17 Ocak 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

17 Ocak 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir tatil günü IL ; 'Cı: güzeldi. Orhanla Sı:v.i:ı:. l'"“j Wi ı::k“ Ogün beraber gezmiye 'ı hak lı.ıyaflırdı. Düşündüler. ı.nı.ııı!;ı_lıı'. Nihayet evlerine yak .0 Bağın tepesindeki harahelere :::mş:ş karar verdiler, Çoktan: ü Vı.l ı_ie ouları görmem.şli. ıl:ınzııu birşey görür'erdi, bi uşa, konuşa — birbirlerine h:ıeukr Sora sora harabelere 'kı" çıktılar. Her zaman geh gılı :ıd yakit #rada hiç kimseyi hazlar, İstedikleri gibi dola- &'-"d'ı Fakat bu defa taşın Üüs- İ h'iyar bir adam endilertie daha bir * pek sevindiler. baş- hara: Sonra bir Ü söyledi. di c gözlerini aç- | ihtiyarı di lardı. Ihtiyar anlatırken blrdı[:ıî::; vincin aklına bir şey * “ R geld': lıdupe'kl" Mademki burada bu tu'4 TNsan oturüyordu. bunlar lll'uı"— Rereden alyordu. Tabil burada ge Müyorlerdi. — Halbuki Suya benzer hiçbir. şey ::;'NH:; halde dağın eteğine olmah. , yerde bir kuyu filân İhtiyar Sevincin bu fikrini pek Odlar n türüldüğ dı.n Orharla Sevinn Boşlar dikkatle KUt doğru buldu. —"Eçşi söyledin kızım, Bak bu şimdiye kadar ne benim, ne de başkısının aklına geldi? Gidib ben belediyeden izin alayım da etrah biriyice arayalım belki bir kuyu buluruz. ,, Firkaç gün sonra Orhan, Sevinc, harabelere gitti'er. Ih iyar da orada İçli. Belediyeden izin de alınmıştı. Üçü beraber aradıler, tapadılar, gihayet Orbanın gözüne kuyu ağzına benzer bir şey ilş I. Hep o trafa koşular, Üstündeki taşı, toprağı azıcık ayıklayınca altından sahiden bir kuyu ağuı göründü. Artık Orhan'a Sevincia gevinclerini bir düşünün, Sevinc- ten, heyecandan ikisi de biribizinn boynuna atılıyor, ihtiyarın e'İsi Gpüyorlerdı. Bu defa üçü birden daha bevesle kuyuyu kazmıya başla- dlear. Henüz yarım metre kadar kazmışlardı. — Gözlerine — parlak parlak — bir şeyler görünme;o baş'amıştı. Biraz daha toprakları açınca bir bazine bulmasınlar mı? İşte © zaman artık üçü de ne apacaklarını şaşırdılar? Hemen ğelıdiyoyı haber verdi'er. BPe'e- diye hazineyi kaldırdı. Çocuklara da, ihtiyara da birçok kıymetii verdiler. Ondan gonra Orhanla Sevinc artık memleket- lerinde * harzine bulanlar ,, diye meşbur olmuşlardı. Bu Haftanın Bilmecesi brRa (T ';,;/_ı.wrı_ Z YZ CZ VA L y Bir gün Doğanla — Yılmaz mekteb dönüşü azıcık yaramazlık yapmak istediler. İkisi beraber ıuı gördüğünüz parmaklıktan içeri Atlanitya _kl'lr verdiler. Halbuki Ç m::' ::" çiftçinin bahçesi idi. . ve k, he e “hn:.'ı:iı.ıııkı:'. aramaa saklanmışlardı. Köpek — hemen üzerlerine atılmıya hazırlanıyordu. Bakalhm bu saklananları otların, ağaçların arasından hanginiz bulub bire göstereceksiniz? Resmi her tarafa çevir.b bakınız. Hepsini bulana güzel güzel bediyeler yollayacağız ; kedi Kardeşler 1 — Bir gün kedi kardeğler gez- vaşlardı. Fakxt havs da toğuk bt Her tarafı kar, buz için- N biraz — titeedi. ken buzların üs- n yanmıştı. Arama aklına da gay gelinişti, Hemen ağabeylerinden ayri- güzel bir gey | ko-tuğuna şaşıb kuldılur, 8 — Fakat biraz sonra Pamüuk elin. de iki #önmüş yasdiık bir de pompa ile döndü: we Şimdi bu yasdıkları bir güzel şişiririm. Birini erkama, birini de önü- ma bag'ladım mi arlık istediğm kadar düşeyim, viz gelir.,, Yasdıkları bir iple arkarına bağladı. Ağasbeylericin ikisi de ten kalıldıdar, F.kat tu bulu- 5 — Artık Pamuk kurkusuzun ko- şarkep “güm,, diye bir daha yuvarlan> masın mit. Fukat yüvarlanmasile zıp- Jaması bir oldu. H çbir tarafı acuna. mışti amma.. 6 — Zıplayınca bel ndeki ip ağacın dahna takılnış, Pamuk ta dalda aeli kalmıştı. — Ağabeyleri — katılıyorlardı. O da bir taraftan bağırıyordu: “— Kuzum eğsç! Bıruk beni. Benl hb koşa koşa eve döndü. Ö kiler de | şuon da beyendiler, Duha evvel kendi elma mı sandın, Allah aşkına! ,, di« Pamuğun “t'.-uı“ can aciğile pereye | akıllarına gelmediğine ge kazıyorlardı. | yorduü. M F a ni —a Bebeğinizin Peçeteleri Siz yemek yerken peçete im tersiniz de bebeklerin de peçete kullanmaktan hoş'anacağını neden düşünmez &n? Hem onun pe- çeteleri sizinkiler gibi pahalı da değl. Biraz reskli veyahud da beyaz kâğıd aldınız mı bitti gitti. Hele hani müs-mereler iç n e bise yaptığınız o buruşuk kâğıdlardan olursa daha da güzel. Şimdi kâğıdı alırsısız. Onu dört köşe, dört köşe kesersiniz. Bu dört köşelerden bir tenesini (1) numaralı resimde gördüğünüz gibi köşeden katlarsın.z. Sonrada te- pedeki ucunu tutar ortasından katlar, ucunu altına doğru çe- virirsiniz. Yani (2 ) numara'ı resimde görcüğünüz şekli verirsiniz. Sonra yine (2) numaralı resimde olduğu ibi sol ucunu açarsınız. Ve bura- dan baş'ayan kâğıdı yumak gibi. sararsınız. İçinden açık ucu:u gekib çıkarırsınız. ( 3 ) numaralı resimde gördüğünüz gibi olur. Böyi» katlanmuış renki renkli pe- çetelerle bebeğinizin masası kim- bilir ne kadar şık olur. Hattâ misafir geldiği zaman annenize — bile — öğretirsiniz.. O da peçeteleri böyle katlar, Ve masa da gayet şık olur, Küçük Okurlarımıza Göndereceğiniz - bilmecelerin zarflarına tarih atmayı unutma- yınız ve zarfları daima açık ola- rak postaya veriniz. Bu suretle bilmececizi bir kuruşla yollaya- bilirsiniz. Geçenki Bilmecemizde Hediye Kazanan Okurlerımız $ İkinci Kâpua turb | bilmecemiz- de bir'nci ikramiye oluruk bir Konsol saatini İstanbul Ticaret mekte- | bindon 1028 Bay İrlan kuzan- | maşür, Takhli okuyucu wuzla İstanbul- da bulunan diğer kazananlerın bediye- lerini Puzartes:, Pe şembe günleri üğ- leden sonru idareh-nemizd n almaları Tüzımdır. Taşra — okuyucularımızın — he- diyeleri posta ile göndenilir. Biror kutu oyuncak alacaklar İstanbul cikek lisesi 986 Tevfik, Çatalca ortamekteb muf 2 den 181 Kenan, İstanbul 44 üncü mekteb * ün- tü wnf 37 Sand, Uzunköprü Egik Mahtad Dkmektebi 6 inci nf 239 Nabi Günay Bay ve Bayanlar. Birer albüm alacaklar Ankara Çankaya Başbakan İsmet İnönü köşkünde Erdal İaönü , Kubataş erkek hsesi 226 Nevzad Geçik, Eski- şehir Ülkü mektebi sınf 2 den 226 Nermin, İstanbul kız örtamektebi 229 Bedia, Aydın — Gazi — ilkmektebi sıpıf 3 ten Kümran Birvar, İstanbul 44 Ünclül mökteb A 3 ten 62 Mihriban, Eskişehir Sakarya ilkmektebi 4 üncü snıf 54 Emine, Konya General İsmet İnönü mektebi A 4 ten 99 Doğan, İs- tanbul 44 üncü mekteb B 5 ton 330 Necuti Kayseri kız örtamekteb 102 Fatma Bayan ve Baylar, Biror şişe kolonya alacaklar İstanbul 44 üacü mekteb 169 Hik- met, Galatasaray lisesinden 40 Suad, İstasbal erkek lisesi A 2 den 1395 Suad Baylar. Birer boya kalemi alacakları Ankara Biza mekteb 4 üncü sınıf 91 Cemal, Tatanbul erkek İisesi B-3 den 1033 Refik Erkân, Zile İstiklal : me k- tebi 1 den 20 — Turgüul — Öztürk, (Sonu yarm) Talihli Küçük — Okuyucumuz Ortaköy'de, Ka rakaş — sokağında alti numarada Sü Bakanlığı Müsteşarı merhum Gani oğlu Kubataş Erkek Lisesi ikinci nf — tulebesinden 300 Faruk bir yazı t kiımı kazanmış ve hediyesini almıştır. Koca Burunun Eirgün bayan koca burun Uç çocuğunu aldı. tiyatrolardan bi rine götürdü, Çocuklar yolda se- vincten ülüyorlardı. Bayan kofl' burun ocları tramvayın altına git-i mekten güç kurtardı. Üçü blr!icı atlayıp, zıplıyordu. Nihayet gişe> nin önüne geldiler. Bayan koca burun gişeye yaklaştı.. çocuklara bilet kesiyor musunuz?.. Dedi. Gişedeki koca yüz kalın se- sile bağırdı: “ Beşten aşağı olurm sa kesmeyiz,, bayan koca burua da bundan kendisine payçıkardı. “neyse benim yalıız Üç çocur ğum var ,, dedi. Kâğıdın Üstünden Atlamak Arkadaşlarınızla — toplanınca onlara sorun: * Şimdi ben yere bir Hğ_ıd parçası koyacağım, bunun üzerin den hanginiz atlıy abileceksiniz?,, Arkadaşlarınız gülecekler “sam ki oda bir sey mi; ben atlarım ,, diyerek hepsi başınıza toplana- caklar, O vakitsiz * Amma atlar- ken iki elirizle iki ayak bileğinizi tutacaksınız ,, deyince * ben atlar rım » diyenlerin hepisi gerl çeki- leceklerdir.. Çünkü bu pekde kolay bir şey değldir. İnanmaz sanız bir uğraşın da bakın. Çorab Yalamak Bu — cümleyi arkadaşlarınıza çabucak lekıu!ııııılıılmı söyleyin “ bu çorabı yamalamalı mı, yama- lınızı:ııîı mı?,, Onlar çıhukh.p::ı söylemeyo uğraşrken çorabı yamı lı:ıh mı yerine yalamalı ı:kdıldend duyacaksınız: o zamat SİZ hemen seslenirsiniz. “ A, Avn Hiç çorab yalanır mı?, Tabii o arkadaş arının da farkında olmadan söyleikleri hu söz için sizinle berber gük mekten katılacaklar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: