5 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

5 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KA A KT Ç FĞ z K Ş $ & ; Vorm P TWEİŞEE AT ça FK EL DA 2 Sayfa Kızılhaç Kızılay ve Kızılkaç evvelk bir kaç İs - viçrelinin çok Alicenap teşebbüsleri neticesi değmuş ve bügün bütün dünyadaki altmış iki milli cemiyeti ve onların (30.000.000) üyesi ile hakiki bir kuvvet teşkil edecek ha le gelmiştir. Dini, siyasi, içtimai bilümum rekabet ve muhasematın tamamen hazi - cinde olarak ıstirabi. dindirmekten ibaret olan necip gayesinde yetmiş küsur şeneden beri devam etmektedir. Orduların sıhhi servislerinin yardımcılığı onun olan an'anevi vazifesi kıymetli işidit. Bu sahada ona — yapılacak €en büyük takdir ve sena 1930 senesinde Brüksel şahrinde toplanan on dördüncü Milletlert arası Kızılay ve Kızılhaç konferan sında Mü nen şu sözlerdir: «Harp gibi zalim bir şey- den insaniyet elinde kalan ve sembolize e- dilmiş bulunan bir taraftan Kızılay ve Kı- zılhaç, diğer tarattan da «Genöver muka- beyö Bosdevant tarafından söyle- velenamesidir.. Kızılay ve Kızılbaçın sulh zamanındaki daha yolü ve vazifesi de diğerinden aZ en başlıca | KIZILAY “ŞEHİR HABERLERİ Kızılay Çalışırken... Kızılayın Eminönü Şubğsi önde giden bir koldur. | Kızılayın İs. tanbul şubele: |rinden Eminö: nü kolu - faali: yetile temayüz *_eam bir şube dir. Yıllık vari» |datını — yirmi | beş bin Tiraya |çıkarmağa mu- | vaffak olan bu P şube gibi, Kızıl N ay bir kaç kol temin edecek " — kiymettar değildir; bu teşekkül için hiç bir/ olduğu takdir. Eminönü şubesinin Kızılaya üyeleri yardım temin wderlerken. 'de maddi yardım temini noktasından [şimdiıik gayesinin küsvasına vasıl ol- |muş addolunabilir. Eminönü şubesi yalnız varidat te- sefalet yoktur ki ona yardıma koşmak için bir çekingenlik duysun, ku mücssese ma - nevi elömler kadar maddi acıların üzeri- ne de eğilmesini bilir ve denebilir ki rences in «Ben insanım, insanlığa ait hiç bir şey yoktur ki bana yabancı - gelsin.» mealindeki güzel hikmetini tamamen ken- dine mal etmiştir. Kızılay ve Kızılhaçın milli ve beynel - milel uzuvlar içinde birleşmesi ve bu bir - leşmeden istihsal edilen eyi neticeler bü - tün kaymetli vefakârlıkların — manzarasın - dan doğan bir ders değil midir? Evet bu bir şefkat ve valanperverlik dersi olduğu kadar eyi ahlaşılmış beynelmilel bir sulh ve saadet vededicisidir. Zâaten cibilliyetinde mevcut bulunan ve kâinata taze hayat vermek için uğraşan in- | sana müracaat eden bu harekete karşı lâ- kayt kalmak doğru değildir. Herkes bil - melidir ki şelkat ve sevgklen ibaret olan bu «Müçterek cephes yi filhal teşkil 14 - Ve üzerlerinde hu zımdıı aretleri o- lan beyaz zemin üzerine kırmızı ay veya haç bulunan ve Kızılay ve Kızılhaçın rem- zi bir şekilde bütün eserlerini ve faaliyet- lerini muhtasatan tarif ve tasvir eden bu bayrak herkesçe bir toplantı işareti olarak kabul edilebilir. Kırılay ve Kızılhaç g iyiliğin ve feda- kârlığın timsali olan bayrağının altında sa- * mimi bit kalple toplanmak, dünyanın fena kuvvetlerine, ve sulha, insdnlar ve millet- ler arasındaki ittihat ve ittifaka mâni ol - mağa çalışanlara karşı ne emin bir muval- fakiyettir. Kızılay ve Kızılhaç herkese, içinde ya- şadığımz dünyanın bu müşevveş vaziye - tinde, balâskâr bir bayrak gibi görünebi - lir ve görünmelidir de. Nakleden: S. U Darphane yerli kurşun aldı Darphanede buğdayı koruma kanu- nuna göre un çuvallarına konulacak o- lan kürşün mühürlerin basılmasınâ de- | vam edilmektedir. Darphane — idaresi geçen sene Avrupadan aldığı 60 ton kurşunu tamamen sarfetmiş ve kur - şun — sanayi şirketinin Fethiyede ye- ni açılan kurşun fabrikasından da ilk mahaculü olan GÜ ton yerli kurşun almıştır. Darphanede şimdiye — kadar bu vergi kurşunlarını mühürlemek için de 970 kıskaç yapılmıştır. Nöbetçi Eczaneler Bu gece nöbetçi eczaneler şunlardır: Beyoğlu: (Garih, Limonciyan). Şişli: (Dimitri). Galata: (Aari İtühat). Sa- matya: (Rıdvan). Bakırköy: (İste - pan). Beşiktaş: (Ali Rıza). Samyer: (Osman). Hasköy: (Halk). Kasım - paşa: (Merkez). Şehremini: (Hamdi). Üsküdar: (Selimiye). Kadıköy: (Faik İskender, Namık). Şehzadebası: (Ham- di). Küçükpazarı — (Hikmet Cemil). Alemdar: (Esat). Eminönü: (Mehmet Kiâzım). Beyazıt: (Sukı). Fener: (E- tülyadi). Alsasayı (Ziya Nuri). Ka - yagümrükr (Arif): Böyükada: (Mer - Heybeli: (Tanaş). i y mini suretiyle merkeze büyük yardım- lar yapmakla değil, muhitine de fay- dah olmakta halk tarafından büyük bir frığbzı kazanmıştır. Resmimiz — bu |Bazı taahhütler için belediyeye salâhiyet verildi Belediyenin gelecek senelere ait büt- çelere konulacak tahsisata — istinaden bazı imar işleri için şimdiden taahhüt- lere girişmesi için salâhiyet verilmiş- tir. Belediye bu salâhiyete dayanarak Floryanın imarı için 80 bin, hâl inşası için 60 bin, çöp istasyonları inşası için |2»1 bin, çöp taşıma vasıtaları alınması için de 70 bin kiralık taahhüde girişe - bilecektir. Bir yanlışlık Bay Selim Cevat tevkif edilmiş değildir Zingal şirketi muhasebecisi Cevdet hakkındaki tahkikat sırasında yine şir- ketin muhasebecilerinden Cevdet i- minde bir ikinci zatın da şirkete ait bazı evrakı denize atarken yakalandı- ği ve tevkif edildiği yazılmıştı. Dün «Zingal şörketi sabık Ayancık muhasebe muavini Selim» imzasile al- Mart 4 150 kuruş için cinayet Arabacı Fuadı öldüren hamal Cevat cinayeti na- sıl yaptığını anlatıyor Bundan iki ay kadar önce Yemif iskelesi yanında hamal Cevat bir yü meselesinden arabacı Fuadı sustalı çi* kı ile iki yerinden ağır suretşe yaralâ* mış, ve hastaneye kaldırılan Fuat bif kaç gün sonra ölmüştü. . Ağır ceza mahkemesi Fuadın ölü” müne sebep olmaktan suçlu Cevadiff ilk duruşmasını yapmıştır. |— Hamal Cevat ilk sorgusu y:xpıldli' tan sonra hâdiseyi olduğu gibi söyle” lmiı ve: | — Bu iş (150) kuruş yüzünden ob |du. Ben senelerden beridir. hamalımk |Fakat arkadaşlarım bana ekmek — ye dirmek istemiyorlardı. İskele yanındaki — bir yükü Şehret minine götürmek için (150) — kuruşl pazarlık etmiştim. Tam — işe başlıyı? cağım sırada arabacı Fuat araya gi |ve yük sahibini caydırarak eşy kendi arabasına yüklemeğe başladı. Ben bu vaziyete kızdım. Kavgayâl tutuştuk. Benim üstümü başımı yırttkı h ga R " |Yanımda paslı bir bıçak vardı. Çıkaf* dığ '“"Bm""““k"“ d;::"kî“.' Beti A a ee dürikere leline seplerler. t |m7_ b',: B ıırdumml')en.ie;wîî jre de kalçasına.. Yere yuvarlanıvı kazanmış bir memurdum. Denize at |Ben de yan sokaklara kaçtım; - fak Te aa H Nbebir bunler gökel |Yakaladılar. Galiba çakıyı — da deni gayretli şube- nin faaliyetin- den iki sahne göstermekte - Yunanistana balık Bu sene İstanbulda fazla balık is- tihsal edilmiştir. Hâlâ da fazla istihsal devam etmektedir. Memleket dahilinde balık sarfiyatı az okduğundan şimdiye manlarda İtalyaya balık ihracatı dur- muştur. Hıristiyanlar da büyük perhize başladıkları cihetle Yunanistana da to- rik ihracatı yapılamamaktadır. Bu yüz- den evvelce çifti 15 - 20 kuruşa satılan İtorikler bugün 8 kuruşa kadar düş- | müştür. Buna rağmen yine satış pek altmiş bin çift torik çıkarılması kabil- ken bugün balıkçılar torik avıma hemmiyet vermemekte ve ancak yev- - | Kızılayen şefkat ve yar dımının güzel bir temsil ve timsali Iç Anadolu şehirlerine balık gönderiliyor Hıristiyanların büyük perhize girmeleri dolayısiyle dir. Şube her fırsatta muhi- ' Tarn, öksüz ve muhtaç çocuk- lara yardım eli- ni uzatmakta, dü- uhdesine şen içtimak zifeyi bir has a— ihracatı durmuştur |çinde Yunanistana eskisi gibi torik ihracatı başlayacaktır. O zaman fiyat- Narın tekrar yükseleceği — umüulmakta- |dır. Şimdiki halde tren giden Anadolu ifa etmektedir. | erkânına gösterildi, istintak dairesi de tindeki yoksul-|Masumiyetimi ve bir yanlışlık yüzün- | den tutulduğumu anladı Ve beni tev- kif etmedi, serbest bıraktı. Esasen her- kesin gözü önünde kâğıt atmak ken- dinden korkanların tevessüll - edeceği bir hareket olamazdı. Kızılay Bayazıt nahiye kolu bu bayram 98 yavruyu sevindirdi Kızılay Cemiyetinin Beyazıt nahi- ye kolu muhitinde çok hayırlı fanliyet- leriyle bütün halkın alâkasını ve sev- gisini kazanmıştır. Nahiye hey'etinin fevkalâde mesâ- isi ve kömür tüccarı Osmanın büyük bir hamiyetperverlikle yaptığı teberrü sayesinde geçenki büyük kışta muhit- teki bütün fiıkaraya kömür dağıtılmış- tır. Bayram münasebetiyle de Mercan ve Mahmutpaşa esnafı tarafından te- berrü edilen giyecek eşyası ile elbise- lik kumaşlarla da 98 yavru giydirilerek sevindirilmişlerdir. Kuruma bu çalışmasında Mercan kadar çıkan torikler Yunanistan ve 'iç şehirlerine sevkiyata — başlanmıştır. | ve Mahmutpaşa esnafından başka terzi İtalyaya gönderiliyordu. Fakat son za- İç Anadolu şehirlerinde balık fevkalâ-| Adem Hulüsi, Azak Zadelerle Hakkı |de büyük bir rağbetle ve hemen gider Haddadın büyük yardımı dokunmuş - “gitmez satılmaktadır. | Çalınmış bir palto ve bir iddia Hayriye lisesi talebesinden Mu- İzafferin mektepte paltosu çalınmış pal- |dükkânında bulunmuştur. Artin bu Paltoyu ayni mektep talebesinden Mü- İnirden &atın aldığını söylemiştir. Mü- tur, Maarif umumi müfettişliği İstanbul Maarif Müdür - Muavini Şevket Süreyya Maarif Vekâleti Umu- İmi müfettişi olmuştur. Ayni zamanda durgundur. Bu sebeple yevmiye elli t© bir gün sonra çarşı içinde —Artinin | gsrdüncü umum müfettişliği -kültür İmüşaviri olarak çalışacaktır. Şevket Süreyya uzun müddet mu- allim mekteplerinin ve Ege havzasının miye 15 - 20 bin torik çıkarılmakta- nir menaup olduğu klüple İzmire gitti- |muhtelif şehirlerinin maarif — müdür. dir. Kırk gün devam edecek olan büyük İverhizin hitamından sonra ve nisan i- yrsa birbirlerine © kadar çok yaklaşırlar. * Sevgi ve saadet yer yüzüne münferit olarak değil, bütün ola- |H ak gelmişti: |f eri, birbirlerini düşündükleri zaman mes' * Bazi insanları sevdiğin, bazılarını sevmediğin zaman yapabilmekte tereddüt edersin. Sevmediğin insanları da öğrenmek lâzımdır. * Hayatın en büyük meselesi sevgidir, her türlü sevgi... ladınsa insanlarla uzlaşarak, başkalarının sana nasıl bir men: temin edeceğini düçüneceksin: Yardım, iyilik yapacak, şefkat| Hazreti Muhammet göstereceksin. ği için Artinin bu iddiasınin doğru o- lup olmadığı avdetinden sonra tahkik edilecektir. VECİZASÖZLER Her insanın hayatı her yıl, her ay ve her gün biraz daha iyiy Düşkünlerin, yoksulların, zavaltlıların iyi bir hayata kavu; “tmelidir. İnsanlar ne kadar iyi olurlar, ne kadar iyilik yapar-jmasını istiyen, böyle düşünen bir insan iyi bir hayat temin eder. Tolstoy 'at olurlar. örmeğe çalış. Bir Çin şürinden Bi İK uirdüğün Tolstoy Bul Ha Mi l * iliğâ bütün insanlarda görmeğe çalış Böylece sen de iyilil k, bunu kendinde görürsün. Ve gene başkalarından iyilil * Başka bir kimsenin iyilik yapmadığını, düşkünlere de onun gibi mi hareket ediyorsun? * bunu hatırına getir. lüklerini yapmıştır. Bayramdan bir hafta sonra yeni vazifesine gidecektir. Anatol France Tolstoy zaman, onun fenalığını düşünme. «Acal Bir Japon darbı meselinden |fırlatmışım.. ü Şahit Abdullah ile Herant ta hâdir seyi bu şekilde anlattılar. Suçlu onla rın sözlerini de bilâ itiraz kabul etti. — Müddei umumi suçludan Fuatlâ İkavga ederken gören olup tılmadlfııd sordu. Cevat görenlerin isimlerini vef” di ve duruşma 30 marta kaldı. Suçld Ömer 448 inci maddeyle mahkemey? verilmiştir. ' Yağların boyanması hakkım- daki madde Belediye zabıtası talimatnamesind sanayide kullanılar yağların yemi termili * lik yağlara karıştırılmamasını için bir madde eklenmesi kararlaşti! mıştır. Bu madde de aynen'şöyledifs «Deri fabrikalarında ve kalafatçılöf tarafından kalafat işlerinde vesair $f nayide kullanılan iç ve barsak )'IW rının eritilmesi ile elde edilen — y havacıva ile boyanarak satılacaktir" Küçük satıcının Gururu Bilmem gördünüz mü? Beyoğlun" da iğne, teneke saç tokamı satan bir kü” çük çocuk vardır. Her gün Galatasarayla Tünel arf” sındaki yolda ona rastgelirim. İnce halil sesile: — Bugün de almıyacak mısınız? Diye yanıma sokulur. Bir gün bir pastacıdayım. Yağımf yeğıyar. Küçük gene geçiyordu. G mı vurdum. Girdi: — İki çengelli iğne ver küçük. İğneleri uzattı. Şapkamı giyiyorf " dum. Garsona: — Bakıver, dedim. Bir dakika sonta döndüm. Gars0f” la küçük çekişiyorlardı. — Ne var çocuğum. — İğnelerimi istiyorum. — Neden?. — İstiyorüm. K — İğnelerini geri verdik. Anlam? maşlum. — Neden aldın?. dedim. O, yaşından, vaziyetinden yacak bir büyüklükle başını Garsonu göstererek: — Bu adam iğneleri saydı. mi verecektim?. İki kuruş için bet siyetimi bozmam dedi ve çıktı. Gönlünü almıya Bile vakit mamıştı. 2 Ü Bugün bu kadar küçük qk!'k"':: gurur meselesi edinmesini bilen bt " çab ruları kaldırımlardan kurtarsak ölmaf yarın için çok iyi bir şey yapmıt 07 — mıyız) A amulmi” ı.ılelı"b rar # birak

Bu sayıdan diğer sayfalar: