2 Mart 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

2 Mart 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ulaslar Kurumu- tu Nasıl Görmek l'lerız f Başbakan İsmet İnönü bir Fran« Mecmuasında, dünya siyasasını t:lıı eden bir makale yazdı, ki Son Postada okudunuz. Ge- Nı.. Â '='lı “Ul iyeti mühim bir BK gtaaman are | Uluzlar kuramu — mücs- kalem dokundurarak d : çalışalım. ,, tlar kuramundan 'a çok uygun bir. söz tüphe gen! £ beklenilan ldü- bulunmıyan şu - siyasal ve Özlü bir hakikati noktasından da çok di ff K _.'— Milletler Cemiyeti, Beynel- N İhtilafları barıg yolumdan yürü- halledecek bir mücssese olmalı. — Milletler — cemiydti, — ihtiras y Çö'ine engel olabilecek bir kud. h_vuu. halinde bulunmalı, bu iki esas, Milletler Cemiye- h varlığının — ifadesidir. Eğer Seniyettan İmsanlık için yüksek bekleniyorsa, orada hususi Te hüküm sürmesine meye Verilmemelidir. Ezefle söyliyelim: Cemiyeti mücasesesi, ku- Hik yıllarında, bazı dev- f ı'f,! Müstemlekecilik politikasına ı_“-t—ı. T Rük devletler arasında patlak — ver. Üi giZere bulunan herp felâketine ı._::;d bir dürbialikle engöl ola- Bununla betaber 5'::"- demek İstiyoruz ki Millet. o.._ Miyetinin kendi bünyesinden Madak BT giyasa küvveti ve bir de Blaği Yövveti olmalıdır ve belki de olacaktır. ÜDK Maraninda. bugünkü kadar L*İlislanm Esas nunu —VWH, 1. (A.A.) — Diyet kanı- encümeni, 26 Kânunusani ha kabul etmiş olduğu yeni #sasi projesi Üzerinde âyan yapmış olduğu tadilâtın başlamıştır. —tı.—- rele vekili ve mazbata &n bu tadilâtın, projen ...h—ııılıı binaen bunların "vılık olacağını söylemiştir. Siyam Kıralı I ÇAA.) — “Taymla,, ga- , Siyam kızalı tahtından ddea 11 Sömek üzeredir. Yerine geçe- .’— da ,m yaşındaki yeğeni Prens 'çi rede bulunmaktadır. ’l I Ml;ııı Roman / "—,.Ç"' teşekkür ederim B &._.—ü— Hıyı;ıı lnır!ı: ı bir tehlike geçirdim. bir Arab şivesine kadın acaba ? zengin bir aileden İnmişti. yelesini okşıyarak öldüre- Suğee, MK mahlikn kay :':Hı bir yolda kuvvetli ve ameli Yyüksek — bir varlık — haline f Can Kurtaran Yazan: Romancı Son Paris Görüşmesinin Neticeleri Parls, ? (Hususi) — İagiltere Harl- tiye Bakanı Sir Con Simon buraya gelerek Fransa Horiciye Bakanı ile görüştü ve dün tayyare ile Londraya döndü. İki bakanın Görüşmeleri Ve Fransız Garzoteleri Paris, 1 (A.A) — Matbuat, Sir Si« mon ile Bay Lavalin dünkü görüşme- lerinden bahsederek, Londra ile Parie arasındaki görüşlerin birliğini kaydet- mektedirler. Maten gazetesi gunları yazmakta- dır: * Binaenaleyh Londranın progğramı aynen baki — kalmaktadır. Geriye, programdaki muhtelif tekliflerin hangi üsüllerle ve me gibi bir takip edilerek münakaşa edileceğinin halli kalıyor.n Berlinde açılacak olan görüşmelere Sovyet Ruayanın alâkasına — temâs eden gazete şunları İlüve etmektedir: “ Herhangi bir teşebbüsün Şark şatlaşması projesinin merkezi sikletini doğiştirmesinden ve tesirini zayıflat» masından çekinir gibi yörümen Sov- yetler, bu hususlarda yoni malümat €elde ctmek arzusundadırlar. Şark antlaşması projesi — birinci — plânda kalmaktadır.,, Pötü Parizyen şunları yazmaktadır: “ İngiltere, Sovyat Rusyanın ulus- lar ahangine kat'i olarak girmiş ol- duğunu ve Avrupada onun teşrikime- aaİsi olmadan mühim ve mustakar Şöy yapılamıyacağım anlamağa baş- lamıştır. Bununla - beraber, İngiltere bakkında sovyet Rusyaya karşı — bazı çıkiıf.ınllk bentiz mevcut olduğun- dan, İngiliz hükümet ademlari bunu gözönünde tutmaya mecburdurlar., “ Eka dö Pari , gazetesi düşünmektedir: “ Franmz ve İngiliz hükümetleri 3 Şubatta Lomdrada yapılan tekliflerin biribirinden — ayrılmazlık — prensibine bağlı kalmaktadırlar. Bir taraftan hıuııu. bir taraftan orta ve şark Avrupası müttefikleri veya gşerikleri arasında tercih yap- mak vaziyetinde elucak olan Fransa, garp hava antlaşmasını eldüâ etmek için ne gimali garkt — antlaşmasını bırakmalıdır. ve ne de şimall şarki antlaşması yapmak İçin garp hava anlaşmasından vazgeçmelidir.,, Sir Simon Moskovada Londra, ( A.A.) — Londra sefiri vasıttasile, Sovyet hükümeti, Sir Simo- nun Moskovaya gelmesi için davetini kat'i olarak teyid etmiştir. yöyle Sadef gibi tertemiz dişlerinin ara yerinden konuşuyordu : — Çok nmaziksiniz, dedi. Ben- 66 insanları daha, Derhal cevah verdim : — Hata edersiniz Hamımefen- di. Sizinle tanışan bir erkeğin vefasız olmasına imkân yoktur. Durakladı. Yeşil gözleri bir müddet üzerimde dolaştı. Bu dik- katli teftiş iyi bir netice vermiş gibi dudaklarının ucu ile güldü: — Büyük iddialara girişiyor- sunuz. Mümkün olsaydı ben size yanlış düşündüğünüzü İspat ede- bilseydim. Ben bu imkânı bulamadığım için ses çıkarmadım. Sustuğumu görünce © devam etti : — Bugln garib bir tesadüf sizl karşıma çıkardı. Hayatımı kurtar- | Knoks salabiyetl Bir Amerikan torpitosunda torpil atma Horübesi Londra, 1. (ALA.) — Bahriyâ ma. kamatının, İngiltere-Amerika ve ponyanın tezleri arasında uzlaşma plâmı vücuda getirmeyi der- iş etmekte olduğunu bildiren gayin- L ayrıca şunu da bildirmektedir: Japonya, İngiltere ve Amerikadan mütekabil bahri programlarını biribir- lerine bildirmek üzere bir toplantı yapılması, ayni zamanda 1935 ve l”i seneleri di zarfı Almanya Nıhayet Sar Mıntakasına Kavuştu Güreikeidr 1 VÜM — ah reliğain $ husust bir gö asında Bay e esna: devretmiştir. Biıy Kuoks ile bütün hükümet komisyonu ezaları ve — uluslararası memurları dün akşam Sarbrük'ten ayrılmışlardır. Saat 7,45te Alman- ya propağanda Bakanı Bay Göbbele gehre gelmiştir. Sarbrük, 1 ( ALA.) — Bütün ge- €a saat ikiye kadar hususi trenler gelmiştir. Alman kıt'aları gehri teslim almışlar, sabahın saat seki'zine kadar banhofstrasse'de geçit resmi yap- mışlardır. Berlin, 1 (ALA.) — Sar'ın Almân- yaya dönmesi kutlulanmalarında bu- Tummak Üüzere, Bay — Adolf Hitler, tayyare ile Berlinden hareket etmiş- tir. Bay Hitler evvelâ Manhaym'aa bulunacaktır. Resmi mahafil, seyahati son dakikaya kadar .iıll tutulan dımz. Size ömrüm oldukça müle- şekkirim. Bu tesadüfe bir cihet- ten de memnün oldum. Sizi amcama ve yengeme ta- mtmak isterim. Gelir misiniz? Amcası kimdi, yengesi kimdi. Hatta kendisi kimdi? Tanıma- dığım, bilmediğim — bu kadının evine ne diye gidecektim. Vazi- femi yapmıştım. Fazla teşrifata ne İüzum vardı, — Rahatsız etmeyim Hanıme- fendi, dedim. Yaptığım şey her- hangi bir erkeğe düşen vazifeden ibarettir. Bunu tekrar başıma kakmaya ne İüzum var, Ben çekindikce © wrar edi- yordu, Nihayet bizim hasta teyzenin ziyaretini sonraya bırakmaya mec- oldum, Atını yedeğe aldı. inmeye bur yürüye yürüye aşağıye başladık. Yolda kim oduğunu anladım. Meğer bu Çamlıcadaki meşhur bir. Mısırlı prensesin köşke iki ay için misafir gelmiş; Mısırlı bir zengin kadınmış. Burada vakit geçirecek eğlence yerleri olma- ni Baron Aloizi'ye | 1 Deniz Silâhları Yine Sözgelişi Ediliyor İngiltere, Amerika Ve Japonya Ara- sında Uzla;mı Proıcsl Yapılacakmış lerden fazla inşaat yapılmaması tek- Tifinde bulunmuştur. Japonya, munhede mucibince inşa- staa mezun olduğu hadde yakın mik- tarda ve diğer iki devletten ziyade tüzütamlar inşa etmiş olduğundan Japonyanın teklif ötmekte — olduğu sistem, 1936 senesi nihayetinde dört devlet arasında 5.5.4 nlsbelinde mün- Bay Hitlerin niyeti hakkında sükütu muhafaza etmektedi" g.. Paris, 1 (ALA.) — Sar'da bulu. nan — uluşlararanm — kuvvetlerden 25 İtalyan zabiti ile 40 İtalyan küçük zabit ve azkerleri Paris'e gelmişler, sokaki mm geçit resmi yaparak halk tarafından alkışlanmıştır. Ingiltere ile Lehistan Ara- sındak! Yeni Mukavele Vargovs, 1 (A. A.) — Dün Iimza edilmiş olaa İngiliz - Leh ticaröt mu- kavelenamesi neşrödilmiştir. Mukavele. mevkiine girecektir. Teati elesi Varşovada yapılacaktır. Japonyada bir Ölüm Tokyo, 1 (AÂ.) — Şökapir'in bütün eserlerini Japoncaya tercüme etmiş olan Japon muharrirlerinden Soyotsubuşi u-ı.mı. dıil için hayvana hıveı etmiş, hergün #saatlerce Çamlıca etra- fında geziıb duruynrııuş. Zaten teyzeme gide gele gö- rüb beyendiğim koskoca - sara gibi köşke girdik. Arablar, kak falar, uşaklar gırla, Hayvanımı bir adama teslim ederken; — Buna altı saat yem verme, dedi. Az kalsın beni ödhre:ektl' Boyefendi kurlardı İçiçe iki salonda sonra denize b—ıkın. b::â:kı;: salona — girdik. —Bütün döşeme marokendi. Köşede cevizden be- nim Adadaki oda kadar bir yazı masası, duvarlar ki; Boml T kitabdan görün- — Bir dakika, dedi. Amcam .u.gı. gelir. n daha meşin — koltu; yerleşmeden kütüphane ıandığıı: duvar yerinden oynadı. Kapı gibi açıldı ve kısa boylu, Arap yüzlü köse sakallı bir adam çıktı. Hemen yerimd farl Hanımefendi da oı:ı ıloiı:dıy: rüdü : meydana | İki Genç Kız Nümunesi.. Adı E. A, harflerile başlıyan bir genç kız yeni atıldığı hayatta dikkat etmiş: — Fazla çekingen dursa mah- cubiyete atfediliyor ve etrafı bu mahcubiyetten — istifade — etmek istiyenlerle doluyor, bilâkis soğuk, lâkayıt dursa gurura verlliyor ve etrafı boşalıveriyor; bana sorduğu şudur: — Ne yapayım? Tek kelime ile cavab verece- gim: Mümkün olduğu kadar tabit bulununuz. Yapmacıktan çekininiz ve yüzünüze maske takmayınız. x4 Ankarada Bay R. E. yez Aşkla, hürmetle, minnettarlıkla karşılanmanız lâzım iken önünüz- :;. lldhydl bulmanız beni de Ündürttü, sebebini ırdım, bulamadım. e K Eski Şarklılarda bir baba evlenen oğluna mutlaka nasihat eder: — Karın paranın olduğunu da, olmadığını da bilmemelidir, seni zengin bilirse iştihası hudut tanımaz, fakir sanırsa İstihfafla karşılar; derdi, Ingilizlerin de: — Kadaın, erkekte uyandırdığı aşkın derecesini kat'iyetle bilme- melidir, itikadı vardır. Ve dikkat ediniz, bu iki nasihatin her ikisi de çok eski xamanlarda bam kadın tahsilinin erkeğe nazaran az olduğu devirlerde verilmiştir. Kadının vaziyetini idare edeme- mesinden korkularak söylenmiştir. Düşündüğüm şu: Mevzuubahs genç kiziın tah» silinin, irfan seviyesinin derecesini bana yazmamışsınız, eğer çok eksik ise (fena bir tabir İle gör- düğü muameleden şımarmış ola- bilir. Tavsiyem şu: Müşterek bir kadın dost bulu- nuz, onun vasıtasile zihniyetini anlamaya çalışımız, şimdilik şah- sen teşebbüste bulunmanızı doğru bulmuyorum, aksi netice verebilir, biraz sabrediniz. TEYZE — Paşa amca. Bugün büyük bir tehlike geçirdim. Beyefendi beni kurtardı, dedi. Sonra baaa döndü : — Amcam Hüsmen Paşa! Ihtiyar buruşuk bir el uzattı., Adamakıllı Arap şivesile : — Teşekkür ederim evlâdım, dedi, berhurdar öl, İşvekâr mu- bakkak attan düştü. Çünkü son zamanlarda çılgın gibi at sürüyor. Isminin Işvekâr olduğunu bu vesile ile öğrendiğim hanımefendi isminin manasını ispat edecek bir işve ile hâdiseyi ballandıra bak- landıra anlattı. Sıra benim kur- tarmak meselesine gelince öyle göklere çıkardı ki kendimi âdeta bir kahraman sandım. Arasıra: — Hemen rica ederim. — İstihza ediyorsunuz. — Mübalâga buyuruyorsunuz. Diyordum. Nihayet genç kadın amcasının önünde âdeta kucaklarcasına bana sarılp teşekkürlerini bitirdi. İşte bugünden sonra benim başımda da taze bir Çamlıca rüzgürr es meye buaşladı. (Ç Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: