13 Kasım 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

13 Kasım 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Sara SON POSTA — | Büyük Yazan: ||. Korsanın Aşkı |- Romanı Kaflı Ebu Yahya, Kemal Reisin Gönlünü Al- mak İçin Riyakârlıkta Bulunuyordu ğ Kemal reis bu sözleri dinledi. lüyordu ki büsbütün yabana atmı nin imkânı yoktu. Kemal reis Caferin sırtını okşadı: dikkatle — Sağ ol oğul!.. İyi düşünüyor -| sun. Öyle yapacağız... Beş dakika sonra Kemal rcis ka- rada idi. Şeyh Ebu Yahya bu yakışıklı, genç ve dinç amiralın karşısında bir- denbire ufalıvermişti. Denizlerin Eşsiz Kahramanı Ona doğru yürüdü. Ellerini ellerile yakaladı: — Selâmünaleyküm, ey denizle - rin eşsiz kahramanı... Hoş geldi - niz!.. — Aleykümselâm ya şeyh!.. Hoş bulduk... — Kafirlere karşı islâm dinini ko- ruyan Türk milletinin büyük bir a- miralını karşımda görmek, onu ken. dime misafir edebilmek, bana son - suz bir saadet veriyor... — Becaye şeyhinin yaptığına ca- nım sıkılmıştı. Sizin güler yüzünüz ve tatlı sözünüz onu unutturdu. — O alçak cezasını gördü. Onun gibi yapmak istiyenlerin, size gerek olan saygıyı göstermiyenlerin sonu hep böyledir. Bunları konuşuyorlardı. Şeyh Ebu Yahya yol gösterdi: Caferin 'tercümanlığile — Buyurunuz ey denizler ejderi.. Yiğitlerinizle birlikte konağıma ge- lerek bize şeref veriniz!.. Yürüdüler. Liman kapısından girildiği zaman orada atlar vardı. d VP Kendisi de başka bir ata bindi. SŞeyh kendi atını Kemal reise ver- Şeyhin askerleri iki saf yapmış - lardı. Yirmi levent sağlı sollu yalın kıhç şeyh ile Kemal reisin iki tara- fından yürüyorlardı. En önde Ço - lak Ali ile Sinan vardı. Kısa cepkenli, kısa şalvarlı, kol - ları sıvalı, baldırları çıplak levent - ler ellerinde yalın kılıçlar, bellerin- de hançer ve bıçaklarile sert sert yürürken sanki yer sallanıyordu. Görenlerin yüreklerinde korku ile güvenç birbirine karışıyor, gürültü- leri dindiriyordu. Şeyh ile Kemal reis kesik kesik konuşuyorlardı. Fakat kenarda olan Cafer onların söylediklerini birbiri- ne güç anlatıyordu. Şeykhin Mürailiği Kemal Rcis Cafere: — Ortaya geç!.. ğü zaman vaktin çok erken olma - sına bakmadan hemen sokaklara tellâllar çıkardım. Böyle bir günün Geonç Cafer o kadar inançla söy- hizim için bayram ::ıylıuğııı:ubıy— "İvam yapmalarını bildirdim. Zaten |halk ta islâmlığın keskin kılıcı olan Türklere karşı büyük bir sevgi du- yuyormuş. Görüyorsunuz ki, kendi |memleketinizde ve Türkler arasın - da da sizi gördükleri zaman ancak bu kadar sevinç olabilirdi. Kemal reis bunları da dikkatle dinledi. Gene teşekkür etti. L Çaferin şüpheleri demek pek boı’ imiş... bulunurmuş... Divan Kapısı meydanı Bu sırada şeyh Ebu Yahya geriye öndü: — Yâ İbni Câbir!.. Dün emlâk ve emval komisyoncuları kurumunun idare heyeti bir toplantı yaparak, cemiyetin bazı mühim işlerini görüşmüşlerdir. Bu arada devlet da- irelerinde, yalnız avukatların muamele takip edebilecekleri hakkındaki riva- yetler üzerine Ankaraya bir heyet gönderilerek — tellâl ve İkomisyoncuların haklarının korunması, emlâk borsası teşkilâtımın kuruma bağlanması ve teş- kil olunacak bir büro ile fakirlerin muamelelerinin kolaylaştırılması hakkın. Cafer bile şeyhin bu işleri yaptı - ğini duyunca sahiden şaşmıştı. j Demek ki bunların içinde sahiden aklı başında namuslu adamlar da deceğiz... — Başüstüne!, lerdi. verdi: — Yaaal!.. lemişti ya... — Evet... Tellâlların Toplantısı &n y Heyet toplantı halinde kmnda fikirler bildilmiştir. Dedi. Cafer bunu şeyhin saygı - sızlık sayacağını biliyordu. Buna rağmen dediği gibi yaptı. Şeyh ön- ce sahiden biraz bozulmuştu ama, böylece Kemal reisle daha iyi an- laşıyordu ve Türk akıncısı demin - kinden daha şen ve güler yüzlü idi. Şeyh Ebu Yahya davullar ve tef- lerle sokaklara dökülen, alkışlıyan ve uyaşasın!..» diye bağıran halkı gösteriyor, şöyle diyordu: — Becayeye geldiğinizi ve Şeyh Ebu Eymenin yaptıklarını duyunca . hem-- adam gönderdim ve size teı—f' n lim olmasını bildirdim. Fakat benim | gönderdiğim haber oraya varmadan siz maksada varmışısmız!.. » İ mal reis bu sözleri dikkatle | Ke dinliyordu. y Sevindi. Teşekkür etti. Seyh Ebu Yahya devam etti: — Gunileriniz ufukta göründü -i NN HARDING HÜJOHN BOLESİ Tepebaşı Şehir Tiyatrosunda 13/11/935 — Çarşamba akşamı vaat S0de |— llk defa olarak en büyük SAADET CHARI ES BÖYER- GABY MORGAY- PAJLET DUBOST-JEAN TOULOUT- JACGUE CATELAİN ve MİCHEL SİMONE, Meşbur muharrir HENRİ BERNSTFİN'in gimdiye kadar ba kadar büyük bir Fransiz filmi yapılmamıştır. Yakında TÜRK Sinemasında Naşit « Ertağrul Sadi Şehzadebaşı TURAN tiyatrosunda 20,30 da BAYKUŞ b aymor Naşit tarafından komedi — Lebbeyk yâ şeyh!.. — Kılavuza söyle, |meydanından geçerek konağa gi -| stile devam edilmektedir. Vapurum insan divan kapısı On dakika sonra meydana girmiş- yoktur. Esaslı 100 kadar şahidin ifadaleri Kemal reis meydanın ortasındaki | "©E mes'ul bulunacaktır.» darağacını ve orada asılı duran ada- mı gördü. Merakla Cafere sordu: — Bu kimdir? Sor bakalım!.. Cafer şeyhe sörmadı. Asılı adama |20 arasında olmuştur. İzmire ilk haber saat biraz daha dikkatle baktı ve cevap|23 te geldi. Merkezden - derhal imdat he- — Reis, bu Becaye şeyhidir. verildi, - gi xa geçmekte idi Ayrıca dü€0” Kemal reis te dikkat ettiği zaman Kartarılanlar hl h:budıı am:“i— fakat İf tanır gibi oldu. Onu Becaye kalesin- den çıkış sırasında uzaktan görmüş-| labildi. Hüdisenin neden doğduğu kat'i an- tü, Sahiden savaşta usta bir ıdamı!ı. — Demin şeyh Ebu Yahya, Beca- ye şeyhinin cezasını gördüğünü söy- (Arkası var) Halk Opereti Bu akşam Fransız tiyatrosunda 20,30 da BAY - BAYAN Yakımda TELLİ TURNA Büdük aşk filmleri., Aşk rolleri yıldızları a KADIN ASLA UNUTMAZ — filmlerini yaratan JOLN BOLES En güzel aşk rolünü oyuadığı HAYATIM SANA FEDA »« SEVEN KADIN Flmindte ANN HARDİNG ile beraber yarn akşumdan itibaren SARAY sinemasına Binüin İstanbul hakmı koşturacaktır. Düveten: VALET DISNEY'n hakiki bir “MIKEY,, Tikmı, MİKEY'n MAKİNE ADAMI “Franmz sinema yıldız.arı en büyük Fransız filminde Izmirde Bayi'av Yarıya Çekildi (Baş tarafı | inci yüzde) « — Vak'ayı haber alır almaz derhal tedarik edilen deniz vasıtalarile beraberi- me müddelumümi — muavini — Orhanı ala- rak vak'a mahalline gittim. Cesetlerin ara- tahkikat izlerinin ziyama mey- dan verilmemesi temin edilmiştir. Kat'i Rakkam Yok Hâdise ehemmiyetlidir. Tahkikata sür- Kazanın, Anlatii” Göre Şek! İzmir 13 (Özel) — F” olan Mersinden bir Antalyadan pamuk, Ti Alanyadan gene eşya vt *7 İzmire doğru yola çıkan idaresinin İnebolu vaparu ieneri önlerinde, denizin € nüyor, — Pelikan feneri, © müstahkeminin biraz ileris? disi 1082 tonluk ve 43 idi. Beş yıl evvel Seyrisetâi” (50) bin liraya satın aaf? İnebolu vapuru bu fenerit gelince birdenbire su almi daha doğrusu evvelce su miktarı orada fazlalat ten kaptan Mehmet Aı' muş ve 8. O. $. istimdat Hi tir. O sırada civardan # L mevcudunun 180 ilâ 190 arasında olduğu bildirilmişse de elimizde kat'i bir rakkam alındıktan sonra bir Kur justis teşkil edile- İlbayın Beyanatı İzmir 12 (Telefonla) — Hâdise hakkın. da şu tafsilâtı verdi: « — Hidise, saat on dokuz buçukla yetleri gönderilmekle beraber Urla, Kara- burun, Foça ilçebaylarına telefonla talimat Bütün mesaiye rağmen 122 kişi kurtarı- | misinin yanaşma ve halat ©| büsleri bir netice ve ü İstiklâl ile İnebolu arasında çarpışma olmuş. Bu puru büyük bir sür'atle bT kalar, denize dökülmüt Tuyordu. laşılmış değilse de kaptarım ifadesine göre, ansızın çıkan yıldız fırtıması — üzerine sular şiddetle gemiye hücum ederek vapuru kısa bir zaman içinde batırmıştır.» Adli Tahkikatın Neticesi İzmir 12 (Özel) — Facia hakkında ya- pilan adli tahkikata göre: 180 yolcudan 123 ü kurtulmuş, 9 kişi ölmüştür. Kalan 185 kişinin akıbetinden ber yoktur. Fazla Hamule Vapurun hamule istiap - kabiliyeti 1080 a ton olduğuna göre, tahkikat neticesinde bu | — Mehmet Ali ve Besifi TÇ miktarın taşırıldığı, hamulenin muvazenes | — Mehmet Ali kaptan D gin siz istif edildiği, alt kata konulan pamuklar | tebinden — diplomalı ve B vapaırlarında (22) 1”.'“. 4 hemen İstanbula vermiş, Tn < ine imdat #” mi istemiştir. n Bu sabahki Londra telsisi ©* y berini, bu vapurun — telsizitt © dünyaya neşretmekte idi. — | açılan rahneden sular dolduğu halde pa- mukların bu suları içerek vaziyeti gizledi- #i, vapur süvarisi Mehmet Alinin menfart kastile hamule fazlalığına göz yume? — laşılmıştır. ı Seyrisefer talimatnamelerine | | eşyanın anbara konulması, güvert , nl mulmaması icap ederken aksine — hareket edilmiştir. Verilen malâümata göre kanun nazarında mes'ul süvari Mehmet Alidir, Kaza mahallinin sahile yakın olduğu hal- de kaptanın sahile yanaşma tecrübesi yap- mıyarak demirlemesi mesleki fahiş hata o- larak kabul edilmiştir. Süvari Mehmet Ali nezaret altındadır. Yarın tevkif edileceği muhakkak sayılmaktadır. Ölülerin Cesetleri Törenle Kaldırılacak Cesetleri İzmire nakledilen 9 ölünün cenezeleri bagün törenle kaldırılacak, bü- kümet, müesseseler, cemiyetler, — matbuat Sasböler veparu van süferine M'*L""""“""" , evvel tamire gireniş, teşrinievrelin 26 xzında | * kendine gelebilmiştir kaza lı—n:d—vlı—.ıym hiHonıuıımş:':"'W"' ©| ürde son — felâketli seferine . Çrereslrr — Esmsen İnebolu vapurunun Wmi:"' çartman BĞ l ü V ; ü içinde altı tane su geçmez w'ııdı.! Gmid';m“w di B&Hıhdıdııwup-&ıhmy&üd;’_ b delinmesi, herhangi bir saç parçasınm açıl- m;__::'f'”'*.. ması — neticesi batmamışlır. —| istenilmiştir. Tahkikat iki taraflı yapılıyor Vapar çıkar C ai İnebolu vapuru İstanbul limanına bağlı ";:I:ıbıîı* " olduğu için tahkikat, İzmir ve İstanbul ol. | töhkikatla bizzat metei v d mak üzere iki taraflı yapılmaktadır. Ayrıca, :':ı"mı::—wdıl'ı < mmmmwhu—_h gelecektif * kezi olmak #tibarile de, İstanbul, bu tahki- Vafla SUŞ kata el koymuştur. Deniz Ticaret müdürü | "iP çıkanılmıyacağı * Müfit Necdet, tahkikatla bizzat alâkadar| d“Pt henüz kaç olup incelemelerin neticesini yarın Anka- 'raya hareketle hükümete arzedecektir. — İstanbul kazayı nasıl haber aldı? Kaza, İstanbula gece Polo isimli bir la- giliz vapurunun telsizi ile iştir. Polo vapuru kaza yerine 10 mil mesafe- de iken İnebolunun S, O, S, işaretini almış, K vn'şeli Zekaineş Ha edecektir. Dün Deniz yolt” kuk müşaviri Emin Âli miş ve kendisile sül eden hukuki vaziyet Yolcular Karaya uğrıyan ve (Le Bonheur)

Bu sayıdan diğer sayfalar: