25 Mart 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

25 Mart 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 —2_“ Siyaset Âlemi Silâh Vacirlerinin Ra_ı,/ramı Bir taraftan Fransanra Gskerlik İni iki seneye çıkarmak - ist Büi, — öbür taraftan — Almanyan rını taaımamıya karar — vetip 'diden mecburi askerlik usulü ü eylemesi siyasal âlemin yegâne ikere, mübahasa ve münakaşa 44 sudur. Günün bu hazin ve çok Gi meselesini mizah mevzuu yapa- Yaziyetin ubusetine biraz yumu- “_’* Çöşnisi katmak isteyen zekâ İ )5-. €n ziyade silâh fabrikatörleri- Yine yarayan bu kararları par- rina dolamış, türlü alay veni'ezi A Yorlar, Bu münasebetle meşhur top ve fabrikatörü Bh'.“" Fransada askerlik müd »- —_.llıı seneye uzatılmak istenmsi Mebetile Fransız silâh müesassesi- Yüsaydere şöy'le bir tebrik telgrafı """l'l ileri sürülüyor: " askerlik müddetinin ka- .ı.:lııınboıiıı en hararetli teb- ni arzederim. — Krupp .__—ııyı... mecburi sekerlik hiz- İ kabul —etmezi de — göyle bir Z bele davet etmiş: h_'bvlu"ı..ı.. teşakkür — edarim. he ; Pararetleneceğe benziyor. Dostluk _:_' İyi muvaffakiyet — dileklerimin .ı"li Fien ederim. — Şoayder Öyle telgrafiarın uydurma olduğunu __“:'ıo hacet yoktur. Fakat her Ünleri yapılan harp — hazırlıklarının ha Ti memnun ettiğini göstermek tİle şayanı dikkattir. Vaziyetin her Parça buhranlaşması, silâh tacirleri © nlsbette sevinç mevzuu oluyor, Süreyya ıtpınyıdı Yine Buhran Korkusu Var Madrit, 24 (A.A ) — Asturi laya- 1 müteakip mahküm edilen sosya- t meb'us Gonirler Pena'nın affı “—Temyiz karar yerilmesi — üzerine lden kabine buhranı lâkardıları uştır. Amerikan İşsizlerine iş Vaşigton, 24 (A. A.) — Dün, Âyan İtinin tasdikine — iktiran eden iş- yardım yasası, a vasatf dolar Ücret ..ı.ı.an.f:ı.moıo) iş temin edecektir. Bu yasa, şimdi de hör İki mecli- birden reyine arzolunacaktır. ö Ocakçı, Muharrem beyin, yü- yine Üüstünde — aksiliği ğünu anlamıştı. Acaba, ne .d'::ıdı. ötel sahibini mem- i. Ocakçı, yan gözle yanı kızgin kül... Bir '—';' da iki elleme gömmüştüm. 'üharrem bey, kaşlarını oyna- Ocağı ve rafları gözden B Ve sesini yavaşlattı: E:uıııelorl çıkar, kızgın de besle.. Ağır ateşte, tekerli fğır bir kahve yap... S'HM olmasın... ha daha yavaşlatmıştı : İki mumara için... Anlı M İkl numaranın fincanını —.—."u scak su İle bir temiz H" Tepsi de kirli olmasın... ——.—:'d_ çağır, dökmeden o“kf;- Huriye kadına ::;'_’ eee gibi W': — Köpüğü biraz fin ..""ı cezve ile ::nıdeılı—ıc;.n ü Muharrem . bi —'l_nu î:dıx ©Y, ocakçının o- “eay muahedesini yırtarak askeri | HARİC evfik Rüştü Arasi Uluslar Kurumu Konseyini Toplantıya Çağırdı Ankara, 24 (A.A.) — Stresa kon- ferzasının 11 Nisında toplanacağını ve Fugönlerde yapılmakta olan bazı dipomatik temrasların da © tarihe kadır bitmiş olacağını nazarıdikkate alan dış işeri Bakamı ve uluslar kurumu kocseyi Başkanı B. Tevfik Rüş'ü Arasın, könseyi 15 Nis“nda içtimaa ©: vet etmesi lüzumunu u'us- lar kurumu umumi kâllpliğine bi'- dirdiği haber a'ınm ştır. | ıYeni Filipin Devleti Amerikanınki Gibi Bir Temel Üstüne Kuru'uyor Vaş'nglon, 4 (ALA.) — Yeni Fi'ipin hükümetinin resmen teessüsü, gelecek son Teşrinde Manillada vu- kubu acıktır. Filpin adalarının temel yasası, Amerika temel yasasının tıpkısıdır. Bu yasa mucibince, altı sene müd- detle bir Relsicumhur, bir reisicum- hur muavini intihap edilecek ve 120 azadan müteşekkil, #senato mamile bir tek meclis kurulacaktır. B n başka 11 azalık bir de yüce divan bulunacaktır. Temol yazası, siyasa Vasıtası ola» rak barbi menetmektedir. Parlâmen- tonun tasdikinden geçen kanuna nazaran Filipin adaları, 10 sene sonra büsbütün müstakil olacaklardır. Alman Ökonomisi Fena Berlin, 24 (ALA,) — Havas mu- habirinden: B. Şaht, Almanyamıa va- ziyeli hakkında, dün Prusya dev'et güranı huzurunda — vermiş — o'duğu izahat! pek te nikbinane olmıyan şu sözlerle bitirmiştiri Bunları rıp başaramıyacağımız ancak mukadderata bağlıdır. Alman Ökonomi Nazırı, Almanya- mın ökonomisi bakımından evvelemir- de halli lâzım gelen müh'm meselenin iptidai maddeler, yabancı borçlar, dö- viz meseleleri olduğunu söylemiştir. Ayni zamanda B. Şaht, devletin mali ihtiyaçlarımı temla için kullanılan tedbirlerden de — bahsetmiş, lâkin resmi zabıtta, onun bu husustakl be- yanatı mesküt geçilmiştir. No. 16 Yazanı Mahmut Yesari — O, daha iyi olur. Ve Kızbeyliye haber gönder- mek için arabacıların kahvesinin yohmu tuttu. * Hacer, yalnız kalınca, düşüm- meğe başlamıştı. Istanbuldan: — Köye gidiyorum! Diye çıkmıştı. Istanbulda, kâğıtlarını yaptır- mak, yol hazırlıklarını tamamla- mak, hiç de güç olmamıştı. Bütün işlerinde ona, arkadaşları, dostları, ahbapları, polisteki tamdıkları, herkes yardım etmişlerdi. Haydarpaşa garında, arkadaş- larına sarılıp — vedalaşırken, göz yaşlarını tutamamış, ağlamıştı. Bu kadar garipseyeceğini, hiç ummamıştı! Gittigi yer, anasının, akrabalarının — yeri idi, — Fakat Hacerin, anasından, yakınlarından ayrılıyormuş gibi — içi yanmıştı! Günlerce süren tren yolculuğun- dan sonra, hiç tamımadığı, belki küçüklüğünde, çocukluğunda geç- tiği halde, şimdi hiç hatırlayama- dığı, bir vilâyet merkezine inmişti. SON POSTA TELGRAFLAR Uluslar Kurumunun Ça- lışma Şekli Karışıkmış Lehistan, Bu Karışıklık Düzelmezse İşler Daba Karışacak Diyor Varşova, 23 (Hususi ) — Leh Ha- ric'ye Bakanı miralay Bek düayanın kötü gidişatı hakkında bir beyanat vermişt'r. Bu beyanatında, bugünkü vaziyetten, aşağı — yukarı — uluslar kurumunu mes'ul görüyor. Bek'e göre uluslar derneği v teşriki mesal, teknik noktadan çok muğlâktır. Evvelce, bu usulün za- manla zerar — vereceğini — söylemiş olduğunu hatırlattıktan sonra silâhez- İanma gayretlerinin binnetice neden silâhlanmakla hitem bulduğunu anla- tıyor, bu tehlikeli vaziyetin de Al- manyanın mecburl askerliği kabul etmesile — büsbütün — ihtilât — peyda eylediğine işaret ediyor. Diyor ki: Şimdi silâhsızlanma meselesi, tekrar böyle karışık bir waziyette ulus- lar derneğine geleceğe benziyor. O süretle ki bu — vaziyetin - husu'ünda hiçbir kusuru olmıyanlar, bu vaziyete çare bulmıya çağrılacaklardır. Yeni Belçika Kabinesi Kuruluyor Brüksel, 24 (A A.) — Bay Van Zeoland, kabineyi — teşkile memur edilm'ştir. Muvaffak olması "ıllını!l çok kuvvetlidir. Hemen hemen teşkil bile ettği — zannolunuyor. Çünkü bütün p: r, vaziyetin vebametini kavramışlardır. B. Van Zeeland, — tasavvurlarını ifşa etmemiştir. Lâkin bütçenin müva- mezesizliğine, —ihracatın azalmasına, yekaer hayat z pek fazla olan düşkün!üğüne vesaireye kargşı şiddetli ve seri tedbirler alacağı tahmin ediliyor. Portekizde Mahkümliyetler Lizbon, M (AA) — (18) son kânun (1934) tarihindeki ihtilâi teşeb- büsüne karışmış olan birçok kimseler, husust askeri mahkemece, (180) gün- den, (12) yıla kadar hapis ve würgün cozalarına çarpılmışlardır. karşılaştığı, bütün yüzler yabancı idi; her nereye baksa, ona, ya- bancı geliyor, yadırgayordu. Hacori şaşırtan, onu, saran alâka çemberi olmuştu. Trenden indiği dakikadanberi, sanki ıı!o.- ceğini herkes biliyormuş gibi, etrafında — bir kalabalık peyda olmuş ve bütün gözler, ona dikili kalmıştı. İ Bu, hacerin hoşuna gitmişti. Istanbulda, göz çelmek, göni almak için süzülür, hnuıkıı:. rbaşlı bir. banım gibi, =y=ııci. onun tuhafına gi- diyordu. Sıkılmasa, daha doğrusu, kendini tutmasa, kahkahaları ko- yuverecek; — ağızlarını bir. karış açarak bakanların kimine dilini çıkaracak; kiminin çenesine bir fiske atacaktıl Fakat o, İstanbula gelirken, müdüriyetteki şube — müldürünlün sözlerini hatırlıyordu. Şube müdürü, onun evrakını imzaladıktan sonra, yanına çağırt- mışli: — Hacer Hanım... Şimdi kö- yüne gidiyorsun... Orada, annen, akrabaların varmış... Orada, ede- binle, namusunla oturursun.:. Bak, gördün, bu hayattan, bir fayda yok sana... Ne sana, ne de baş- kalarma... Bunun ihtiyarlığı, has- talanıp yataklara düşmesi de var... Vilâyetteki polis müdürüne yaza- ı Uluslar birliğinin mesaisine itiraz eden mirslay Bek |Yeni Leh Temel Yasası Varşova, 24 (A. A.) — Yeni temel yasısı, Reisicumhura geniş salâhiytler vermektedir. Bu yasa mucibince, Ro- isicumhur, — ordunun Başkumandanı olup barp ilân etmek ve sulh akdetmek haklarını munhasıran halzdir, Başve- kili o nmasbader ve Başvekli, Di Meclisine değil, Rclıicu'vıhıırı: k'.'ı.“ı mes'uldür. Diyet Meolisi, kabinenin müçtemian veya her nazırın ayrı ayrı barer'Rir GÜL lüralte çüri tereken tasdik edilmelidir. Relslcumbur, Başvekilin de imza- sına hacet kalmakasızın bazı mukarre- rat ittihaz edebilir. Sadöce Harbiye Nazırı olmakla beraber, Mareoşal Pilsudaki, filen hü. kümetin âmiri mutlakıdır, Mumaileyh, çekildiği - takdirdedi; ki, temel yasasının bir ahe n olacaktır. çeT cağız. O, senin her bir hareketini kontrol edecek... Hani, buradan gidiyorum, başım boş, zannetme,,, Eğer orada, uslu dürür, - hiçbir vak'a çıhrııı. bir münasebetsiz- Hkte bulunmazsan, oraca, Senin ıslâhı hal ettiğine kanaat getirirse, vesikanı iptal ederler, Artık, ğ şine kontrol da lıoymıxlır... Y:;-. sa, küçük bir Uygunsuzluğun görü- lecek, duyulacak olursa, iki bi yok, muayeneye ıovkolııınmm___ Hem neye — artık?, ği mi kızım?.. Bak, babandan miraş ta — kalmış... — İşlerini yoluna koy... Allahın verdiğine kanaat et, ânacığınla otur... Zeııgu,“ birini de bulabilirsin. Evlen, ev'ni barkını bil, rahat et... Serserilik- ten kurtal... Bunun sonu yok. Ne, sen, hükümetle uğraş; ne do hükümeti uğraştır... Ağırbaşlı ol... Ilk zamanları, belki sana güç gelir amma, alışırsın... Biraz di. şini sıkarsın. Sen, iste yalnız.., İnsan, İstey'nce herşey olur... Müdirin odasından çıktıktan sonra, kâğıtlarınmı gözden geçiren komiser de: — Hacer Hanım, demişti. Bak, benden sana, ağabey nasi- hati... Bu hayat, oralarda sök- mez... Her yeri, Istanbulla bir tutma... Bu koca şehrin içinde, fili atınca, pire gibi kayboluve- riyor... Küçük yerlere gittin mi, Kafamla Mı Kalbimle Mi Hareket Edeyim? * İyi bir aileye mensub, haya- tını kazanan, tahsili iyi bir genç beni - istedi. Kalbime sordum; “muvafık ,, dedi. Kafama sor- dum. Bana şimdiye kadar evler nen arkadaşlarımı gösterdi. Bun- lar genç kızlıklarında neş'eli, şen insanlardı. Evlenince, çocuktan, ev gallesinden, koca derdinden baş kaldıramaz oldular. Şimdi onlarla konuşmaktan bile sıkılı- yorum, Evlenme bu ise, ne diye evleneyim?,, Ferhunde Öyledh. öyledir kızım amma, evlenmek de bir zarurettir. Genç kızlık —neş'enizi, — evlenmezsenlz, ilelebed — muhafaza edeceğinizi mi sanıyorsunuz? O şen kal- kahalar yaşın — cilveleridir. O yaşta — neşell — olmak — tablatin bir iktızasıdır. Fakat hayatla kar- gı karşıya kalmıya başladınız. mı idi, ne yüzünüzdeki bahar rengi, ne de dudaklarınızdaki tebessüm ona mukavemet edebilir. Hattâ ben size acı bir hakikat söylüye- yim mi? Kart bir kaz, yaşlı bir kadından daha çirkin, daha sinirli, daha somurtkan ve daha hastadır. Ayağınıza fırsat gelirİşse dur: mayınız. Hayat arkadaşı her va« kit bu kadar isabetli düşmez. * *“Karım eskiden — Iyi günler görmüş bir aileye mensuptur. Bu sebeple de paranın — kıymetini bilmez. Eline geçeni — sarfeder. Halbuki iki çocuğumuz var. Biraz O daha İhtiyatlı — olmasıni tavsiye ediyorum, dinlemiyor. payım? Ne ya- Halit Bir ev bütçesi yapınız. Karı- nızı bu bütçeye riayete mecbur ediniz. O vakit — kendiliğinden tasarrufa mecbur olur. TEYZE pire olsan, gözlerde filler gibl büyürsün... Adımlarını denk at... Yoksa adama duman attırırlar, Alimallah... — Gidişini — değiştir. Amma, eyice kafana koy! Hani ufak bir kaçamak, yapayım, de- me... İkinc'sine vakit bırakmadan enselerler... Senin yüzüne güle- cekler çok olacaktır. Para ile fikrini çelmek isteyeceklerdir... Birine kanma, birine kapılma... Us'u uslu otur... Eh, dünya bu, belki bir gün, bizim de yolumuz oralara düşer... Eski dost düşman olmaz. Bir acı kahvenl içerim ! Eski teyzelerinden Cihangirli Nutkıyenin elini öpmiye gitmişti. Ihtiyar ev sahibi, romatizma san- cıları içinde yatakta kıvranıyordu. O da Hacere, gözleri yaşararak nasihat etmişti : — Artık dosta postu birak.. Elvermedi mi? Bıkmadın mı daha? Bugün, Allah etmesin, bir hasta- lanacak olsan, başında bir su ve- renin bulunmayacak.. Bana, bak ta ibret al.. Kaç civan delikanlı, benim için canlarına kıyacaklarını andiçip yeminibillah ederek SÖY lemlıl:rdi.ÜBîı tanesi bile Wf'": kesmedi. beş kuruş para tum da, çşııd.l’ tahanelerde kurtulabildim. Haydi, Fakat hiç kim- liğimiz dokunma- sürünmekten biz. günahkârı seye de bir iyi mış midir ? (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: