5 Şubat 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Şubat Bt — -Hergün Ö’Hm Cezası Ingıltere Siyasetini Değiştirdi a ldam * Ölüm cezası dünyanın en medeni “Smleketlerinde bile henüz bakidir. Bu la » eei Tağmen dünya henüz bu cezanın lüzum- Uğüna kani olamamıştır. *&r memleket ölüm cezasını başka ge- * tatbik eder. Amerikalılar — suçluyu | p&hikh sandalyeye oturtarak -yakarlar. 'ünıız[" giyotinle öldürürler. Almanlar ".l“““n balta ile başıni uçururlar. Biz de Tak öldürürüz. *r şeklin kendine göre tüyler ürper - tarafı vardır. Fakat bu ceza gizli tatbik . Suçlular sokaklarda halkın önün- öld dürülmez ve cesetleri sokaklarda teş- tdilmez, Blzde bu ceza hâlâ sokaklarda, halkın Szü önünde yapılır ve daha fenası ga - T asılanların fotoğraflarını aldırarak ele'mdc neşrederler. Bu çirkin man- olmazsa artık matbuat sahifeleri- Seçmemelidir. Bu resimler Avrupalılar farnda memleketimiz hakkında mev - Yersiz; haksız ve bazı fena telâkkileri VYeya de hizmet eder. Undan sonra suçluları kolları kelepçe- kaumda dolaştırmaktan, ölüme mah- .n meydanlarda ve halkın önünde aktan vaz geçmek, en basit fakat en T değişikliklerden biri olmak gerek - U eski ve iptidat an'aneye bu iğrenç zîtaya bugünkü vicdanlar tahammül 'Yor 1 ,,':"" hi a ha k Türi fir. ,'fl'iltere siyasetini değiştirdi ikkat ederseniz görürsünüz ki, İngil - öj CN Son zamanlarda İtalya ile eskisi ka -| ı“'“"Vetlıc meşgul değildir. eşistandaki muharebeler, Akdeniz- faaliyetler İtalyada Musolininin ha - T, onu artık eskisi kadar ürküt - îlynı, hattâ alâkadar etmiyor. * oldu, İngiltere neden İtalya mesele- t'kı Arşı birdenbire gevşek bir siyaset ine başladı. 9 sualin cevabı şuradadır: * Tgiltere başlangıçta İtalyanın modern &« 9rdu ile bir hamlede Habeşistanı işgal l’lt &ini sanmıştı. Bir ayda Habeş işini Piz mMmuzaffer bir İtalya evvelâ Mısır ve Kü &n, _Wnra da Akdenizde İngiltere için Öbta elâ olabilirdi. Bu belâyı büyümeden Si &n kaldırmak, görünen tehlikeyi izale ek lâzımdı. Fakat arada geçen kısa bir Fi ân, bu tahminin doğru olup olmadığı- Lııîo.t"dl İtalya ön hafta içinde ancak tad, (* Yüz kilometre içeri girebildi ve o - _k?k'ılp kaldı. Bu gidişle Habeşistanı 'Sin seneler lâzımdı. Bu müddet için- talya yorulup harap olacaktı. h'ıh:ıeklm daha şimdiden İtalyada ancak hi ir harp esnasında alınacak tedbir- lîı;ııt::'"'mktadır. Meselâ, Wîde âmelere göre, bütün şahsi servetlerin İ ) 9nu hükümet tarafından alınacak - tü İ Yaş ile 36 yaş arasında bulunan bü- | !*tl, hlyanh' silâh taşıyacak ve askeri w k'îıı, S8öreceklerdir. Dahilde iktısadi sı- ünden güne artmaktadır. del; &ç aj de d son neşredilen h_:nnleyh İtalya artık İngiltere için elilı!n olmaktan çıkmıştır. dıhn,ı ngiliz siyasetinin son zamanlarda $ olmasının sırrı buradadır. Eı'kl Fransız Dahi- İye Bakanı Frot p. Tokatlandı kl,:" » 4 (A A.) — Eski dahiliye L!ıl TU Frot' un, adliye sarayında "%I'İ;,gu heber alınır alınmaz ko- d'— büyük bir galeyan gö - - Frot avukat elbisesiyle| "'“! ve avukatlar ile halk iki "hq ;y"'llrak lehte ve aleyhte ba- Yi â ıbl!ıylıııı'nışlaı'dıı'. Bu esnada !'llı iizçıkm" ve bazı kimseler Fro- u:"ne atılarak — tokatlamaya tq işla rdır Frot adliye sarayın- 'karken - Vardır. yüzünde parmak iz n_r"gamadı Zelzele » (Özel) — Evvelki gün hqle ît:““ fakat kuvvetli bir zel - %!!ı' “Ğtm'- Hiç bir hasar olma - Din saleyhinde yapılan bütün neşriya- | Resimli Makale. W Sokak Çocuğu Bi Evinde saksı içinde çiçek yetiştirir gibi Bu memleketin normal çocuğu sokakta büyüyen çocuktur. yetiştirilen — çocuklar, hayata çıkınca sert rüzgâra maruz bir çiçek gibi derhal solar- lar. Sokak çocuğu sokakta hayatı bütün kötülükleri ve bütün iyi taraflariyle birlikte öğrenir., Halbuki mürebbiye elinde, ha- yattan uzak evin limonluğuna benzeyeti ılık havası içinde yeti- şen çocuk mukavemetsiz ve mücadeleye kabiliyetsiz yetişir. Sokak çocuğu çeviktir, cevvaldir, atılgandır, yırtıktır, kav- ga etmesini, yumruğa güvenmesini bilir. Ve hayatın içinde yeti- şir. Sokakta küfür öğrenir diye çocuğu eve hapsetmeyiniz. Ço- cuğun en pratik mektebi sokaktır. Sofya, 4 (Özel) — Geçenlerde de bıldıaıgım gibi, Bulgaristanda- ki Türkleri kaçırmak, ve bırakacak- ları mallara konmak gayesini gü - denlerin tecavüzleri, taarruzları de- vam edip durmaktadır. İkinci kânun ayinın dokuzuncu günü saat «18» sularında, dört beş Bulgar; «Razgrat» kazasının «Zin- cirli Kuyucuk» köyündeki Türk kahvesine bir baskın yapmışlar, ve içeride oturan bütün Türkleri so - padan geçirmişlerdir. z Bu hâdise üzerine köylüler, köy - lerinin Bulgar muhtarına baş vur - muşlar, ve yana yakıla şikâyette bu- lunmuşlardır. Fakat muhtar, söylenenlere du - dak bükmüş, «Zicirli Kuyucuk» Bul- garları bundan aldıkları cesaretle tecavüzlerini bu sefer daha siklaş - tırmışlardır. Bu vaziyet karşısında, Türk kahvesinin sahibi, — Razgğrada kaçmak mecburiyetinde kalmıştır. Şimdi köydeki Türkler geceleri sokağa adım atamamaktadırlar. Bulgarlar, ikinci kânunun 12 in- ci günü, talihsiz köyü bir daha bir - birine katmışlar, ve yakaladıkları bütün Türkleri dayaktan geçirmiş - lerdir. Dayaktan geçirilenler arasında ak sakallı — ihtiyarlar, — hâmile kadınlar, kundaktan yeni çık - mış masum yavrular bile vardır. Koca köyde, bir yeri kırılmamış, bir yeri kanamamış tek Türk bıra - kılmamıştır. Haklı şikâyetlere ikinci defa ma- MUHTELİF HABERLER Bulgarlarda Türk Düşmanlığı Fantoma Mehmet Fantoma Mehmet Ve Samsunlular Samsun, (Özel) Fantoma Mehmedin yakalanışı şehrimizde şimdiye kadar. duyulmamış bir de - dikodu ve heyecan uyandırmıştır. Şehrin her köşesinde bu sabıkalı hırsızdan bahsedilmektedir. Daha evvel bavul almak Üüzere girdiği dükkânda yakalanıp ta çarşı kara- koluna götürüldüğü zaman haber bütün şehri bir anda kaplamış, yüz- lerce meraklı karakolun önüne top- lanmıştır. Diğer taraftan Fantoma Mehme- din şeriki cürmü olan İzmirli Çilli |Ahmet hâlâ yakayı ele vermemiş - tir. Zannedıldıgme gore Ahmet Deliorman Türkleri, Adeta Dehşet İçinde Bir Hayat Yaşıyorlar 'ryuz kalan muhtar, bu sefer de: — Hükümete istida yazın! de - miş, ve zavallıları yine baştan sav- mıştır. Bu hâdise üzerine köye gelen Razgrat kaymakamı, etrafını çevi - ren yaralılara, böyle ufak te - fek (!) hâdiseleri büyültmemeleri- ni söylemiş, üstelik te: «— Türklerle Bulgarlar kardeş - tirler. Kanun Türkle Bulgarı ayır - maz!» demiş, ve koca bir taarruzu mütecavizlere en ufak bir ceza bile verilmeden örtbas edilmiştir. Bu vaziyet bütün Deliorman Türklerini ürkütmüştür. Bundan ce- saret alan Bulgarların, tecavüzü bü- tün bütün artırmalarından korkul - maktadır. Bu korku, diğer köylere de yayıl- mıştır. Sa'nsunda Bir Köylü Kızına Tecavüz Edenler Yakalandı Samsun, (Özel) — — Geçenlerde şehrimizin Kalkanlı köyünde genç bir kızın ve anasının tecavüze uğ - radığını bildirmiştim. Vak'a aka - binde jandarmamızın sıkı takibile mütecavizler derhal yakalanmış, adlıyeye verılmıglerdır. A LAi Samsun ıçınde bıı- eve ıaklanmı; bulunmaktadır. Dün Fantoma Meh- medin resmini çekmek istedik. Sa - bıkalı hırsız tabii bir jestle güldü: — Zahmet ediyorsunuz. Buna ne lüzum var? Beni tanımıyan kaldı - mı ki? Diye güya tevazu (!) gös - termigtir ( İSTER malümat verilmektedir: İSTER Sarayburnundan Üsküdara yapılması teklif edilen köprü münasebetile «Deniz» mecmuasının son çıkan nüshasında şu «Sarayburnu ile Üsküdar arasındaki 2500 metrelik sahaya yayılarak akan su 500 metrelik dar bir menfezden geçirilmek istenince akıntının geçidi bütün sahanın beşte birine indirildi - İSTER hortumunun ağzına bileceğine,» İNAN İSTER ğine göre şiddet 5 x 1,66, hesaba katarsak bu şerait altında köprünün altından geçmek istiyen 12 - 13 bin tonluk bir gaz gemisinin bu yokuştan çıka- İNANMA! INANMA' —B,3 mile çıkacak. Yani bir itfaiye takılmış boruya benziyecek. Rüzgâri da “ Sözün Kısası Nazımız Ona Geçiyorsa, Ne Yapalım ? E. Ekram-Talu Candan bir arkadaşım, dün, mat - baada beni ziyarete geldi. Şundan, bundan konuşurken, bir aralık: — Yahu! dedi; şu İstanbul beledi- yesiyle ne alıp, ne veremiyorsunuz?, Gazetenizde zavallı belediyemiz hak- kında, tenkit, tariz, sitem, şaka, hiç bir gün eksik değil.. Zayif taraflarıni bulup buluşturup mutlaka sataşıyor - sunuz. Ben Muhiddin Üstündağın ye- rinde olsam, sinirlenir, kizarım. Güldüm.. — Sana bir fıkra anlatayım, ceva - |bımı da ondan sonra vereyim.. de- 'dim. Vaktiyle bir mirasyedi, bir de ©- nun-dalkavuğu varmış. Birlikte gez - meğe çıkmışlar. Yolda giderlerken, önlerinde iri yapılı, çıplak ensesi tak- keci kalıbı gibi bir adam peyda olmuş. Mirasyedi, yanındaki fıkara dalkavu- ğa oadamı gösterip: «Şunun en- sesine bir tokat şaplat, sana beş lira vereyim!» demiş. Beş altın İira bul Herif dayanabilir mi? Tokatı şaplat- |mıiış ve ensenin sahibi hiddetle geriye dönünce: «Affedersin birader! Biri- ne benzettim!.» deyip özür dilemiş. Derken, bir az daha gitmişler. Mi- rasyedi ayni teklifi ikinci defa tekrar- lamış. Dalkavuk bir tokat daha indir- miş.. Gene özür dilemiş; mesele ka - panmış, Üçüncüsünde, ense sahibi ateş püs- kürerek mütearrızın üstüne hamle e- dince, dalkavuk: «Dur, birader! demiş. Sende bu en- se, beyde bu mürüvvet ve semahet, bende de bu züğürtlük varken, benim şaplaklarımdan kurtulamazsın!.» İşte, dostum: Biz zavallı gazeteci- lerin,. öyle senin zannettiğin gibi mevzularımız, meydanımız pek ge -« niş, pek bol değildir. Bizim de nazı - mız ancak sevimli şarbayımıza geçi - yor. Bizde bu züğürtlük, onda da bu tahammül, bu mürüvvet ve bu zara - fetşinaslık varken, Muhiddin Üstün - dağ da bizim ufak tefek iğnelerimiz - den kurtulamaz' Şi Çerez kabılmden ; Kimyagetr n Karısı Tanınmış kimyagerlerimizden — biridir. Mesleğine ve san'atine, âşık denecek de- ekseriya saat Bu yüzden, lâboratuvarında zaman, mefhumlarını unutuür ve evine geç gelir. Karısı onun bu halinden — şikâyetçidir. Boyuna sitem eder; kocası aldırmaz. Geçenlerde yine böyle gecikmişti. Saat dokuz buçuğa doğru çıka geldi. Kendisi- ni bekliye bekliye sinirleri gerilen karısı bu sefer üst perdeden tutturdu; bağırdı, ça- ğgırdı, ve nihayet hıçkıra hıçkıra ağlamağa başladı. Fakat kimyager: — Sus! dedi. Senin göz yaşlarının be - nim üzerimde hiç bir tesiri olmaz. Onlar nedir ki? Bir parçacık fosforlu emlâh.. Bir nebze kloromâiyeti Ve üst tarafı sul. Onun için bana vız gelirl. recede düşkündür. işe dalar, soda.. Tıflı Mosk< v 1 Türk Sergisi Münasebetile Moskova, 4 (A. A.) — Türk re - sim sergisinin kapanışı münasebe - tile yabancı memleketler kültür münasebatı cemiyeti — tarafından ressam Çallı İbrahim ve saylav Sa- lâh Cimcoz şerefine bir resmi ka - bul yapılmış, toplantıda Türk elçisi Zekâi Apaydın ile bir çok erkânı hazır bulunmuştur. Bu arada her iki taraf ta dostane söylevler vermişlerdir. Yumurta Büyüklü- ğünde Dolu Yohanesburg, 4 (A. A.) — Yu - murta iriliğzinde yağan dolu tane - leri yerlilerden on dokuz kişiyi ve yüzlerce hayvanı telef etmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: