8 Şubat 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

8 Şubat 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

anın İstekleri Ve İngiltere Japonya anın - kabına © sığamadığı, lemek istediği bugün apaçık bir ttir. Fazla nüfusunu barındır. larında bol bol yapılan ak için yeni toprak- kakası vardır. Yine apaçık bir rl Mançuko bugün bir nı eminim Fakat Japon- “Uzak Şarkın Büyük yası, olsun. İİ yeponyü "hayali “esi Peak İstila etmek maksadında gibi ten başka uzak ülkelerde de nüfuz mıntakaları arıyor. yatanı ökonemi yolile elde istiyor, o Cenubi (o Amerikayı mam nüfuzu altına almak nay » hattâ Hindistanda bile öko- dağ, hakimiyetini korumak isteğin- ya tün bu istekler karşısında en ak kan hiç şübhesiz İngilteredir. ül İİ Japonya bu saydığımız yerlerde Mi fem elde ederse, İngiltere Bu kapanmıya mahküm olur. Çine sebledir ki İngiltere, Japonyanın büyümesi isteğine karşı göz- heç yen hattâ tarafdar bile gözükü- e Bu sayede Jsponyamın, kendi Yeri omik hâkimiyeti altında bulunan 1 İsre ol uzatmasının önüne geçebi. İni düşünüyor. aaa at İngiltere, bağ bu »lyasa ile Japonyanm iktisadi tecavüz- önüne geçebilecek mi? 28 İalırsa: Hayır. Çünkü Japonya Üni ğü rekabet davasını kazanacağı indedir. Bunun neticesi olarak k birinde İngiltere ile Japonya Bn karşıya gelib biribirlerine diş stecek demektir ki dünya sulhü br büz tehlikelerden biri de Sovyet Rusya Vaşington, T (A.A) — Ame mın, Moskovada ve Sovyet kg Yanın daha bazı yerlerindeki e an lağvedilecektir, aberi veren Hariciya ne- a bu ilga keyfiyetinin, iki ket arasındaki diplomatik Bye herhangi bir de- ng m vukvuna atfedilmemek eldiğini ilâve ediyor. Fransa Ve Arab p Memleketleri G ge 7 — Fransa, Bağdad, teni Ve Şarki Erdende Elçilikler *decektir, ru Mir mz HARİCİ Hindistan Idaresinde Değişiklik Londra, 7 — Hindistan ke nununun dün Avam kamarasında müzakeresi, bazı sert münaka şalar hariç, osükünetle geçmiç denilebilir. Hindistan nazın lâ yiba etrafında söz alarak, evvelâ teknik sebeblere istinad ederek Hindistanda (Ove eyaletlerinde mesul bükümetler teşkilinin lü- zumunu ve bu sistemin ameli noktayı nazardan hayatiyet ka- biliyetini haiz bulunduğunu isbate çalışmıştır. Hindistan nazırının beyanatı meclis üzerinde derin bir tesir yapmıştr. Lâyihanın kabul edil mesi çok muhtemeldir. Con $imon - Laval Londra, 7 (A.A.) — Yarın Parise gidecek olan Hariciye Ba- kanı Sir Con Simon'un, Fransa Hariciye Bakanı Bay Laval ile görüşeceği söyleniyor. Iran Ve İsveç Arasında.. Stokholm, 7 (A. A.) — Şim- diye kadar çok münkeşif bulunan Iran - İsveç ökonomik omünase- batı, son zamanlarda dahada ziyade inkişaf etmektedir. Iran hükümeti, Isveç fabrika- larından birine (— 5,1/2 milyon kuronluk lokomotif ısmarlamıştır. Bir tütün fabrikasının © inşasını da bir İsveç grüpuna ihale etmek taşavvurundadır. Sovyet Rusya Ve Pariman- tarizm Usulü Moskova, 7 (Rüöyter) — Sov- yetler birliği kongresinde Başba- kan Bay Molotof, Sovyet esas teşkilât kanununun intibabat fas linda yapılacak değişiklik hak- kında izahat verirken demiştir ki: “— Parlâmentarizm usulünde mevcud en iyi esaslar aynen Sovyet sistemine idhal edilecek- tir. , Cenubi Amerikada Assompslon, 7 (A. A.) — Bir tebliğ, Paraguaylıların oTarrire kalesini işgal etmiş olduklarını bildirmektedir. BECENİZ HAYROLSUN! Yazan : b an Kısmın Hülâsası: İma, banyodan çıkınca pija- sep büründü, sedire uzandı. Sa hizmetçisi ihtiyar Halime Bn masaj yapıyor, fakat in beğsndiremiyordu. kadın bir aralık: Benim çocuk İbrahim daha etlidir. Sana © © masaj iR, dedi. İn,» bu münasebelsiz söze sevr kızdı. Biraz sonra Bai ll Nejaddan haber sordu, ia kadın: “Bu sabeli git azdı, 2 emek bana mektub yazdı? Bila dedim ki ona; Neden tiki m am geçen günkü esya tuhaf mektublar t Ocasının eline Pill, abi kin Mep bk Man gönlün “iğ » buluştuğunuz za- Söylersiniz ) i varsa birbirinize Mektup, aki dim, dinlemedi, | Server Bedi Halimenin halinde bir tuhaflık vardı. Sesi garib bir tarzda, adeta erkekleşerek (oOve (o kalınlaşarak yükseliyor, fakat boynu bükük duruyordu. Selma ince bir korku duydu. Belli etmemeye çalışarak sor- tu : e Peki, mektub nerede? — Canım, bep yazdığı mek- tublar gibi bir şey.. Bana biraz okudular, Seni şöyle seviyor, böyle seviyor filân. Salma bağırdı: — Kim okudu? Mektub nere- de diyorum sana|. Halime başını dikleştirmişti : — Yavaş, hanım, yavaş! dedi, çok bağırma öyle, davarların kulağı var! Mektubu ne yaptımsa yaptım. Bilmek mi istiyorsun? Oğluma, verdim; biraz eğlensin diye Ibrahime : verdim. Zavalk SON POSTA Deniz Silâhlarını Kuvvetlendirecek, Yeni Harb iypileri likle Tokyo 7,( A. A.) — Bahriye mazır,, möclisde beyanatta bulu narak, bahri kon- feransa müteni- lik müzakereler akamete uğradığı takdirde Japon- yanın - milli mü- dafaasını temin maksadile - ken- di donanmasının muhtelif sınıfla rında bir takım tadllât icra ede- ceğini söylemiş- tir Nazırın beya- natına göre, bazı siniflarda Japon- ya, İngiltere ve Amerikadan faz- la inşaatta bulu- nacak ve diğer sınıflarda ise onlardan daha oz ınşast yapa caktır. Nazır, Japonyann saffıharb harici kalacak eski gemilerin ye- rine koymak Üzere her sene 54,000 ton yeni inşaatta buluna- cağını bildirmiştir. Nazır, gelecek deniz silâbları konferansında Japonyanın İngil- tere ile Amerikaya, Singapur ve Hav gir deni de e RE ie Günde 1200 Mevkuf Pariste Yine Büyük Paris, 7 (A.A.) — Dün akşam, 22 ye doğru, çoğu konünist olan bir alay nümayişçi, trenler, ote- büsler ve tramvaylarla, cıvardan parise akın ederek, Konkord meydana doğru yürüyüş yap” mişlardır. Sen Lazar istasyosunda ve Kom kord meydanı cıvarında 565 kişi tevkif olunmuştur. Nümayişçilerin birçoğunun Üze- rinde silâh, lobut ve benzinli PARA bulunmuştur. oğlanl Sevda gmekinku nasıl olur, görsün! Selma kıpkırmızı kesildi. Nedir İ bu Ibrahim hikâyesi? Halimenin zoru nedir? — Yine mi Ibrahim? diye bağırdı. — Evet hanımcığim.. Mektır bun onda.. Sıkı sıkı saklıyor. Yani İbrahimin elindesiniz, bile- siniz. Hem evvelki gün sizin Nejad Beye yazdığımız mektub da onda! Selma ağır ve simsiyah bir kâbusun altından 3 eğ isti- ormuş gibi kıvrandıktan sonra Dir sıçrayış sıçradı ve gözlerini uğuşturarak Halimeye baktı. İhtiyar kadın, şiş göz kapak- larının altında küçülen, sinsi ve fesad yuvası gözlerile, bir tahta kaşık gibi uzayan alt dudağile hareketsiz duruyor Gözlerini kırpa kırpa, &ğır ağır dedi ki: — Darılma m,. İbrahim benim bir tanem- Pi Ne yapalım? Allah onu da öyle yaratmış. Herşey den mahrem. Sen gel de bu ana yüreğine sorl arılma göcenme, hanim- Bir Japon askeri makineli tüfek başında | kuvvetlendirilmemesi İz olan bütün sanayii kontrol a n daha fazla | TELGRAFLAR | Japonyanın Bir br Bir Kızla teklifinde bulunacağını da ihsas (o etmiştir. Amerikaya gelince: Vaşiogton (A.A.) — Harbiye nezareti tarafından O hazırlanmış olan mili seferberlik plânı âyan meclisine verilmiştir. Bu plân, 18 yaşından yüksek olan herkesin silâh altına alınmasına, reisicum- burun, planın O tahakkukuna ii» etmesine müsaade vermektedir. Bir Nümayiş Yapıldı Madlen meydanının civarında, nümayişçiler zabıtanın O üzerine ateş etmişler, bir “kişiyi yaralar mışlardır. Elize (o sarayının © yakininde, bamları revolver ve hançer taşı- yan, 40 kadar komünist tevkif edilmiştir. Saat 1,30 da mevkufların sayısı 1200 ü bulmuştur. “ Vatan sever gençler ,, teşkilâtı, akşam üzeri bir ra toplantısı aktet- İçim sızım sazım lit nemi). > elde Ka ik hanım- cığim.. Hiçbir kadın onun yüzüme bakmıyor. Otuzuna geldi. Kos koca oğlan., Onun da gönlü bir şeyler ister elbet! Tümsek dedi “lerse toprak değil ya, o da j insan, canı var zâhir. Bilsen seni ne kadar da sever, &<ce gündüz seni düşünür. Arada bir sen de onu düşünüver. Mektubunu kim- seye göstermez, Selma ellerini yüzüne p yarak Halimeyi dim cası gözünün önüne geldi. Elli yaşına rağmen dimdik vücudü, uzun boyu, geniş omuzları, potrel gibi sağlam ve uzun bacaklarile kocası! Sert ve sivri bıyıkları | fena tıraş olmuş çenesi! Eski bir komiteci, şerefine ve namusuna çok düşkün bir adam ki, bu mektublar eline geçse, hiç şa- kası yoktur, Selmaya dünyayı dar getirir. Ah şu Nejadın ihtiyat- sızlıkları... Mektuba neler yazdi acaba ? Eskileri gibi ise felâket Kocası bir satırım” görse kâfi, Alimallab kudurur, hiç şakası yoktur, felâket, felâket, felâket! Sevişiyorum Uzak şehirlerimizden birinden bir mektub aldım, umumi surette hoşuma gitmeyen mevzuu bir Anadolu şehrinden gelmesi itiba- rile büsbütün canımı sıktı. Bu okuyucum aynen diyor ki: Hanımteyze, İki senedenberi S. H. isimli mek- tebii bir kızla sovişiyoruz. Fakat son zamanlarda e kiribirimizden ayrıldık. Aldığım son mektubda bir sene kadar sabretmemi yazıyor. Kızın mektebi bitirmek için tam iki senesi var. Fakat ben sabırsızlanıyorum. Ayni zamanda kızım silesi sramızdaki mü- nasebetten (o haberdardırlar. Onlara karşı hiçbir teklifte bulunmadım, Bönim vaziyetim iyidir. Fakat bir taraftan da uskerliğlm için tam üç senem var. Bu meseleyi askerliğimi ettikten o sonramı yapsam nasl hareket etsem, Bunun için siz ne dersiniz. AE Dikkat ediniz bu genç asker- liğ başlaması için daha üç NE olduğuna göre şimdi 17 yaşında demektir, kız da mekte- bine göre nihayet 14 ündedir, yani çocuktur ve ikisi birlikte el ele vererek bir gönül macera- sına girişmişler. Mevzu umumi surette hoşuma gitmedi, büyük şehirlere nazaran biraz daha sıkı olması itibarile bir Anadolu şeh- rinde cereyan etmesine büsbütün ürüldüm demiştim. Hakikaten öyledir. 14 yaşında İ bir kız garb memleketlerinde ( battâ cinsiyeti teayytin etmemiş) bir çocuktur, kısa etekle gezer, bazan çenber çevirdiği de olur. Maamafih ara sıra bu çeşid mek- tublar da görmekliğime rağmen ümid ederim ki bizdede bu şekil, müstesna vak'alar halindedir. Dinlenir mi, dinlenmez mi bil- mem, fakat okuyucuma kızı ki- tablarile (başbaşa © bırakmasını tavsiye edeceğim, henüz önlerin- de aşkla uğraşacak çok yılları vardır. #emal yoksa > TEYZE Bir Bilgin Öldü Paris, T (A.A) Fransa Akademisi üyelerinden B. Lönotr ölmüşilir. (Lönotr çok maruf bir tarih Eği ni İml BAE LP ONLE idi) Karşısına bir zebani gibi di- kilen bu karıyı Selmanın boğs- cağı geliyordu; fakat kocasının düşündükçe bütün vücudü ger- giyor, kanma ağır bir tütsü do- luyor, omuzlari düşüyor, dermanı kesiliyordu. o Tekrar yüzükoyun yatmak ve bu sefer ağlamak is tedi. Öyle bitik bir halde idi ki bayılmaktan, ölmekten, bir da- ha kalkamamaktan korkuyordu, Halime ona yaklaştı ve cesa- retle, divanda, yanma oturdu. Artık “Hanımcığım,, değil, “kr zım,, diyordu : — Kızım, tevekkeli mi ben sana gelsin de Ibrahim seni oğ- sun dedim ? Inan bana... Vallahi seni seviyor... Geceleri seni sar yıkladığını kulağımla duyuyorum. Ben sana ne zamandır bunu söyliyecektim. Fakat bilirim; kızarsın, köpü- rürsün. Ne yapayım? Oğulcağzım ağlasın, inlesin, hiçbir kadın eli tarafından (ookşanmadan erisin, sea mi? Allahtanki aklıma eldi. Ben anayım. Evlâdımin sne için her çareye baş vir (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: