyahatin, M. Hitlerin fevkalade elçisi M. Rudoli Hessin geri bırakılan seyahetile alâkası olmadığını temin etmektedirler. M. Hitler Bir Tren Kaza- sından Kurtuldu Berlin, 15 ( A. A. ) — Bremöân ile Verdun arasında bir treale bir kame yon çarpışmıştır. 13 Ö'ü vardır. Tren yolculatı arasında M. Hitlerde vardı. Bir Yıldız Keşfedildi Londra, 16 (A A.) — Heyetşimas Prentide yeni bir yıldız. keşfetmiştir. göz — açtırtmam! . Fakat ı süksen de dehşetl. Sarı zambak, senin geçen sene, bir Fransız kızının iami ddi. Demek, sen, tuttun.. Hased ettim, rusu, Beyhan!. Bu kadar sempati onun yerini uyandırman kıskanılmıyacak gibi değill Beyhan, dargın dargin ba- kıyordu: — Alay mı ediyorsun? — Neden? — Kopuk züppeler, dediğin |Amerikada Gizli Haki- katlerleden Bahsediliyor İngiltere, Amerikayı Büyük Harbe Sokmak İçin Para Mı Yedirmiş? bozmuş, sonra da- 1917 de yeni bir fabrika yaptırıb o ticarethanenin, o1 para sermeye koymakmızın, bir yılda 43 milyon beş yüz bina dolar kazan- için de, düzme bir konturat Düpon firmasının 9 milyon dolar gösterilmiştir. Nevyork, 15 (A A.) — İngiliz hü- kümetinin vaktile Amerikada ojrml- yapılarak kazancı f gönı yapmıııo'-n Morgan firmasının Fransada " Şarab Meselesi De Gürültülere Sebeb Oldu Parla, 15 ÇÂ. A.) — Meclis, buğday için teşebbüs edildiği gibi şerab için de devletçi hir ;ı'.- tessi .rı;a.d-ı: kazşı 390 reyle reddetmiştir. Hükümet de bu projeyi reddelmişti. Hükümet, fazla İs0ha mâni olmak, Şşarakın rağmen — moçhül - rüyaların işiği içinde yüzüyor gibiydi: — Hemen hemen... Behice, tasasızca güldü: — Söylemişlerdir amma, onla- rın dillerinden ten anlamazsın ki.. Sağ taraftaki kamaraların önü- ne gelinişlerdi: — Biraz burada güneşlenelim! Oturdular. Behice, biraz evvel onlara takılan gencleri, gizlice gösteriyordu: — Bunların ikisi, Göztepelidir. Öbürü, zansedersem Suadiyeli... Üçü de, belâli geçinirler. Sırası, zamanı gelince terslemedin mi, cıvıe tırlar. Çetin ceviz gibidirler, senin anlıyacağın, kırılmadan yenmezler! Ah, Humret, yok mu? Bunlara yüz veren, hep odürl Bana, kuülsa yüz değil ağızlarının öyle bir adamların — İltifatı, — övünmeye temiz payını veririm ki... değer mi ? istikameti Behice, çok İçten bir göğüs mA=:ıi.u; ::ıhm*' N'h:: geçirişle : a bi biraz — ilerisinde oturan Üç kadın, —Ahi! di, ğenil de, | Gört erkek, hemen — alâkudar kimin — tarafından enilirsen olduları beğ beğenil. Tek, beğenil. Bazan bir hamalın, bir ayak satıcısının; hattâ, hattâ bir dll::üı. öyle bir bakışı, bir iç çekişi; candan, yana yana, istekle gözlerini dikişi yardır ki sanat yapacağım, diye bin bir gi maskaralık mpan soğükmeva galrlerin, şilr- ly'i':dıı daha çok lidir, daha çok his ve mana ifade eder, Ağar ağır yürüyorlardı. Behice, z a Hoşuna gidecek hiç mi bir tey ıByleıııdilcrıiî Bayhan, gururu okşanmasına J doğe ziy dür — Harunun motörü değil mi? — Doktorun motörüne benr: 'or. Kadınlardan biri, kinaye ve sitemle güldü: — Doöktor, bu sastte motörle gezintişe çıkar m? Öbür kadınlar da tasdik ettiler: — Suların kararmasını bekler. — Bu, Harunun yeni aldığı motör mü? Behice Beyhanın usulca kolunu irttü ve ancak işldilir bir sesle: — Dikkat ediyor musan, Bey- han? dedi. h etmek ve fazla stoku | Vavır kayı herbe sürüklemek için pura döktüğü söylenen M. Morgan büyük savaşa para dökmüş olmasının iç yüzü araştırılmak üzeredir. Büyük savaşta Amerikanm Londra sefiri olan M. Peyç, o zamanki cumhuür — relsi M: Vilsona bir telgraf çekerek, Ame- rikanın ticarette üstün vaziyetini ko- rumak iİçin Almanyaya savaş açılıma- sını İstemiş, M. Vilson da bu ftelgraf- tan bir ay sonra Amerika mellsinden Almanyaya harb açılmasını İstemiştir. (Sonposta : Anlaşıldığına göre, A- merikanın büyük harbe girmesi, Mor- gan — İngilir #firmasının © zamanki Amerika büyüklerine para dökmesi olduğu ileri sürülüyor.) İtalyada Bozgunculuk Ya, Fa- şistler Fırkadan rılmiş Roma, 15 (Havas) — Para mese- leleri hakkında bozgüncu — şaylalar çıkaran faşstler fırkadan çıkarıla- caklardır. teşkil eden 16 milyon hektalitreyi tektir. edebilmek için on kektarı | geçen bağların tahdid edilmesini istemiştir. Beyhan mütereddiddi, Behice, bir nefeste fısıldedı: — Prince Charmant, geliyor. — Beyhan, gayri ihtiri yüzünü buruşturmuştu: — Aman sen de: Bebice, kolunu, arkadaşının omuzuna dayadı, yavaş bir sesle hayali, buğusu dağı! İ korkulan — bir rüyayı söylüyordu: — Evet Prens Şarman! Sen beğenmiyebilirsin, fakat etrafla uyandırdığı alâkaya bak...Deminki kopuk zübbeler, yanımızda olsalardı. Onların nasıl hasetle kıvrandık- larını görecektin... Ben, vaziyetl büsbütün başka, büsbütün tuhaf ve garib görüyorum. yhan, hem arkadaşının sesi- ne, hem de motörün — yaklaşan gürültüsüne kuülak - veriyordu: — Hangi vaziyeti, Behiç? Behice, gözleri, gittikçe yak- laşan motörde, ayni titrek sesle devam ediyordu. — Düşün ki, bir prens Şar- man var; herkes, ona sokulmak, anaşmak, onunla dostluk, ahbap- ğk. arkadaşlık etmek — İstiyor. Herkes onunla alâkadar oluyor; ondan, hem de gıbta ile, hasetle bahsediyor. Sonra bu masallar prensi, bizimle meşgul, bizimle alâkadar oluüyor; biz, ona omuz silkiyor, dirsek çeviriyoruz. Han- gimiz gülünecek haldeyiz? Han- gimize yülmeli? Kim giülünecek halde? Motör, kumsala yaklaşırken Süratini kesmişti. Motörün yak- Zevce Ihtiyardır, Zevc İse Genç ! Bay H. S. den bir mektup aldiım diyor ki: “Bundan TO yıl — evvel bir bayanın evine pansiyomner olarak girmiştim, gençtim, cahildim. Ka- dıinla münasebete — giriştim ve benden epeyce * büyük olmasına rağmen evlendim. Bir çocuğumuz oldu. Şimdi 12 yaşındadır. Fakat ben mes'ud değilim. Çünkü zev- cem kıskançtır, kıskançlığını art- tırdıkça — arttırmaktadır. — Hattâ mektublarımı açıb okumaktadır. Bu hamımın evvelce — bana bazı eyilikleri dokunmuştu, bunu dü- şünerek tehammül ediyorum. Fa- kat artık çekemez — oldum, ayrıl- mayı düşünüyorum, ne dersiniz? Diyeceğim şu: — İfadesinin şekline bakarak bu okuyucumu temiz ve dürüst bir adam görüyorum, fakat hikâ- yesini işitenlerin, birazda karşı tarafı tanıyanların sulzannına ka- pılmalarından korkuyorum: Evvelce gençti, fakirdi, zenm- gince bir hanımın evine iltica etti, onun parasile geçindi, şimdi sırtı pekleşince, hele karısıda daha yaşlı olduğu Için biraz ihtiyarla- yınca, onu başından atmıya te- şebbüs ediyor, diyeceklerdir. Ka- nlim ki bu düşünce doğru deği- dir, fakat elin dill tutulmaz, bu- na meydan vermeseniz, ve ma- demki birde Çocuğunuz vardır, biraz daha tahammül etseniz ol maz mı? Esasasen bu vaziyette mahkemeden talâk kararı almak da güçtür. Hattâ imkânsızdır, di- yeceğim. O halde esasen şimdi den tathlı görülmıyen vaziyeti, ne- ticesiz. kalacak — bir teşebbüsle büsbütün acılaştırmaktan çekin- menlx doğru değilmidir? TEYZE Sar Havzasına Akın Nevyork, 15 (A. A.) — Amerikada oturan bin kadar Alman Sarda vey vermek için bugece Bremön vapurile hareket etmişlerdir. laşması, Uyi bileğini tuttu. — Becvim samimiyetime itima- dın var mı? — Niçin Gsoruyorsun? — Bana itimat et.. ben seni katiyen müşkil vaziyete sokmam, Eğer Harun — Şinasi, motörden çıkarsa, biz, gayet tabil duralım. Plâja çıkacağına da şüphe yoktur. Çünkü Cevad Galib, burada da yok, demek motörde beraberler.. Cevad Galib, beni görünce koşa- caktır. Sen, hiç aldırış etme... Behice, hem söylüyor, hem de Beyhanın, — vakıt vakıt — açılan, kırışan yüzüne bakıyordu: — Eğer, bu tesadüften mutla- ka kaçınmakj istiyorsan, giyinelim ve gidelim. Fakat budalalık olur.. Şu motlöre bak.. Kaç kişinin gözü orada! Şayed biz, istersek, yahud tenezzülen kabul edersek, öbürleri ibi yani sığıntı vaziyetinde değil, gînı- prenses gibi, debdebe ile, ihtişamla gidib kurulacağız. Bey- han, hiçbir sebeb olmasa, etral- taki birkaç kişiyi hasetten boğmak öldürmek, — çatlatmak için bu, değmez mi? Bu, bir zevk ki insan, nefretini dahi yenebilir! Beyhan, cevabr — vermiyordu. Yalnız, onların biraz ilerilerindeki üç kadın, — dürt erkeklik gurub heyecanla konuşuyorlardı: Harun, adadan mı geliyor? — Belki Yatkulüpte gecele- miştir. — Yaşıyor, kâfir! (Arkası var) plâjda derhal — alâka hice, — Binnazın ğt

Bu sayıdan diğer sayfalar: