26 Kasım 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

26 Kasım 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B fa'n — L Büyük Deniz Romanı Genç Kız; P kırdı Duydu, Güllü de gitmek istememişti. Fakat şeyh Ebu Yahya: — Gidecektir. Gitmelidir... Zeynep bi zim konuğumuzdur. Zorlıyamayız, fakat o, emrimizi dinliyecektir. Demişti. © anda zavallı kadınım gönlünde bir kor- ku ayağa kalkmıştı. Zeynebi böyle nasıl ha« remde bırakabilirdi? Dilsiz cariye biri iki ihtiyar kadın şeyhin hizmetleri için kalıyor- lardı ama, onların genç kıza me faydaları o- lablirdi?.. Küçük kervan iki yüz kişilik bir ath müf- rezenin mubafazasında yola çıktı. Ayni zamanda kalenin kuvvetlendirilme- si ve askerin çoğaltılması için de gerek olan emirler verildi. Gün çabuk geçti ve akşam oldu. Genç kız yemekten sonra odasına çekil- di. Onun yanı başmdaki odada iki ihtiyar halayık yatacaklardı. Dilsiz cariye ise onların daha ötesinde ve selâmlığa daha yakın olan odada kalacak- &. Korku Genç kızı uyku tutmuyordu. Pencereyi açtı ve gene İlmana, açık de - nize bakmağa başladı. Şimdi oralardan se- | rin rüzgârlar esiyor, sanldi ona sevgilisinden | koku ve haber getiriyordu. Sanki Türk fi - losu pek yakında Cezayirin önünde görü « mecekti. Gönlüne doğan bu his ona bura. dan bir saat bile ayrılmamasımı her an fi « sıldıyordu. Pencerenin altında bir tıkırtı duydu. Aşağıya baktı. Burası Gç adam boyu ka-| dâr yüksekti. Yalnız bir kulaç kadar sağda, | Ümmü Gülsümün oturduğu odanın dara - cık ve küçük balkovu vardı. Onun karşısın- | da İse gene bir kulaç kadar uzakta ince bir | hurma ağacı yükseliyordu. Zeynep etrafa şöyle çabucak bir göz at-| tı. Güneş çoktan batmış, ay da henüz doğ- mamişlı ama, Afrikanın yıldızlı gecelerin Korsanın Aşkı SON POSTA Yazan! Kadircen Kaflı encerenin Altında Bir Tı- Içine Bir Korko Düşmüştü Gemilere tıklım tıklım dolan Endülüslüler: —Yaşasın Kemal reisl, diye sevinçle bağırıyorlardı. Kuruntalar çıktı. Ayaklarının ucuna basarak bir adım Bu kedinin hiç te uyumağa niyeti yoktu. |&ttı ve dolabı azıcık eski yerine doğru itti. Hem de hiç bir kedi böyle uyumazdı. Bu | Fakat büsbütün kapamadı. Gürültü yap - sayu içtikten sonra böyle olmasının elbet maktan çekindiği anlaşılıyordu. bir manası vardı. Köşede yanan kandilin ışığında dört ta- Kediye yaklaştı, kalbini, nefeşini din -(rafa göz attı. Masanın üstündeki sürahi ile bardağa dikkatle baktı ve kendi kendine: — Sahiden içmiş... Hem de hepsini... Delikten yanlış görmemişim. Diye düşündü. Yaşıyordu. Hem de kalbi çok düzgün atıyordu. Vü- cudunum sıcaklığı iyi idi. Suyun yanına döndü. Işığa tutarak bak- ti Onda hiç bir renk yoktu. Tadımı yok - * ladı onda da değişikdik bülamadı. | Genç kızın soyunmadan ve olduğu gibi Fakat bunda her halde bir uğursuzluk | UZanmış olduğu yatağa baktı. Gözleri bırsla z ve arzusuna kavuşanların sevincile parladı. Kediden artan suyu pencereden dışarı | Hızlı hizlı mefes alıyordu. fırlattı. Yatağa doğru gene ayaklarının ucuna Sürahide kalanı da döktü. bazarak ilerledi. Kapıları yeniden yokladı, pencereyi ka- —3 den biriydi ve ber şey hiç olmazsa karaltı P*du yatağının kenarma oturdu. Biraz son- Bir Kovalama halinde görülebiliyordu. va gua Şibi yaptı. <LRİŞMEETE 6? Kafasında bin türkü hayaller, kavgalar,| — Kemal reis Reni Saftan ayrıldığı zaman İçine bir borkar lüyütüşü dalavereler, korkular birbirine karışıyordu. | gemisinin provasırı dosdoğru şimale, en Ne zamandanberi ilk defa olarak ya -| Böylece ne kadar zaman geçtiğini bilmi - yakın yoldan İspanya kıyılarına çevirmişti. bsaibir lekette ve yalnız olarak ka-| Yotdu. Fakat istemeksizin gözleri kapandı| — Güzel bir lodos esiyordu. Hedefe var - hyordu. ve dalıp gitti. mak için bundan daha iyi bir yardımcı bu- Yoksa bu tıkırtı kapıdan mı geliyor -| Cünkü en sonra şöyle düşünmüştü: lunamazdı. du?.. — Belki suda biç bir şey yoktu ve kedi| — Kemal reis Cezayir kıyılarından biraz ay- Kapılara baktı ve ikisini de sürgüledi. l!oft-l-ıh— öyle oldu. Kapılar kapalı ol- ( rıldıktan tonra Boğa Hüseyin reisi öne ge- Bu sırada bir kedi pencereden içeriye duktan sonra niçin korkulsun!.. Dışarıdan | Sirmiş, Hamzayı ca geride burakmıştı. İkisi atladı. açılmaz ki... Bu kadarı da boş kuruntu!.. l'l— üç büyük kadirgadan üçer mil aralıkla Miyavladı. İçmiş, gidiyorlardı. Arkadan ve önden düşman ve. Bir şey istediği anlaşılıyordu. Hepsini İçmiş!.. İya bir av görünürse çabucak ana filoya hız Yeşil Gözlü Etrafta hiç bir ses kalmamıştı. Sokaklar, | Yerilecekti. Kedi evler, liman, her yer uyuyordu. (Arkası ver) Bu, Ümmü Gülsümün kedisi idi. Bem -| — Bu srada şeyh Ebu Yahya ile köse çey. —— beyaz uzun tüyleri, züzel yeşil gözleri var- | 'at birbirinin ardından gözlerini bir anah- Japonların Protestosu ada Sabahtankani klea bölr.nerilerde w*m deliğine yanaştırdılar. Burası sofaya, a-| — Tokyo, 25 (A.A.) — Rengo ajansına Taış, hanımının odasını boş bulunca Zeyne. | 'lân sürgülü kapı idi. Tarm karşıda masada | zöre, Pekin - Ticntaln askeri bölgesi ku- Mısırda Yçnl Karışıklıkla Son kişinin tevkif edildiği söyleniyor. * Londra 25 (A. A.) — Kahireden bil. dirildiğine göre hafta sonu — sükünetle geç- miştir, Artık tezahürat yapılmıyor, — yalnız beyannameler dağıtılıyor. Liberallar bir be- yanname neşrederek fırkaları, iztiklâl mü- cadelesine ve 1923 kanunu esasisine dön- Zehra Aylını Nasil Kaybettik? — (Baş tarafı 1 inci yüzde) rında müecssef bir kazaya kurban giden Zehra Aylinin uğradığı kaza hakkında Daily Expresa gazetesi şu malümatı veriyor: «Fransız zabıtası tarafından Bayan Zeh- ranın ölümü hakkında yapılan tahkikat şu neticeyi vermiştir: Genç kız yanında bir Türk memuru bu- lunduğu halde Londradan Parise dönüyor- du. Tren «Amicnası e yaklaşırken, kendisi- ni iyi hissetmediğini söyliyerek, halinden şi- küyet etti. Sonra hava almak üzere korido- ra çıktı. Yolcu kadınlardan biri onu pencereden dışarıya sarkmış gördü, kendisine, yaptığı hareketin tehlikeli olduğunu ihtar ettiş fa- kat, kız ona şu cevabı verdi: — «Biliyorum; fakat havaya ihtiyacım var!» Bundan sonra ne olduğunu kimse bil- miyor. Tahmin edildiğine göre kız kapıyı açtı, başı döndü ve yere yuvarlandı. Dü. şerken, sol elile merdivenlere yapışmak is- tedi, fakat rüzgârın mukavemetine dayana- madı ve düştü. Başı ağır surette yaralan- mıştı, elinde podralık vardı. Cenazesi şim- |di «Hotel - Dicu» hastanesinde yatmak- İtadır. Burada tahnit edilacek va Türkiyeye | Edirne, Kurtuluşunun 13 üncü * nümünü Dün Heyecanla Kutl | | Edirne 25 (A.A.) — Edirne kurtuluşu- İnun 13 üncü yıldönümü bugün sevinç ve heyecan içinde çalkanarak yaşadı ve kut- ladı. Daha sabahtan itibaren bütün halk İsokakları doldurmuş bulunuyordu. — Uray- lıkta, genel enspektörlükte, ilbaylıkta ve İhalk partisinde yapılan törenlerden sonra | Cumuriyet meydanında toplanan halka kar. © Edirne saylavı Şeref Aykut heyecanlı bir İnutuk verdi. Şeref Aykut bütün samimiyetile duyarak ifade ettiği bu nutkunda büyük Önder Atatürk'e karşı gençliğin nasıl sarsılrmaz bir (imanla bağlı olduğunu söyledikten sonra o İbüyük dehanın bir paçavra gibi fırlatıp at- tığı mazi ile bu gençliğin hiç bir ilgisi ol -| madığını söylemiş Atatürk'ün güttüğü da-| Çarpışmalarda ? Kişi Tevkif Edilmi --.Roma, 25 (tekizle) — Portsaitten gelen , mek için İngiltere aleybinde bir habere göre yeni nümayişlerin önüne cephe tesisine davct etmii geçmek istiyen polisle halk arasında çarpış- | malar olmuştur. Bu sırada halk arasında bu- göre, İngiliz askerlerini taşımak lunan Ünitet pres aytarı yaralanmıştır. 52 | sa - Matruh'e giden bir gemi d lk'ııclT a - a Kahire 28 (A.A.) — Mısır - Sudan sınırı | salla'ya götürülmüştür. Protestoların Kahire 25 (A.A.) — nin felsefe fakültesi pro e talebeye karşı güttüğü siyasasi Dü prafesörlerinin de buna verecekleri söylenmektedir. |gönderilecektir. Bu facin genç kız bir kazaya kurban |deki podralık bumun en büyük Londrada okumakta 'bul Hilda mektebi müdürü yanaltta bulunmuştur : — #Zehra, sevimli ve Aramızda altı hafta kadar herkese sevdirdi. Bence kanall |batsızlanmış ve hava almak içif açarak kazaya kurban gitmiştif! |i trende çok defa ayni batayı Tren çok süratli gider ve kızim de birdenbire sapar, düştüğü bilirim. » tatlı Ki ASA | Sonra Atatürk heykeline çef muştur. K Gece fener alayları yapılmık " balolar verilmiştir. marbr Beleliçeni | ŞehirTiyatrosu Naşit - Ertuğral Sadi Şehzadebaşı TURAN — ÜĞ / K Da Gi b sürahi ile bardak duruyordu. mandanı general Sungçeyaan, doğu İkisi de büyük bir sevinçle srıtarak bir- Hopci'nin istiklâli ilân odilir edilmez, birlerine müjdelediler: İyeni hükümetin merkezi olan Tungçau- — Hepsini içmişt.. İya üç piyade bölüğü göndermiştir. Ja- Biraz sonra Ümmü Gülsümün odası ta - pon süel makamları bu tedbiri protes- rafındaki duvarın oyuğuna yapılmış olan to etmişlerdir. Çünkü Tangku mütare- büyücek bir dolap yavaş yavaş Zeynebin kesi Çin kıtalarının gayri askeri böl- odasına doğru açıldı. Arkasından bir adam geye girmesine mani bulunmaktadır. Zeynep kendisine iyi bir arkadaş bul -| muş gibi sevindi. Kediyi kucağına aldı: — | — Ne isliyorsun? Bu gece bana misafir | geldin? Ne âlâl. Sanırım ki karnın aç!. | Fakat bu zamanda... Fakat kedi onu dinlemiyordu. Dört ta-| rafa bakıyor, bir şey arıyordu. ) Birdenbire genç kızın kucağından atladı. | Kenarda duran küçük masaya sıçradı. Ora- da minimini bir sürahi ve yanında bir bar. dak vardı. Bardağın kenarından içine doğ- ru uzandı. Su istediği — anlaşılıyordu. Zeynep hemen oraya gitti. Bardağa su koydu, kediye verdi. Kedi büyük bir iştihayla içli, içli ve ya- rısını bitirdi. Şimdi seviniyor ve genç kızın ellerine, göğsüne sürtünüyor, kuyruğunu onun yü - zünde gezdiriyordu. | Güzel gözlerini Zeynebin gözlerine çe « virerek sanki ona teşekkür ediyordu. Genç kız da şimdi onu daha çok okşu- yordu. Aradan on dakika ya geçti, ya geçme- di, Kedinin halinde bir başkalık — görüldü. | Parlak iri gözleri durgunlaştı, esnedi, e< -! nedi. Gerindi, gerindi, düşer gibi kendisini yere attı. Yeniden esnedi ve gerindi. Kenardaki mindere boylu boyunca uzan- di, Genç kız hayretle ona bakıyordu. | iler | Denizcilere Ve Gemicilere İlân Tahlisiye Genel Direktörlüğünden: Marmara Hayırsızadası Feneri yanında'bir adet Tifon sisteminde sis dü- düğü tesis edilmiştir. Bu mevkiin coğrafi vaziyeti. Arzı — 40 «38» Ğöqimılt Tulü — 27 «29 1/2 Şarki griniçtendir. Düdük sisli havalarda sekiz deniz milinde işitilmek üzere her dakikada üç seda verecek yani. Seda Süküt Seda Süküt — Seda Sükât we p e b 6 YA S e 60 olacaktır. Tesisatın 10/12/935 tarihinden itibaren faaliyete başlayacağı alâkadara- nın malümu olmak üzere ilân olunur. — «7470» vanın bütün bir milletin kalkınma davasi #yatrosunda akşam 3.30 da olduğuna işaret etmiş ve bütün bu beyecanı | milletin Atatürk'e borçlu olduğunu söyle - | miştir. ONLAR ERMIŞ MURADINA vodvıl 8 perde Köprü Inşaatı Eksiltme ilânı Nafıa Bakanlığı Şose ve Köprüler Başkanlığındi İstekli çıkmadığından dolayı ihalesi yapılmamış olan yetinde Çubuk kasabası içinde 12,500 lira keşif bedelli buk köprüsü inşaatının kapalı zarf usulile eksiltmesi 6/ Ki cuma günü saat 16 da Nafıa Vekâleti Şose ve Köprüler siltme komisyonu odasında değişik şartlarla yapılacaktır. Eksiltme şartnamesi ve buna müteferri diğer evrak 62,5 kabilinde Şose ve Köprüler Reisliğinden almabilir. İ Muvakkat teminat 937,5 liradır, Z İsteklilerin yapmış oldukları işlere aid vesikaları W ( gün evvel göstererek Nafia Vekâletinden ehliyet vesikası #7 — » zımdır. Teklif mektuplarının 6/12/935 tarihli cuma günü saat 15 * Ankarada Şose ve Köprüler Reisliğine verilmesi lâzımdır. — 4 — aa —7 BOZ u iRim, filmin — iamidir. AMBON BOZAMBON pek yukmda herkesin “dudaklarında — doluşacaktır. Bu (simt maşbur rej rör ALEXANDER KORDA turafından çevrilmiş Afrika maoceralarını gösteren büyük bir Halk Opereti Fransız 'lîyğuxull: & T Son defa olarakii BAY - B z

Bu sayıdan diğer sayfalar: