21 Nisan 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

21 Nisan 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hindistanın en zengin taciri 27 aydanberi bir dakika uyumuyor! Kendisini uyutabilecek fakat şimdilik bulunan ilâç Hindistan prensleri — derecesinde zengin Hintli bir tacir 27 - aydanberi uyku uyuyamamaktadır. Hintli mil - yöner her çareye baş vurmuş, — fakat uyumaya muvaffak olamamıştır. Ramjidas Bajoria adını taşıyan ta- cir nihayet ilân Her kim kendisine uyku uyumak nimetini ye - niden tattıracak olursa zengin olacak- tır. Fakat koskoca Hindistanda bu - işi başaracak bir kimse bulunmadığı için Hintli milyoner Londra — gözetelerine baş vurmuş ve bir çare bulana 2000 İngiliz lirası mükâfat vereceğini anlat- mıştır. Ancak bu 2000 İngiliz İirası âdet yerini bulsun diye ilân edilmiş - tir. Tacirin kendisi de bunu açıkça söylemiş ve gazetecilere «kim beni bu dertten kurtarırsâ dilediği servete nail olacaktır.» demiştir. Hintli milyonerin ilânı Londra ga - zetelerinde çıktıktan sonra bütün dün- ya bu işten haber almış ve bu yüzden Hintliye beg binden fazla mektup ve paket gönderilmiştir. Tacir, uykusuzluğa çare aradığı hal- de bu suretle uykuyu büsbütün kaçı - racak, üstelik baş ağırtacak bir derde çatmıştır. Dünyanın her tarafından ge- len postalar, Hintli milyonere hafta - larca mektup ve paket taşımışlar, ken- disi ve kâtipleri bu mektupları tetkike yetişememişlerdir. Neticede mektupların ancak yüzde birinin, — dolandırıcılar, diğerlerinin derde derman bulmak ümidiyle öğüt- lerde bulunanlar tarafından gönderil - diği anlaşılmıştır. Mektupları yazan - ların içinde koca karılar, artistler, ev kadınları, işçi, çiftçi her çeşit insan bulunduğu, çoğunun kadın - olduğu anlaşılmıştır. Londra gazetelerinden Daily Mail'in muhabiri, 27 aydır uykuya hasret ka- lan Hintlinin akibetini merak ederek Kalkütadaki evine gitmiş ve çare bu- Tup bulamadığını anlamak - istemiş, muhabirin gördüğü vaziyet oldukça tuhaftır. Hintli tacir gâyet mütecassıp bir a- damdır. Bu yüzden kendisine tavsiye olunan ilâçları kullanmadıktan başka bunları kullanmaktansa ölmeği tercih ediyormuş, İngiliz muhabiri tacire sormuştur: etmiştir: ilâcı bulana servetler vadetti, tayyare gezintisinden ibare B Ramjidas Bajoria — Aldığınız mektuplardan ve tav- siyelerden hiç bir netice elde etmedi- niz mi? — Hayır. Yalnız bu kadar alâka ile karşılanmak bana teselli vermiştir. — 27 aydanberi hiç mi uyumadı - nız? iZ iHi Hyüsasdamı: Yelenir Bu dare bah yirmi dakika kadar kendimden geçtim ve ehlikehf gibi yüzlerce yıl u- yumuş kadar haz duydum. Her gün bu kadarcık uyuyabilsem razıyım. Fa- kat bunun da gelip geçici bir şey ola- cağını sanıyorum. — O halde ne yapmağa karar ver- diniz?. — Aldığım mektuplar — içinde biri şune tavsiye ediyor: «Her gün açık bir tayyarede bir saat kadar havala - nınız. Muhakkak, uykusuzluktan kur- tulursunuz!» Bu tavsiyeyi tatbik et - mek istiyorum. — Size daha başka neler tavsiye e- diyorlar? — Kimi ava çıkmayı, kimi orman içinde bir çadır kurmayı, kimi bol bol soğan yeyip sıcak süt içmeyi tavsiye ediyor. Başkaları da ilâç ve içkiye de- vam etmemi söylüyorlar. Şimdilik ü- midim tayyarede, —Ho———ER CO0 Yalan Üzerine Hayat Yuvası Kurulamaz Bir delikanlı bayal yuvasını kurar. en mühim bir zorlukla — karşılaşınış, bana yazdığı mektupta derdini anlatı. #or: — Kızla bir baloda, ailesiyle de bir dost salonunda tanıştım. Evlenmek ar- zusundaydım, kızı tetkik ettim, ara sı- va tekerrür eden karşılaşmalarda hissi- me ve zevkime uygun buldum. Onda da uz çok bir temayül sezer gibi oldum. Bir dost vasıtasiyle zemini — yokladım, müsait — buldum. Fakat çok geçme- den anladım ki, bunun sebebi bir yan- hşlık eseri olarak benim servetimi yeğe. nimin servetiyle karıştırarak beni haki- katın fevkinde zengin sanmış olmala- rından ibarettir. Fakir değilim, yeni ku- racağım aileyi kendi. kazancımla idare edebilirim, bu yanlışlığı olduğu gibi bi NÜL İŞLERİ rakmaktan zarar görmiyeceğim, bunun- la beraber yine tereddüt ediyorum.v Açıkça söyliyeyim, ben bu okuyu- cumun — fikrinde, değilim: — Yanlışlığı mutlaka dözeltmek, hakikatı anlatmak mecburiyetindedir, çünkü bir defa kâ- zın temayülü veya sevgisi üzerinde bu miktarı yanlış tahmin edilen — servetin mücssir olmuş olması ihtimali mevcut. tur, sonra da kızin ailesi emrivakiden sonra hakikatı anladığı zaman kendisi- ni aldatılmış telâkki edecektir, kızacak- tır ve kızması da kızın üzerinde sevgisi içten doğma, menfaatsiz olsa dahi yine mücssir olacaktır. Yalan üzerine kuru- lan bina çürük olur, ilk rüzgârda yıkı« hr, hakikat her şeyin fevkindedir. Bayan Sacideye: İnanmayınız, nikâhın yapılması şart. tır. Noter mukavelesi onun yerine ka- im olamaz, ve belediyenin siciline geç. meyen herhangi bir akitle kendisini bir erkeğe bağlayan kadımın halk nazarın- da metresten, kanun gözünde de met- resten farkı yoktur. TEYZE SON POSTA Dünyanın en büyük spekülâtörü Kılını kıpırdatmadan milyairlar kazanal ve milyarlar kaybeden adam u William G. Durant'ın, 1920 de iki milyar dolarlık serveti iki hafta içinde kül olmuştu. General Motorsun müdürüyet dairesine giderek eski muavininden iki dolar ödünç para aldığı zaman yine her zamanki gibi sakin ve müsterih gülüyordu Nevyorkun Amerika ve hattâ dünya Hicaretine hâkim olan (Wall Sireet) cad- desinde emirler, bağrışmalar, münakaşar lar, kesik telefon muhavereleri, ve kesif insan meddicezri arasında bir zamanlar kısa boylu, şakağına kır düşmüş bir adam soğuk kanlılığını bir dakika bile kaybet. miyerek işlerini döndürüyordu. Kulakları sağır eden gürültülere rağmen sesini işit- tirir, mali meselelerde daima sözünü ge- çirirdi. O zamanlardaki Walil Street'de bir ya- zıbane için on iki milyon frank peştemal- hk verilir, yirmi dört saat zarfında 154 İmilyar frank kredinin, borsa spekülâsyon. |larında kaybolduğu görülür, iki bin sekiz yüz otuz altı çeşit kaymetli evrak sür'atle |yükselerek 12 ay zarfında 400 milyar faz- |la kıymet gösterirdi. O günlerde William. G. Durant'ın idare ettiği işlerin mecmu ser- mayesi 4 milyar doları bulmuştu. Ve bu Durant'ın” şahsi me- ziyetlerinin neticesiydi. Beyaz Sarayda Gizli Bir Mülâkat William G. Durant'ın serveti ÂAmeri- kada, dillere destan olmuştu. Onun zen- ginliğini, Banibal'in, Ramzez'nin Karonun hazineleriyle mukayese ediyorlardı. William G. Durant, bir gün gizlice Be- yaz Sarı gittil o zamanki Reisicümhur, Hovari gördü. — Devlet iktisadi ve mali siyaseti de- iöştirmelidir, dedi, hiç görmediğimiz müt- hiş bir felâkete maruz kalacağız. Sekiz gün zarfında, krediler kesilmezse mahvolmak- hğımız mukarrerdir. Hover, William'ı sükünetle dinledi, fa- kat sözlerine inanmak istemiyerek, başın- dan savdı. William kimseye hiç bir şey söyleme. den Avrupaya mütevsecihen bir bilet al- dı ve derhal şu emri de verdi: — İşlerimi derhal tasfiye ediniz! Bu işde 20 milyon dolar ziyan etti. 88 yaşında olduğu halde yüzünden tebeasüm eksilmedi. Amerikadan ayrılırken vapurda kendisini teşyie gelenlere: — Ben Amerikanın yine en zengin a- damıyım, diyordu. Dünyada en fazla dos- tu olan insan benim. Otomabil işi William hayatında kendinden başka hiç kimseye itimat etmemiştir. Bütün işleri- ni büyük bir ketumiyet içinde görürdü. Hayata bakkal çıraklığıyla başladı. O- radan eczane kalfalığına geçti. Bir müddet sigara sattı, sigorta komisyonculuğu — etti, Hydropeigu makineleri mümessilliğini yap- tı. servetin başarılması Bir gün çalıştığı yerin civarında satılık bir araba fabrikasının mevcut — olduğunu kendisine haber verdiler. Kendisi gibi bir arkadaş buldu, ve fabrikayı gezmeğe gitti. Nihayet mal sahibiyle uyuşarak biriktirdi- #i bin dolara arkadaşının bin dolarını kat- tı. Ve fabrikayı satın aldı. William, — işin idaresi ve satış ile meşgul olurken araka- daşı da imalât ile meşgul oluyordu. Gün- de on iki ve hattâ on altı saat çalışıyordu. Nihayet 1800 senesine dağru 14 tane fab- rika sahibi oldu. Kanada ve cemahiri müt- tehidede tesis ettiği bu fabrikalarda senede 150 bin araba imal ediyordu. Aradan bi kaç sene geçince, sermüar yesini otomobillerin üzerine yatırdı. Orta- ya yeni çıkan bir sanayi şubesine hâkim ol- mak istedi. 1903 sinden itibaren Bu- dek şirketinin direktöl oldu. - Oakland Cadillac ve Oldsmobile fabrikalarını bü. yük paralar vererek satın aldı. Bunlarla iktifa etmiyerek lâmba karoseri, fabrika- ları kurdu. Otomobil markalarını kendi bile hatırlayamıyacak miktarda — çoğalttı. Bütün bu şirketleri birleştirerek General Motore Company'yi on milyon dolar ser- maye ile tesis etti, Maliyeci ve bankacılar, hayretler için- de, nasıl olup ta William'ın atomobil işine bu kadar para yatırabileceğini soruyorlar. dı. Ö cevap veriyordu: — Amerika on sene sonra, milyon otomobil eskitecek.. yilda bir ©. Durant ve piyasasıza attığı yısız ötemebil marka- Tarından bir. kaçı William di Maliyeciler bu cevaba katılarak güldü- ler, ve William şirket kurmuyor, cinnet â« sanı gösteriyor diyorlardı. Bir sene sonra William 34 milyon do- Jarlık satış yaptı ve on milyon dolar ka- zandı. Yani sermayesi kadar kâr temin et- miş oldu. İkinci sene kâr on bir milyona çıktı. Bankacılar ve muarızları bu — sefer hayret ve kıskançlıktan gözlerini dört aç- mışlardı. Artık istediği yerden istediği — kadar kredi bulabiliyordu. Bir gün — kendisini Mösyö Cuzens ziyarete geldi ve gu mah- rem haberi getirdi: — Ford, fabrikalarımı, 8 milyon dolara satacak, altı milyonunu peşin istiyor. Pazarlıkta uyuştular, fakat — William milyonları tedarik için bankalara müraca- At edincet: — Yime mi otomobil fabrikası alacak- sin be adam! dediler, sen — şaşırmışsn mahvolacaksın! Kendisine lâzün gelen parayı verme- dikleri gibi mevcut kredileri de kestiler, William işlerinde çok açıldı. Krediler de kesilince borçlarını kapatamadı. Ken- di tesis ettiği şirketler kendisinden — yüz çevirdiler, Elli yaşında tek bir dolara muh« taç vaziyette, kaldırımlar üzerinde kaldı. Yine Diriliyor. Aradan çok geçmeden, müflis Willia. min yüz bin dolarlık küçük bir şirket tep kil ettiği ve — müdürlüğünü — ele alarak Chevrolet otomobillerini imsle — başladığı görüldü. Milyarlık rakipleri kendisine e- hemmiyet vermediler, Fakat iki sene zar- fında Chevrolet'in sermayesi 100 bin do- lardan 20 milyon dolara çıktı. Hisse e- netleri mütemadiyen yükselerek, halk ta- rafından kapışıldı. Rakibi General Motormm —kumpanyası yaşırdı. William, General Motorsun — bir hisse senedini alınak için beş Şevrole his- ve senedi verdi. General Motormsun hisse senetlerini bu suretle 24 dolardan 125 do- lara kadar yükseltti. Kumpanya, hisse se- netlerinin, Williamın eline geçmemesi için, hissedarlarına müteaddit tamimler — gön- derdiği halde, fayda vermedi. Ve 1916 senesinde, bir zamanlar kendisine — itibar etmeyen ve yıkılmasına sebep olan Gene- ral Motora kumpanyasına sahip çıktı. 1920 senesine kadar müthiş işler gör- dü, bu servetin içinde şaşıran arkadaşları, sermayeyi bir milyara çıkarmak istediler, fakat Villiam razı olmadı. Yine mahvoluyor! 1920 senesinde borsada müthiş — fır- tınalar koptu, hisse senetleri 40 — dolara doğru düşmeğe başlayınca, herkes elinden çıkarmağa başlıyor. William, bu vaziyeti korumak için, kendisi şahsen, satılan his. se senetlerini toplamağa başladı. — Fakat sukutu durduramadı. Nihayet 1927 sene- İsinin temmuzunda yüz bin hisse — birden Nisani 2t piyasaya döküldü. William artık alam Çünkü yine beş parasız kalmış ve valmuştu. Bir teşrinievvelde General Motor! müdüriyet dairesine geldi. Eski muavil den iki dolar borç aldı. Ve yine gül yavaşcacık kapıyı kapayıp arkasına b madan gitti. İki milyar dolarlık —€ iki hafta içinde kül olmuştu. j Wilkam © tarihten sonra ayni eetv' iki kere daha kazandı ve iki kere kayb ti, bir defa bile yılmadı, ve tecssür ; madı. Kendisiyle son zamanlarda görüşt lere: * — İşlerimi tasfiye ettim. Fakat dincim, vazifemi bitirmedim! demekti Üsküdarda soyadı alanlar Üsküdar nüfus memurluğu mıntâ kasında şimdiye kadar 9500 kişi soy! adı almıştır. Bugünlerde Üsküdar mit takaxnda soyadı tescili faaliyeti ark mıştır. Günde 200 - 300 kişinin 309 adı tescil edilmektedir. Ayrıca Üskü ? — darda kayıtlı bulunup ta şimdi b nüfus dairelerinde oturan — insanlarli muamelesi için de bir bu kadar mubi — bere muamelesi yapılmaktadır. Bir Düzeltme 18 mart cumartesi günü Üsküdar « F diköy tramvayları şirketinin umumi et toplanlısı vardı. Bu toplantıda cereyan edecek mü kere ve verilecek kararları öğrenmek ÜFü ve diğer gazetelerle birlikte biz de harrirlerimizden birini şirketin merk' göndermiştik. Şirketin murahhas azası Necmeddin hir bu gazeteci arkadaşlarını hüsnükal derek onlara yer göstermiş, istedikleri hatı vermiş, ve umumi hey'etin mül ratını takip edebilmeleri — için de © müzakere salonunun yanındaki odadâ göstermiştir. N Gazetemiz namına orada bulunat harrir, gazetecilere yapılan bu mua! kendi bakımından — beğenmiyerek evvelki günkü nüshamızda tenkit #T tir. Fakat kullandığı lisan Necmeddi? T hiri olduğu kadar, gazetenin iP de müteessir etmiştir. Çünkü bütün teciler gibi, bizlerin de gayet yakındaf nıdığımız bu eski arkadaşa atfedilen ketlerin doğru olmasına imkân verMS”) Cazetecilikten yetişmiş bir arkadasi? ki meslekdaşlarına fena muamele ©!” ihtimal vermedik. Nitekim sonradarf tığımız tahkikat bu kanaatimizin. olduğunu ispat etmiştir. Bu sebeple Necmmeddin Sahirin mizde çıkan yamdan dolayı alınmt” danı Ümit ederiz. l |

Bu sayıdan diğer sayfalar: