March 5, 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

March 5, 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Sayfa : KIZILAY " BED e M_ll'l 5 arip bir memleket: Çocuğun Mevkiüi Tet Ebet İçtimat hayatımızda çocu” LEDE ğun mevkii nedir? — Bu memleketin kadınları istedikleri Biz onu terbiye ederken nefsimizden kadar koca alabilmek hakkına feşlakârlık Yayliyiraz YE bi . .. Kü ona hissettiriyoruz malık bulunuyorlar n İtalyanların meşhur çocuk doktorlarından Maria Montessori cuk» isminde bir kitap neşretmiştir: Okuyucularımız bu yazıda; "Tabi' yalnız uzaktan yakına geldik -| kitabın en mühim bir parçasını okuyacaklardır. leri zaman burnunuzun direğini kıran Asri şehir, a- ve uzvi kokuların hiç birine benzemi- | ileleri üstüste ve yen bir koku neşrederler. Bu güzel, | girift bir suret- — fakat pis mahlüklar 30 yaşına — varır |'te yaşamağa ic- —— |varmaz, iklimin, gıdasızlığın meşekat- | bar ederken, ço h mesainin zülmü yüzünden birdenbi-| cuk ta, gitgide re çöküverirler. Yüzlerinde derin çiz- zorlaşan hayatın — giler beliriverir. Endam bozuluyor. Ti- meşguliyetleri i bet kadını yaşından çok evvel ihtiyar- | 16 bunalan baba- 4 #Dünyarın en az tanılan — yerle- rinden biri de Tibettir. O diyarda tet- — kik seyahatine çıkan İtalyalı bir sey- yah, Tibetlilerin hayat şartlariyle örf ve âdetleri hakkında şayanı dikkat malün:»* vermektedir. Biz kendi he - :. bu makaleyi merak ve istifa- okuduğumuz için, karilerimize l de tavsiye ile sunuyoruz.» İnsanlar için hâlâ meçhul kalan di- yarların en mühimmi Tibettir. Bil - hassa o yüksek yaylaların garp kısmı, hyor. ğ nın, baş ağrısı | Avrupalıların merakını - celbeden es- | Taaddüdü ezvaç - olmağa başladı. rarlı bir yerdir. İ Çabucak ihtiyarlamanın tavizini ta- | İçtimai — ço- Merkezi hükümet olan Lhasayı le anack on sekizinci asırda cezvit misyönerlerinden Desideri ve Beligat- j V Hcaret şehri olan Lhasaya f ” tinin yazılarından - tanıdık, Sven Heden, dünyanın ei WDr sayyabı olau bucar dam oraları ariz. âmik biat bulmuş ve onlara vermiş. Kısa| c4k meselesinin süren gençlik hayatlarında dünyevi | kökü, dahili ha- y lezzetlerin hepsine sahip olabilı'yorhıı.l yatımızın — için- Tibet yaylalarında bu serbestinin çok | dedir. Babaların |dar ve kısa olduğunu kabul etsek bi-| eyilik veya — fe- le, genç kızlara tasasız, gamsiz bir ha- | nalıklarının, ken £ İyat bahşetmek için kâfi geliyor. Ön -| di mahsulleri o- - lerinde duran yakın ve kötü istikbali Jan çocuklar ü: |düşünmiyorlar bile.. | zerinde büyük | Rast geldiğimiz kabilelerde genç | tesirleri vardır. |kızlar istedikleri kadar erkekle evlene- | Jlk yaşlarda ve |biliyorlar. Diğer kabilelerdeki- erkek-| hattâ doğumdan |lere birader diyorlar. Bu yetişmiyor -| evyelki zaman: muş gibi içlerinden bir tanesine de| lara ait tesirle fazla bir imtiyaz vererek, zamanla o-| rin, hükümleri: tetkik etti, ve ondan sonra da binlerco meraklı, dini bir nu, bu acayip ve karışık ailenin en/ ni, sonuna ka- | İsözü geçen adamı yapıyorlar. dar ferdler üze Ailenin içinde kıskançlık namına / rinde bıraktık- Çocuğu, ailenin bir baş belâsı telâkki etmemelidir. ları gittikçe artan tecrübelerle artık| ğe çıkardığını gördüm. Çocuk İsabit olmuştur. Çocukların büyü-«| denbire duraladı. Ve babasının mesi, sevki tabiinin idare ettiği bir| cağına sarılarak bacağının etrat'” harekettir. Bu büyüme esnasında ; da dönmeğe başladı. Baba, dur çocukların çok hassas devreleri var- /o da yavrusuyla beraber aynı h"_', dır. Bu devreler, geçicidirler, ve|kete uydu. Çocuk yine yilrül"“; İmütebellir bir karakterin çocukta yer-| başladı. Babası da onu takip *T leşmesine yardım ederler. Bu dev-| Biraz sonra çocuk oturdu. Na reler geçirildikten sonra, çocukların | nın yüzü ciddi ve sertti. Fevklw':_ üzerinde, yeniden işlemek gerçek-|olarak bir şey yapmıyordu. .' Wlqiı'. Zekâ denilen şey, bu hassas | mız çocuğunu gezdirmek m.kpd'!u' devrelerdeki tecrübelerin, ve üstüs-| yola çıktığı için ona uyuyor, nefsif te yığılan malümatın hey'eti mecmu-' den fedakârlık yapıyordu. B"'“' asıdır. neticesi olarak o da oturdu : Çocuklar, ilk yaşlarında etrafta | — Çocukların serbest büyümelt'” | gördükleri şeylerin kâğıt üzerinde- | dikkat etmek lâzımdır. Bunu v ki şekillerini tanımağa başlarlar. İ-| kes teslim etmiştir. Amma, M kinci senelerinde, bir takım şeyleri| de tatbik edememekte ve babör merak ederler, ufak teferrüatın na-| ya mürebbi kendi mütegallip isl zarlarında büyük kıymeti — vardır. nj çocuğun müvacehesinde ez! Merak ettikleri bir takım hâdisele- tedir. rin müvacehesinde büyüklerin ses- Küçükler terbiye edilirken ti sizce geçip gitmelerine akıl erdire-| meb'deden hareket etmek ı“'w, |mezler... Nitekim büyükler de onla-| 1 — çocuğun ruhiyatı ile ;îı. rın merak ettikleri şeye akıl erdire-|nasip hür bir muhit içinde © ıd’ ,medikleri için arada anlaşamamaz- | harekâtının mes'ulü olarak bY hk hasıl olur. mek. işe” N Çocuk ile büyük anda asıl ih-| 2 — Çocuğa tekâmül ve inkif” — |tilâf, çocuğun yürümeğe başladığı, fında yardım etmek. İJ hareket ettiği zamanda başlar. Yav | — Muhitteki zorlukları, çot7” 4 b runun bir paket halinden kurtul-/hürriyetini tahdit eden y e n ıf_ışü kararmadan şeçnıek_. her bo-l Mubafazasız, tedbirsiz, kötü bir ia- bir şey yok, ve tam bir ahenk hüküm-/mak istemesile, onu hâlâ öyle gö-|inkişafa sed çeken mani ve ü dt bnyıîıınAvmpılının kârı değildi. şe tarzı ile dünyanın en sert iklimli bir ferma... Erkekler de biricik karıları - renlerin arasındaki mücadele, eyilri temizlemek babanın Vuif"iş'[ Yürüyecek yol olmadığını söyle - yerinde nasıl olup ta yaşadıklarına nin ne körü körüne itaat etmek - idare edilmediği takdirde, zayıfr Büyük adam da o muhitin bir "ı gll meğe lüzum dahi yok. Uçurumların İı:ıylct.etmemek eldu.ı gelmiyor. te büyük bir zevk duyuyorlar. mağlüp eder. Ve mağlübiyet te, bü-|olmak itibariyle evvelâ k ı.,,r dibinden geçen kervan geçitleri istis-| Tm'ı_lil" 'f"'f'"'__ı"î bir şey yok! Papazların nüfuzu yük ve kötü neliceler tevlit edebi-| çocuğun inkişafında hâil olm# B öllivia yöürüneeek beçk izine bi Kendımıfı bı_ı t,ıılu nlıştırı'ımadığı— Kulların iptidafliği nisebetinde de lir. - ni temin etmek zorundadır: tesadüf edilmiyor. , wn]ıız—şey, 'İıbellı)er_m de F—'k”_'”“'“_h_' rahiplerin insanları — istiamar etmesi — Yaşlı adam çocuğun sevk ve ida-| — Yavyrımun başı boş bırık'whyî' Gece ile gündüz arasındaki sühu - ;;!::îllılmis”rlî—l lt]l.lnmd “ğ”'""“ î:"- çok oluyor. Bunun en bariz misalini resinde ve inkişafında ikinci plân -'sı da mevzuubahsolunca, M - çe İA SKK (büireye “ğelölnlderi li , Si mğ:ğ“: ;k ;;d:-; ııyiıın 0k T*Tibetıe görmek kabildir. Bütün “ser - da ve müdekkik vaziyetinde ka!mu-lnin marifeti asıl bu iki vazi çai cak derece büyüktür. Gece dehşetli bist.nin bakakaklıği yî:;ei l)ı'ıeıcî;iılîk-w"* rahiplerin elindedir. Dini binaların hıdır. Yavrunun şahsiyetinin teşek-|lif etmekte meydana ç SA * H e—0 —— Tibetli eski bir haydut ve bir asker akın etti. uzanan genişliği insana haşiyet — veri- | * Fakat garbi Tibet hiç de böyle de - yor. | ğil.. Sven Heden gibi bir kâç meraklı! — Buralarda insan Avrupadakinin ak- | ve cesur müdekkik istisna edilirse, Sine nebat gibi arizi mahlük. Gö- Avrupalılardan hiç kimse, bu — vahşi 7© seyrek gözüküyorlar, ve hepsi de| yerlerde maceraya atılmak hevesine 'g_o“ı”“ Bir kaç kara bezden çadır ve | | Wuptlaandi: bir iki battaniyeden ibaret muhafaza / | DÜ SA seğllan “gioiş Yey _jtîıkı;âtklfvn vıu.l;chmı:Heri çeşitsiz ve 3000 - 5000 ğ b çI akırane,. Biraz arpa ununu suya (ğ laları, Sactrü nı::::: karıştırıp içiyorlar. Sodalı (!) ıimıiyahğ N a " bir çay, tereyağ ve tuz, kışın da biraz arttıran iklime alışmak, 6000 metreyi meyva bu listeyi tamamlıyor. Aâ;ı - geçen dağları, zirveleri aşmak ve daha larına et ve taze sebze koydukları va- müthişi karanlık uçurumlu boğazla - ki değil. TTTT dolaşmak, nefesi darlatan ta l | B D Bir Tibet papası KAT T OY A T * bir don ve gündüz bunaltıcı bir sıcak şüphe yok zaruridir. |arazi ve akaretlerine şahsan sahiptir - külünde bu serbestliğin büyük rol| ””0 Açıın ikür de — aradada 40-50 derece fark. Tibetliler, ancak dereleri yüzerek *t Joynadığını ebeveynin unutmaması| (, .. (___M"î iken Şişhâ a N Ziyaret ettiğimiz garbi Tibetin ka- geçmek istedikleri zaman suya girerler, | Halkın üzerinde büyük — tesirleri lâzımdır. Ki mühiş Uzmvay' Gcöael 1"”' rakteri dini, ebniye ve eserleriyle, YÜ ve deri elbiselerinin altında vü - vardır. Bu zavallı cahil insanlar, çıp -| Fakat büyüklerin nevima feda-! 4 , 0 L Ka ahi a eğm ö eai cuıla.n_ ter ve tozdan mürekkep ka - lak çöllerde, buzlu dağların eteklerin- k.ir'lık olan bu ;P._kilde.ki hareketleri | 4; takinp €den ve bana testlli Öit Ki tAR e. Hai aei hn bir kabuk tutmustur. Soğuğa kar- de meçhul rızıklarının peşinde kaşar. | bizim çocuk terbiyemize, medeniye- yizkete ve meslektaşlarna VE T B KAT 5) onları müdafaa eden silâhlardan bi- larken, rahipler Lhasada refah ve ser-|timize henüz girmemiştir. kölam sevirderi voüee H rat sükütu, kavh tepelerin heybeti, ve çöl- vi de budur vet içinde müritlerini uyutacak for -| — Bir gün bir Japonlunun bir bu-İmi sunarım. lerin meavi sema altındaki alabildiğine — Kadınlar 80 yaşına kadar güzeldir. müller arayıp dururlar. , çuk iki yaşındaki çocuğunu gezme- LA BEECO eter d e - he N - önlrüy Möümüt z aa ğği ü lözieistl oi eeei e

Bu sayıdan diğer sayfalar: