7 Kasım 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

7 Kasım 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

; - ğ SON POSTA —? kiwcdi Teşin — AAA M OSMANLI SALTANATI GÖÇERKEN (Mütareke devrinin iarihi ) > Her hakkı mahfuzdur. <aşamamamamnmın, Yazan Trabzonda Bir Takım Muhalif Fikirler ! Ziya Şakır Na 199 » 7/11/86 « İleri Sürülüyor, itirazlar Yapılıyordu Beyannameye Cevap "Mustafa Kemal Paşa, padişahla sa- dirazamının oynamak istedikleri bu son komediyi, tam vaktinde haber almakta gecikmemişlerdi. Anadolu halkının bü- Yük bir ekseriyeti, saf ve cahildi. Padi- Tah tarafından neşredilen böyle bir be- Yannamenin — ne gibi gizli ve hainane bir maksadı istihdaf ettiğini idrak ede- Mmiyenler üzerinde — Hoşa — gitmiyecek tesirler bırakabilmesi muhtemeldi. Bu| Mulâhazaya binaen, bu beyannamenia )viı.'_veı telgraf merkezleri tarafından a inmaması ve millete oka tİzemdi. Fakat, bazı telgraf merkezle- Ti bu hususta gaflet göstermiş. beyan- hameyi almakla beraber etrafa dagıl- Masına da sebebiyet vermişti. Artık bu- hun daha fazla saklanmasında hiç bir fayda beklenemezdi. Buna binaen hey- tti temsiliye tarafından, bu beyanna- Meye bir cevap yazılmasını ve memle- ketin her tarafına neşrolunması takar- rür etmişti * . Padişahın beyannamesi, Anadolu hallı üzerinde en küçük bir sarsıntı bile husule getirmemişti. Hattâ, şurada burada bu mesele etrafında en küçük bir mütalâa beyan edildiği ve münaka- İa zuhur eylediği bile görülüp işitilme - Mmişti. Gerek padişahın ve gerek Damad Ferit Paoşanın büyük ümitler bekledik - leri bu fesat vasıtası da, derin bir ha- vuza atılan taş gibi, biç bir iz birak- madan hâdisat içine gömülüp ;ılm.ışn: Ancak, Trabzonda nazarı dikkati celbeden bazı hareketler baş göstermiş - t. Bütün Trabzon halkının — Erzurum ven ve kalben merbut olmalarına rağ men, orada bulunan bir iki zat, ( cudiyeti milliyeyi şahıslarında ıcmıık_') kalkıştıklarından, (bu yüzden, teşebbü. tat ve mukarreratı milliye lözumu zibi tatbik ve icra edilememekte) — idi hususta icra sedilen tahkikat, vali Ga- lip Bey aleyhine netice vermiş; bu men- fi tereyanları, bu zatın tevlit ettiği ta- hakkuk eylemişti. Trabzon Muhalfeeti Trabzon muhalefetinin esası ibaretti: R — Sıvasla (beyeti temsiliye) yi teşkil &- den zevatı, (şeraiti lâzimeyi haiz) bulmu- | Yorlardı. (Bu fikri açıkça tefsir İirse; heyeti temsiliyeyi teşkil eden zeval Trabzon veya Erzurumlulardan mürekkep Olmasını istiyorlardı.) Kü 2 — Siyas, (Eraarum kongresini akte- denlere) tâbi bir vaziyette bulunmak lâ- zim gelirken; şimdi fikir ve idare kwwvel - Ti arada toplanmış, (metbu) — bir hale telmişti. Bu da, ilk kongreyi aktedenlerin #ihaiyellerine, pek garip geknekta idi. tan, te. | ve Sivas kongreleri mukarreratına his- Bu| yanlardan | Trabzon muhalefetinin ortadan kal- gırlması için müzakeratta bulunmak üze- ve vali Galip Bey, Brzurum valisi ile 15 in- «i kolordu kumandanı Küzım Karabekir Pa- ga tarafından (Erzurum) a davet edilmiş - &. Fakat Galip Bey bu davete icabet et - memiş; vilüyeti devre çıkmak suretile (Ar- das) a gelerek oradan Kâzım Karabekir Paşa ile muhaberata girişmişti. Galip Bey, makine başında Kâzım Kara- bekir Paşaya şu garip > salleri sormuştu: 1 — Bu hal devam ederse, (yani; Ana- -| nadolu ile İstanbul hükümeti arasında, mü- I—:M'ıı ünlutaı), siyasi, mali, iktisadi ve idari yaziyetimiz ne olacaktır?.. 2 — Dersaadetin sükütu devam- ederse, İna gibi tedabiri müessire düşünülmektedir? 3 — 324 te Selânik iş'aratı ve otur bir martta, Hareket ordusu munmelüâtı, — ve Mahmut Şevket Paşanın teminalına rağ - men bilâhare bir şekli garip hüdusu; acaba İşüpheâver birer masebak teşkil etmez mi?.. Gerek ordu ve gerek vilâyat canibinden, ka yolda tutturulmuş dı.ıdı.' ıdı Mı müessir olmaz mı idi? (Selâtin içinde, bir İmevkü mümtas işgal eden şevketmeap e- fendimize), daha başka yolda tedabirle ma- ruzatta bulunularak — emniyeli — şahaneleri cetbedilemez mi idi? Padişah Vahdettin (Vaziyotin ıslahı için çareler taharrisi ar. zusunda olduğunu ) söyliyen vali Galip Be. yin ilk iki suali, pek tabü görülebilirdi. Fa- kat üçüncü madde, cidden calibi dikkatti.. Çünkü, aylardanberi sadaret mevküni işgal eden damat Ferit Paşanın, hiç bir hali pa-| Bandırma icra memurluğundan: Hayriye M 21000 hira borçlu Balıkesir vilâyetinin eski multasarrıflarından Behçetin vere- k ve — hemşirelerine selerine ait Bandırmanın Manyas nahi- | yesine bağlı Dümbe köyünde vaki ve a: şağıda hudutları yazılı araziler 31/10/ 936 tarihine kadar bir sene müddetle icara verilmek üzere arttırmaya çıka- rılmıştır : 1— Çayır tarla: Şarkan İsmail Hak- kı garben Kurtr Azmak cenuben Zehra şimalen değirmen ark ayağı 200 dö - nüm ile şarkan Kuru Azmak garbenm değirmen erkı şimalen Refika cenuban Mürvetler bostalığı ile mahdut 100 dö- nüm Behçet veresesinden Haticeye ait. etmek Tâzım ge-| 2— Şarkan Hacer garben Rerika ce- nuben Mürvet Er deresi şimalen İsmail Hakkı ile mahdut 100 dönüm çayır tar- la Behçet kızı Fatmaya nit. 3— Şarkan İsmail Hakkı garben Zehra cenuben Mürvetler deresi 66 dö- 'nüm üç evlek ve şarkan Koru Azmak | İgarben değirmen arkı şimalen Celâl cenuben Zohra ile mahdut 33 dönüm lüç evlek çayır tarladan Behçet verese- lerinden Refikaya nit. İnde edilmesi, 4— Şerkan Zehra garben Kuru Az- srülüyor ki bu üç madde üzerinde du-| | 0 L Mrürvetler deresi şimalen Yan Gikirler, vaziyete bulanık bir renk ver- |N v e mahdüt 66 dönüm. 3 evlek y şarkan Kuru Azmak garben değirmen İarkı gü Zehra ile İarkı şimalen Hacer cenuben İmabdut 33 dönüm 3 evlek Behçet vere- İselerinden Celâle ait çayır tarla. ——— 5— Şarkan Refika garben Celâl şi- Mürvetler deresi ile mahdut 66 dönüm 3 evlek ve yine şarkan Kuru Azmak |zarben değirmen arkı şimalen Celâl 'ben Refika ile mahdut 73 dönüm e el altından idare eden de| cenu l B Yali Galip Beydi. O Galip Bey ki: 3 evlek Behçet veresesinden — Zehra: Bu üç maddeye bir dördüncü madde ilü-| ait çayır tarla. Ve etmişti: nbula gizlice heyet gönde- ç e —îıî Dü Babiâli r..:— :—ıı:*.uı,a. İsmail Hakkı cenuban ı.:.__.l: Anadola daven, ile ftanbul siyasetini bir-İark ayağı şimalen köy altı çayırları il BÖ mahdut 12 dönüm ve yine şarkan Mür- Durumu vetler deresi garben Hacer cenuben Ce- :." b y ydes ile İstanbul Tâl şimaler Refika tarlaları ile mahdut ali Galip Bey, Anadolu ile İstanbul İöl #a eli .“I_.hd:— L dz!lia:in-ıd::_ altı eski pirinçlikten Re- ömA Aİndar issesi Jâl Onun | ::lîbi ek kzvağra ğ nn ken: fikanın bistesi olan ı“v.d.:._ıı... c."k ü elakikae Vö güçbe iyendankiledi. Ve | gezben Berika canubin değiremen K ö ile mahdut .. Daa aa akakkuk ödir İayağı şimalen köy çayırları ile t t:..=' $e ee âldle Z vT .;;.:;;: ve şarkan Mürvetler deresi Beyin hamiyet ve valanper 'iluıu_.knwi.—h—ıı:ı bir içtihat ve telâkki denilse bile, Zeki Bey imindeki zatm serayla olan 'gisl münase- Beti tesbit edilmişti. Buna binaen bu zatın karıştığı bir işe (hücnü niyet) manası ve- tebilmek bir hayli müşkülleşmişti. Babu - /et veresesi Zehraya ait şarkan Refika 6— Mezar altı eski pirinçlikten Beh- | dişahın nazarı dikkatini celbetmemiş olsa bile, acaba (Paris salh konferansı seyahati) ile bunun elim neticesi, gizlenip saklanabi- lecek bir şey mi idi?.. (Selâtin içinde), ze- |kâ ve kurnazlığı ile hakikaten (bir mevkü mümtar işgal eden) Padişh Vahdeddinin, Üçüncü defadır ki iktidar mevkünde ipka ettiği ba kabinenin zulüm ve seyyiatini bi memesine, bilememesine imkân ve ibtimal |verilebilir mi idi?.. Babusus, Erzurum — ve Sivas köngrelerinin teşekkülünden makaa - dın ne olduğu; mütcaddit telgraflarla Pa - dişaha bildirilmişti. Bütün bunlar da, vali | Galip Beyin meçhulü değildi. Buna binaen; bugünkü vaziyeti (324 - Selânik iş'aratı), | (31 mart - Hareket ordusu muamelâtı) na benzetmek ve padişaha da daha hâlâ (gaf- let) atfetmek, hiç çüphesiz ki pek çürük bir mana ve mantıktan ibaretti. İ Kâzun Karabekir Paşa vali Galip Beye, madde madde şu cevapları vermişti: 1 — Bu hal, devam ededursun. Evvelü, milletin her ferdi ve hükümet; namus ve hamiyet vazifesini yapmalı. Yani, ihanet e- den bu hükümeti, istifaya davet ve icbar | etmeli. 2 — İstanbulun sükütu, devam edemez. Padişahın bu ihanete muttali olması için; vaziyet, mubtelif yasıtalarla kendisinc bil - dirilmiştir. 3 — Bügünkü vaziyetin (324) ve (31 mart) vaziyetlerile mukayesesi tasavvur bi- le edilemez. Bugün millet, meşru — bakkımı müdafan ve istimal ediyor. Maksadınız, | (diktatörlük ihsas etmek ise), buna artık bu memlekette imkân tasavvar olunamaz. (Arkası var) | Doktor Hafız Cemsl Dahiliye hassisı Parardan muada gün 3 » 6 | Divanyolu (116) No Telefon : 22398 garben Hacer cenuben Zehra şimalen Fatma tarlaları ile bağlı 32 dönüm. 8-* Mezar altı eski pirinçlikten ve vereseden — Celâle ait şarkan — Fatma | yağı ve Mürvetler deresi garben Hacer cenuben değirmen ark ayağı şimalen Zehra tarlaları ile mahdut 32 dönüm. 9— Behçet kızı Fatmaya ait mezar | altı eaki pirinçlikten şarkan Hatice gar- alen köy çayırları cenuben değirmen ark ayağı ile mahdut 96 dö- nüm ve yine şarkan Mürvetler deresi garben Hacer cenuben Refika şimalen Hatice tarlaları İle bağlı 96 dönüm. 10— Behçet vereselerinden Hatice - nin mezar altı eski pirinçlikte şarkan İgarben Fatma şimalen köy çayırları ce-| nuben değirmen ark ayağı ile mahdut |96 dönüm ve yine şarkan Mürvetler de- resi garben Hacer şimalen cenuben Fatma tarlaları ile mahdut 96 dönüm. | Hi— Behçet vereselerinden Hacerin |Mezar altı eski pirinçlik mevkiinde şar- | kan İsmail Hakkı Fatma Hacer Hatice | Fatma Celâl Zehra ve Refika garben Fatma şimalen köy çayırları cenuben değirmen ark ayağı ile mahdut 48 dö. nüm ve yine şarkan Mürvetler deresi garben Hacer cenuben Fatma şimalen | |dönüm tarlaları. 12— Behçet vereselerine ait olup ha- len taksim edilmemiş olan şarkan Mür- vetler yolu garben Manyasın aşağı yolu şimalen Karaağaç cenuben Manyas yu- karıki yolu ile mahdut 3500 dönüm Bey | bayırı. 13— Şarkan Azmak garben — Malıç İyolu ve koza taksim &dilmiyen şimalen çayır cenmben Dümbe deresi ile mah- dut 500 dönüm çiftlik öğlü tarlaların bir senelik İcarına nit satış 25/11/935 pe- zartesi günü saat 13 ten 17 ye kadar yapılacaktır. Talip olanlar yüzde 7.5 dipozito vereceklerdir. Fazla malümat | almak istiyenler Bandırma icra dairesi- | | e- - - Gazal Vopıiru Faciası üüüi ae Çocağu boğulan Ana - Çıldırdı (Baş taratı 1 inci yüzde) bir çocuk buğulmuştu. Dün matbaamıza, gözleri yaşla dolu bir kadın geldi. Kendisi, kazada boğulan bir yaşındaki çocuğun ninesiymiş; fırtına kopar kopmaz, kızı derhal yavrusunu manlosuna sarmış, ve boynuna bağlamış. Fakat aldığı bir ted bire rağmen, fedakâr ve biçare ana müthiş kazadan ancak ken- | disi kurtulabilmiş. Daha doğrusu hakik? bir mucize sayes'nde kur- tulabilmiş, Çünkü koca gemlyi oyuncağa çeviren şahlanmış ve azmış dak galar, biçare ananın boynundaki mantoyu sürükleyip götürmüşler. Şimdi müthiş kazanın korkusile, ve kurtaramadığı evlâdımın, bu bü- yük korkuyu bile unutturan acı« sile çuurunu kaybeden biçare ana bir akıl hastanesindeymiş, ve gelip —geçenleri, — otrafında dolaşan doktorları İslenmiş, sa- bitleşmiş gözlerile süzerek, v0- rüyormuş: — “Yüksel,, | çağırsanıza ? Sonunda, — ellerini, - korkunç bir savletten korunur gibi yüzüne kapıyor, ve bağırıyormuş ! — Dalga geliyor! Kurtarın çocuğumu | * Dalgalara kapılıp gidan — ta- Hhsiz “Yüksel,, in babası, ve hastaneyi boylayan bedbaht ana- nın kocası Süreyya, batan Garzal vapurunun ikinci süvarisidir. Kaza csnasında Üzerine dü- şen vazife uğrunda zaman za- man kansını ve - evlâdını unutan — denizcinin kayınvaldesi, bize bir de mektup verdi. O; bu mektubunda, içlade — bulun- duğu kazayı anlatmaktadır. Kazamudehşetini n — yakın- dan ve en içten duyan bedbaht kaptanın yüreğinden kopan sa- tırları kısmen yazıyoruz. Bu satırlar size fırtınanın ko- puşundaki, ve vapurun batışın- daki faclayı anlatmıyacak, âdeta yaşatacaktı: Anneciğim, babacığım ; Zonguldakta bizi yakalıyan fırtınayı size kabil değil taavir edemem. Dağ gibi dalgalar ge- miyi bir ceviz kabuğu gibi sah- ladıkça, ölüm tehlikesinin yüzde iki yüzü bulduğunu anlıyorduk. Tasavvur edin ki, direklerin Üzerinden aşan denizin kuduzluğu sancak demirini kesti. Kamarada Naciye, kucağında çocuğile deliye dönmlüştü. Vazi- yetin vahametinden habersiz mışıl mıişil uyuyan yavrumu ağlaya ağ- laya, ve bol bol öptüm, Iyi kâ bunu yapmışım anne- cdiğim. — Hiç olmazsa, bir defacık olsun öpememenla hicranından kurtulmuş oldum. Vazifa başına — dönüşümder az sonra, direkleri aşan dalga« lara kapılan gemi, koca - bir kayaya çarptı, ve ikiye bölündü. Derhal yeniden kamarama koştum. Fakat ne yazık ki, bi tün sancak — tarafında — olanlar gibi, benim kamaram da suyla dolmuştu. Hele patlayan kazanın buhar« lan da ortalığı sarınca, bir adırk yürümek imkân kalmadı. Ben yürümüyordum, geminin içinde cirit oynayan — dalgalar beni çöp parçası gibi oraday oraya “getirip götürüyorlardı. Sahile — çıkarıldığımız zaman ben, ahalinin tokatlarile, — sillele- lerile kendime gelebildim. Karte mın - kurtarıldığını duyunca, 1e- vinç benl bavıltmış, bile | evlâdını İkinel ayılışımdan — gonra deli gibl Idim. Doktorların ihtimami olmasaydı, evlâdımın müthiş âkx beti beni çıldırtabilirdi. Şimdi — burada, tıpkı asrar kaçakçıları gibi çırıl çıplak va« ziyetteyim. Sizden dileğim, şehit yavrumun Tuhuna yâsin okumar nızdır. Tei BERLİTZDE öğreniniz. 1 — Metodu esasen pratiktir. 2 — Her öğrenilen dil için imtk handan sonra bir diploma. 3 — Her sene yapılacak müsabar ka ile Pariste 3 asene bedavi okuma., 4 — Talebelere hususi tarifeler. 5 — Tediyatta kolaylık. Geliniz. parasız bir tecrilbe dersi alınız. Kayıtler açıktır. İstanbul * 873, İstiklâl eaddeni, Ankara * Konya eaddesi, Tepebaşı Şehlr Tiyatrosunda İtbebut Beledlyerii ŞehirTiyatrosu 7/11/885 Perşembe akçşamı ssut 20'de TOKHUM Yazan: Necip Fazıl Kırakürek Naşit - Ertoğrul Sadi Şehr. aç TURAN tiyatrosunda Bu gece KILIBIK >dvil 3 perde İsmail Hakkı tarlaları ile mahdut 48 | nin 931/42 dosyasına müracaatları ilân yolunur Kadınlar gidip görecekler.., Erkekler kat'iyyon unutmıyacaklar... Yarın akşamdan itibaren İPE K Sinemasının göstereceği ARADIĞIM KADIN filmidir. Oyaryanlar : OLGA TCHEKOWA - ADOLF WOHNHLBRUCK ve ( Bitmemiş Sanfoni ) nin Viyanak: artisti LOUISE ULIRICH Büyük bir aşk... Bir kadın kalbi.. İnhisarlar İstanbul Baş Müdürlüğündem İçki satıcılığı tezkerelerinin hükmü İkinci teşrin 935 nihayetinde bitecektir. Yenilemek gerektir. Birinci kânunun birine kadar tezkere- ilemiyerek içki satanlar kanunen ceza görürler. Kolaylık ol- in Beyoğlu satıcılarına İkinci teşrinin 15 inden 22 sine, İstanbul ve diğer mahaller satıcılarına da İkinci teşrinin 22 sinden sonuna kadar gün belli edilmiştir. Son günlere bırakılmıyarak vaktinde baş- vurmalarını dileriz. Gelecek satıcılar eski tezkerelerile nüfus kâğıtlarını ve birer fotoğ- raf beraberlerinde getirmelidirler, 46751» sini yı

Bu sayıdan diğer sayfalar: