10 Şubat 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

10 Şubat 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Şubat SON POSTA sk Sayfa 9 | Tiyatro Bahsi Şehir Tiyatrosunda: , Unutulan Adam di Ziyafekir Acı Felâket Haberleri Istanbulu >, İTTİHAD $ inci kısım Ker hakkı mahfuzdur. Xo. 194 10.2. 935 v TERAKKİ Nasıl Doğdu?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öldü? Umumi Mateme Düşürmüştü.. lolikam ateşleri yanan Arab ke- Mitecileri, birdenbire ayaklanmış- dı. Şamda bulunan, ve böşle felâket; zamanlarda, muharib bir gibi vazifeleri başında bu- İaamaları lâzım olan vali ile di- ğer alâkadar memurlar, kaçmış» kardı, Panik ve anarşi, korkunc bir hal almıştı. Askeri erzak ve depoları, yağmaya uğra” Miş. Daha hâlâ düşman karşı- Sada sebat eden, pençeleşe pen- adım adım geri çekilen kıtalara gönderilecek erzak kak Müzıştı, Günlerdenberi ağızlarına zi lokma © yiyecek (o koymıyan alar da vardı. Bu şerait altın Üz düşmanla harbetmek değil, tİc'at eylemek bile İmkânszdı. b efrad kâsmilen dağılmıştı, an eden Arab kabileleri, bü- tün rlc'at hatlarını kapamış, Türk t'alarımı iki ateş arasında bi- Takmıştı, Cebhelerde büyük ge dikler açılmıştı. Yalın kılıç Ingiliz süvarileri, hu boş kalan gediklere şlar; biribirile irtibatı kak Miyan Kıt'aları şiddetle takibe lardı. Artık (Şam) ın mü- dafaası da pek müşkül bir vazi Yet almıştı. Hiç olmazsa düşmanı biraz oyalamak için 4 üncü ordu mühlın bir müfreze ile (Samsa) civarına gönderilen (Şam- h, Rikâbi zade Rıza Paşa), bir bire © müfrezesini / bırakarak Ni logiliz ordusile © müştereken ilerlemekte olan - (Emir Faysal) ın tarafına kaçmış.. Müfreze ortada lakalmıştı. Başsız kalan bu Müfreze de tabildir ki, etrafa Zılmıştı. Artık Ingiliz istilâ or- le, (Emir Faysal) ın âsi kuv- , bir taraftan şimendifer kesmiş, diğer taraftan da kapılarına dayanmıştı. » ti grargbrumuminin ve hüküme- fevkalâde kotüm davranmala- Gi rağmen bu felâketlerin aci leri Istanbula aksetmiş . . © umumi bir matem husule Setirmizti, Hayalperverlikle, ida- m. devlet ve milletin kuv- y ey çembalarını zayifleterek vazi- bir getirenler, şimdi acı hedamet ve husranla kar karşı yı Ya gelmişlerdi. a facın, bununla bitme- bi Sala anl için daha büyük Min 13 ünü baş göstermişti. Eylü- Prangız i günü, ( Gevgili) de Ordusunun - karşısında “teş 4 gar ordusu, birdenbire Stnişii ve mütareke taleb Prangz 5 O gün saat beşte, lari iiiimiy " önünde boru ses boyaz beya dar siperlerinden, sonra da, Bul r yükselmişti. Ve dan mürur Zar zabit ve efradın- den eb bir grup, siperler- dan: ) nezdine ek etmişti. Ora- zabiti, o keyfiyeti vmümiye haber mermi edilmişti, > ze Sai kabul man bü bindirilmiş, gönderilmişti, meral Franşe karargâhıumumiye Başkumandan Ge- Despere, nezdinde bütüm erkânı harbiye (heyeti bulunduğu bale bu miralayı buzurune kabul etmiş. ricasını dinlemişti. Bu rica da, Bulgar or- dusunun bilâkaydüşart mütareke teklifinden ibartti. Çeneral Des- pere, Bulgar ordusunun teklifini kabul ettiğine dair Bulgar baş kumandanına hitaben bir cevab- name yazmış, Bulgar miralayının eline vermiş. Ayni zamanda vaziyeti, derhal Parise bildirmişti. Bulgarların bu hareketi Uze- rine İstanbul, her türlü tasavvu- run fevkinde bir tehlike içine girmişti. Makedonya cebhesindeki Osmanlı kıt'aları, muhtelif sebeb- lerle muhtelif cebhelere çekilerek Rumelideki Osmanli hududlarının mukadderatı müttefik Bulgar or dusuna tevdi edi'diği için, şimdi Bulgarların birdenbire mütareke istemeleri, bu azametini göster- miye kâfi gelmekte idi. Bu haber, gerek Babıâli ve gerek Karargâhı umumi üzerinde bir yıldırım tesiri husule getir- mişti. Artık (Zaferi nihat) tera neleri, birdenbire osönüvermişti. Hatta zafer gu tarafa duraun.. Harb, tamamile Oo kaybedilmişti. Hiç şübhesiz ki itlâf orduları her türlü müdafaadan mabrum | olan Edirne vilâyetini çiğueyib | HOLANTSE DANK ÜNİ KARAKÖY PALAS - ALALEMCİ HANE TAYYARE PİYANGOSU Ne zamandanberi kalblerinde | miralay, “öaybal bir otomobile | geçecekler va Istanbula kolayca girivereceklerdi. Artık meş'um havadisler biri- birini takib ediyor, bu felâketten istifade etmiye hazırlanan menfa- atperestlerin yalanları, Istanbulda büyük bir korku ve heyecan hu- sule getiriyordu. Bulgar ordusunda kısmen bir isyan baş göstermişti. Bulgaristan hükümeti de âsi as kerlerin taleblerini terviç ederek itilAf devletlerine müracaat et miş, resmen mütareke istemişti Fakat mütarake talebi, bu isyam teskin edememiş, bilâkis hudu- dunu genişletmişti. Asker kafile- leri Sofyaya doğru yürümeye başlamışlar, itilâf ordusunuü ceb- belerini kâmilen beş birakmış- lardı. Bu korkune vaziyet, Berlin ve Viyanada da büyük bir teesslir ve “heyecan busule (getirmişti. Berlinde bulunan Sadrazam Talât Paşa, derhal Istanbula avdet etmişti. Sirkeci garında tirenden inen Talât Paşanın çehresi, tees sür ve istırabından simsiyah ke- silmişti. © gece saat yediden sonra Babıâli de vükelâ meclisi içtima etmiş, geç vakite kadar mlizakere cereyan eylemişti.. Bu müzakerenin başlıca esasını; Yık dırım — ordüsunun o bezimeti ile, Bılgarların o mütereke aktetmesi teşkil ediyordu. ( Arkas var ) KASADA SAKLADIĞINIZ DARA KURU BİR ÇEŞME VAZİYETİNDEDİR ONU FAİZLE ÇANLAYA -Vi HUSUSİ ŞARILARINIZI ; SORUNUZ 18. inci tertip 4 üncü çekiş 11, Şubat. 1935 dedir. Büyük ikramiye 25.000iradır. Ayrca : 10.000, 4.009, 3.000 liralık ikramiyeler ye 20.000 liralık mükâfat vardır. “ Unutulan Adam Hikmet, Ertuğrul Muhsin diye yazdı. Belki de Muhsin Unu- tolan Adam» ) Nazım yazdı diye | oynadı. Şu varki her ikisi de çok emek verdiler, Biri iyi yazdı, öteki sahneye iyi koydu, iyi oy- nadı. » “Unutulan Adam, bir doktor- dur. Bu doktor büyük bir şöhre- te sahibdir. Ee Beynelmilel tb mükâfatının namzedidir, Şöhreti berşeyin üstünde tutar. Bu şök- reti kızı da benimsemiştir. Ak- şamlarn gazetelerden babası için yazılan yanları ayırır, resimleri keser, Yalnız şöhrete yabancı hir kişi vardır: Doktorun birkaç se- ne evvel aldığı karısı! Bu kadın doktorun kızile hemen hemen aynı yaştadır. Kadın doktorun asistanını sever, Doktordan uzak ona yakındır. Asistanla kadımn baloya git- tikleri bir gece evde kalan dok- torla kızı birilerine (dertlerini açarlar. Doktor karısının kendi- sini aldattığını bildiğini kızına söyler, ayrılamadığının sebebini de anlatır. Mahkemeye müracaat edib karım beni asistanımla ak dalıyor derse isminin otrafında bir rezalet kopacağından korku- yordur. Kızım da derdi başka: Evli bir adamdan gebe kalmış, bir rezalet çıkmaması İçin çocuğun a'ınması lâzım. Çocuğu alacak, ve bu #ırn saklayabilecek bir tek adam var: Babası! Doktor, çocuğu almaya razı! Evde de kimseler yok; tam vakti! Baba kız ameliyat odasına girer- ler. Fakat ameliyat muvaffakiyet- sizlikle neticelenir, kız ölür, dok- tor kendini o mliddelumumiliğe teslim eder. Beş sene hapiste yattıktan sonra tekrar evine döner; evinde karım var; onu istemiyor. Malı var, İstemiyor; yalnız kendinden bahseden gazeteleri alacak ve gidecektir. - Gazetelrin de çoğu atılmış, pek azı kalmış onları koltuğunun altına alır ve çıkar. Doktor artık “Unutulan adam, olmuştur. Gazetelerini her gece bir sabahçı kahvesinde tekrar tekrar okuyordur. Sabahçı kahve- sinin öteki müşterileri de unutul. muş adamlar: Bacağını kaybetmiş bir eski koşucu, aşk yüzünden ayyaş olmuş meşhur bir berber, Mazisinden bahsetmeyen yarı deli bir ihtiyar, Doktorun arzusu Yalnız ağ- lamaktır. Bütün bu insanlar İçin ağ'amak ister. Fakat gözlerinde yaş yok ağlıyamaz, bağırır: — Ağlayamıyorum, gözlerim iki taş parçası gibi... Ağlayamı- yoruml * Mevzu budur. Mevzudan çi kan netice bir İnsanm şöbreti için ber şeyi feda edebileceğidir; Namusunu, kızın hayatını, ber şeyi, her şeyi. o fakat şöhret o kadar çabuk, o kadar âni mah- volur ki onun için ( fedakârlığa katlanmak değersiz. bir iştir. Bu fikri müdafaa için yazılmış bir eserin mevzuu Unutulen Adamin mevzuundan düha başka türlü de olabilirdil Fakat o zaman daha mi —aum— ni Nazım | güzel olurdu? Pek bilmiyorum. oynasın | Unutulan Adamın yazılışında dik- kat edilmiş; işlenilmiş sahneler vardır. Diyaloğlarda belki eksik söz bulunur. o Fakat lâf olsun diye söylenilmiş bir tek söz yok. Kü- çük konuşmaların hemen hepsin- den birer fikir çıkarmak kabildir! * Temsilde: Doktor rolünü yapan Muhsinden sonra Neyyire Neyyi- rin de muvaffakiyetini söylemek gereklidir. Aldığı kadın rolünü, o kadının bütün duygularım #eyir- cilere belirten bir tarzda yaptı. Kız rolünü Cabide iyi benim- seyememişti, Yeni sahneye çıkan bir san- atkârdan beklenilen şey her tem- silde biraz daha ilerlemiş olabil mesidir. Hiç değişmezse, hep © kalırsa, yazık olur. Talât asistanı © yaşatamadı değil; fakat Talâttan İstenilen daha iyi yaşatmasıdır. Neclâ küçük rolünü mükemmel yaptı. Avni, Sami, Emin Belig, Mahmud, bilhassa Galib iyi idiler, İsmet Hulüsi Ta Kelemenk Denizcilerile Maç Güneş kulübü futbol takım Me evvelki gün şehrimize gelen Hertoğ Hendrik Felemenk mekteb gemisinin futbol takımı bugün öğleden sonra saat 2,30 da, Tak- sim stadyomunda bir maç yape- caklardır. Felemenk mekteb gemisinin kuvveti hakkında bir fikir vermiş olmak için kaydedelim ki bu te- kım Yunanistanın Olimpiyakos ku- bü futbolcularile yaptığı maçı 1 - 3 kaybetmiştir. Mondrostaki mahalli takımı ise O - 5 yenmiştir Spor Âleminde Irk Meselesi Londra, 9 (A.A.) — Masa tenis (Pingpong ) (o şampiyonasına İştirak için buraya gelen Hindli Üniversite talebelerini, diğer milletlerin takım- larını misafir edan otel İdaresi kabul etmemiş, Hindlilerde bu suretlâ mil. liyet farkı gözetilmiş olduğunu. ileri sürerek maçtan vazgeçeceklerini bil; dirmişler, bunun Üzerine maç tertib heyeti otel idaresini yola getirerek ihtilâı halletmiştir. Eğer idare yola gelmeseydi bütün diğer ekibler otel den çekileceklerdi. Yeni Neşriyatı Dağları Bekliyen Kız Muharrir ve gazeteci Malımud Esad Karakurd yeni bir roman yazdı. “Dağ- ları Bekliyen Kiz, dım verdiği bü romanda Eaad Mahmud milli bir ma» cerayı, kahramanlarını kafalarda en olgun hüviyetlerle canlandırarak doku- naklı bir ifade ile anlatıyor. Bir Zaferin Yası sig Balıkesirde - Savaş Kitab Evinin çıkardığı bu eser, tanıdığımız bir gene olan R. Gökalp tarafından yazılmıştır. Hadesindeki mesklik Ove samimiyet çok hoşunuza gidecektir. Büyük Gezete — Bugün ge 16 nci rumarası da çok ye dıracak yazilar ve bol resimi süslüdür. birçok

Bu sayıdan diğer sayfalar: