26 Mart 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

26 Mart 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bozburunda Gümüş Balığı Avı Armutla (Hususi) — Burada Şubat ayından itibaren birçok balıkçılar Eozburuna gümüş balığı avlamağa giderler, Gümüş balı- ğına ( burun balığı ) da — denir. Suıld. bu balık burun kenarların- da bulunur. Gümüş balığı yumurs talarını bırakmak için kenara akın eder. Ava geceleri hazırlan- mak lâzımdır. Balıkçılar gümüş balığını avlamak için bellerine | kadar buz. gibi soğuk denize girerek ellerindeki küçük kepçe- Terle balığı süzerek çakı'a (sah le) yığarlar. Balık çok olursa çalış- ma yarım saat, azam! bir saat sürer. Fakat az o'duğu zaman, balıkçı'ar soğuk denizde sabahı yaparlar. Her zaman balık bulun- maz, bir zamanı vardır. Balık kıyıya geldiği zaman yumurtala- rını alacağı sırada bir bulantı husule gelir. İşte bu zamana balıkçı — dilinde — (balık vurdu ) denilmekte ve ava başlanmakta- dır. Bazan av esnasında gece vahşi hayvanlarla da - karşılaşık maktadır. Bu kadar müşkülâta rağımen gümüş balığı avı balık- çıları memnun edememekte, çün- kü az para temin etmektedir. Bin müşkülâtla tutulan ve dalga« larla boğuşularak Istanbula götü- rülen gümüş balıklarının ekseri- yetle balıkhanede müşteri bula- maması tehlikesi de vardır. Bu takdirde balık Armudlu çarşısına getrilmektedir. Armut- luda balık az İse kilosu 15 kwe ruşa kadar satılmaktadır. Fakat çok olduğu zamanlarda kilosunu beş kuruştan — yukarı — satmak mümkün — olamamaktadır. — Bu ucuzluk — yalnız gümüş — balı- ğa — münhasır değildir. En nefis — barbunye — balığı — bile 10 kuruştan - fazlaya satılmamak- tadır. Esasen Armutlu halkı barbunyeyi hiç sevmez. Gümüş balığını barbunyeden daha üstün tutarlar. Gümüş balıkları burun koylarında görülür. Av yerlerinin en meşhurları Defaelik ve Ayılık mevkileridir. Bozburun, — birçok balıkçılarda ve kayıkçılarda acı hatıralar — birakmıştır. — Fırtina yüzünden Bozburunda haftalarca kalmak mecburiyetinde bulunan balıkçılar da vardır. — Balıkçılar Bozburun için cinaslı — sözler de söylerler. Işte bunlardan biriz Ey Bozburun, Bozburun ! Kiırk gün soğan yemekten, No ağız kaldı, ne burün 11 Kızılcahamamda Maarif Kızı'cahamam (Husust) — Kr zıleahamam merkerinde bir ilk atı mektebi ve köylerde de ikisi L'noıı beşi üç sınıflı olmak Üzere daha on yedi mektebimiz maktadır. | mekteplerin umumiyetle mualliim —maaş ve "Mfîın hususl — muhasebeden ae he merkezdeki ilk yatı bi de senevi yirmi bin lirayı geçen faşe masrafile bütüm mi bece tesviye —edilmektedir. ilk mektepleri ikmâl eden L.: ce talebe — tahsillerine dövam tmek için kazada yüksek sınıflı :n::ı.hp Fhulııııııku ve diklerini unutmaktadırlar. Mer. kezdeki ilk yatı mektebi mehart beş sınıflı bir. mektep haline tahv'l edildiği takdirde talebeler bu mektepte tahsillerine devam edebileceklerdir. .Ayancıkta Her Yıl 160 Bin Metre Ayancoı, (Hu- susi) — Kazanın pek meşhur ve sık olan Zından ve Çangal or- manlarını — işlet- meyi Ziraat Ba- kanlığı 50 sene müddetle bir şir- kete — vermiştir. Şirket sermayes- Lin yarısı milli yar.sı da ecnebi- lerden mürekkep bir Türk Anonim | grketidir. Orma- | nn iyi ve makul kesilmesi — için Ziraat Bakanlığı ber beş senede bir ormanın vaziyetini gözden ge- çiriyor. Bu sene beşinci sene olmak dolayısl'e Bakanlık orman müte- hassısı Bay Şakir Oralp ormanın her yerini gezdi. Gelecek beş sene içinde ke- silecek ağaçların — yerlerini ve mıktarlarını - bildirir. bir listeyi vekâlete — gönderdi. — Işittiğime göre her sene 1860 bin metre mikab kadar ağaç kesi'ecektir. Bu miktar ağaç — memleketin hemen dahili ihtiyacının büyük Mik'abı Ayancıkta kereste tahmil iskelesi bir kısmına cevap vermektedir. Bu ormanlarda bulunan ağaçlar meşe, çam, köknar, gürken, ka- yın, kavaktır. Bunlar sert ve yumuşak olarak Ikiye ayrılır. En çok bulunan — sertlerden kayın yumuşaktan köknardır. Buuların mühim kısımı muhte- Hf sanayi kerestesi ve parke olarak satılmaktadır. Şirket ahşap ev ve her nev ev eşyası, kapı ve pençere gibi dograma işleri yapmaya da giriş- miş İsede revaç bulmamıştır. Ağaç Kesiliyor Köylerde yapıla- cak mekteplerin bir plân dairesin- de portatif ola- rak köylerde ku- rulması hem ucuz ve hem faydalı olacağını - söyle- yenler vardır. * Kesme fabri- kaları deniz ke- narında dan kereste sev- kiyatı da ancak denizden yapılı- yor, Başka taraf- tan nakliyat müm kün değildir. Dağ dan muhtelif suretlerde yapılan nak- liyatın en heyecanlı kısmı oluklar yasıtasile yapılandır. Yirmi kişl- nin evirip çeviremiyeceği büyük- lükteki ağaçlar bu — oluklardan üç dört kilometroluk yolu bir hamlede kat'ediyor. Tomruklar bazan oluklardan — fırladığından olukların yanından geçmek ya- saktır. Hükümet — yeni çıkacak orman kanununa göre ormanla- rimizi — işletirse — Ayancık her cihetten güzel bir örnek olacak vaziyettedir. Afy_onda Çoban- lar Nahiyesi Yeniden Dört İlkmektebe Kavuştu Afyon ( Husust ) — Çobanlar nahiyesi halkı maarife pek düş kündürler. Nahiye Müdürü Bay Behcet Demir halkın bu sahadaki isteklerine — önayak olmuş ve onlara yol göstererek yeniden dört ilkmektep yapılmasını temin etmiştir. Bu yeni ilkmekteplerden biri nahiye merkezinde, diğerleri de nahiyenin Gebeciler, Sülümenli, Feleli — köylerinde, — yapılmıştır. Bundan başka Gebeciler, Işıklar, Göynük köyleri telefonla nahiye merkezine — bağlanmıştır. Diğer köyler de yine telefonla nahiye merkezina bağlanmak Üzeredir. Adana İhtisas Mahkemesinde Adana — 935 başlangıcından bugüne —kadar çarımız İhtisau mahkemesine 403 dava gelmiştir. 101 tanesi hükme bağlanmış ve 62 suçlu hakkında tevkif kararı verilmiştir. Edirnede Büyük Bir Resim Sergisi Açılıyor Edirne ( Husust ) — Halkevi müze ve sergi kolu, Edirnede bir resim sergisi açmağa karar ver- miş, faaliyete geçilmiştir. Sergi Mayısın on beşinde ve eski Türkocağı salonlarında açı- lacaktır. On beş gün açık dura- caktır. Sergiye her taraftaki sanatkâr ve heveskârların iştirak etmeleri arzu ve rica edilmektedir. Eser- lerini teşhir etmek İsteyenlerin kaç eser göndereceklerini Mayı- “ın İptidasına kadar Edirne Halk- vi — reisliğine — bildirmeleri — ve eserlerini nihayet Mayısın beşinci gününe kadar göndermeleri İsten mektedir. Mekteplerle Beraber Sine- ——— — ..——n —a ea ————”: — | ——— e G e Diyarıbekir (Hususi) — Her şebirde olduğu gibi burada da bir müzayode yeri vardır. Bura- daki müzayede yerinin adı Sipahi Pazarıdır. Burada hergün iş olur: Bir yerden bir yere tahvil eden memurların, eşyası fazla olanların yeni eşya alanların, — eski eşya satanların pazara çıkardıkları bü- tün mallar burada satılır. Mezat tuhaf bir satıştır. Ba- zan en değerli eşya hiç kıymet bulmaz, bazan da en değersiz eşya rekabet ve İnat yüzünden kıymetinin beş, on misli fiatla satılır. Müzayede Belediye memu- runun nezareti altında yapılır ve Amasyada Grip malar, Tiyatrolar Da Kapatıldı 'Diyanbelği—r Mezat Yeri: Sipahi Pazarı Sipahi Pazarından bir görünüş memur mezat rüsumunu da tabsll eder. Mezat zamanı sabahleyin sant 8 den öğleye, yani saat 12 ye kadardır. Mezat eşyası alıp satan esnafa —burada oturakçı derler. Sipahi Pazarında her istenilen ve her aramılan eşyayı bulmak mümkündür. Yeni gelen bir me- mur evinin bütün eşyasınm bu pazardan bir saat İçinde tedarik edebilir. Tellâliye resmi yüzde beştir. Fakat bunun hepsi Belediyenin değildir.. Bu beş kuruşun yüz parasın Belediye alır, yüz parasını da tellâlar, aralarında pay ederler. Adanada Asmalar Yapraklandı, Bademler Yetişti Adana — Birkaç gündür ha- valar düzelmiş yağmurlar durmuşlur. Amasya — Grip salgını de- | Şimdi ılık bir ilkbahar havası yam etmekte olduğundan mek- tepler on iki gün müddetle tatil edilmiştir. Tiyatro, sinema gibi umum! yerler de bu müddet zarfırda ka- pahı bulunacaktır. vardır. Bağlarda üzüm kütükleri yaprağa dönmüş ve mevsimin ilk meyvası sayılan taze badem çıkmıştır. Ceyhanda Yeni Bir İlkmektep Adana—Ceyhan kazasının Rifa Eye köyünde yeni bir ilkmektebin temel atma merasimi yapılmıştır. Enstitüsü Te alebt Mart 26 —< Yarım Baş Ağrısı Hakiki baş ağrısı, ekseriyetle alın veya şakak — mıntakası birdendire — kendini — hissettirli. Başın yarısına yayılır gibi olur. Göz oyuklarının — hizasında bik hassa şiddetleniyor gibi gelit Aydınlığa çıkılınca ıztırap verici bir göz kamaşması — hasıl olurf. Ağrı devam — ederse — harzill cihazında —da bunun — t görülür, —iştiha kesilir, bulanli başlar. Bazan istifrağa kadaf gider ve bu hal, böylece, o2 ikde yirmi dört, hattâ kırk sekiz kadar devam eder. Ve şayafl dikkat bir ittirat ile haftada bifr iki, bazan da üç defa tekerrlif eder. Şunu kaydetmek lâzımdır yarım baş ağrısı ekseriya kadil” lara arız olur, Bu takdirde, rahatsızlığın 18 zahürleri, her aybaşı dahi keff dini gösterebilir. Mamafih ağrılarının sebepleri muhtelif olâ” bilir. Meselâ gözün tabit olmım vaziyeti, tansiyon yüksekliği, bir ferenginin tesirleri. Bu takdif” de, hakikat, ancak kanın tllj edilmesi ile anlaşılabilir. Mamafih bu gibi ciddi Ardif lardan ileri gelmeyen ve umu! yetle, — basit bir şekil baş ağrısı dediğimiz rahatsızlığı? sebebi, pek çoklarına göre d şir. Bunun — sebebini, vöcudüü umumi! sürette ihlirak vaziye deki aksaklıkta bulanlar olduğu gibi bazı güddelerin vazifelerisi yapmamalarında, yapamamaların" da bulanlar da vardır. Filvaki baş ağrısının gida muntazam — surelle yaâ " sından — ileri geldiğinde ittifalk edenler çoktur. Fakat bunun bar ricinde, mühim rol oynayan unsur daha vardır ki o da kaTif ciğerdir. hank mev” Çünkü vücudumuzdaki ziyetin muvazenesi, vücutta cut mayiatın mahiyeti ile karfi diğerin sıkı alâkası vardır. Ç”: kan ve safra gibi isimler alaf mayiler vücudun esasını * ederler. Vücudun — zehiri demek, bu maddelerin "ıg’ rinin - kifayetsizlikleri “demekili Bu kifayetsizlik, türlü ..uıdıın ağrılarına dayanıyor. Bu mün: alınan aspirin, piramidon, tri tartrat dergotamin ile, esasını teşkil eden maylin W İ yeti değiştirilmiş ve binneticet * İ nevi zehirlenmeden doğan rısı izale edilmiş oluyor. B leyh ve her şeyden evvel vi zehirleyici — maddelerden kalmak, sade sıhhi ve temiz  * ı'Ğx zımdır. yarım başağrılarından nabilir. — * Ankara Ziraaf , Adanada İ Adana — Ankara Yab:ı, raat enstitüsünden onııld;. Şear bir talebe grupu l (e fesör B. Mancex ve batt »: hsan — Nurullah " :ırıııııı plılılırdlf. K—Ukw mız Zirant mektebini, tobum B istasyonunu. fabrikaları "r | mızın gürülmeye ğeğu ’_'. | gezmişler ve Mersine gitmi |

Bu sayıdan diğer sayfalar: