23 Ocak 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

23 Ocak 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, KA 'liiye ile Italyaras- .,_daki müzakçre 1 " ı"'!ıı:'*"yfadıı tihne müracaat m hususta ademi d Wî yeni ile 5 Havas Ajansı bil . ye — arasında liyet böüküm sür- İtalyı büyük ek Btrine Y NN Montrö Cianitaki hakkında Bulümm © İle müteaddit hı&:;““’— İtalyanın | 5 Kone L_'Ülıh'ımaku €hin Roma esine matuftur. lia gazetesinde bir ma- kale neşreden Virginio Gayda, Roma | helerini h—’şnbeı, böy- | ve Ankard arasındaki anlaşmazlıkların mümkün ola-| . mesuliyetini «tahrikâtçı ecnebi propa - gandasına» yüklemektedir. Muharrir, bugün İtalya, İspanya toprakları İhakkında bir taarruz fikri beslemiyor sa, Türkiye hakkında da hiç bir taar> ruz niyeti beslememiş olduğunu yaza rak diyor ki: «Föer Türkiye anlaşmak arzusu iZ - har ederse İtalya da bu arzuyu mem> nuniyetle karşılar.» İtalya Afrikada meşgul iken Avfu pa devletleri ile iş birliğinde bülun - mektan imtina ettiği bir sırada imza e& dilmiş olan Montrö mukavelenamesi - -| ni mevzuu bahseden Virginio Gayda di aber , e Mahafilin söy- tikk yok yor ki: «İtalyanın, Montrö mukavelename - sinin Türkiye hakkındaki ahkâmına fti raz etmesine hiçbir sebep mevcut de- ü- | ğildir. Bugün vaziyet değişmiştir. Mil- “ BRavas İ İlapy KaT Söylenmektedir. alyanın - Moa Ştirakini te © karşı Türk Vred LNS Sayfada) ele alındığı ve Yetin (.. UYandı Vâq. İi ı’"ı':un ardığını ça (A_AW Malümat Naj Tanha e lıı.hk V bildiriyar: Sandi Y'eli mu Yin n_d“—m etmiştir. zi öez Namesinin son | , | t Meselemi: w. lemiz h,k; vli Üşmüştür. Vaziyet .) "'u:î' ":ıııı_ ti Yeya Patün e e "’NĞ'“"M;.. İ .";..;asında Nn SA S 53 : ki Ni Doğu eu y Yeatl, K p '& dönüşünde ihtimdi hari- Ajansı bil Aşmanın üç dö KA ç dört balacağ, #Malinde bir şe- ee anlaşma ümitleri zayıflıyor, ” w Haslardan da netice çıkmadı : '& emniyeti koru- apları dahilinde anlat- öğleden son- “qhç_ Vakte k ÖRECi. TMatı tetkik eyle- ı).* Anadolu e- — Cenevrede konsey iç- SUSİ mü- Whıi'“d“ yapılan d l Grünmena tabki ve hat- Yanına — tevdi| '"""ng Post ya| rları inşa Akdenizin İÇin simate | vaziyeli ağırlaşmıştır. Slan bu peoş, Mal olacak olacaktır. yülra ğ;'hdın boru —.ı:î*u TS adasının Te dağı Demmiyeti tebarüz eş. |bittikten sonra köy binalarının yazımı- letler Cemiyetinin artık zamanı geç * miştir. Bu yakınlaşma, İngiliz ve Fran- sız siyasetlerinin Türkiye üzerinde yap tıkları iddia edilen tesire karşı bir İtal yan mukabelesi telâkki edilebilir. Ro- ma Sancak hakkındaki Fransız - Türk anlaşmazlığını slâka ile takip etmiş * tir.> ibuna gazetesi de diyor ki: «Türk - İtalyan münasebetlerinin sa lâhı, biraz da İtalya tarafından Türki- “. | yenin İskenderun davasına kar$ı bes- lediği sempatiden doğmuştur. İtalyan- Yunan ve İtalyan - Yugoslav münase- betlerinin de salâha doğru gitî!klPri söylenmektedir. Bu ise soön İtalyan - havası içinde Türkiye Akdeniz paktının yapıl- Jsında yapılan müzakerelerde hiç bir * İterakki kaydedilmemiştir. Hey'etimiz yeni talimat istedi Brüksel 22 (Radyo) — Sancak me selesine dair Fransanın tekliflerini tet- kik eden Türk hey'eti, Ankaradan ye- | ni talimat İstemiştir. | Yugoslavyanın tavassut teşebbüsleri Belgrad 22 (Radyo) — Cenevrede |bulunan Türkiye Hariciye Vekili Rüş- İ!i'ı Aras, bugün, Litvinof ve Delbosla müteaddit temaslar yapmıştır. Konsey toplantısına — iştirâk gdçnı Yugoslavyanın Paris Elçisi Puriç de ge- vek Rüştü Aras, gerek Delbosla gö-| « |İrüşmüş ve Sancak ihtilâfının halli için azami gayret sarfetmiştir. Fransız gazetelerine göre, Türkiye Ne Fransa arasında bir anlaşmaya va- rılması gecikecektir. İngiltere Hariciye Nazırınım faaliyeti Paris 22 (Radyo) — Cenevreden bildirildiğine göre İngiliz Hariciye Na- İzir Eden, Sancak meselesi etrafında Türk ve Fransız noktai nazarlarını te- L için, her iki taraf nezdinde teşeb- büsler yapmakta ve tavassut etmekte- dir. Delbos - Litvinof mülâkatı Paris 22 (Fransız radyosu) — Fran sız hariciye nazırı Delbos bugün öğle bilhassa İspanya ve Sancak meseleleri- i üşmüşlerdir. Aralarında tam bir gi olduğu anlaşılmıştır. . — Bulgar Başveki'i Belgrada gidiyor ; Belgrat, 22 (A.A.) — Bulgar Başve- kili Köselvanın ziyareti dolayısile bü- yük hazırlıklar yapılmıştır. Bulgar Baş vekili, burada Bulgar - Yugoslav ebe- di dastluk misakını imzalıyacaklır, Papanın hastalığı ağırlaştı Roma, 22 (A.A.) — Papanın sıhhi Tarsusta bina yazımı 'Tarsus (Hususi) — Tarsusta 3 ayıı İkömisyon tarafından bina yazımına |başlanılmıştır. Her komisyon dört kişi- Ateşli Türkiyenin yemeğini Litvitofla yemiştir. İki nazır| SON POSTA — Dostluğu fedakarlığa Değer , (Baş tarafı 1 inci sayfada) konuşmaların samimiliğinde ve iki ta-| rafın bir uzlaşma arzusunda olduğun- da müttefiktirler. Pöti Pariziyen, Jurnal ve Övr gazete leri gerginlik kalmadığını, Fransanın hukuk siperini bırakarak siyasi sahada müzakereye başladığını, bizim de Lüb nan hariç olmak üzere yalnız Suriye - Sancak federasyonu veyahut derhal tat bikına geçilecek tam bir muhtariyet İs tediğimizi, Fransanın bunlara yanaş - mıyarak idari, iktısadi, kültürel, hattâ bir askeri muhtariyetten ileri geçeme diğini yazıvorlar, Türkiyenin Suriyede nüfuzu Pöti Jurnal, Eden, Litvinof, Antones ko ve Puriç'in bizi yola getirmeğe ça- lışacaklarını yazarak diyor ki: «Delbos ile Viyeno Türkiye ile de- | vamalı bir mukarenet zaruretini anlamı şa benziyorlar, Türklerin Suriyedeki nüfuzu da bizi uysallığa sevkedecek ma hiyettedir. Ancak Fransadan, İngilte- reyi hattâ Cenevrede gazetecilerin ih- sas eylediği gibi Sancağa istiklâl veril- | mesinin şarkf Akdenizde kuvvet mü- vazenesini bozar sayacak olan İtalyayı gayri memnun edecek şeyler istene - merz. «Fakat hatırlamalı ki ateşli genç Tür kiyenin dostluğu — bazı fedakârlıklara değer.m Kim baş eğecek ? Paris, 22 Anadolu Ajansının husus! muhabiri bildiriyor: |Lö Jur, dünkü konuşmaların netice- siz kaldığını ve Milletler Cemiyetinin daha bir imtihan geçireceğini yazarak: «Kim baş eğecek, Türkiye mi, Fransa mı, Cenevre mi?» diyor. Senbris Jurnal'de, Cemiyetten çeki- i iyeceğimizi sorarak, Rusya ltere ile dostluğumuzdan bahse- diyor ve bundan dolayı buna ihtimal vermiyerek diyor ki: «Milletler Cemiyeti karariyle ancak karşı son taahhüdümüzden iriz. Türkler Suriyece şayanı garantilerle iktifa etmezlerse an laşma imkânsızdır.» Akşam gazeteleri konuşmaların u - mulan neticeyi vermediğini yazıyor - nsijan diyor ki: «Türkler geri- k azmetmiş görünüyoörlar. ini kuvvetle muhafaza edi- jyorlar. Biz Fransızlar, anlaşma arzumu men Suüriyenin tamamiyetini ka ruyan teklifimizden hiç bir zaman ileri geçmedik. Bu devrede de uyuşulacağa benzemiyor. Tavsiyeler Pari Suvar, cemiyetin karar verme- sini meşkük görüyor. Ve meselenin bir | daha talik edileceğini yazıyor. Tan muhabiri Sandler ile diğer dip- lomatların çalıştıklarını ve ehemmi - yetli konuşmaları ;yazarak bu içtimada hiç bir nihaf karara varılamaması ih- timalinden ve bu takdirde konseyde a- leni münakaşaların bertaraf edilmesi - nin derpişi Jüzumundan bahsediyor. Suriye milliyetperverleri Cenevrede Cenevre, 22 (A-A.) — Anadolu Ajan sımın hususi muhabiri bildiriyar: Süriye millicilerinden mürekkep ka- labalık bir heyet buraya gelmiştir. He yetin Sancak meselesi hakkında Mit letler Cemiyeti Baş kitabetine bir muh tıra vereceği bildiriliyor. Heyet azası- nn bir kısmı şapkalı ve sivil kıyafette, diğer kısmı da memleket kıyafeti ola- rak entarilidir. Bu heyetin başında Dürzü Şekip As- lan bulunmaktadır. Leh Hariciye Nazırı Tevfik Rüştü Arasla görüştü Varşova, 22 (A-A.) — Cenetrede bu Junan Beck. 'Türkive delegesi Rüştü As ras ve Letonya delegesi Mümters ve Dantzig âyan meclisi delegesi Greiser ile gö San'atkâr Nevres Bugün gömülüyor (Başlarafı 1 inci sayfada) Kendisini bekliyen âkıbeti iyi bilen ve büyük bir tevekkül ve cesaretle bekliyen Nevres, bu mülâkatta cena- zesinin çok sevdiği Yakacığa gömülk mesini istediğini de sö: Temişti, Nevresin ölümünü, vasiyetini, ve yasiyetinin — yerine getitilemediğini «Son Postav dan öğrenen Müuhittin 'den mürekkebtir. Kasabadaki yazım işi nâ Başlanacak Üstündağ onun dilediği"yere gömnüle- bilmesiiçin dün idap eden emirleri Ver- Sayfa 11 Manyahk bir kaptanın batırdığı gemi ( Baştarafı 9 uncu sayfada ) yerinden oynatılacağa benzemiyordu. Bütün sandallar, şaha kalkmış bir vazi N - ÇAM B yetie idi. Çoğunun denize indirildiği za ler(.:nde)ıl gıîld:l?"ağ::ezmm'şh bile. | man, dalgaların tesirile uçup gidecek y P;;nı::p' 2 e»ör;nciq TLakt U leri muhakkaktı. Sancak tarafında bus a ki.mi lcm.Elxxf AM aa Fara b )ım.'_ın sandallardan ise hiç bir hayie g nş ğ i. n'.ı_ TrekA beklenemezdi. Esasen su üzerinde yü« ma “);ek â)’zâ;le arşıladı. ;er gibi duran bu sandaflar, ufak bir Eser a BU mreketle param parça olacaklardı. İsti nuîıl:ıâır? Beyazıt E::' îh'h“"ak* z K fade edilecek olan yalnız tahlisiye san ı;ı,unu ağzından “MY: B dalları.. Yolculardan hiç biri de bunla ’“'_d“-N “ım:'_:m,“';_ "M_ ra nereden binileceğini bilmiyordu. fasıl buldun? Bir eksiği yoktur | Cocuklar ve kadınlar, ilk...» emri . |yanlış anlaşıldı. Bu emir, ilkönce kae Na ’üçgl_:r ::;d&f î;whu?“ dınlarla çocukların sandala binmeleri ; iz _:Ö vardır ki acaba sÖY- | can ettiğini, sonra da erkeklerin gire HB AT SAA a diye nice Za - | bileceklerini ifade eder. Halbuki o ham wp B “'7::’_ ve düşündü. le kadınlarla, çocukların birinci tahlis mwç hiııeksıkl“."dl iyor rd“:"'d n siye sandalına binip açılmaları, şckh'n-. Emir Sultan sözünü göyle bitirdi: aa Ü bütü B Eğer anı da yaptırsanız arzunuza Teşkilâtsızlık bütün korkunçluğu ila pe;— uygun olurdu. garıtıyordu. Sandallardan biri daha ime dirilirken kapaklandı. Yllda*“n; dıhın:::,w , Gittikçe meyillenen güvertede kah » ;l ı';ud“:_“’ f ramanlık ile kancıklık bütün hamaset yE z - ve korkunçluğiyle şaheser oyununu oy; - Emir Sllll:lğ mxbm“ padı. Vazifesi başında bulunmaktan iş Dddıbhlrştâ_ iyler gi ŞU (tinkâf edenler, bulundu. Karılar kocas cevabı verdi: Jarından ayrılmayı reddettiler, Çocuk- Tı_;ı Dört ıoşaıîı?î;;eâem ı:d'î: Jar, analarının eteklerine yapıştılar. çe mi ri vıkinl:,tı:nnlıî'l d ik sik gelmenize bar dağ.ımr_ardnn biri patladı ve tekneya Tit öti n 5 i:m,fı!ılı su doln_m_yı başladı. Kömür Bi Beyanlk ö gel Ve İra A GU Gam aat yüdü ve kaşları birer yay Bibi k“'ğ”'_ mulesi, bir yandan öbür yana sürüks dı. Hayretle karışık bir kızgınlık l.:ıı Jene sürüklene, geminin müvazenesinf yuyordu. Fakat Emir Sultan hiç oralar b".ı kat daha bozuyordu. da değildi. stifade edilebilen kayıklar Paîigi:-nh bir an düşündü. Yıllardan | girildi. l;untî'ıî'k ::::.ıî Tni beri yaşadığı zevk ve ihtirasla dolu halcesetler dalgalarla birlik yalın hâtıralarını bir yıldırım hiziyle | yor, sahipsiz 1 kafasından geçirdi. Ve hocaya hak verdi. — Doğru söylersin! Lâkin buna ar- tık lüzum olmıyacak, çünkü yaptıkla- yıma pişmanlık getirdim. Söz veriyo- Tum ve buna önce Allah ve sonra da pBen şahit ol! Yıldırım Beyazıt hayatını di Üüz; Tarihten sayfalar (Baştarafı 8 inci sayfada) — Umarım ki bu cami bir nice ek- siksiz ola ve siz dahi gelesiz... — Elbet... Yıldırım Beyazıt Emir Sultanın shz—l aklar, ağızlar, en ufac ile ebediyen kapa- bazıları kaza yerinden bildi. Telsiz memuru, daha hâ- z mahkemesinde idam ümların son feryat rle havaya yay- makta devam ediyordu. Telsiz memuru, son dakikaya küdar işaretini verdi, gemi suların de- rinliklerine gömülünceye kadâr, hissiz parmakları önündeki manivelâya bastı, bastı. işte andan sonra soktu; aç yıl sonra 1396 da olaen meşhur Nikbolu harbini kazanamaz; Türk devleti daha o za - İman Avrupadan Asyaya atılmış olur- $ e Kaptan Carey kendi fikirlerile baş- , güvertede duruyordu. Vicdanile karşı karşıya bulunuyordu. Ağzından boğuk bir ses çıktı. Son sözlerini söylü Turan Can Orta oyununun tarihi (Baştarafı 6 mcı sayfada) kendilerini - gömteriyorlardı. Hattâ bir defasında Beykozdaki Tokat köşkü - nün bahçesinde, hususi ve büyük bir| tenezzüh âleminde pişekâr küçük ha -| mail ile yeni oynamıya başlamış olan | Kavuklu Ali, bu genç ve hevcakâr ta-| kımla karşılaştı ve pişekâr İsmailin | tavsiyesile her iki takımın seçme oyun-| cuları birleştirilerek müşterek bir o - um.. Beni bu felâ ketten dolayı itham edemezler... Vestris yana yattıkça yatlı. G denizle bir olmuştu, artık.. ve b bire kapaklanarak, köpek balıklarının; yüzdüğü derinliklere daldı ve ebediyen kavyboldu. f * İmdat işaretini vaktinde vermemek am edilen Kaptan Carey, ge- şisile birlikte sulara gömülmüştü. , bulunan 112 masum insani k kaptanın uğuruna kurban yun verildi idi. “ Daha sonraları bu heveskârların he- men hepsi, evlendiler, çoluk çocuk sa- 'hibi oldular, asıl vazifelerinde ilerledi- Ner ve bu suretle orta ayunculuğunu ta- mamen bıraktılar; meyan da tama » mile Kavuklu Alinin takımıma kaldı idi :ki benim Ali ile tanışmam işte bu sıra-| 7 İlardadır. Ben daha o zamanlardan an- İlamıştım ki (Ali) ileride çok yaman bir| kavuklu olacaktır. Ali, sonraları ger - çekten yaman bir kavuklu oldu. Fakat he yazık ki orta oyununda hiç bir de- gişiklik yapamadı; hattâ o, nuh nebi -| den kalma, orta oyunu repertuvanna | İyendiliğinden yeni bir süje ekliyeme - ; —çaa BTeERAÜŞE eT ea Hatıralar (Baştarafı 6 met sayfada) Şiseliyen yağmur allında epeyre vü- n sonra bir küçük bahçe içine Ali Naci kılavuzlük e- çimizde Yakubun € « vini. hen Bizden evvelki üstatlarla artık © hepimizden evvel davranıyo du. Dehşetli sokulgan ve zeki idi » eteciliğe, muhabirliğe, Te » gpmağa istidadı da bu açık « di. ğünden daha o zaman sezile - i. | -Mesclâ © eski (Yazıcı) oyununun (Arkası var) yerine bir (Şâir) bir (Avukat) yahut | (Sihirbaz) n yerine bir (Doktor) bir I[Mnn)'nnzmnrı) veya (gözlemecinin) yerine bir (Pastacı) yahud da (San - dıklı) nn yerine bir (Metres Hayatı) koyamadı. Ne diyelim, bizim eski ah - bap. yakında iyi olur da, inşallah has- taneden türp gibi çıkarsa belki bundan sonra onları da yapar! * Osman Cemal Kayglı | BAA e h yeriuüi zzi seaeüei A SSĞÜĞ | miştir. Bu itibaşla Nevresin bu aabah saat |dökuzda Cerrahpaşadan kaldırılan ce-| foşhi İnazesi bu satırların intişarı ânında Ya- vesile ila « İkacığa yaklaşmak üzeradir. naslıklarına Vali Muhittin Üstündağ Bu hazin bulunuyor, Konuşma (Baş tarafı $ üncü sayfada) Medeniyet için bündan büyük Kitap, yazı | Z. k mi olur? Bol olan kadirşi- bir yenisini daha katmış

Bu sayıdan diğer sayfalar: