6 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

6 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | i i f , YA Eski İstanbul hayatı ; Halkı ve sarayı eğlendiren ha- nendeler rakkaseler, taklitçiler 1 ğe Sinni çoktan kırka yanaşmış, esmer, i "uzun, boylu, etine dolgun ve üst du - dağının üstü koyuca tüylerle örtülü' a işli samanın izli eril bince, bir sepet çiçeğe benziyen, mu- azzam bir şapka taşıyan, Türkçeyi ve tek tük Fransizca kelimeleri ırkına Kös şivesiyle konuşan bu kadım, gene o zm- mânki kanaatime göre, dünyanın en şık ve en zarif kadını idi. benim en heyecanlı, Oen fevkalâde zamanlarımda. , Bu kadın gazete tefrikası ölerek o - kuduğum Paris Esrarı, Para Kuvveti, Sevda Faciaları... ve saire gibi alelâca- İp romanların tesiri altında kalmiş| genç ve tecrübesiz ve çok rorantik, di Dört gün sürecek büyük" hikâye: Koskalı Terzi Madam Agavni koşup aldıkları emirleri yapıyor, 16* rumlar, ertesi sabah erken kalkıp ye” İ yeni elbiselerini, pırıl pırıl pabuçları * sı giymek hayaliyle yataklarına koş” yor, ihtiydir dadılar, bala ve tey? hanımlar ve bayram merasimine ta tertip iştirak için daha arife günün “ den gelen teklifsiz misafirler evin k€ ime ve geinlerine binbir komplima” lar yaparak selâmlık bahçesinin bü gi yük alhırma doldarulmuş ve ertesi # hah kesilecek koyunların alınlarna sö” | rülecek kanları, yakılacak ödağnçler”” nı, parlatılacak bakır ve gümüş b hurdanlıkları, misafirlere sunul Tohuk ve sakız tatlılarma mahsus kris tal ve gümüş kapları ve altın kapla? kâşıkları hazaclıyordü.. <i Bir gelinle bir kerime hanımın bay“ Harem sazende ve ha nendelerinden üç ayrı tip Dördüncü Müradın on yedi sene-| başlarını birbirine vererek, bir ara-(ian kadın, sezendelere öşiet verir, ik saltanatı bizde temaşa devrinin | ya toplanırlar, erkek kıyafetine gir-| bir raks havası çekdırirdı. Bu sirada en parlak olam kısmıdır. O devirde | miş bir kadının, kavuğundan dışarı kendisi tle belinden çıkârdığı pelin - İstanbul tam bir zevk ve eğlence| filamiş perçemlerini, siyah ve yu .İsinı salliya sallıya dönmeğe baslar, ruhumda fırtınalar ika ediyor ve bana ramlıkları, bütün gayretlere rağmefi | uykusuz, bembeyaz geceler geçirtiyof- bir türlü bitmediğinden, terzi Me” le ol Ji Ağa, de Bönbiziernellr, yazili Kasşılaştığım zamanlar da, evvelden | Yeminlerle evde alıkonulmuştu; b ap isli ü ül “a idit hnilenniiy gülelim, projelerime | Misline tesadüf edilmez bir vak a ei z m ei k kodretini 2k3t'denç kadınların tövelet; © giyin kamera ii pi, cek bir şiddette. idi, İ hislerimi anlamış gibi ir) üyü ni Ölene ile yenii allel eğüldi yah) Büyük babanın o aman zaman tai içinde yaşardı. Genç padişahın tü “Jrüşek bıyıklarını, göz süzüp, omuz ars sıra küme h. | oypatışlarını zevkle, hasretle, heye-'cariyelerin Sinü yasak cimesi, kol kol tebdili kıyafetle görerek tütün içenleri bas-! canla seyrederledi. tarıp boğdurrazı bile, bu eğlencelere mâni olamamış, koca payitabt bir çok oyuncu kolları ile dolmuştu. Orta oyunu, tulüat, seyyar harien - decilik, şimdiki - çingene çengiler, meddahlar, sazendelr hep o zama - 200 - 300 kişiyi mütecavizdi. Bun - lar takım takım toplanırlar, her te- kıram kendi müdavimleri, sazen - deleri, rakkasları, (hanendeleri, mutripleri, zenanları, mudhik ve mukailitlerile, şehrin muhtelif yer - İerindeki hanlara, devrin ricslinin saraylara, evlere gider - ker. Halkı günlerce eğlendirirlerdi. köşklerde, konaklarda raksederler, takım takım hanendeleri, mutriple- m, rakkaseleri ile günlerce, sabah - Yari kadar, kâh kıvrak ve sişvekâm oyunları, kâh Aslı ile Kerem, Fer - hat ile Şirin masallarını taklit ede » rek oynadıkları, çalıp: söyledikleri şüirlerle vakit geçirirlerdi. “Devrin en çok oyuncu kollari erkek (taife - İerindendi. Bunlar, bir eğltrite yerinde orta oyunu oynarlarken, devrin ica- bı olarak aralarından bir İkaçını zenne yaparlar, bu suretle kadın yoksuzluğunu (- hissettirmezlerdi.. “Ayni zamanda kadın oyuncu kolla - om da, düğünlerde, sünnetlerde, harem eğlencelerinde kadınlarından - bir kaçını erkek “kıyafetine sokarak; « halkın karşısma çıkarırlardı. Dördüncü: Murat zamanında en ziyade hoşa giden oyun, aşk oyun - ları idi. Bilhasia saraylılar bu oyun- — ları tekrar tekrar oynatırlar, sabah- “lara kadar Ferhat ile Şirin, Arzu ile Kanber, Kerem ile Aslı masallarını oyuncu kollarının dillerinden (din - lerler, hareketlerinden seyrederler- di. r Kış geceleri, İstanbul O Boğucu bir kar havasile çalkamırken, Top - “kapı #arayinin Toş harem odeları,! hep bu oyuncu kollarının sesleri ile “ çınlardı. Haseki sultanların geniş © daireleri içinde sığınan şah, dilber cariyeler, sarı, kumral, siyah saçlı|cümleden olmak üzere Mısıra gönde Je birikmiş olan rek göz di 30) r, bıyık büker; vehit göri - Cariyeler bazan erkek kıyafetin girmekte, erkek sesini, erkek Bare. | haller, cariyeleri öilerlen çıkarırdı. ketlerini çok güzel taklit etmekte | Hepsinin birer birer içleri gıcıkla - mahir olan bu gibi kadınları ihsan.) nr birbirlerine büsbütün yaklaşa - lara garkederler, ne yapacaklarımı | bilmezlerdi.. Kenara köşeye sakla - kıvranırlardı. şi sai hapsi de'ayni şeyi nl Süren; 1oş davarler içinde hapsölan - ei Bu rica, gi lag Lie dilber cariyelerin rukları fırtı - , muazzam bir hâdise sa -İnalarla sarsılır, yerind. ynardı. yılırdı.. Erkek kıyafetine girmiş o -| rak Bld” ** İngiliz askerine hususi ders veriliyor ! Mısırda harp edecek adam Mısırı bilmelidir e — m ele İngiltere harbiye bakanlığının öte- den beri önemle takip ettiği bir “usul vardır: Ne zaman sna vatan askerle rinden müteşekkil bir kıt'ayı memle- rilen İskoç alaylarının &sasen Mısr hakkında malâmet sahibi edilmiş olan askerlerine şimdi toprak üzerinde tat- bikat yaptırtılmaktadır. Bunlar kam iket dışına gönderecek olursa gidecek-| yonlarla, eğer kendileri zırhlı otomobil ti.. leri memleket hakkında askerlere tari- hi ve coğrafi malümat verdirir, âdeta haftalarca süren bususi kurslar açtırtır, sonra da asker o memlekete (gidince! yerinde ameli tatbikatı yaptırtır. Bu /kıt'alarına mensup iseler o zırhlı oto- Taştırtılmaktadırlar, önünde alınmıştır. A MA mm abe de ner&k ayak oynstırdı. İşte bütün bu ? kulaklarımın, ateşler çinde tutuşan) basımın bir türlü anlayamadığı binbir sualler sarar, belini çek daraltan, ko- Yür İleivert “ve siye renkteki ör eli sesinin içinden fışkıran çok keskin ve bayıltıcı kokulariyle beni mestederdi. Kendisine karşı sevgi ve hayrarlı - salsz kadına karşı evin nezaketsiz ve İve dikişlerini tenkit ederlerdi. Kadin, şüphesiz çok fazla nezake - tinden olacak, bu tarizlere en küçük İbir mukabelede bulunmazdı. İ o Böyleanlarla hemen onun vüda -, fil olarak ortaya atılmağı, bu şimarik imahlükların üzerine atılarak saç ve İbaşlarımı yolinağı; elbiselerini param parça ederek doya doya tokatlamağı ve sonra çok wabim neticeler vereceği muhakkak olan bu fodakörliğimi mut Jaka takdir edecek olan bu müsk “4 kadının bana açacağı kolları örasına pe göğsü üzerinde iştiyak ve za- ferle ağlamağı ve bütün bu insanlar a- rasından, onunla bu evi ebediyen terk- edip gitmeği ne kadar istiyor ve yapı- mamaklığımdan dolayı me kadar üzü- Jüyor, için, için kendimi yeyip hitiri - yordum. Bazan mariz ve âşık ruhum bu ha- yallere aklın almıyacağı derecede — bit gevişlik veriyor ve bu kadının o mah> dut rofhanlarda isimlerine müssdif”ole duğum düşes ve kontes ve markizler- den; biri olmasından ve sırf benim için; İçesdiki hüviyeti v6 hat ederek terzi b-|giz? çlarak bu eve gelmiş olmasından şüp » heye düşüyerdum. İ Hasılı bu kadının hasta ve âşk ru- humda kopardığı fırtınaların binde bi- rini ne Manskyandaki Kemeli'ler., Hekimyanlar, o Azmifler, ne Komik Şevki tiyatrosundaki Tombul Amel - yalar; ne K. Hasan İğbiyathanesin - deki Küçük, Ortanca ve Büyük Vir - jinler, Şamramlar, Peruzler; ve bil ma hassa ne de Ramazanlarda at camlnz- beylerden birlsimin bâyram hediyesi hanelerde icrayı hüner» eden ve gö-' rülmemiş derecede iri yarı, besli, kos- koca Macar beygirlerinin sırtlarında! perendeler atan, pembe, et rengi dap- daracık mayolariyle, şakrak, sapsan /ve güzel Macar dilberleri erbil - mahsâs telâşlar içinde oradan şuraya meyan emirleri, kıymetlendiren - NÜ" #unc olan hiddet ve şidderlerine bu 8k donmayışlık ne büyük bir tesnret idi. Evin ihtiyar kadınları, hâttâ damatlsi mahtumlar bile bu misli bulunnuya” cür'et kargmında itiraza bile kuyyek. bulmayıp snmişlerdi. i Kadın, orta katın büyük sofasındör! rak, ateş içinde heyecan ve iştiyakla /ğ4 heran biraz duha artan bu “em —işyl ekti. pembe abajurlu, kesme Gi” ça evizeli büyük bakır bir asama lönabs” Hele erkek kıyafetine girmiş olan | kaba gelin ve kerimeleri me karlar İâa nın aktımdaki devrim masanın önündü dın, biraz sokulur da, içlerinden kayt we kadar hâkim bir tavırla mua- şapkasız, saçlar perişan, birinin yüzüne yaklaşarak göz sü -| mele ederler ve onu me kadar azarlar pemibeleşmiş, dar ve biçimli yönü N içimde dimdik, önündeki makine i mütemadiyen dikiş dikiyordu. N Bu haliyle de bana çok güzel görü” “lnüyordu.. Ben de karşısında, müşte” | etrafımdan bihaber, onu seyre odali “kalmıştım. i dokunan bir ei beni y€ rimden sıçrattı. Otorite: r bir ses vakti, çok geciktiğini artık, yatnaklığımı v8 bayram namazına yetişmek için eri kalkmaklığım fâzım geldiğini, kuleğ” ma fısıldadı. . İrez inakân olmadığından zor8k yerimden kalkarak, kadını, selâmla * dım, odama çekildim. ği Fakat, benim için yütip “yâr Kali ni ödü? p Lâmhbanın ziyası altında, aynanın önünde ,solgun, kupkuru, yüzümü uykusuzluktan bir kat daha içeri wüs fersiz gözlerimi, çene ve çkok larını gölgeleyen seyrek ve napesii kılları, güya ilk, defa bugün , görül gibi, tetkik ettiğim zaraan kendimi. tanacak kadar çirkin ve gülünç bul düm. e, n Ben siki kıyafet etmiş, burasi #7 dini b suratla cw ilâ aşk edecek ibgs meyal Çünkü bu gece Hkrim çok fast mutlaka Bu kadınm harimine gi ve kendisine kalbinin bütün ateşlerin dökecektim., Eski bir koltuk üzeri? de gündüzden hazırlanmış yeni PO. talonumu, beyaz kolalı gömleğimi. P” yil piril fotirlerimi; bir hamlede" #iY dim. a ii Bardaktaki su ile çene ve gakaki” ” rımı âyice ısletip uğduktan sonra, Td ni nasılsa çok sever görünen, aht0” olarak verdiği çok keskin ve sapi w şi İngiliz çakısinı açarak sur" eş ” Bu, köse sakallarımın ilk ve pek cemice tıraşı idi. Suratım kanlar içinde katmıştı, ge kının yüzü de kanla karışık bir Göne böyle bir kürbün bâyianı geleni kilile dapdolu idi, Gene geli”, mabiller ile Mısırın dört köşesinde do-|cesi idi... Bizim ev. bayrama hazmlan-İden birisi taratmdan hediye mak faaliyetinin hâd bir devresine gir-İkolonya suyu ile zar zor kanla" Yukarıdaki resim bu tatbiki dersler) mişti, esnasında Mısır ehramlarından birinin| (Genç, kıvrak ahretlikler o geceye|mekçi ve dire bildim; fakat zavallı vii : sütçü çetelesine NE ge

Bu sayıdan diğer sayfalar: