1 Şubat 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

wt ş.. l l İ:ZF î % > z ü — lıkçının yol kapadığı için. — öyle: Bu işin mahkemeyle ne alâkası — war? Nihayet belediyenin ceza kısmına — ait bir mesele. Evrakı niçin buraya bi gonderdımz? — fendim... — taze satarım» diyor. *t eh KD B rRae ü ni SON POSTA PS 9 © ARNR İ L — Şubat l MA n(ı(ıııııızm GÖDİKLERİMİZ Mahkemede Bir Balık - Hikâyesi — İbrahim; anlat bakalım suçunu. — Suçum yok ki efendim! Ne an- latayım? — Canım, bak; hakkında zabıt va- rakası falan tutmuşlar. Elbet bir şey olmuş. — Efendim; ben balıkçıyım. Rıh- tımda olta ile balık yakalar, müşteri- lere taze taze satarım. O gün de avla- dığım balıkları bir sepet içinde satı- — yordum. İki polis memuru geldi, ba- hklarımı birisi aldı, beni diğeri tuttu; —HNe var; ne oluyoruz? Demeğe kal- — madan kendimi karakolda buldum. — Orada bir şeyler yazıp çizdiler, altına da imza attırdılar. İşte benim bildiğim ._bu kadar! Zararım sade o günkü ba- lıklar olsa bir şey değil. Bu anlamadı- ğim iş yüzünden günlerdir işsiz kalı- — yorum.. İçeriye şahit olarak bir üçüncü ko- — Mmiser giriyor. Birinci sulh ceza hâkimi — bu şahide soruyor: — Bu zabıtta sizin imzanız var de- gıl mi? — — Evet efendim! — Peki, nedir bu adamın suçu? — Balık satarken yolu kapamış e- 1 - fendim! — Demek bu sayfalarca yazı bu ba- Mademki — Bir kere zabıt tutulduğu için e- — Ve nctıce mahkemeyi boşu bo- nın ne kabahati vardı? — Sıhhi olup olmamalarından şüp- İıe ettik te,, — — Ooao , İşte bu tuhaf. Bak bu a- «Ben olta ile balık tutar, — taze — Böyle balıktan da şüpheye düşülür! —Mü artık? Hem insan içinden bir tane alıp koklasa bunu anlar, Sonra - siz 'Boyle şüpheli balıkları muayeneye ' toptan mi gönderirsiniz? — — Ekseriya imhasına karar verilir “de efendim, onun için hepsini gönde- Hâkim suçluya döndü: — Haydi oğlum, serbestsin Biz sen- “de suç göremedik. * Bu duruşma iki nokta belirtiyori — |1 — Bir kısım memurlarımızdaki Vvazife zihniyeti, g | "Nöbetçi | Eczaneler C) (Suat). Şehremini: | | Üsküdar: n l 'Mr beli: (Yueuf) — 2 — Ve yine bir kısım memurları- — mızın kırtasiyecilik gayreti. "'Malatya Va Iğdırda Tetkikat Mılatya ve İğdırda kurulacak k mensucat fabrikaları için tet- lıiklerde bulunmak üzere Ereğli men- /" sucat fabrikası direktörü Celâlin baş- w mütehassıslardan —mürek- Bır heyet yakında Malatyaya gide- |defa daha gözden geçirilerek ince- y Ve Köylü için : — Kö İzmit (Özel) — İzmit köyleri ve köylüsü yeni bir yükselme ve kal - kınma yolundadır. Kocaeli ilbayı Hâmit Oskayın köylerimizde bayın- dırlık ve kültür birliği kurmak için tasarladığı plân tahakkuk etmek ü- zeredir. Birlik, köylere muhtelif kanun - larla verilmiş ödevlerin yapılması ve kanunların istediği maddelerin kolaylıkla başarılması maksadı ile teşekkül edecektir. Valinin başkanlığındaki bir he - yet birlik için bir nizamname tas « lağı yapmıştır. Birliğin kuruluşundaki esas nok- talar şöyle izah edilmektedir: A) Köylüye lâzım olan yol yap- mak, ev yapılarına nezaret etmek elektrik getirmek, okul açmak. B) Hayvan, ağaç, nebat hasta - lıkları ve muzır hayvanlarla müca- dele etmek, cins ağaç; tohum, da - mızlık hayvan vermek, sergiler aç- mak, tarım âletlerini ıslah etmek, kozacılık, meyvacılık, tütüncülük, pirinççilik gizi zirai sanayii köylü- ye öğretmek, küfe, sepet ve nalbant sanatlarını her köylünün öğrenmesi için kurslar açmak, orman yangın- larına karşı koruma tedbirleri al - mak.. C) Köyün ve koylünun sağlığını korumak, doktorlar ve küçük sıhhat memurları göndererek parasız mua- yene ve tedavi ettirmek, ilâç ver - mek, bulaşık hastalıklara mücadele etmek. E) Köyün idare işlerini, köy kâ - tiplerini; telefon işlerini tanzim et- mek, köy istihsal ve satış koopera - tifleri kurmak. Birlik nizamnamesi, yakında bir ve bunlara plân çizmek, köye su ve'” 'tütün bayii İsmailden aldığı rakıyı İzmitte Güzel Bir Program Hazırlandı ylüler Biri #uw* IdI lı kurum resmen teşekkül edecektir. Kuruluyor lendikten sonra (Kocaeli köylerin - Birliğin kurulacağını duyan köylü- de bayındırlık ve kültür birliği) ad- ler, daha şimdiden sevinç içindedir. C. B. Urfada Bir Rakı Bayiini Yaraladıla - Urfa (Özel) — Şıha adlı bir a - dam Köprübaşı caddesinde rakı ve içtikten sonra tekrar dükkâna gel - miş, verdiği paranın üst tarafını al- madığını söyliyerek kavgaya başla- mıştır. İsmail paranın üstünü iade ettiği #çin Şihaya para vermemiş, o da bundan münfail olarak bıçakla İs- maili yaralamıştır. İsmail hastane - ye götürülmüş, Şiha da yakalanmış, adliyeye verilmiştir. Kaşta Bir Cinayet Kaş (Özel) — Korubükü köyün- den Hokkabaz oğlu Fahri Kaş - Fethiye arasındaki kıyılarda ölü o- larak bulunmuştur. Fahrinin tüfek- le öldürüldüğü anlaşılmış, tahkika - ta başlanmıştır. Maksudiye köyü tale beleri ve hocaları Biga, (Özel) — Güzel armutları ile ve boza darısıyla şöhret alan Maksu- diye 160 evli, Trakya ve Kafkas göçmenleri tarafından 50 yıl önce kurul- | Eminönü: (Minasyan). Küçükpa- | zar: (Hasan Hulüsi). Alemdar: (Sırrı -Rasim). Eyüp. (Hikmet). Beyazıt: , (Belkis). Şehzadebaşı: (İsmail Hak- kı). Fener: (Vitali). — Karagümrük: (Nazım). — Aksa- tay: (Etem Pertev). Samatya: (Rıd- van). Bakırköy: (Estepan). Hasköy: | (Halk). Kasımpaşa: (Merkez). Be: | şiktaş: (Nail). Sarıyer: (Asaf). Ga- lata: (Kapıiçi). Beyoğlu: (İtimat, Tar- labaşı, Kinyoli). Şişli: (Nargileciyan). || (İttihat). Kadıköy: (İsken- | der, Namık). Büyükada: (Şinasi). Hey Ka e A Ş a LA Te müuş çok şirin bir köydür. Bir adı da Hacı köy olan ve Hoşap çayınin kenarına kurulan bu güzel köyün dere kenarındaki tarlalarında pek nefis kuru fasulya ve mısır yetiş- Bu geceki nöbetçi eczaneler ,mı.,d,._ılmektedır Mısır tarlalarının içine yaz günleri hayvanla girilse gözükmez: Bu köyde 15 yıldan beri 3 sınıflı resmi bir mektep mevcuttur. Köyden yetişen bir çok memurlar orduda ve kültür sahasında kıymetli hızmetler görmektedirler. Köyün 3 yıllık öğretmeni olan Hasan, adedıgüzü geçen talebesini yetiş- tirmeğe çalışırken bir yandan da köy halkının muhitine faydalı bilgiler saçmaktadır. İki mahalleye ayrılan bu köy, ayni zamanda Biganın mesiresi hükmünde olduğu için yaz günleri teferrüce gidenler pek çoktur. Geçen hafta köy mektebinde talebe tarafından verilen Müsamerede civar köylüler de hazır bulunmuşlardır. Köy deresinden istifade etmesini bilen halk, sebzelerini kendileri yetiş- 2 sattıkları hindilerden hayli fayda temin ederler. Çok cins atlar yetiştirmeği bilen bu köyün halkı, hayvansız şehre gelmez- ler, yâayan yürümeği kendileri için bir şerefsizlik sayarlar. tirirler Bıgada Maksudiye Köyü yüklerini okutmakta ve — Antepte Su Projesi Ikmal Edildi Gaziantep (Özel) — Şehrimizde yapılacak fenni su tesisatı projesi - nin belediyece Pontompson şirke - 'tine ihale edilen projesi bitirilmiş - tir. Projenin ilk önce burada tetkiki « ni kararlaştıran belediyemiz şirke - te projenin gönderilmesini yazmış- tır. Yapılacak tetkikat müsbet ne - tice verirse proje tasdik için Ve - kâlete gönderilecelttir. Vekâletçe projenin tasdikinden sonra su tesisatı ekııltmege kona « caktır. Şehrimiz su tesisatının iki yüz bin liraya yapılabileceği tahmin e- dilmektedir. Yeni Nüfus Direktörleri Hakâri nüfus direktörlüğüne Siirt nüfus direktörü Sabri, Çoruh nüfus direktörlüğüne Çorum nüfus direk- törü Abdülkadir, Tunceli nüfus di- rektörlüğüne Gazi Antep nüfus di- rektörü Nuri, Bingöl nüfus direk - törlüğüne Diyarbekir nüfus direk - 'törü İzzettin, Bitlis nüfus direktör- lüğüne Kumkapı nüfus memuru Saim, Çorüum nüfus direktörlüğüne İkizce nahiye direktörü Hadi, Gazi Antep nüfus direktörlüğüne Kum - luca nahiye direktörü Muhtar, Di - yarbekir nüfus direktörlüğüne Ku- rayı Seba nahiye direktörü Kemal, Muş nüfus direktörlüğüne Bandır- ma nüfus memuru Âta, Aydın nüfus direktörlüğüne eski nüfus memur- larından Mehmet Salih, Tekirdağ nüfus direktörlüğüne Malgara nü- fus memuru Sırrı, Ordu nüfus di- rektörlüğüne Allubey nahiye direk- törü Sabri, Siirt nüfus direktörlü - güne Edirne nüfus başkâtibi Cevdet terfian tayin edilmişlerdir. Devrek Yolunda Fir Kaza Devrek yolunda şoför İsmailin kul- landığı posta kamyonu korkuluğa çarparak devrilmiştir. İçindeki yolcu- lardan altısı muhtelif yerlerinden ya- ralanmışlardır. Bursada Bir Cinayet Bursanın Ada köyünden Salih ve Mustafa isminde iki kardeş üvey ba - baları kürt Osmani öldürmüşlerdir. Her ikisi de yıkılanmı; adlıyeye - Oo uE İIMSİLolEllWl Karilerin Sorduklarına Cevaplarım beraber yaşıyorum. Erkek kimsemiz ol *« madığı için, evin idaresi benim kazancı- ma kalmıştır. Çalışıyorum, kazancım mah- duttur. Altı aydanberi mahallemizde otu“- ran bir gencin benimle alâkadar olduğu * nu görüyorum. Yüz vermiyorum. Çünkü hayatım aşk macerası geçirmeğe — müsait değildir, siz ne dersiniz? İstanbul: Calibe Kızım, endişende haklısın, hem hayatı- nı, hem de etrafındakilerin hayatını dü « şünmeğe mecbur olan bir kız, aşk mace « ralarile boş nız. Evlenmeğe mecbursunuz. — Sizin için evlenme imkânı genç iken vardır, yaşınız naenaleyh bir erkeğin sizinle alâkadar ol« masına karşı lâkayıt kalamazsınız. Vaziye- ti bu zaviyeden tetkik ederek hattı hare « ketinizi ona göre tesbit ediniz. * Cibalide Ramiz: lur. Sevgi bütün varlığı kaplar. Bazan in- sanı derin hayallere, bazan müthiş ıııkutll hayallere sürükler. Ben sizin halinizde bu ifratı görüyorum. Bu itibarla da tesinizi tabii görüyorum. Fa-« kat dünyada geçmiyecek ve unutulmıya « cak hiç bir şey yoktur. Dünya kadar sev « diğimiz annemizin bile ölümünden sonra unutabiliyoruz. Onun için ergeç siz de u- nutur, bu hastalıktan kurtulursunuz. * Pangaltıda Cevat: Kaynananız kağınızın anasıdır. Karını« dının başka kimsesi yoksa, size sıvınmışsa, bunu sevdiğiniz karınızın hatırı için bir vas« yanamıyorsanız, hiç olmazsa lâkayıt kalş mağa çalışınız. Bu hareketinizle hiç olmaz« sa karınızın gönlünü kazanmış olursunuz. TEYZE Bir Doktorun G ünil ijk Cumartesi Notlarından (*) Vereme Müstait Bünyeler Ekseriya çok nezleye tutulan, sıt- madan uzüun zaman yatarak kansız ka- lan ve kapalı güneşsiz yerlerde — ve tozu bol imalâthanelerde, fabrikalar- da, maden ocaklarında gecenin sinsi rutubeti içinde çalışanlarda eksik olmayan umumi bir gevşeklik ve yor- gunluk halleri vardır. ve Güneşin yaşatıcı ve yaratıcı — vita- min ziyasından mahrum olanların ren- gindeki sarılık, yemek iştihasızlığı ve gözlerinin etrafındaki morarmağa baş- layan halkalar, baş ağrıları akşamları avuçlarında yanma günün gayri mu- ayyen zamanlarında dizlerde ve kollar- da kesiklik, hararet derecesinin 37 bu- çuktan aşağı düşmemesi, haklı olarak sıhhatini düşünen bu gibi hastaları ve- rem şüphesine sevkeder. Bu suretle tanıdığım ve muayene ederek tedavi altına aldığım hastalar- da; boş zamanlarıma güneş banyosu yapmalarını, işlerinden döndükten son- - ra muntazaman vücutlarını ılık ve sa- bunlu suyla yıkama veya bir havlu We silmelerini, ağız ve burunlarını temiz- lemelerini, çalışmalarına mukabil mut- lak surette günde 50 - 75 gram tere yağı, et ve 250 gram şeker ve bir kaç taze meyva almalarını gece uykularını vaktinde yapmalarını yatak odalarının pencerelerini açık bırakmalarını — ten- bih ederim. Kalsiyum ilâcına da bir ay devam edip bir ay bırakmalarını bu suretle kemiklerini ve kanlarını mik- roplara karşı kuvvetli bulundurmaları- nı tavsiye ederim. — | hut bir albüme yapıştırıp kolleksiyon '3 _____ Lvenlmışleıı J " " vğ a uF 5 “ “ V. Ca n yapınız. Sıkıntı zamanmızda- bu f «25 yaşında dul bir kadınım. Üç yaşın da bir de küçük çocuğum var. Annemle — vakit geçiremez. Fakat siz gençsiniz, İlelebet bekâr da yaşıyamazsı * — geçtikçe bu imkânı da kaybedersiniz. Bi « İlk sevgiye tutulanların sevgisi ateşli o4 — | zı seviyorsanız ona da hürmet ediniz. Ka- ,--- zife telâkki ediniz. Onu kırmayınız. Da 4 ah B (*) Bu notları kesip saklayınız, ya- . d «i| A yek e ö lELü