31 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

31 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

f '.s"lrîgede İsyan S“'layı'leşme Siyaseti * Suriyede İsyan betle harp başladığı 7 falistlerini en çok korku Re —__—%Helude isyanlar bağ göstermesi | Yattnali idi. iltlere ve Fransa, İtalyanın Afrikada | ÜSÜ bip höztmete uğramasının: birmüs demleke isyanına başlangıç teşkil edeceğ ::Voıdu ve bu sebeple de Habeşlerin | len tam bir muzafferiyetle çıkmalarını şqührludı. ,_f*" Habeşler galip gelmeden korku tehlike baş gösterdi. Evvelâ Mısırda $lik ayaklandı. İngiltereden Misırın is- İklilini temin edecek yeni anlaşmalar isr Ü. İngiltere bu talepleri yerine getir - Mecburiyetini hissetti ve Mısıra istiklâi dhieEk müzakerelere hazır olduğunu bil- ine h_':i"ci isyan Suriyede başladı. Suriye - e bu istiklâl hareketlerinde hiç şüphe - komşuları Mısırlılardan mülhem ol Btllardır. Onlar da Fransa hükümetinden Âl istemektedir. Fakat Fransanın müs- :;"Fe siyaseti İngiliz siyasetine benzeme- için, Fransızlar bu isyanı yatıştırmağa SAlmmakla meşgüldürler. Bir çok tevkifat '::%ı. tazyik icra ediyor, şiddete mü - Sat ediyorlar. İki şimdilik bu isyanı bastırmağa da Hak olacaklardır. 'akat birbirini takip eden bu bâdiseler, temleke halinde yaşıyan milletler ara- emperyalizme karşı için için kaynı - Hturlu bir hareket başladığını göster- tedir. Yarın Fasta, öbür gün Hindis - da ayni hâdiselerle karşı karşıya geli- Yan Bi lit ve emperyalist âlem Avrupa me - Selerile meşgül iken yepyeni tehlikelerle “inağa mecbur olabilir. * Beş Senelik Plân l_l'w Vekâleti ikinci beş senelik sa - ti Plânını da hazırlamış bulunuyor. Bi- ü beş senelik plânda tasavvur edilen iş- L.,ı"“"' de tamamen yapılmıştır. İkinci M'fnılik 'Ması tasavvur edilmektedir. 4 kararların tatbikı memleketi süratle | Wileştiriyor. Düne kadar bir ziraat metn- | plânda da bir çok yeni aanayi | Sti olan Türkiye, beş on sene sonru kene tayıiyacını kendi temin'eden bir sa -| Memleketi olarak ortaya çıkacaktır. kerin ANayü kurarken başka memleket- mez, Fecirdiği tecrübelerden istifade et - Unutmamak Tâzımdır. Bu tecrübe. bi- n VE ilimden azami mikyasta istifade Diaaçği Smreder, İlim ve fen, bize asgari a f ve sây ile azami yandıman temi « Mümkün kılar. Meselâ Ford otomobil tikannda istismar cdilmiyen ve ibmal " hiç bir madde yoktur. Fabrikanın _'““_ıın kömürden yalnız kazanları sıtmak | bah, © değil, hararetinden, dumanından, ş ndan vesairesinden de istifade edilir. bi £ fabrikanın kullandığı ham — madde, Themi atılmamak şartile kullanılırsa *& fiati ucuzlatılır. ve istihsal edilen dap . Fti yakip cenebi fa a_î';lı Yükseğe çıkarılmaz. | İYı ikaların Gatın- 'Ezimn 5 I z f , Sanayileştirme siyasetimiz de bu-W A ük ehammiyeti vardır. Çönkü biz K himaye ve çıkarılan mah yüksek pm_"lrnık suretile kurmaktayız. Halka haygiln yük ne kadar hafif olursa. «a-| h Mne hareketi o kadar süratle muvaf- | Slür, İstanbul Adliyesi '“ı'oftiş Ediliyor teza bul müddei umumiliği, ağır a Ve istintak daireleri ile asliye L___'- hukuk dairelerinde, hapis- w'üvkifhıııe ve ihtisas mahke- l.,i.ı d"de. Silivri ve Çatalca adliye bi “* geniş sahada ve şümullü İg'_'î“'! yapılmaktadır. Teftişler ı*i':_.nbulı beş adliye müfettişi 'ı;, #tir. Bu teftiş | her sene yapı- AD 'i B. “umi teftişler cümlesindendir. avlet Şürası Lâyihası l'l.. Sm, 30 ... Devlet Şüraw kanun lü- K” Meclis ; &dilmey, Bşîlg—: .anımrninde müza- | Mlre gdır Lâyihada idare encü- Sİduğa Vet Şürası Reisinin de da. ::"ivııı. GDT öreinlik divanı teşkili, dava | W Zai tek daire sekline kaldi, mü| &zıw_._:—-ddğıman 60 günden 90 yür AÖ süye lt eli kaza ile idari kaza ara- Meyej çi MeTcü “ihtilâfi kalan ,işler. için: Sümekae gi Bereü kurulması mevafık, 'ıjın İzzetin ifadesinde ismi geçen |Hâmit Şevket: Makale Resimli İnsanlar çocukluk devirlerinde tıpkı çocuk gibi karanlık emekliyerek yürürler. Emekliye emekliye cuklara doğru yolu gösteren olursa, onlar da bir gün aydınlığa kavuşur, selâmete ererler. İnsanlar da, çocukluk devirlerinden mura kavuşmak için binlerce senc karanlıkta emeklemişlerdir. yollarını arıyan ço- | mak büyüklerin dilerine güvenmeğe ranlıkta kalabilir. Çocuklarımızı emekleme devrinden kurtarıp zifesidir. Onları yavaş yavaş yürümeğe, ken- aydınlığa çıkar. ve aydınlığa doğru eğe alıştırmalıdır. Çocuk selümete ancak bu suretle varabilir, aksi takdirde ka - MUHTELİF HABERLER Suikastçıların Muhakemesi Gizli Bir Celse Daha Yapılacak Gelecek Perşembeye Suriyeden Gelen Iki Şahit Dinlenecektir Ankara, 30 (Hususi Muhabiri - bon de çılıgı;unı. Fakat iddia mî mizden - Telefonla) — Suikastçı - ların muhakemesine bugün devam edilmiştir. Mahkeme salonu her de- fakinden daha çok kalabalıktı. Sa- e celse açılınca tahkikatın tevsii hakkında iddia makamının bir tşlebi olup olmadığı soruldu. Müddeiumuminin Talebi Müddeiumumi bundan evvelki gizli celsede hukuku âmme şahidi olarak dinlenen ajan İzzetin bazı isimlere istinaden suçlulardan Yahya ve Ali Saip hakkında malümat vermiş ol- duğunu, iddia makamının vazifesi |suçluların lehine ve aleyhlerindeki delilleri mahkemeye hildimektcn, ibaret olduğunu söyliyerek bu kim- | seleri Suriyeden . celbetmek için teşebbüsata giriştiğini söylemiştir. | Sözlerine devam eden müddeiu - mumi, bu teşebbüsün semere vere - rek bugün emniyet işleri müdürlü - ğgünden aldığı tezkerede şahitlerin Suriyeden hareket ettiklerini, hat - tâ bugün hududumuza girmiş olma- rı lâzım geldiğini bildirdiğini ve bu kimselerin hukuku âmme şahidi sıfatile ikame ettiğini ve ancak ajan İzzetin ifadesinde ismi geçen bu şahitlerin de gizli bir celsede din - lenmesi icap ettiğini, nihayet iki hafta içinde bunların hazır bulun - durulmaları kabil olacağı ve bir sa- bah celsesinde şahitler dinlendiği takdirde öğleden sonra cereyı | decek aleni celsede de kendisinin | de iddianamesini okuyacağını ilâ - ve etti. Avukat Söz-Aldı Bunun üzerine söz alan avukat Bay Başkan, diye söze başlıyarak; dedi ki: —Bu mühim davada her vesile ile tekrar ettiğim cihetle hiç bir haki - katin gizli kalmasına razı değilim. Nihayet maznunlardan birinin mü- dafaasını deruhte ediyorsam da ni- beyet adaletin meydana çıkmasına kında şu malümatı vermektedir: 1 — Lokantalarda satılan açık şişe iyi vardır. Bu sulara başka sular karıştırılıyor. 2 — Menba sularının toptan satışı ucuzdur, perakende sa- tış pahalıdır: Toptam 60 paraya satılan — şişelerin —perakende İSTER İNAN İstanbul sucular cemiyeti, şebirde salılan moenba suları hak- kamından soruyorum: Acaba bu, tevsii tahkikat için son öz müdür. Müvekkilim mevkuf - tur. Dava hassastır. Suçlu ya ipe, ya ceza evine, yahut hürriyetine ka - vuşmalı ve ailesinin yanına gitme - lidir. Cumhuriyet devrinin en verimli neticelerinden biri de memleketin dört tarafını kuşatan demir ağlar sayesinde iddia makamının bugün | , me şahidi olarak Suriyeden gele - icek olanlar ikişer kişidir. hudutlarımıza — girdiğini söylediği şahitler yarın Ankarada olabilirler. Memurlar Kanu- nunda Değ;işiklik Ankara 30 — Memurin kanunu ile 1777 numaralı kanunun bazı mad- delerinin değiştirilmesi için Kamu: taya verilen kanun lâyihasına göre maaşlı memurlarla ücretli daimi memurların - sicilleri bulunacak, A serisine dahil memurların sicil ve vu- kuatları daima başbakanlığa bildi- rilecektir. Vekâletler her sene memurların kidemlerini gösteren tablolar neş- redeceklerdir. Memurlara — verilen takdirnameler kıdemlerine müessir olmayacak, terfilrinde sebep tercih olacaktır. Vekâlet emrine alınan memurlardan 15 seneye kadar — hiz- met edenler 2 yıl müddetle dörtte bir, 20 seneye kadar hizmet eden- ler 3 yıl müddetle üçte bir, 20 yıl- dan yukarı hizmetleri olanlar — da İriyle uğraşan Cemiyeti Mahkemenin Kararı Neticede iddia makamının der - meyan ettiği talep mahkemece de muvafık görüldü. Ve isimleri ma - lum olan şahitlerin âmme şahidi sı- fatile gizli bir celse ile de ifadeleri- İnin alınmasına, bunların hududu - muza girmiş olduğu bildirildiğinden bu hafi celsenin şubatın 5 inci per- şembe günü yapılmasına karar ve - İrilmiştir. Haber aldığıma göre hukuku âm- Türkiyenin Alicenaplığı İstanbul, 30 (A. A.) — Türkiye- deki beyaz Ruslar hakkında son günlerde bazı ecnebi matbuatında bir takım yazılar görülmektedir. Bütün Avrupadaki beyaz Rus işle- Akvama merbut arsıulusal Nansen teşekkü - lünün Türkiye mümessili Kuto bu mesele hakkında şu izahatı vermiştir: «Türkiyede takriben iki bin be - 'yu Rus vardır. Küçük san'atlar ka- İnununun tatbikı üzerine ekserisi san'atkâr olan bu adamlar işsiz kal- mış ve bunların harice gitmesi için vaziyeti gören — Türkiye cenaplık ve şefkat göstererek bun - ların Türk vatandaşlığına kabulle- rini ve bu suretle cemiyete faydalı yarım maaş nisbetinde açık maaş bir hale gelmelerini kararlaştır - alacaklardır. Bunlardan - isteyenler derhal tekaüde sevkedilecek, 10 — se- neye kadar hizmeti olanlar 4 sene içinde, daha yukarı hizmeti olan- lar 6 sene içinde derecelerine mu- adil veya bir derece aşağı hizmete tayin olunmazlar veya olunurlar da kabul etmezlerse mecburi tekaüde sevkedileceklerdir. 3- aylık mecbu- ri hizmet müddeti de bir seneye çı- karılmaktadır. İSTER miştir. Bir İmalâthanede Yangın Çıktı Dün gece yarısından sonra Sir - kecide Sanasaryan hanının üçüncü katındaki diş macunu imalâthane - sinden ateş çıkmıştır. Derhal yeti - şen itfaiyenin gayreti sayesinde yangının diğer dairelere sirayetine meydan verilmemiştir. -. - Sar İNAN fiati S kuruştur. Bu ise ihtikârdır. MA! 3 — Su doldurulan teneke ve fıçılar temiz değildir. sularmda yolsuzluk vardıt. İçtiğimiz sölürü teniiz olduklarına arbıki 4 — Seyyar su satıcıları sihhi kontroldan uzak kalmaktadır. Bu satıcılar arasında sari hastalıklara tutulmuş -olanlar — bile İSTER” İNAN ” İSTER İNANMA! Sözün Kısası Zenginin Parası.. E. Ekrem-Tal Derler ki: Zenginin parası züğürtün çe- nesini yozarmış! Evvelisi gün. esnaflar &e- miyetinin bu yıl artırmış olduğu yüz bir li- ra için aklımca bir sarf sureti gösterip, çe- nemi- epey yorMUŞtuM. Dünkü Haber arkadaşımızda, — dustum Vâ.Nü dâ, benden aşağı kalmamak için ve benim ©o yazımı vesile ederek © meşhur atalar sözüne kalem uydurmuş. Ben, cemiyetin bu artırdığı para ile ve- ray yaptırmasına muarız bulunmuş, da - ralan esnafa lüzumunda el uzatacak. bir sandığın, bir nevi kooperatifin kurulma - sını daha münasip görmüştüm. VA-Nü bana soörüyor: — «İstanbul bugün mamur — vaziyette | olmadığına göre, bu üç çeyrek milyon nü- Tuslu şehrin bir Avrupa, yahut Iâakal bi. Balkan şehri derecesine yükselmesi — için sokaklarını ve binalarını yapmak icab et« mez mi? Yangın yerleri böyle arsa haline de mi kalacaktır? Şu pencereden bakın - ca, gördüğüm yana yıkılmış destekli bina böyle mi duracak?. Şu köhne dükkân?, Yak, hayır.. Elbetie bunların yerine as - rın icabettirdiği yapılar yükselmelidir!» Azizim Vâ-Nür. Ben de senin gibi sütbesüt İstanbul ço- cuğuyum. Bu şebri çıldırasıya sevarim. O- nu mamur görmek benim de ideallerim « den biridir. Senin bu mütalcana zerre ka- dar itirazım yok. Fakat bir şehrin mamu- riyeti yalnız yeni binalar yapmakla temin edilmez. İstanbulun üç çeyrek milyon nü- faslu bir şehir olduğunu gene sen söylü « yorsun. Bu 750,000 nüfuslu şehrin ne - rede başlayıp, nerede bittiğini gözönüne getirmedin mi? Bu yakada Yeşilköyden Rumelikavyağına, kargı — tarafta — Bostancı köprüsünden Anadolukavağına kadar uza- nan İstanbul şehrini, dilediğin gibi, yeni, mühteşem, modern binalarla — doldurup, sonra bunların içinde kimi oturtacağız? Bu 750.,000 kişiyi mi? Adam başına' bir bi- na tahsis etsek, gene binamız fazla, nü - Fasumuz eksik kalır. İstanbulun derdi işte (budur: Nüfusu azalmış, hududu büyümüş, binaları lüzüumsuz yere artmıştır. Yangın yerlerinin bugünkü hali, man - zarası çok çirkindir. Amennal.. Fakat bun- ların, o senin dilediğin tarzda modera bi nalarla doldurulmasına senin aklı selimin imkân tasavvur edebiliyor mu? e, işten bunalan, bubrandan Koca şehii |bunalan, güneşsizlik ve havasızlıktan sapır sapır dökülen halkın nefes alması için, bu yangın yerlerini faal ve müteşebbis bir be- lediye, bahçe ve koru haline getirirse, bu« na diyeceğim olmaz. Benim itirazım - bir daha tekrar ediyo- rum - füzumsuz binaların — bolluğunadır. Zaten bina yapmaktan ne çıkar? Mevcut- ları iyi muhafaza etmesini bilsek, emin ol, şebrin bugünkü manzarai sefaleti yarı ya « nya azalır. Yazından anladığıma göre, zahmet &- dip. idarehanenin penceresinden — bakmış, yanıbaşındaki destekli bir evle, bir de köh- ne dükkânı görmüşsün, Lütfen bir daha İhiç bir devlet vize vermemiştir. Bu b*k! Orada, sizin arkanızda, vaktile «Dü. 'acıklı “Cumuriyeti idaresi büyük bir âli - yunu umumiyes olüp şimdi Maarif Vekâ- letine devredilmiş koca bir bina vardır. Esş- kiden bu bina, âmiyane tabirile (kız gibi) idi. Bügün, tam senin rüyet dairene tesa- düf eden, denize nazır cephesinde, gamı kı- dılmış kocaman bir pencerenin — padavra tahtalarile kapatılmış olduğunu görürsün. İşte dostum. bu. bin tanenin arasında rasgele alınmış bir misaldir. Bir şehri imar etmek, — şehrin mamuriyetini idame et - mekten daha kolaydır. Biz bunu yapamı- yoruz. Ve senin dilediğin gibi bir milyon bina yapılsa, gene seni temin ederim ki, yanınızdaki destekli ev de, köhne dükkân da, Düyunu umumiye binasının pencere- 'sindeki padavra tahtaları da gene öylece duracaktır. Zira, Tantı Tanlâ Hazretleri bizlere yap: mük kabiliyetini vermiş, fakat bakmak ve — korumak kabiliyetini bizden nedense esir. gemiştir. İyisi mi? Bir iki yıl içinde halini bula - | cak bir aaray yaptırmaktansa, esnaflar pe- miyetinin bir kredi kooperatifi kurmasını daha hayırlı buluyorum! Romanya Krali Dönüyor bondra; 30-(A- As) — Romatiya — kralı bugtin İngiltereden ayrılmış ve istasyonda Dük Dö York - tarafın -- dan selâmlanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: