7 Ocak 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

7 Ocak 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Klüplerimiz niçin BSON POSTA .1_GretaGarbo futboldan başka sporlara ehemmiyet vermiyorlar ? * * * On bir kişi bir araya geldi mi derhal bir kulüb teşkil ediliyor. Ve spor kulübü denilince akla futbol geliyor. Küçük kulübler şyöy- le dursun, büyük kulübler bile eskrime, su #sporlarına, atletizme ve K sa iel diğer sporlara lâzım gelen Türk Spor Kurumu İstanbul Mın - takası sa bağlı olan klüplerin adedi 24 dür. Bu klüplerin içinde teşekkül tarihleri| çok olanlar bulunduğu gibi, bir| kaç senelik kadar yeni olanlar da var- | dır. Şu veya bu semtte üç beş meraklı - mın ufak tefek teşebbüsile vücud bu lan bu klüpler teşkilât içinde nizami | bi k için bir takım teşekkül | edece futbolcu topladıkları za- man maksatlarmea kavuşmak imkânını | bulurlar. Her maçlarda alınan netice galibi - yet olursa memnuniyet, ve işe karşı bir parça daha ehemmiyet, mağlübi - yet olursa tek tük satsıntılar, istila'ar Ve dağılmalar oluyor, işte bizde bir klübün iç yüzü bundan ibarettir. O klübün yaşayabilmesi, hattâ ayak ta bir müddet tutunabilmesi için on , on bir çorap ve on bir fut- buci emin edi , klüp spor sahasında artik uzun müddet idamei hayat etti demektir. Elki altmış liradan ibaret olan bu malzemede filân mües- seseden kredi ilje temin edildikten son- ra görülecek bütüm iş bitmiş, klüb de gençliğin, bedeni, fikri ve ahlâki ter - biyesine yapacağı yardım için faaliye- te geçmiştir. Spor teşkilân da yukarıda sayılı ev- safı hâiz bulunan her on bire bu hak- kı hayat ve faaliyet imkânlarını ver - mektedir. Bizde klüblerin dörtte üçü böyle ku- rulmuş, ve böylece yaşamaktadır. Geçen hafta B takımları lik maçla « rmda fiç klüb resmi ayunlara gelme - dL Bunlatın her hangi bir sebeble ni - zami oyunlara iştirâk etmemiş ölma - ları teşkil&tin affetmemesi lâzım gelen bir meseledir. Kulüblerin içyüzü böyle olunca, i - darecisini dinlerseniz kimbilir nekadar bol şikâyet karşısında kalır ve şaşırır- Siniz. Himaye yo saha yoktur. Tuk içinde uğr sporun selâmet! hâlâ bu baş eforda sa” nılır, İsimleri he bir sürü yer para yoktur, bina ve n gazete sütunlarında büyük kulübleri de C. R. F. bugün şehrimize geliyor Cumartesi ve pazar günü iki maç yapacak Misir ve Filistin turnuvası müna - sebetile seyahate çıkmış olan Ro - manyanın kuvvetli takımlarıntlan C. F. R. bugün öğleden sonra şehrimize gelmiş olacaktır. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Güneş kulübleri ecnebi mMaçlar organizasyon komitesi tarafmdan Iki müsabaka yapmak üzere İstanbula Ççağırılan Rumen takımının bu maçı- na hususi bir ehemmiyet atfedilmek- tedir, İki sene evvel Bükreşe giden Fe — nerbahçe, Güneş muhtelitinin karşı - daşmak istediği, fakat bir türlü kar- şılaşmadığı C, F. R. bugün- aramıza gelmiş olmakla bu eski hatırayı ye - niden açmış ve katrışlırmış olmakta - dır. Romanyada sahanın küçüklüğü yü- zünden © zaman oynamak istemiyen C. F. R. o günden bugüne kadar hay- H kuvvet bulmüş, ve Ramanyada ha- tırı sayılır bir takım derecesine ger- miştir. Muhtelit takımları tertib edecek i darecilerimiz lik maçlarmın bugünk pyun şekline göre takımlarını tesbi' mek imkânlarını bulurlarsa, cumar- €ehemmiyeti teşrih etmek © kadar güç bir iç değil » dir. 'Tarihi ve mazisi oldukça eski ve İşöhreti mamleketin dört tarafına ya - yılmış olan Fenerbahçe bile bütün varzlığını İfk maçlarına borcludur. Onun güreşle, bolula, ailetizmle, basketholla, eskrimle, su sporlarile, bisikletle alâkadar olduğu- -| nu görmek mürakün değildir, Fenerbahçe kulübümüzün — futbol - dan gayri yapılan hareketlene bu bü yük warlığı içinde ancak seyinci ola -| rak kalması çok acı bir hakikattir. Küçük kulüblerin aksine olarak her türlü vesaite malik ve sahib olan Fe- nerbahçe umumi spor hareketleri kar- şısında seyirci kaldıktan Sonra bin müşkülât içinde yaşıyan küçük kulüb- lere yan bakmak belki haksızlık nla - cakitır. İsimleri sırada olan kulüblerden Be- şiktaş ta, Süleymaniye de, İstanbul - spor da, Vefa da, Beykoz da buruda sporun fufboldan başka diğer şubele- rine ehemmiyet vermemek bakımın - dan teessürle bahsedilecek kulübleri - miz arasında bulunuyorlar, Bütün i - sinemadanayrılıyor “Üzerime üşüşen yabancılar, mecbur etmektedir ,, diyor Meşhur sine - ma yıldızı Greta Garbo Holivut « tan ve sinema ha: yatından — ayril « mıya karar ver - miştir. Son defa olmak üzere, şimdiye — kadar birlikte — çalıştığı Metro — Göldvin Mayer kumpan - yası hesabına Napolyon devri - ne aid ve Ma « dam — Völevska adlı 'bir film çe * Buvaye oynıya « | caktır. | — Greta Görba bu Filmi gevir » dikten sonra İs « weç'e gidecek ve orada — yerleşe « vektir. BÜ yaşın « |da bulunan artist senede yüz bin İngiliz Hirası ka - du—ıbiıgi!i.gıygetnhlmıcnmun zi bir oyuncu üzerinde toplamış olan kü- lüblerimiz oldukça geniş olan varlık- larını ufak bir himmettne başka bir - şey istemiyen diğer spurlara da sarfet- seler yalnız futbolun etrafına toplan- mguş olan &por hareketlerimiz şayanı hayret bir surette inkişaf etmiş Gla - cakltır. On bir oyuncunun yerini alamadık- ları için timlere giremiyen o kadar çok sporcu ve meraklı genc vardır ki on -| lar eli ve kolu bağlı ufak bir üşaret, u- fak bir hareket için günlerce, seneler- ce bekleşip duruyorlar. Kulüblerimizi idare edenler s&por hayatlarında futboldan gayri bir spor yapmadıkları için onlardan Aazla hir, iş beklemek te doğru değil. Fakat baci futbolu doğru dürüst idare edebilse - Biz bu şartlar ve bu gidiş içinde ona da çoktan razıyız. Mazileri uzun bir tarihe dayanan | kulübler işe lâökayd solduktan sonra dünkü ve bugünkü kulüblerimizden daha fazdla bir iş bekdemek belki de bü- yük bir haksığlıktır. Cozml Reşit G. Birliği-Çankaya maçı tekrarlanacak Oyun esnasında h saatı durmuş ve haftayim 4,5 dakika fazla oynanmış akemin nın 4 - 2 Gençler Birliği ğini bildirmiştim. Fakat salâhiyet makamlardan Ööğrendiğime — nazaran bu maç gayrinizami addedilerek tek - ratlanacaktır. Çünkü maçın birinci devresi hakemin saati durması neti - birinci ! sükün ve istirahate ihtiyacı olduğunu söylemektedir. — Merak — uyandıran bir şahsiyet olmaktan — ziyade hakiki hüviyete aahib ve alelâde bir fani ol - mak isteyen Greta Carbo, - etralında yaratılan elsanevi hırvadan ziyadesile aıkılmakta ve: 4Üzerime üşüşen ya - bancılar beni Üzmekte ve kendi içime şikâyet mğt:dn Kanser arama enstitüsünün Üniversiteye bağlı olarak kurula - cağını yazmış olduğumuz «Kanser a- rama Enstitüsü» ay başından itibaren Beyazıdda tecrübevi emraz birasında Tıb Fakültesi Profesörlerinden Obern- dofer'in riyaseti altında faaliyete geç- miştir. Enstitü Aletlerini Avrupaya 1smarla- mıştır. Siparişler geldikten sonra esas- h surette çalışmağa başkyacaktır. Ene- titüye doktorlar ve tib fakültesi tale - beleri devam edebilecekler ve mües - sese taharriyatını bütün memlekete Fenerbahçe Güneşe bir mektup'a dostluğunu bildirdi Güneş kulübü başkanlığından: Son kongrede ve Okunan vaporda kulübümüz hakkında İZhar buyuru - lan teveccüh ve muhabbeflen dolayı duyduğumuz zevk ve şükran hisleri- miz çok derindir. Fenerbahçenin Güneşe karşı gös - terdiği sempatj ve sevginin, bellibaşlı amilisri arasında, memleket &poruna hizmeş kaygısı da vardır. Bu hizme - kapanmıya mecbur etmektedir.» diye| Adanada Sanc ak dav heyecanla yaşatıldı XBaştarafı 3 üncü sayfada) benikendi içime kapanmıya| bir 'Türk kütlesi yoktur. Kardeş Ha -| mas ederek demiştir ki : tay kendini böyle bir tasnife asla tü- bi tutturmıyacaktır. Seyhan saylavı Damardan sonra kürsüye eski Kültür Bakanlarından İsmail Safa Özlev çıktı, çok takdir e- dilen bir söylev verdikten sonra söz- lerini şöyle bitirdi: — Atatürkün gösterdiği yolda yürü- dükçe yapamıyacağımız bir şey, yene- miyeceğimiz hiç bir güçlük olmıya - caktır, dedi. Bundan sonra kürsüye gelen eski belediye rzeislerinden Mehmed Dip - len, Çukurovada bulunan ve bir gaf- let eseri olarak Azapuşağı gı İle a - nilan fakat tarihile öz Türk olan camia namına söz söy- lemiş ve bu arada şu cümleleri bütün dünyanın kulaklarına bağırmıştır: «Bir takım Suriyeli Arablar bizi kendilerinden sayarak asil ana tamüi- amızdan ayırmak gafletine, cehaleti <i me düşüyorlar. Hemgşerilerim, biz A - rab değiliz, biz Türküz. Hiç bir zaman, hiç bir sebeble ne yurdun acılarına, ne de se ine kar- Şi yabancı durmadık. Kanımızı hep beraber döktük, malımızı hep beraber ortaya koyduk. Bizi nereye çağırıyor- lar, eğer öyle olsaydı, biz Türkiye hu- dudlarından defolup gidenler gibi gi- dendik. Saadetimizin, — hürriyetimizin tüsumı burasıdır. Bu topraklardır. in S 3 leri Mehmed Diplenden sonra vakitile Fransızlarin Türkler aleyhine hareket ve çalışması için teklifler yapmış ©- dukları ve fakat Fransızların ellerin- den kaçaraık dağa çekilen ve Ağdunu- b mücahidlerle birlikte kurtuluş için çalışmış olan ve Üstiklil anndalyası kazanan Emin Semre kürsüye gele - rek söz aldı. Adana mücahedesindeki birçok hatıralarım göğsünü —kabarta kabarta naklettikten — sonrg - ezcümle şu sözleri söyledi: —Sza günlerde Antakya ve İsken- derun Türklerinin kurtuluşu istiklâli ortaya çıkltığı vakit Suriye mafbua - tında gayet küstahça yazılmış yazılar. gördük. İskenderun ve Antakya, Su- riye hükümetine mal etmek için yap-. madıkları yaygara ve hezeyan kalına- dı. Hatta Antakya ve İskenderundaki Türkleri Kilikyadaki Arablarla mü - badele etmeği ortaya attılar. Semre Öözlü sözlerine şu suretle de- Jonlar da aldanmışlar, bizleri Arab sanmışlardı. Hattâ ben Mersinde jan- 'darma zabiti iken bir gün beni çağırdı- 'dıdar. Benim Arablızımdan ve Arabları Fransız idaresine asındırmak için ben- den hizmet beklediklerinden bahaetti- fırladı. Ve kendilerine Arab olmadığı- amı ve Arab zannettikleri ünsanların da tamamen Türk olduklarmı haykırdım. Beni oradan uzaklaştırdılar. Fakat bu! kanaatleri kendilerine babalıya mal ai du. Arab zannettikleri Türklerden al- |dikları yaralarla ve yedikleri darbeler- le bu gafletlerin acısını çektiler. Âr - kadaşlar, Suriye Arablarına haykırı — yorum ve diyorüm ki: Eğer damarla- mımızdaki kan kendilerinden — olsaydı biz de bugün başlarında taşıdıkları e - fendilerini başlarımızda taşırdık. Hal- kültürll kanile|. Jsonra da Atatürkün işareti arkj takya ve İskenderun meselesint b ğ —Antakyalının derdi bizim bizim sevincimizdir. İşte ııumıı" ki, Antakya ve İskenderun bizim öz davamızdır. Kürsüye en son olarak yetiştirdiği ateşli ve yüksek genç şair Kâmuran Bozkır çıklk” Adana mücadclesinde yüksek #f) ve bütün Türkiyenin Hatay dn Dü wkim üü Genç şairin heyecanlı sözleri Tz sında ağlıyanların sayısı çoktü Yd dan sonra buradaki merasim b nc On binlerce halk büyük bir #a içinde yavaş yavaş şehre dnil'!" mıya başladı. 'ı Atatürkün arkasında — Y Adıma, 6 (ALA.) — Dün -î!:h nutuklarda istisnasız bütün Bözlerini bitirinken ş#imdiye 5 duğu gibi Türk milletinin bEP koşacağını ve'bu uğurda tartümllllik mallarını fedada bir an biletti miy'w'm i hıldıxmqln ve hl' Bz sında da kırk bin kişilik Çukf v kütlesi bu sözleri gözleri doldetiir Buğ;day fiatlar! Bu sene dünyanın her İbuğday mahsulü iyü olmasıf Öy buhran her memlekette derin U':'Y lişe uyandırmıştır. Önümüzdeki 'n zarfında çiftcilerimizin ihracat g zak ellerindeki stok mulları çıkarmaları çok muhtemeldir. ı Amerikada eğer havalar böylü " i gitmekte devam ettiği takdirde suller tamamile bozulacaktır. Filhakika son zamanlarda, "4 da, Arjantinde, Avusturalya V'I Tikada havalar o kudar gayri * gitmiştir ki mahsul normaldef — | bir şekil almıştır. | A ) j Bu sene, buğday kıtlığı malini derpiş eden devletler, v | vek bir vaziyettedir. En çok Taç eden memleketlerden  ve Arjaritinde şimdi hasad en hararetli bir zamanında yAİJ fırtınalar yüzünden Tüç 'bir şey #f Jamamaktadır ve bu yüzden mahsulü bozulmaktadır. Buğday ithal eden m.ııı“:_ başında gelen İngilterenin, çok darda buğdaya ihtiyacı wazdır: , maktadır ve daha ne kadar artaf | ikada buğday üzerinde gpekürasyonlar j cesi 45 dakika fazla oynatılmıştır.|tin semerelerini iktitaf edebilmek|bu aziz Türk ülkesinden kuvduk ve|day azdır. Bu senenin buğday Gencdler Birliğinin ilk sayısı da bu u- zayan 45 daki « | mağlüb bitirmişlerdir. Hakem setmiştir. Şu halde bu vaziyete göre Gendler Birliğinin şampiyonluğu ve Ankaragğücünün — ikinelliği — resınen kat'i bir şekit almamıştır. Bu akşam toplanacak olan mıntaka bunu vesmi bir neticeye bağlıyacaktır. Çankaya - Geneler Birliği maçınm hakemi Be - T . üm T lasaray telitinin, pazar günü de, Fenerbahçe Güneş muhtelitinin bize — mevsimin güzel oyunlarını seyrettirmiş olacak- raa ihlimal verebiliriz. Ömer Besim duyduğumuz zevk ve hazzı tazif et - ada olmuş ve devreyi | mektedir. Güneşin ömrünün Gümneş, kadar uzum ve nurlu olmasını temen- etmekte nekadar haklı olduğumu- bu tamennide mekadar — isabet binnetice memleket sporuna Ve genc- liğine daha fazla müfid olmak gayre- ni vermektedir. Bu itibarla Güneşe olan muhabbet ve hürmetlerimizin günden güne yükselmekte olduğunu tekrar eder, bu firsafla da detin zay- gılarımızı teyid eyleriz. Feneroahçe Spor kulütü ikinci başkanı Hayri Celâl Mehmetten sonra Salih Zeki söz ml- we çok alkışlandı. Bayan Şemsanın sözleri Bundan sonra Adanalı Bayanlar na- tuma konuşan Bayan Şemen kürsüye gelerek Adana kurtuluşunun manas- mı ve bu gibi mücadelelerde Türk ka- dimnm Tolünü anlatmış ve sonta çu sözleri söylemiştir: — Biz yarısı kadın yarısı erkek diye ayrılmış bir vatan içinde değiliz, biz erkekli kadınlı bir kütleyiz» demiştir. Bayan Şemsadan sonra, Adana gençliği arammdan seçimiş ölm ve 'Türk Sözü gazetesinin yazı işleri şefi Nevzad Güven kürsüye gelmiş, An - sasının büyük — taliblerinden " bundan dolayi İtalyadır. Almatf| Yapılan bir hasaba göre bit buğday fiatları yedi sene betle çok farklı ve yüksektir. % Teşekkür ,J Türk Dil Kurumu Genel SÜj forahim Nocmi Dilmenden bir mektapta, kendisine upıl'4 rasyon münasebelile meml / tarafmdan gelen geçmiş olsul ) zına ayrı aytı cevap varmĞ" bulamadığından bahsetmekte zetemiz vasdasile töşekkür dir, h

Bu sayıdan diğer sayfalar: