30 Ekim 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

30 Ekim 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Habeş Maker Uzakta iken Neyse Ne... Fakat IşElele, Boğaza Bıçak, Bıçağa, Boğaz Bindi Mi? Aman Allah dolu. Yanan evlerle beraber içindeki ceset. Bir Fransız Gazetesine Göre Fransa, İngilterenin Yanında Bir Alettir 49 Devlet Zecri Tedbirleri Tatbik Edeceklerini Bildirdiler Londra 29 (Özel) — Şimdiye ka *İvafakatlerini bildirdiklerinden tanzim dar, telif komitesini teşkil eden 52 dev. komitesi en kuvvetli ihtimale göre pak- letten 49 devlet İtalyaya karşı yapıla - tın derpiş ettiği bu müşterek zecri ma» cak silâh ve levazimi harbiye sevkine kinenin işlemesi için 70 ikinci teşrin ta ambargo vazedeceklerini bildirmişler -|rihini tesbit edecektir. dir. Ayrıca yirmisi finansal tedbirleri Fransanın Durumu ittihaz edeceklerini, 79 u da bazı ham| © «Journal» şunları yazıyor: maddelerin İtalyaya ihracını menede « «Büyük Britanya hükümetinin poli. ceklerini bildirmişlerdir. tikası bir tek politikadır. Uluslar Sos » Bu rakamlar karşısında Roma meha- yetesi politikası, Fransa da pakta mü- fili devletlerin ekseriyetinin İtalya ile| zaheret etmek için İngilterenin yanın. silâh ticaretine ambargo £ vazettikleri da yer almıştır.» Adua önlerinden: ler de yanıyor. - Si üneşinii Şehrin işgali iki saat devam ediyor. Şe: |halde çok Azının iktisadi tedbirleri itti-| | «Exdelsior» diyor ki p kavurduğu bu hire girerken İtalyanlar Viva diye bağın: haz ettiklerini söylemekte ve en kısa «Fransa ekonomik ve finansal zecri hakiki bir yor, yerli askerlerse kahkahalar atıyor ve tedbirlerin de İngiltere hükümeti ile, | tedbirlere sadık kalmaktadır. Bu «İtal hm (e) Peer eya we Meinen yn Jona tâbi dominyonlar ve Rusya hükü-| yayı uyuşmaktan başka şerefli bir yol Sise —. büyük rafından ti, |meti tarafından ittihaz edildiğini, zecri | olmadığına ikna etmek için kâfidir. tabr İtalyan bir alay, fek ven ak Katır bin | tedbirler münasebetile İngiltere - Rus- * E 2 öz geliyor. ) adım adım miş, © taraftan gelen bir yaralı: jya münasebatının hayli düzeldiğini ilâ-| Delhi 2 (A.A.) — Lehistan hükü liyor, — Çevirdiler... Şimdi de imha ediyor. ve etmektedirler. ii klein İağikleş ie Civardaki köylü lar, menhus zebanileri. Bunlarda silâh var. Ekonomik'Tedbirler dan tatbik edildiği şekilde tarafın» m müteşekkil Hem de İngiliz sükhu... Ama kartulaman| Pari 29 (A.A) — Cenevrede fan-|yar vermiştir “e darkal çaların. a Susuzluk Müthiş m yeniden başlamıştır. Müzakereler Uzun Olmıyacak imda yere yatıyor. Gece, Afrika gecesi yaklaşıyor. Ce «| «Petit Parisien» gazetesi diyor ki: Londra 29 (A.A.) — Samuel Hoa» lar. arada hennem bir günün sonunda, boğucu bir, «Prensa hükümeti pakta sadık ve İn-/re'in Cenevreye gidişini tefir eden ge, elindeki köhne, pas- Bir kuyu başında nöbet bekliyen Habeş kadın ve erkekleri pa östün- |bi bir ürperme yükseliyor. bara — Hal Hat Hal Elinizdeki silih bu mu |Mesafe her saniye azalıyor. Fakat yüke Ki? diye hâlâ ateş emrini vermiyor. Nihayet Mühimmat İarafı dük se işliyor ve ilk eli patır, Mar barebe artık başladı. Beyaz bulut bir an için aş zakta, kumlu arazinin dalgaları arasın. ae iel — boz ve ev rüiklenen mitral | yıkılıyor, fakat geri kalanları İtalyan hatla- Yüözler madeni bir sada çıkararak takırdı- |rma doğru koşuyorlar. Fakat şiddetli bir debşet salmak İtalyanlar cepha-| yor. Bü Mağfh Haboşl hi rp iy aklar de İn Kala lin Tee ii Yamında durmadan, muttasıl ilerliyorlar. ike koyulayorlar. Miralyözler tekrar ta-| ki yol açıyor. Bade laz alm manga erdmağa baton önde nin yanıbaşında, çalıların arasından bir Ha- n Ez beş Eriyor. Askerler daha vaziyeti kavr.| ilerliyoruz. Yolda Habeş . Mitralyözler ve tanklar vazifele- okları bile duruyor. Habeşlerin Silâhları Eski hepa e niye ke Bine le 2 kazılmış bir çukurun içine İtalyan tangı özünü bitirmeden, üçüncü bir miz- N ii y amini ezo tak onu da deviriyor. Askerler şiddetli bir gm epin 3 açıyor ve bağrışark pasuya doğru el) ar karmakla tangı saptedeceklerini zn yorlar, Ne mi bağırıyorlar? Bumu izah et- z lar. Seğ| 'netmişler. Hepsi de yamyassı olmuşlar. Sağ | #üş. Bu, bir haykırış, düşmanı KOTA) ayan top sesleri geliyor. Bir traktör tan-| mülâzimile bir iği noktaya konmasını emrediyor. Ce- Sl kaldırıyor, küçük ve uzun bir çukur! il ve toplar yerleştiriliyor. On dakika İsonra ilerideki şehire obüsler yaymağa baş- Müthiş Bir Kıtal Yediye dağ, piyade Habeş şehrinin Askerler alevler ve dumanlar içinde ka- evlerden silâhlar pat- vızlıyarak geçiyor. Çok garip; muharipleri, uzak mesafelerden bile, kaygılarını büyük bir nbete sarar han güre girince baz niye, ellerindeki tüfeklerle © kadar İYİ: ir” ölenler, yaralananlar yere yıkılıyor. alamıyorlar, — | çâsgari) müfrezeleri bu evlere girip içinde- > Dikkat! Hücum! İleri! Kadınları ve çocukları sap- Habeş kuvvetleri İhava var. Süvariler, nakliye kolları, su giliz hükümetile tamamen mutabık bu-| zetelerin çoğu | kamyonları da yavaş yavaş şehre Kiri- lunmakta olup ekonomik zecri tedbir- yor. Bilhassa bol su geliyor. Askerler, matralarında bir tek damla kalmamış, Hepsi de suyu bekliyor. Bu orduda açlık kelimesini kimse ağzına almıyor. Bilâ- kis herkes susuzluktan bahsediyor. — Bugün bize iki tayin su verecek - lermiş, . Sıhhiye otomobilleri geriye, karar - güâha dönüyorlar. (500) kadar yaralı var. Bunların en çoğu şehrin garp tara“ fında yaralanmış. Burada İtalyanlar müthiş bir mukavemetle karşılaşmışlar ve tüfekle, yalın kılıçla ve mızraklarla yapılan bu muharebe tam iki saat sür- müş, Habeşlerin zayiatı oldukça mü - him. Toplu bir halde saldırdıkları için aralarında patlıyan bir el bombası bir. çoğunu birden yere seriyor. İtalyan askerlerinin intiba: Habeş « ler yüz adım ileride iken haydi ne ise. Fakat iş, el ele, bıçak bıçağa, boğaz bo- gaza bindi mi? Aman Allah.. Ortalık kararınca, muharebe de sü- kün buluyor. Sıcak, boğucu ve ayni zamanda ne - reden geldiği belli olmıyan rutubetli bir Afrika gecesi etrafımızı kaplıyor. Simsiyah bir Afrika gecesi. Aramız - dan biri: — Allah Afrikada her şeyi siyah yapmış, dedi. Yorgunluktan Bitkin bir halde olan | askerler, silâhlarına sıkı sıkı sarılarak yere yatmış, ölü gibi uyuyorlar. Sakin gecenin orğalarında, arkadan gelen takviye kıtaatının çıkardığı ses » ler işitiliyor. Tankların, o kamyonların, pvojektörlerin ve burada kurulmak üze- re getirilen telsiz istasyonu ve malze - mesinin çıkardığı sesler. Karanlıklar « dan gelen ve bir zafer sayhasını andı » ran bu sesleri ara sira yaralılardan yük- selen iniltiler kesiyordu. Sahra sıhhiye çadırında, doktor bo- yuna kesiyor. Eski tüfeklerin kurşun » ları müthiş yaralar açıyor, Kolun veya bacağın bir kemiğine isa- bet ederse, bu uzvu kesmekten başka çare yok. Gece Muharebesi Gece yarısı yaklaşıyor. Birdenbire şehrin cenup tarafında bir mitralyöz ta- kırdamağa başlıyor. Arkasından birkaç tüfek sesi. Ondan sonra süküt. Uzaktan uzağa düdük sesleri aksediyor. — Mukabil taarruz var! Silâh başı- na! Bir (Askari) süvari müfrezesi dört nala, tehlikeli mıntakaya doğru koşu- yor. O taraflardan kaçan birkaç İtal - yan neferi, dehşet içinde ve soluk sölu- ğa koşarak geliyorlar. Süvarilerden biri soruyor: — Ne var? Ne oluyor? İtalyanlar cevap verecek halde değil. Fakat mesele derhal anlaşılıyor. Nö - betçilere görünmeden hatları geçen Ha- diyor ki; «Zecri tedbirler hakkındaki müza « kereler en fazla iki ün sürecektir. halesine de çalışmıyacaktır. Hoare ihtimal ti Londraya Birçok hükümetler şimdiden mu -İdönecektir.» an — ilerin tatbiki için yeni bir mühlet isti - ne ullanıp öldürmeğe başlıyorlar. Top-| fecaat meydi 3 Ri ların ve tankların bulunduğu meydanlı-| başa bir ile e ğs çıkan yolda muharebe başlıyor.) varlar kan içindeydi. Hele muharebe , / Kimsenin görmediği, kimsenin hesaba 'nin vuku bulduğu meydana giden yo »« Ikatmadığı Habeş müfrezeleri sürü ha -|lun (200) metroluk bir kısmına bir kan linde, sel gibi şehre akıyorlar. Her ta-| yağmuru yağınış sanılırdı. raftan acı acı sayhalar, tüfek sesleri| Kan ve ceset. Her tarafta tek başı « geliyor. Şehrin harabeleri arasında, ka-| na, grup halinde, birbiri üstüne yığıl « İranlıkta biçak biçağa korkunç bir bo- mış İtalyan cesetleri. Hepsinin yüzü iz. ğazlaşma devam ediyor. İrsen. takallüs etmiş... Nihayet sıh « iye efradı geliyor ve güneş doğup Arkada, yol üzerinde duran kam «| ortalığı sıcak basmadan resi (000 yon kolu panik halinde kaçıyor. Her) İtalyan ve bin kadar Habeş ölüsünü gö taraftan küfürler savruluyor. İtalyan | müyorlar. askerlerinden müteşekkil Oo müfrezeler Güneş çıktığı vakit, il Habeşlerin baskın yaptıkları yere doğ-| gün evvelki pesin kir İmre . ru koşuyor. Karanlıkta vurulup düşen. | farkla ki, bu defa her taraf kana bo « lerin haddi hesabı yok. Modern tekni- yanmıştı. Güneş bu kanları kurutuyor ğin burada hiç bir ehemmiyeği yok. Am-| ve bunların üzerine sinekler bulut ha- cak kuvvet ve cesaret işe yarıyor. Her| linde üşüşüyordu. taraftan emirler, mukabil emirler akse-| (Şehrin üzerine İtalyan bayrağı çekil. diyor. Birisi: mişti. Rüzgâr, bunu okşuyordu. Fakat — Projektörleri açın, projektörleri, | bu rüzgâr o kadar hafifti ki, bayrak âs deta sarkık duruyor, dalgalanmıyordu,. Kulübelerin avlularındaki, azgın kö pekler hırlıyor, havlıyor, uluyorlardı. — Glos Poranny -— diye bağırıyor. Bazı askerler bir topa sarılmışlar, çekmeğe çalışıyorlar, > — Nereye gidiyorsunuz? — Bataryayı kaçırmak İstiyoruz. — Dur! Havaya ateş! Muharshp sesleri yaklaşıyor. Bom « balar patlıyor. Projektörler karanlığı yırttığı zaman bu muharebenin feci! sahneleri meydana çıkıyor. Her taraf. ta boğaz boğaza kanlı mücadesleler, Bü tün bu hay huy içinde dostu düşman - dan ayırt etmek kabil değil, (Askari) | Maki Kabiye, Çatalçeşme sokağı, 25 ler sıkı ve şiddetli boğuşuyorlar. İSTANBUL Kılıçlar birbirile çarpışıyor. Bıçak » a —— ların yardığı boğazlardan ulumalar, aretemizde o çıkan ve resimlerin bütün sonra da bırıltılar yükseliyor. pir izini Bir İtalyan müfrezesi, develerin bağ- b bulunduğu bir meydanlığa çıkıyor. ! Burasını müdafaa etmek istiyor. Fakat bir bıçak yağmuru altında yere serili - yor. Duvarların gölgesinden, bir Habeş hayaleti fırlıyarak ateş etmek Üzere o- lan bir İtalyanın üüzerine atılıyor. İtal- yan neferi derhal yere seriliyor. Fakat kafası yok... Habeş muharibi, küreğe benziyen, fakat usturadan daha keskin olan büyük bıçağının bir vuruşile nefe- rin kafasını gövdesinden ayırmış. Bir tank, yol açarak ilerliyor ve ortalığı ay» dınlatıyor. Bir sürü insan, öleye beriye koşuşuyor, kaçışıyor. Tank bunların arasına dalıyor ve| mitralyözlerini açıyor. Bir tank daha geliyor. İnsan sesleri uzaklaşıyor. Tankların arkasmdan gene İtalyan piyadesi görünüyor, ve bu bal sabaha kadar böyle devam ediyor. Ortalık Aydınlanınca Ortalık aydınlandığı zaman bütün) M2 pa rt dim — Gelen evrak geri verilmez. Mânlardan mos'uliyot slınmaz, eki rn Kl Posta kutusu 74i İstanbul T # 5Sooposta Talaton !20403

Bu sayıdan diğer sayfalar: