15 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

15 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dost Efgan Hariciye Vezirile Konuştuk.. Misafir Dostumuz, Türkiyeden Bir Hayli SON POSTA Spor Kayak Ekipimiz... Sekiz Kişilik Ekip Hareket Ediyor 1936 Berlin olimpiyatlarına iştirâk edecek olan Türk Kayakçılık ekibi U- ludağdaki denemlerden sonra sekiz k.i-ı şi olarak tespit edilmiştir. Ekip şehri-| (Baş tarafı I inci yüzde) Gelecek Harp Ve Luğenddrf Generala Göre Harbin Manası Değişmiştir. 4 Sayfa ?7 eee Ppamasını bilmeli ve verilen karar üze- Mütehassıs GötürecekleriniSöylüyor | Vezir Feyz Muhammed Han, Afgan Sefiri ve gazetecilerle bir arada Efgan Hariciye veziri ekselâns Serdar Muhammet Han, dün saat on birde İstanbul matbuatı mümes- sillerini kabul etmiştir. Efgan Hariciye Veziri, gazeteci- lerle hasbuhalini çok iyi konuştuğu Türk dili ile yapmış ve ilk söz ola « rak: «Bir medeniyet ve irfan di - K olan Türkçe ile istediğim kadar fasih konuşamıyorum. Esasen bu - rada karşılaştığım hüsnü kabul o kadar samimidir ki ve ben de o ka - dar mütehassisim ki kendi lisanım- la konuşmuş olsam bile duyguları- mı size arzu ettiğim kuvvetle anla - tamam.» demiştir. Vezir Türk matbuatının kendisi- ne karşı gösterdiği alâkadan ve Türk - Efgan dostluğunun bakası için gösterdikleri yardımdan do - layı memnüniyet hislerini ifade et- miş ve demiştir ki: «Ankarada yaptığım temaslar - dan çok memnunum. Temas ettiğim bütün devlet erkânı, her türlü tah - ve istikamete muhtaç olmaktan çok uzaktır. Esasen seyahatimin bir tek hede-| fi vardı. Kardeş Türkiyeyi ziyaret | etmek, Atatürküme padişahımın se- lâmlarını ve şahsi hürmetlerimi ib- lâğ etmek. Bunun haricinde, bütün temaslarım umumi mahiyette olacak ve her hangi hususi bir hedefi ihti- va etmiyecektir. Perşembe günü buradan ayrıla - cağım. Viyana, Paris, Londra, Ce- nevre ve Moskovaya gideceğim. O- radan Karlsbada gideceğim, Sıhhi vaziyetimin icap ettirdiği küçük bir istirahat devresinden sonra memle- ketime döneceğim, Avdette yinc' Türkiyeden — geçmek ve kardeş mak emelindeyim.» Vezir, İran - Efgan münasebet - leri hakkında sorulan bir suale de şu cevabı vermişlerdir: hlarla da iyi dostluk münasebeti de- vam etmektedir. İki kardeş memle-| ket arasındaki küçük hudut ihtilâf- minlerin üstünde bir samimiyet gös- terdiler. İsmet İnönö, Tevfik Rüştü Aras'ın mümtaz dostluklarını daima muhafaza edeceğim Türk ricali a - rasındadırlar. Burada bilhassa Atatürkümden bahsetmek isterim. «Atatürk» üm diyorum. Çünkü, |PT bırakan bir müşkül halledilmiş- büyük insanlar sadece bir milletin ti"-» ğ değil, bütün beşeriyetin malıdırlar. _E'“-ligı Mıgh-mmet_dnıı: Tür -|| Kaldı ki kardeş millet olan Türk - kiyeden Efganistana gidecek müte- | lerle Efganlılar bütün değerli var - hklarına müştereken — sahiptirler, Ben de, bütün Efganlılar gibi bü - Yük Şeften bahsederken «ÂAtatür - küm» demeğe kendimi haklı bulu- - Yorum.» Ekselâns Muhammet Han, soru - lacak suallere cevap vermeğe hazır Olduğunu söylemiş ve Türkiye, Ef - gan, İran ve Suriye arasında esas - ları takarrür eden ademi tecavüz Paktı etrafında demiştir ki: ları, üçüncü kardeşin hakemliğiyle | halledilmiştir. sahada gösterdiği büyük dostluk - |tan minnetle bahsetmek isterim. |General Fahrettin, büyük bir nüfu- İzu nazarla meseleyi ihata etmiş ve her iki tarafı aymı derecede mem - hassıslar hakkında da şu beyanatta bulunmuştur: «Efganistanda bir çok Türk müte- hassısları — vardır. Bunlara ilâveten | Kâbil üniversitesi için profesörler, | hukuk müşavirleri, doktorlar ve - mühendisler götüreceğiz. - Bunların kıymetli mesailerine Efganistan çok müteşekkir kalacaktır.» | Yenice memlekette bir müddet daha kal - | «Bütün komşularımız gibi, İran - | || 99 15 'T. B. IT 21.20 Türkiyenin bize bu | mize gelmiştir. Bugün veya yarın Al- manyaya hareket etmesi muhtemeldir. Ekibimizin başında kayak sporları Antrenörü Her Rider bulunmaktadır. Kafile başkanı Federasyon Genel Sek- İreteri İlyastır. Kayakçılarımız Ziraat | Enstitüsünden Sadri, Ülker, Nazım, Mahmut, Cemal ve Ankara gücünden Reşattan mürekkeptir. Ekibimiz Berlin kış sporları olim- piyadında yalnız sür'at ve mukavemet olmak üzere iki müsabakaya ıiıeczk-» tir. ( ToEI ntı Davetler — ) Terzilerin Balosu Terziler, — kumaşçılar, — şapkacılar kürkçüler cemiyeti tarafından — önümüz deki cumartesi günü akşamı —sant 21 de Maksim salonlarında memleketimizin yük- sek kadın terzilerinin gece tuvaletleri gö terilmek üzere büyük bir balo verilecek- tir. Hukuk Fakültesi Konferansları İstanbul üniversitesi hukuk fakültesi ik- tısat ve içtimaiyat enslitüsünün terlip et - tiği konferanslardan üçüncüsü bugün saat 17 de fakülte demhanesinde İstanbul vi lâyeti mektupçusu Osman Nuri tarafından verilecektir. Bahçıvanlar Cemiyetinde Bahçıvanlar cemiyeti bugün yeni idare heyeti intihabını yapacaktır. * Son Posta © İstanbul Gelir ve Para BORSASI M - 21936 » 'Türk Devlet Borçları Lira Lira GeTATB. I 1285 “ €©f 8 Hazine B. 6:,50 ©6 75'T.B.L 21,00)| Dahili istikraz 99, | — Devlet Demiryolları Borçları Lira Lira | | Ergani 95,00 || Anadolu Tvell14!,35 | Sivas Erzurum95,00 | Anadeli M 44,00 — BSosyeteler Eshamı Lira Lica İş B. Mü, #00 ı İst Tramvay 225> »» Hi 0,8) || Bomonti &,00 » » Name — 9,G0|| Terkos 2,0 12,06 NAKİT 0,7085) 120 z MN b öal a Fonsiye ı . 78 1888 senesi — eal0l! Gayrl » » 96,2s 1903 » 8500 || Altın sıw yu © 81,90? Mecidiye —— 4300 v. 10,00 || Çok zaman oluyor ki harbin derin mahiyeti ve onunla beraber siyasanın tabiatı tamamen değişmiştir. İşte bun- dan ötürü, harbin idaresine matuf si- yasayı da tadil etmek lâzımdır. Klavze« viç'in bütün nazariyeleri, artık sepete atılmağa lâyık — olmuşlardır. Çünkü muharebe, bir milletin yaşamak azmi- nin en yüksek tezahüründen başka bir ğey. değildir. Müdafaa mı, Taarruz mu? kabul — edildikten sön- İra Klavzeviç ve bazı nazariyecilerin yaptıkları gibi, ideal harp şeklinin mü- |dafaa mı, yoksa taarruz mu olduğunu münakaşa etmek abestir, çünkü, kara- | m istihsal eden taarruz olduğuna gö- Bu esas şekli mevzuubahsolabilir. ! lelverişli bir noktada behemehal taar- ruz edip etmemeyi konuşmak, abesle | uğraşmaktan başka bir şey değildir. İlânı Harp Yoktur. Bir muharebenin, behemchal bir ilânı harple başlaması lâzım geldiğine ıimınmıık hatadır. 1894 Çin'e, 1904 te! .|Ruslara karşı Japonlar, Çin ve Rus| İgemilerine taarruz - etmek |muharebeye başladılar. Nitekim İngiltere de Boer'lere kar-! İşı, gönüllü bir İngiliz kıt'asının bir te- | ,cavüzü ile harbe başladı. Alman Başvekili Betman Holvegin 1914 te Fransa ve Rusyaya vakitsiz i- Tânı harpleri ise, henüz hatıralardan çıkmamıştır. Bu şekil, düşmanın ma- neviyatını kuvvetlendirmiş ve ayrıca, aleyhimize bir propaganda vesilesi ol- muştur, suretiyle | İ iki bizim harbimiz zahiren bir |J'tecavüz, hakikatta bir müdafaa harbi idi. Düşman çizmeleri altında ezilme- duk. Halbuki efkâr umumiye — şekle baktı ve zanmetti ki, biz, Fransaya ta- arruz ettik. Binaenaleyh ve her şey- den evvel, milletin askeri terbiyesine ehemmiyet verilmelidir. - Böyle ol- deleye iştirâk edemez ve girişilen mü- cadelenin, kendi varlığıyla mutlak süe ) rette alâkadar olduğunu anlayamaz. Seferberlik Harp kararı verilir verilmez — vazi- yet o şekilde olmalıdır ki bütün hava | kuvvetleri, süvari fırkaları, büyük bir! kısım piyade kuvvetleri, donanmanın bazı hafif parçaları ve iktısadi harbe Tüzım olan nakil vasıtaları mutlak bir surette hazır edilmiş bulunmalıdır. Ordunun diğer unsurları, müteakiben | ve çabucak seferber hale getirilebilir. | | B : Kâra ordusunun bu - kısımlariyle , | |hava ve deniz ordularının mütebaki | parçaları nihayet iki gün içinde hazır- J lıklarını tamamlamış ol rlar. | Harp başlamasının üçüncü günün- |re, netice itibariyle ancak böyle bir . - mücadele |Yoksa, vaziyet itibariyle müıhlııyı' rinde mutlak bir azim ile yürümelidir. Çizilecek plân, düşmanın ilk du- rumlarına ait olan günlere inhisar - et- olunacak plân da ona göre inkişaf ey- Zaafı, mevcut tasavvurları altüst eder. Halbu ki kat"? bir plânla hareket, bu zaafları ihmal ettirir. Meselâ meşhur Fon Şliffen'in Alk man - seferberlik plânı, — Fransanımi 1904 - 1905 durumu için — ideal biğ plândı. Fakat (1914) 'ün — ihtiyacına mukabele edemezdi. Çünkü 1914 te, Lorrene karşı kuvvetli bir Fransız cr« dusu hareket edebilirdi. General Fon |Molteke her ne kadar bu plânda de- Bişiklik yaptıysa da, tesirinden kendi- ni kurtaramadı ve harbin — idaresinde tereddüt hasıl oldu. Şu halde: Bir şef, bir başkasının etmeden tatbik edemez. Ordu Şefleri Yüksek askeri şef o adamdır. ki, milletinin hayat ve mematı mevzuu- bahsolan muharebeyi zekâsı, irade ve kalbi ile idare eder. Hiç kimse, onun üzerine aldığı mes'uliyetten onu itlak edemez. «Topyekün harbi» idare eden adam, milletin bütün hayatını kavra- mış bulunmalıdır. Hayatın bütün saf- halarında, son karar, şefin — iradesine ait bulunmalıdır. Bir adamın — hakikt ancak muharebe meydana çıkarabilir. Kâfi derece otorite sahibi olmadı- ğinı veya genç olduğunu bahane ede- rek ordu şefini ikinci plâna atmağa ça- hşmak doğru değildir. hayatında nadiren meydana gelirler, Çünkü sulh zamanının şefinin — harp 00 | mek için bu suretle harekete mecbur- zamanımda işe yarayip — yaramadığını — gösterebilecek olan, ancak muharebe- dir, Bir millet, böyle bir şefe liyakati- ni, ancak ona tam bir surette teslimi- — yet göstermekle ispat edebilir. Bu tak- dirde milletle şef, biribirlerini tamam- larlar, ve aksi hakle, şefin hiç bir fay- — dası dokunmaz. Mısır Konsoloshanesi Ve Türkiyedeki Mısırlılar İstanbuldaki — Misir - konsolosluğundan — gönderilen bir tebliğde, nüfus kayıtlarnı karşılaştırmak maksadiyle,Türkiye arazi « — sinde oturan bütün Masır — tebaasının 15 şabat 936 tarihine kadar adreslerini bil » — dirmelerini rica edilmektedir. aaaanan eai eai ça çeeşaea Son Posta Yevmi, Siyasi, Bavadis ve Halk gasetösi £ Eski Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 25 | İSTANBUL Gazetemizde çıkan yazı ve meli ve vaziyet inkişaf ettikçe tatbik — lemelidir. Çünkü, çok defa düşmanın —— * plânını, kendine tam bir surette mal — şef hassalarını hâiz olup olmadığını da — j 4 c * Na e asükrk t | 4 * Zilles Bei da un|'den beşinci gününe kadar da diğer cü- | yesitalerin: :bütüta — hablan n(l'amlyelefî “Dbt::'idîw;d:;_d_ ı:m b::.::,üı:: zitâmlar hazır bir vaziyete girmelidir. | F «Alâkadar dört devlet bu paktın mahfuz ve gazetemize sittir. — esaslarında tamamen mutabık kal- mışlardır. Ve pakt parafe edilmiş - tir. İmzası bir zaman meselesi olan bu pakt, dört memleket arasında esasen dostane olan münasebetleri büsbütün takviye edecektir. Pakt imkân nisbetinde yakm bir tarihte İnhisarlar Umum Müdürlüğünden tebliğ |» gamıştır. Bunun sebebi son hafta zar » edilmiştir: 21/11/1935 den 31/12/1936 günü - ne kadar İstanbulda 745 liralık Yenice si- garası ikramiyesi dağıtılmaştır. Bunlar arasında: Kadiköy Muvakkithane caddesinde 38 numarada bayi Haydar İsmaile 100 lira imzalanacaktır. Nerede imzalana -| verilmiştir. Aznavuryan mektebi dokuzun- cağı henüz tesbit edilmemiştir.» Vezir, diğer bir suale cevaben şu sözleri söylemiştir: «Ankarada hiç bir şey imzalan mamıştır. Türk - Efgan münase - betleri çok kuvvetli esaslar üzerine esasen kurulmuş bulunuyor. Bütün bu mevzuatın fevkinde iki kardeş milletim müşterek dostluğu vardır. Öyle ki bu dostluğun şevkiyle idare edilen bütün işler, yeni bir nizam| c simif talebelerinden Virjine de 100 lira gçıkmıştır. Galata inhisarlar satış mağaza sından İsmini vermeyen bir müşteriye de 100 Tirahk bir ikramiye çıkmıştır. Tramvay şirketi nakliye âmiri Emile ve Eminönünde tütüncü malâl Cemale 50 şer liralık ikramiye çıkmıştır. 20 liralık ikramiyeler İstiklâl caddesin. de Saltiye, Eminönünde Yenicami soka « ganda tütüncü Saeyfi Rızaya ve Ankara caddesinde tütüncü Mehmet Temele çık- miştır. Bundan başka ** muhtelif bayiler tarafın. k e GK d fında fazla zahire gelmesidir. borsaya 105 ton un; 207 ton da buğday gelmiştir. K Son zamanlarda zeytinyağı fiatlarında bir durgunluk vardı. Dünden itibaren fiat- larda temevvüç ve yeni bir yükselme baş- | lamıştır. Vilâyetlerden gayet az mal gel-| mektedir. İhracat durmuştur. Yüksekliğin, | mal gelmeğe başlar başlamaz zeil olacağı *İtahmin edilmektedir. Üzüm Ve İncir İhracatımız İhtiyat kuvvetleriyle menzil teşki-| Dün de|lâtı ve ihtiyat taburların — hazırlıkları için daha bir kaç gün fazla zaman bı- rakılabilir. Ben, bu müddetleri, geç- mişteki tecrübelere dayanarak ileri sü- rüyorum ve biliyorum ki sulh zama- nında bir kıt'a ne derece iyi talim gör- müş ise, seferberliği o nisbette çabuk yapılabilir. Kat'i bir netice alınacak olan mü- Bu sene, incir ve özüm — ihracatımızın |him bir noktaya, harpte tahsis - erlile- | i verilmez. mühim bir miktarı Almanya ve İngiltereye|cek olan kuvvetin miktarı, ne kadar | Gelen gvrak geri yapılmıştır. Geçen teşrinievvel ayının ilk yarısında harp noktalarına ise, Almanya 13.144 küsur ton üzüm ve 5 bin ton da incir almıştır. İngiltereye de 4 bin ton Üzüm satılmıştır. dan 76 . — fazla olursa o nisbette iyidir. Diğer ancak, icap ede- cek kadar kuvvet tahsis etmelidir. Ve tahsis edilen kuvvetleri, bükül. seemana e |moz bir azim ile son tüfeğe kadar kul- | tane 5 Kiralık ikramiye dağıtılımış- |lanmalıdır. Tehlike ihtimalleri “karşı- K b l l ?.d. bütün bir ruh RHTM 547 ABONE )| TÜRKİYE 1400 750 İ YUNANİSTAN |2340 1290 ECNEBİ 2700 14001 800 | Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. Hanlardan mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâzımdır. Posta kulusu: 741 İstanbul Telgraf : Son Pokta "Telefon 1 20203 - İATLARI |

Bu sayıdan diğer sayfalar: