30 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

30 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A —— M — AŞ LT TTT AA ÇOT ERTUT OA T RGEE VTMRYE İ DATAYA NT ” SAA RAR A — — 30 İkincikânun B1 Yazı Çok Olduğu İçin ügün Konamadı Hergün <—— . — V '.M"hafızlığa Ayrıldı | Eî“leıe müstahak n " Phi Aoiesinden — mülhemdir. Ancak h c V uriye - Teşkilâtı Memleket Sekiz YUt 28 (Özel) — Suriyede, koI_'ıiıeı'liğin karariyle - evvelki —üdg'l itibaren sekiz —muhafızlıktan Betekkü bir ademi merkeziyot ilân W':ı- Bu hususta gazetecileri Ka n yüce kamiserlik delege mu- Bini M. David demiştir ki: * Buğün ilân ettiğimiz - teşkilât, apanlı hükümetinin 1913 senesinde Vet ikını düşündüğü ademi merkezi - İi harbin zühuru üzerine Osman-. aü Ümetinin bu fikri tabiatiyle yüz 4 kalmıştı. Ondan sonra mandater H.,! tarafından — yapılan — muhtelif M,'ekü tecrübeleri ve bilhassa j in g:'üce komiser Kont dö Mar- riyenin her tarafını gezerek | I:;:::ıi mümessillerinin — fikirlerini Bti Yaptığı incelemeler ve matbu -| Der vesile ile izhar ettiği arzular, | î—ı;':.m İsli ettizim İdart devrimin €-| ! teşkil etmektedir. Bu teski- d, Suriyenin birliği bozulmuş değil- Bilâkis her mıntakanın — mahalli Yüç ve menfaatleri göz önüne a- suretiyle bu birliğin bir kat da- tün vvetli ve ahalinin arzusuna üy- h Olması temin edilmiştir. Maama- ş:lemltlıeue normal hayat teessüs Ve Suriyeliler — daha geniş selâ-! olduklarını — is- rse mandater devlet onu da | ederle, ;’"'ı &îe geçikmiyecek ve herkesin L'hı ği — Suriye parlâmentosu inti- K, da yapılacaktır.» *:“liıerliğin resmi gazetesinde in - tin “den bu husustaki — kararname- €n canlı noktaları şunlardır: _â"u'îye tümhuriyeti arazisi sekiz Büyefzlik mıntakasına taksim edil - k.%-—alınlıı: Halep, Şam, Humus, LquhmHavıan, Fırat, Elcezire, ve İs- n muhafızlıklarıdır. Şam mu- İ*_ lığı, idareten mümtaz bir şehir - k::hıhdıklır (1 numaralı ek muci- %'&lhua. kazalar da nahiyelere ır. Hel takanın — başında Bikem— ? â L.,"T" bulunacaktır. Muhafızlıklar- bi 4 Ve nahiyelerin idari hudutları, tabidir. ’.Ş;n."k'h"n idaresi, muhafızlık de- d hım yardımiyle — bir muhafız, İk e.:')“flzlık meclisi, bir de muhafız- k.'cümenîndzn ibaret olacaktır. & L ı"“llneııin diğer esaslı noktası e &n ik ._n"kı Bzası l,“ğü.nnî, KU Mensup hıristiyan aza hükü- %ı farafından tayin edilecektir. “hr:.— da şu suüretle intihap oluna » ha :'n;"un 1 islâm, 1 alevi. An- "l],..._ b':'im 2 alevi, 1 ermeni. Kı- ıd'#lı T islâm aza seçecektir. derun muhafızlık — meclisi, bu| nizamnameleriyle | kararnamede — gösterilen | &a meclislerine ait vazife -| olacaktır. Bundan iki is- Tintak; Ş Tef 'lkç“dî""'k cemederek ifa edecektir. Tün muhafızının — selâhiyeti, fızların aynidir. — Muhafız- eşekkül eder etmez bugün- n sancak meclisi lâğvedi- z Resimli Makale Her gün başımıza bir kaza gelebilir. Bir otomobil bize çar- pabilir, tramvay altında kalabiliriz, denize düşebiliriz. Hülâsa hayat içinde bize pusu kurmuş bir çok görünmez kazalar var. d, Bunlara karşı bizi eskilerin zannettiği yaner korumaz. Korunmak için elimizde ihtiyat ve tedbirdir. İhtiyatlı ve tedbirli olanlar bir kazaya kur- - CN HST ban olmakiau masun sayilabilirler. İşimizde de böyledir. Her gün görünmiyen bir ihtimalle kar- pılaşabiliriz. Eğer evvelden ihtiyatlı bulunup tedbirimizi alma- mışsak, bu ani tehlike işimizi bozabilir. Onun için hayatınızı kaderin eline bırakmayınız. Kaza ihti- | malini azaltmak için, evvelden tedbir alınız ve ihtiyatlı olunuz. gibi bir vmelekizsi - mevcüt biricik çare MUHTELİF HABERLER Amcasının Kafa- sını Patlatan Bir Yeğen.. Kızılcahamam, (Özel) — Burada Bulgarlar köyünde bir hiç yüzün - den 16 yaşında bir çocuk amcası - nın kafasını patlatarak öldürmüş - tür. Köyden Osman, amcası İbra - him oğlu Yaşarla bundan bir müd. det evvel kavga etmişler, müşterek olan arazilerini paylaşarak yalnız başlarına çalışmağa başlamışlardır. Evvelki gün tarlalarında - birbirine rastgelen amca ile yeğeni tarla hu - dudu yüzünden kavgaya tutuşmuş-! lar, amcasının kendisini dövmeğe kalkıştığını gören Osman yerden kaptığı iri bir taşı zavallının başına savurmuştur. Yaşarın kafa tası par- çalanmış ve derhal düşüp ölmü, Katil biraz sonra yakalanmıştır. Bir Genç Kız Daha Sır Oldu... Hayriye Adında Bir Kız 20 Gündür Meydanda Yok Nişantaşından Meşrutiyet mahal- lesinden Hayriye adlı bir genç kız (20) gündenberi kayıptır. Hayriye mahallenin (10) sayılı evinde otu - ran Bayan Kudretin kızıdır. Bun - dan üç hafta önce bir sabah evden çıkmış ve bir daha avdet etmemiş - tir. Genç kız en eski elbiselerile ev- den ayrılmış ve yüzüklerini, bile - ziklerini bile odasındaki çekmece- sinde bırakmıştır. Evden ayrıldığı gün yanında yalnız el çantası ve üç Hirası olduğu; çantanın da Kadıköy vapurunda Hayriye tarafından bir Ermeni madama emaneten bırakıl- dığı fakat bir daha da geri alınma- dığı anlaşılmıştır. Genç kızın bu hareketi asabi bir lu bir neticesidir ve genç kızın sev- bir rum ortodoks, bir akal-|diği bir erkekle gizli bir semtte bu- |Sina ait mazbatayı kabı lundukları tahmin edilmektedir. Fakat genç kızın ıEncıi ve tey-İdedirler. Bulgaristanda Tedhiş... Bomba Ve Kurşunlarla Türk Unsuru- nun imhasına Gayret Gösteriliyor Sofya, 29 (Özel) — Bulgarista -| Gene bu maksatla, bundan evvel nın Şumnu vilâyetine bağlı Turuca|Kızanlık kazasından Hemitli kö - köyü halkından ve zenginlerinden , yünde bir kaç Bulgar, bir gece kö - Mustafa Hacı Ali oğlunun evinin yün Türk kahvehanesine baskın ya- avlusuna, ayın 24 ünde bomba atıl- parak ellerinde sopalarla kahve mıştır. Bombanın patlaması neti - içerisine girmiş ve mevcut müşte - cesinde evin bütün camları kırıl - rilere bir hayli dayak attıktan sonra mıştır. İnsanca zayiat olmamışsa 'yakaladıkları Zayim — oğullarından da bu hâdise, ora havalisi Türkle - Hüsnüyü ölesiye dövmüşlerdi. rini yeniden çok korkutmuştur. Bulgaristanın diğer bazı köyle - Bulgarlar, Türk köylülerinin em- rinde de buna benzer hâdiseler ek - |Iikine bedavadan konmak maksa - sik olmamaktadır. Fakat Türkler dile Türkleri korkutarak zorla Tür- korkularından şikâyet edememek - kiyeye göç ettirmek için bu hare -/te, yahut ta şikâyet etmekten hayır ketlerde bulunmaktadırlar. | görememektedirler. Italyada Bir l Sinema Şehri Kuruluyor... Musolini Şehrin :emıl Taşını Bizzat Attı KK (A — Makokel, Buluyorlar Roma kapılarında Ouadraro'da vü-| — Tokyo, 29 (A. A.) — Hitlerin ge- cude getirilecek ve 600.000 metre|çenlerde söylemiş olduğu bir nutuk murabbar bir sahayı işgal edecek dolayısiyle dış işleri bakanlığı na - olan Sinematoğraf şehrinin temel mına söz söylemeğe salâhiyettar KARET F ir zat, şu beyanatta bulunmuştur: Matbunt bakanı Koot Ciame, bu b“——uHiıîLn y:ıvıı'ııpımıı d.ıhı, az merasii Duçe: fakat etmiştir. |w,i':n ; eçi B a medeni ırklara hâkim olacağı su ; b retindeki iddiası bizleri hayretlere Meclis Tasdik Etti — |aüşürdü. Şayet Hitler bizi istihdaf Kocısım Öıdüfen etmekte olduğunu hissetmekte ol - duğumuz böyle bir nezaketsizce Kadın Asılacak — |fark gözetmelere devam edecek o Ankara, 29 — Bugün Refet Canı-|İtrsa Japon gazetelerinin, bu dev- tezin başkanlınğında yapılan Kamutay | let reisine karşı beslemekte oldu - toplantısında iki suç ortağı ile kocası| ğu hürmete rağmen, bir takım mu - Japonlar Hitlere Kızgın... Alman İ".ei;i.;n Son Nutkuru Nezaketsiz derun muhafızlığı meclisi ve|buhranın tesirine atfedilmekte ise|Doğru Parmak oğullarından Mehmet bolikerda. bülü âni ol * İsk Mi hakkındadır. Bu karara gö-|de kızın anilesinin kanaatlerine göre|oğlu Ömeri taammüden öldüren Muğ- Hoti KKi n muhafızlık meclisinin |bu bir gönül alâkasının kaçma yol-|lanın Karakuyu köyünden Salih kızı mak zordur. Ümmmühanın ölüm cezasına çarpılma-| Bu hâdise ötedenberi bahsolunan .| Japon - Alman anlaşmasının tahak- asa için -|kuk sahasından çok uzak olduğunu isbat etmektedir. zesi sonsuz bir merak T Ç LT l ae İSTER Merak edip sordum. İlk mektep kitabı — İlk mektep kitapları hâlâ mekteplere verilemedi mi? di- ye sordum. — Bu, bir acı hikâyedir, bizi söyletmeyin, dediler. Ve şu vak'ayı anlattılar: — Devlet mııbuımıı' bastığı ilk mektep kitaplarının ne baskısı bitmiş, me de tevzinti tamam olmuştur. Bilhassa Ana- İSTER İNAN Dün Ankara caddesi yokuşunu çıkıyordum. Kütüphaneler - den biri önlnde bir araba durdu. İçinde mektep kitapları vardı. İSTER İNANMA! dır. İstanbulda bile kitap bulamıyan mektepler vardır. Çünkü olduğunu söylediler. kitap göndermiyorlar. Tahsil yılınım yarısını geçtik. Mektep kitapları şimdiden sonra basılıp mekteplere tevzi edilse bile, artık bu sene kitapsız geçmiş sayılabilir. Vekâlet şimdiden tertibat almazsa, gelecek tedris yılında da talebenin kitap bulabileceğine, artık: İNAN İSTER İNANMA! dolü dahilindeki mekteplerin çoğu bu sene kitapsız kalmışlar: || bu işin tevzüni deruhte edenler, para almadıkça, Anadoluya İ| K ğ söRÜ Sözün Kısası Ölüm Ve Hayat E.Ekrem Tal: İngiltere kralı ve Hindistae impara : toru Beşinci Jorjun cenaze merasimi ne ait tafeilöt getiren yığınla telgrafları gözden geçirdim. İngiltere ve deniz aşın İngiliz müik- leri kralının ölümü axz, buz bir hâdi- se değildir ve sık da tekerrür etmez.. Onun için, her telgrafın durup, merakla okuyorum. Yeni kral. babasının cenazesinin kaldırılacağı gün, şehirde hiç bir mü- essesenin kapalı kalmamasını ve bu milli mateme rağmen, bütün İngiltere dahilinde normal hayatın hergünkü gibi devam etmesini dilemiş. üzerinde Bu, dünyaya ibret olacak bir key- fiyettir. Kralına çak bağlı olduğu için, ölü- müne candan elem duyan İngiliz mil- leti, Sekizinci Edvard'ın bu pek ma - kul iradesini yerine getirmekle, bi- zim: «Ölenle ölünmez!» darbı meseli- nin doğruluğunu ve bir ölüye hürmet göstermek için, hayatın tabif seyrini velev bir kaç saat durdurmanın lü - zumsuz ve mânasız olacağını cihana ispat etmiş oldu. Tatil, şenlik yapmak — maksadiyle olursa olsun mazur ve meşru görüle- bilir. Matem için, koca bir ülkenin hayatını felce uğratmak, matemin kudsiyetini, azametini ihlâl eder. Onun içindir ki, Beşinci Jorjun gö- müldüğü gün, Londra şehrinde, gen - lik, olmadı. Fakat bankalar - çalıştı; dükkânlar alış verişlerine devam etti- ler; fabrika bacaları eskisi gibi tüttü; Taymis nehrinin üzerinde romorkör - ler ağır gemileri yedeklerine alıp, çek- tiler.. j Ve bu mesai, yetmiş yıllık ömrü - nü hep çalışmakla geçirmiş olan bir hükümdara karşı, gösterilerin, şüphe- siz ki en güzeli ve en makbulü oldu. Ayni zamanda İngilizler, hayatın ölümden üstün bir şey olduğunu da gösterdiler.. O hayat ki, her şeye İrağmen seyrinden şaşmaz ve, velevki İİngiltere kralı ve Hindistan impara - toru bir Majesteninki olsun, ölmüş, hiçe kalbolmuş cesedinin önünde ak- sayıp durmaz!, Çerez kabilinden : Namusludur, Olmaz! Geçenlerde ölen meşhur İngiliz muhar- riri Rudyard Kiplingit bazan çok - keskin "İnükteler savurduğu olurdu. Bir gün, onun da hazır bulunduğu bir mecliste, insanların tereddisinden, ve böy- le giderse yakında insan neslinin inkiraza uğnyarak, dünyadaki hâkim mevküni hay- vanlara terkedeceğinden bahsolunuyordu. Birisi sordu: — Ustat! Siz ne dersiniz? Acaba han- gi hayvan cihana hâkim olur? Öteden bir başkası da atılıp: — Belki, fili.. Deyince, Kipling: — Fil mi?. Hayır! dedi. Namusludur! TAKViM İKİNCİKÂNUN Rurat : ;ınıı 30 X;Xrılır;;;uı Kasım 3 iaci kâvun ı7 O olamaz. Tifli |Resmi sene S1 1936 >ÇARŞAMBA SABAH | — & d W 1 |53 Zilkade 5. 12 (10 T KA D 5 _17__5|3:A Ükle -| İkindi | Akgam) Yaze) 8. D. AK | 5 ,DD | Se'lir İi çD 2,05| y,q..ıu 1|34 z İ12 ( 27028006 (17-22' 16 v0

Bu sayıdan diğer sayfalar: