10 Aralık 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

10 Aralık 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Karr koca arasında: dalamn biridir. — Oğlumuz evleniz; günkü budar lazın biridir. * Ne münasebet — Elli yaşımdayım, fakat hayatı min en az on beş senesini yatakta ge- çirdim. a — ÖOn beş sene hasta yattınız ha?.. — Ne münasebet... —?7? — Her gece uykum gelir gelmez va- tağa yatarım. * Şıklık Şık Bayanın boğazı ıınyordıı. dok- tora gitti; doktor, boğazını bnalını ni söyledi, şık Bayan sordu: — Pardon, doktor, şunu özğrenmek Bilâkis Yelpaze sakallıya sordum: — Sakalın, yemek yerken seni ra « hatsız etmiyor mu? — Bilâkis, dedi, peçete vazifesini görüyor| * x Kıracak Karısı gayet fena piyano çalıyordu, kocası bundan mustaripti. Bir gün bir piyanocuya girdi: — Piyano için lüzumu olacak her şey sizde bulunur mu? — Bulunur? — Öyleyse bana bir balta verin! * Öyle mi? Büyük anne söyledi : — Kızım eğer hep aynaya bakacak olursan sonunda çok çirkin olursun.. X O kadar hassastır ki, ağlıyacak — — Öyle mi büyük amnc... Desene ©o da sizinle beraber — sen bütün ömrünce hep aynaya bak - Geri kalan k.hını geçti, © geçer geçmez geç- ’efe duvardaki saat düşüverdi, da- .H baktı: . Bu saat da daima geri kalır! * H Bana. sattığınız - sığır çok tuhaf Süt sağdırmıyor. x Olabilir... N inek değil, öküzdür de.. Farkı — Siz beş liraya da resim yapıyorsu- nuz, on İraya da; aralarında ne fark oluyor?. — On lizaya yaptığım resimlerin — Oğlumuz evlenemez, çünkü bur evden çıkarken buz dolahı nin hpıgmı lnpıııııyı unutmuşuz. — değişmiş de.. — aRaaa ae — Nişanlın, babanım seryetini kaybettiğini duyduktan sonra ne dedi? Ün haberi var m<? İşte o — isterdim; şimdi moda olan buğlar han- —— Bilmem, o zamandanberi gö - Mesele. gileridir ? rünmüyor. —— l —a İdam mahkümuna sordular: — Sön arzünuz nedir? — Bir ecnebi yorum. * Nereden anladınız — Hizmetcinizi değiştirmişsiniz.. — Nereden anladınız? — Çay fincanlarındaki parmak izleri İsanı öğrenmek ist - | Nevyorkun Nevyorkta iyi ve salim yolculuk yeraltı yollarında yapılıyor. Fakat bunun bir tek mahzuru var: Yeraltı trenlerinin müthiş sürati ve müthiş sarsıntısı.. Günde dört defa yeraltı trenlerine binseniz akşama kadar baş ağrısından kurtulamazsınız Sayfa —7? İstanbuldan Amerikaya bir seyahat: 4 üstü ve altı Nevyorkun belli başlı otellerinden bir kaçı Nesyoark, (Hususi muhabirimiz- den) — Dört tarafı Hudson ırmağile çevrili bir adanın ortasındayız. Yedi milyon nüfuslu bir şehrin kalabalığına bız de karıştık. Kulaklarımızda müte- ıvıdî bir uğultu var. Bu koca şehir. |bu, içinde yetmiş iki buçuk milletin karargâh kurduğu büyük şehir, sanki Homongolos'lar gibi makine insan- lar dolu.. Yerin altında, yerin üstünde kaynaşırlarken birbirlerine çarpnmamak için makinı gi kasebet ediyodür, Her şey müteharrik ve her şey büyük bir hız içinde.. Yolları dolduran ve sel gibi akan insanlar birbirlerile çarpışma- mak için büyük bir dikkat sarfediyor- lar. Dakikada bir, bir sokaktan belki yirmi, otuz otomobil birden — hırhıyor. Fakat karşıdan karşıya geçmek — iste- yenler için endişe yok. Çünkü her cadde üzerinde geçme yolunu göste- ren sarı, beyaz çizgiler, büyük yırvar- lak başlı çiviler var. — Ara sıra sokak başlarında yeşil, kırmızı fenerler yanıp sönüyor. Bütün bunlara rağmen di- reksiyonu biraz yanlış kullanan acemi bir şoför, muhakkak ki sizi bir saniye içinde çiğneyebilir. Nevyorkta yaşayan Türklerden bi- ri bana bu otomobil sürülerini göste- rerek: — Bütün tedbirlere rağmen her se- ne müttehit Amerika topraklarında i- ki yüz bin otomoabil kazası olur! dedi. İçinde yedi milyon insanın kaynaş- tığı bu şehir, görülecek, zevkle seyre- dilecek bir temizlik ve güzellik taşı- yör. Bütün caddeler pırıl pırıl.. Bütün binalar yepyeni gibi.. Dostlardan biri Amerika halkı ile Amerikada işleyen otomobiller arasın- da bir mukayese yaptı: Nüfus 110 mil- yon.. Otomobil 27 milyon.. Bu iki ra- kam üzerinde nisbet dörtte bir derece- yi buluyor. Bu hesaptan çocukları, ya-. ya gezenleri, bizim gibi hariçten ge- yüzden Nevyorkta hemen hemen her amelenin bir otomobili vardır. Fabri- kalar bile amelesinin tam vaktinde işi başında bulunması — için yardımlarda bulunuyor. Amerikada amele yevmiyesi dol- gundur. Her fabrika amelesini ancak sekiz saat çalıştırmak hakkını haizdir. Buna mukabil fazla mesâiye mukabil hafta başı cumartesi günleri bu çalış- manın karşılığı mutlak surette ödenir. Amerikada bir amele beş gün çalı- şır ve haftada 39 - 40 dolar alır. Fabri- ka amelenin evini de düşünmüştür., amelelere mahşus evler — yaptırmıştır. Bahçesi, garajı, kaloriferi, sıcak ve so- ğuk suyu ile bu evlerin aylığı 21 - 23 dolardır. Amerikada bizim paramızla 170 - 180 lira'alan bir amelenin hayatına gıpta etmemek elden gelmiyor. Refah içinde yaşadığı için Amerika işçisi, memleketin en kuvvetli — bir unsuru- dur. Amelenin sigortası da, gece ders- haneleri de var. Bütün bunlar, bugün- kü Cumhur Reisi Ruzveltin ameleye karşı gösterdiği sevginin en canlı misa- K sayılır. Nevyarkta en iyi ve salim yolculuk yeraltı yollarında yapılır. Fakat bu- nun bir tek mahzuru vardır: (Sub- wey) yeraltı trenlerinin müthiş sür'a- ti ve müthiş sarsıntısı.. Günde dört defa yeraltı trenlerine binseniz akşama kadar baş ağrısından kurtulamazsınız. Bizim paramızla altı buçuk kuruşa yeraltından Nevyorku dolaşmak kabil- dir. Nevyorkta işiniz çok, vaktiniz az- sa, tramvaya, otobüse binmeğe kalk- mayınız. Yeraltı trenleri size, işleriniz bittikten sonra, eğlenecek vakit bıra- kacak kadar sür'atlidir. j bayalarındaki yağlar ekstra ekstradır. lenleri, hastaları çıkarırsak Amerikada Ethem Vassaf ğ etomobilsiz insan hemen hemen pekk ——— az kalıyor. : B Tembeller arasında Pearküde Bülri lli daeki YF KU — Pazar günleri ne yaparsın? için, bizim memlekette — olduğu gibi, kurumunun yeni he,'h — İstirahat ederim. öyle dört yüz, beş yuü lira maaş alma-| Merzifon (Hususi) — Çocuk Esir- — Ya pazardan başka günler? Ha lüzum yok. Cebinizde yüz, iki yüz geme Kurumu kongresi yapılmış, ku- “— Pazarı beklerlini Kranız varsa ve otomobil kullanmasını (fümun yeni idare heyeti reisliğine Ali biliyorsanız, derhal bir küçük otnygıFıende muhasebeciliğine İhsan Türe, sahip olursunuz. Çünkü piyasada bir ; kanplxgıne muallim Abdullah — Pınar, müddet kullanılmış, sonra modası geç-| Jazalıklarına Tahsin Başaran ve İhsan tiği için satılığa çıkarılmış otomabiller Aras seçilmişlerdir. Mekteplerde oku- çok ve ucuz.. Hem paranın — hepsini|Yün yüz çocuğun yemek ibtiyacını te- peşin vermeğe de lüzum yok, Taksitle, min için de 7 kişilik bir himaye heyeti iki senede pek &lâ ödeyebilirsiniz. Bu! teçilmiştir. * Aylık vermiyordu Hizmetciler konuştular : — Bizim Bayan bana yol verdi. — İlk ve son defa sana bir şey ver« miş oldu.. öyle mi? — Bana ilâmı aşk etti, halbuki © kadar az tanıyor ki... — İlânı aşk elmesinin sebebi bu - dur ya!.. © Gene on liralık .npııvı duıq- ben altı liralığı al demiştim. in hatırın karılmasın diye o- da aldım. | Mu

Bu sayıdan diğer sayfalar: