27 Şubat 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

27 Şubat 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. GH ğr S AxRFoA A a | Air ada “tırabı maddiye ve “ken di si ni bu için iki defa ceza verilebilir mi ? Amerikadaki garip dava ve adli hata hakkında |Sehirl sında Mill kü hukukçularımız ne düşünüyorlar ? eT a D TEZ Bundan bir ka çgün evvel Amerikada cereyan eden garib bir davadan ve mü- him adli bir hatadan bahsetmiştik. Hâ- dise şu idi: Moer. isminde bir adam bir arkadaşını öldürmüş olmak töhmetile 25 sene hap- »e mahküm ediliyor. Mahkümiyetini bi- ürip de dışarı çıktığı zaman bir hayli müddet işsin dolaşıyor. ve mihayet bir fabrikaya kapıcı olmak istiyor. Müra caat ettiği yerin direktârile karşılaşıyor. Hayret! Direktör, kendisinin öldürdüğü zannedilen adamdır. Yani maklül sağ. Moor uğrunda — nüâhak yere — istikballı mahvettiği adamı görünce çekip öldü - ü mahkemede de kendisini şöyle müdafan ediyor: — Ben o adamı öldürdüğüm için 25 sene nühak yere üapsedildim. Beküm sağ, benim — cemiyetten 6 adamın — hayatını almak hakkımdı, hakkımı istihsal et - tim. Meor acaba mahküm olur mu? Ameri - katırı merak ettiği mevzu budur. Ben de bu mühim adli hâdise karşısın- da oeza hukükile meşgul Lanınmış şah- siyetlerin fikirlerini almak istedim; Avukat Nail Taner şu fikirdedir: Bu adam 25 sene zarfında hiç bir sun'u taksiri ol - Mmadan çekmiş ol- duğu azâb ve 1z- Mâneviyenin ye - gâne mes'ulü o - Tarak,evvelemirde mah kü mi ye te düçar eden adâ - leti * görmüştür, 25 sene gibi uzun müddet zarfında adâ letin bu nâ kabili af hatasının intika- munı almak için hapishane duvarları içinde kim bilir neler düşünmüştür, faili hakiki! karşısına çıktığı zaman o - mu tahrik eden his, bu adamın mevcu- diyetinden ziyade intikam almak is - tediği adâletin hatayi maddisini yü - xzüne vurmak olmuştur. Onun bu cinayetteki kasdi adâleti tatmin etmek isteyenlerin düşebile - cekleri fâhis hataları, insanlığa karşı bötün fâciasile göstermektir, işlte be- nim kanaatimce bu adam böyle bir hissin teessürü tahtında cinayet değil, #dâletten ve o adamdan intikamını al- Muştır. Ben jüri ve hâkim olsa idim adâle - tin hatası yüzünden hayatı mahvol - Müuş bir insanı ikinci bir hatayı işli - Şerek beraat ettirirdim, Genç avukatlarımızdan — İsmail Kemali bularak kendisine anketi - Min mevzuunu anlattım. Beni din - ledikten sonra gülümsiyerek söze başladı: Bu meseleye vicdanf noktadan ba- kacak olursak a - sıl mücrim ikinci defa öldüren , - dam değildir, asıl mücrim bu ada - Bini, peı"işau'ı:ıkıı karısına çocuk - larına katil naza- kendisini suçlunun mevkiine ko Ve size çok yakın bir mâzide Fran: da meşhur avukatlardan Henri To- res bir suçluyu müd. ederken jüri ye hitab ederek şöy ylemişti. H dite şu idi: Suçlu '16. yaşında bir kızı - izdivaç -| vaadile kandırarak gebe- bırakmış, dünyaya gelen çocuğu da tanımak tememiş, kızın babası kızını kandıra - rı öldürmüştü. Fransız avukatı müdafaasında: «— Saf kızının bekriyetini evlen - mek — vaadile eden ve dünyaya gelen müşterek yavruya hakir na- zarla bakan hakiki bir câ yeti! Sizlere hitab ediyorum! - Zavallı bir babanın idamma veyahud mahiz miyetine karar vermeden evvel bir da- kika kendinizi senun mevkiine kayu - nuz. Ve onun hayatını yaşayınız. E - ğer bu katil gibi merdce hareket edi cek kadar namusunuz yoksa babaya lüm ocezası veriniz! demiştir. Jüri beş dakikalık müzakereden sonra suçlu - ya halkın alkışları arasında beraat ka- rarı vermiştir. Bu hâdisede suçlu bence beraat et - tirilmelidir. Avukat İsmail Kemalden sonra avukat İrfan Em'n ile görüştüm. Hâdiseyi zaten gazetemizde oku - muş olduğu için meseleyi anlatma - ga bile lüzum kalmadan söze başla- di: (İkuduğlumuz havadise göre, mak- tul kendi hüviyeti lamak sureti- le, bir başkasının felâketine ve hâ - ikimlerin hataya düşmelerine sebeb olmuş, ve 25 sene gibi bir ömrün en feyizli zamanlarını silip süpüren foci bir mahkümiyete meydan vermiştir, 25 senelik haksız. ıztırabın bir insan viedanında uyandırabileceği i'tisaf her halde seyirci vaziyette bulunan kim - selerin tartamıyacağı kadar ağır ve fa- elalıdır. Bu itibarla 25 senelik elim bir mahkümiyet devresinden sonra hürri- yete ve güneşe kavuşan bir adamın beklemediği bir sırada, sırf kuru ek - mek kazanmak için, müracaat elti kapıda böyle bir adamı, ümir vaziyet- te dipdiri görmesi, onun tarafından kovulması insan vicdanınıs duyabile- ceği en kuvvetli bir isyan ve feveran hamlelerinden birini yaratabilir, bi - naenaleyh hâdiseye €) koyan hâkim bu insani zaafları elbette göz önünde tutmakla mükelleftir. Bize gelince jüri olmadığı için hâ - kim ancak kanuni tahfif sebeblerine baş vuracaktır. Ceza kanununun 51 inci maddesine göre cezayı mühim mikdarda indirmekten başka bir şey yapamaz. Amerikaya gelince jür'nin vereceği karar alkışlarla karşılanır, Bu garip vak'a etrafında genç müddeiumumi — mudvinlerimizden Feridunun da fikrini almak — iste . Benim kanaatime göre mehkümun evvelce — yattığı jüri he-| rile baktırmış o -| müddet, mahkii - lan şahıstır. Ka -| miyetinden mah: nunt — noktadan| çub edilmesi, ce- vaziyet — mücibi| za nazariyeleri ve tetkiktir, jürili o- lan memleket - lerle jürisiz olan ':_Amlıkıllenb iki karar arasında mü- im farklar olabilir, öyle zannediyo - Tüm ki jüri böyle bir adamı mahküm timez, Çünkü; misal olarak Fransız Ti kararlarını göz önünde tutacak 0- sak bundan daha çok mühim hâdi- Selerde beraat kararı verilmiş old förülür, ben hâkimolsam bersat ka - Ti veririm. 5 Kanunlar vicdanların ifadesidir, vic- Hsa burada katili zavallı mevkiine, Maktulü de suçlu mevküne köyar, aî' zaman maktuül olan mâsum de - dir, öyle katiller vardır ki; nâmus, 'ı:;er_. haysiyet için birini öldürmüş ©- bi : bu bususu göz önünde tutarak İi karar verilebilir. Jüri kanun kita- Ti açmadan evvel vicdanıni üçar, ve hukuk — telâkki « lerine ve adâleti- ne mutabıktır, bü adam mahküm e- dilse bile kendi esaslarımıza — gö- re hâkim çezada en bâriz şekilde görülen ağır tahriki nazarı itibara alması lâzımdır, jürili memleketlerde bu adam kat'iyyen ce- za görmez, Çünkü jürilerin vereceği kararda kitabtan evvel vicdan hâkim - dir, bu adamı hiç bir insan vicdanı mahküm edemez. 25 sene bir adamın zindanlarda bin bir ltürlü meşekkatle sürünmesine haksız sebeb olmak en kuvvetli ağır tahriktir. Jüri olmı - yan memleketlerde bu hareket ceza - nm büsbütün — kaldırılmasına imkân wermez ve cezada hiç bir zaman mah- sub yoktur. Bir katilin uğrıyabileceği ma V aynı cinay&_ ISE ğ ğPORm Bu hafta Lik maçalarının son oyunları yapılıyor maçlarıda yakında başlıyacak tır. Bir lik şampiy hir edile edile bugüne kadar uzamış bulunmaktadır. Milli küme oyunları do yeni bir şekil aşmış olan nra taj der ildiği üzere likte dörl bulunan takımlar ara- » İzmir, Ankarg - takım- k edeceği milli küme o - yunları ba: caktır. Galatasaray - Eyüp İstanbul lik şampiyonasında bir iki sarsınlı ge olan Galatasaray mil li kümede derece ile alâkası ol yan bu maçı sadece oynamakla lik- teki son vazifesini yapmış olaca Lik maçları arasında uzun bir fasıla- dan dolayı bugünkü kuvvetini bilme- diğimiz Eyüp takımı likte düzgün fut- bol oynayan takımlar arasında bir ye- re sahiptir. Fenerbahçe - Topkapı İstanbu) lik maçlarında en çok gol alan oyuncuya malik olan Topkapı bu| mevsim geçen seneki kadar tehlikeli | bir takım olamamakla beraber zaman zaman likte başta giden takımlar için zorlu bir rakip olduğunu isbat eimiş- tir. Mevsim başından beri idma e olan ve bugün İstanbul şampi- yonu vaziyetinde bulunan Fenerbahçe için bu maç çok mühim bir oyun olur mMu? bilmiyoruz. Yalnız Fenerbahçe kalesinin gol tıl- sımı bozulduğuna ve likte her takıma hiç-değilse bir gol yapmak fırsatı bu- lan Topkapı da ihmal edilmiyecek bir kuvvet olduğzuna göre bu karşılaşma- nin da hayli heyecanlı olacağı tahmin edilebilir. İstanbulspor - Güneş İstanbul lik şampiyonası fikstürünün en son maçım: teşkil eden bu oyun haf tanın en mühim bir oyunu olacaktır. Bu mevsim bütün takımlar karşısın- da talihini denemiş ve hemen hepsinde aksi tesadüflerle karşılaşmış olan İs- tanbulspor, senenin son oyununu gene kuvvetli bir takımla kapamağa mecbur kılmıştır, Mevsim başından beri takımını muh telif sebeplerle değiştirmiş olan İstan- bulsoprlular son idmanlarına — hususi bir ehemmiyet vermiş - oldukları için bu maçı dikkatle takip etmek lâzım ge lecektir. Bir hafta evvej Fenerbahçeyi mağ - lüp eden Güneş bugün ne kadar kuy- vetli ise, İstanbulspor da bu maçta ra samaan Banare nn ease aA lanEnee e. en az cezayı bu adam görür, Jüri olan memleketlerde bu adam Muhakeme man bütün aile *|dim, Feridun sualime şu cevabı| salonundan halkın alkışlarile çıkar, hâ- |verdi: kimler verdikleri bu kararda büyük bir vicdan istirahati hissederler, Adli tabip Salih Haşim şu müta: leayı serdetti: Bu hâdiseye, , tıbbi bir görüşle bakılırsa irade - yi tamamile fel - ©e uğratacak kuv- vetli bir tahrikin mevcud — olduğu #ârülür. Binaen -« aleyh — mücrimis ehliyeti cezaiye * si olamıyacağınt kabu) etmek 1â - zımdır. Bu meselede gene Adli tabibimiz Enverin fikri şu merkezdedir: Meselede manevi ve maddi tahri - kin mevcudiyeti çok kuvvetlidir, bi - naenaleyh bemeni hemen gay di işlenen bu cürümden mes'ul olmaması Yâzımdır. »|hiye piş ve bunu okusun diye müs- (Os | îlı'z;;.î Osman Cemal Kaygılıya göre yazı- larının çoğunu nesir olarak yazan de- Ataç) bu bayram tatilinde çiçeklere | dair manzum olarak yepyeni bir de şat nde kendisine vermişt maan Cemal Kaygılı) da tutmuş, Nurul h Ataca bir muzipl apmak için pek az Yunus tarzını and bu şathi, ze çekerek neşre karar vermiştir. Şte manzüme: Ben bir garip (Ataç)ım! Girdim zümbül bağına, kokladım. öp- tüm gülü, Bağcı dedi: — «Ürküttün — gene nazlı bülbülüt» | Reyhan diktim saksıya, pekmez ile nu- ladım; Bahçıvanın kızını gül suyuna buladım! Mavi leylâk, abayı yakmış gene zal bağa, Mor menekşe bu yüzden biraz gücen- miş bağa! eyi Karanlil deste deste, — kuşlar beste; ayrı | sestel | Güverdin ayrı seste, kumrular Neri ah çekti; Çapkın serçe kıskandı, kumtuya - silâh çektil! | Ihlamurzu yükledim kadifenin sırtına, Papatyalar kopardı Horasandan hir - tına! | Kelebek düştü uda, kebap oldu yüreği, Dağda tavşanlar yuttu fesliğenli böreği! Gelincik gelin oldu. döndü kocakarıya.. Düğünde meme verdi ballıbaba arıya! Lüleden ateş aldı bahçıvanın lülesi.. Rüzgârda buklelendi zünbülün ondü - * lesi! Yasemin girdi saya, ister ki tenin yuya; Ol, tenini yumadan su boğuldu kokuya! Akasya, bir demet gül dürüp aya yol- lamış! Lâkin uçakla değil, onu yaya yollamış! Gün batarken salkıma işmar etmiş Mimoza, Berabarce vermişler fırma bir küp boza! Konca sallanır dalda, arının aklı balda, - . ı ğerli yazıcı -ve münekkit (Nuru'lah | okuyor |* verdim kumruya; kokladı, bir |* Nurullah Ataç'ın Bayram günü yazdığı şiir İstinsah eden : Osman Cemal Kaygılı Salkımlar ulam ulam, sarmaşık dolam dol Yahşi, yaman çiçekler, ben yüri nerde bulam ? Düşmüşüm yür peşine, kırmızı nar pe- gine, Sen kaş bakla peşine, ben enginar pe- şinel Çiçekler senin olsun, zerzeval, meyva benim, Senin olsun Hâle, gül; armutla ayva be- nim! Ben çiçeklerle özke tuzlu, tatlı severim, Ekmek kadayıfını sekiz katlı severim! Çıkar Çemberlitaşa anda yerim bak - lava, Mazhar Osman danlır: Çalar bana ok- lava! Oklavanın acısı.. Leylek, kuşun hacım.. Gökte bayan Zühredir Bay Fatinin ba- cısıl Bay Fatin gökte arar, bizse ararız yer- de: Teleskopla âşure, dürbünle pilâv, zer- del Ben bir garip (Ataç) m, Ahfeş benim baştacım.. Bildim: Hacıyatmazsın, lâkin biraz yat bacım! Yatmazsan karışmam ha, seninle ba - Karganınki, leyleğin çaldığı şol kavalda! Lâvantin — dizi dizi yola durmuş iz bekler... Erguvan, gök yüzünden bir kız oğlan kız bekler! Beklenen kız oğlan kız, mor sakallı, el bıyık.. Ayçiçeği, altın tas, maşrabası şakayik! Hepsinden haspa zerrin, hepsinden yos- ma fülya, Darnılmayın bacılar, bu hülya, — başka hülya! Darılmayın bacılar, hatırınız hoş olsun, Kelebekler mestolsun, — kurbalar sar - hoş olsun! hat ber oyun oynayacak derecede ve ©o kadar kuvvetli bir haldedir. İstanbul gpor, Güneş maçınıh umulmadık sü priz yapabilecek bir neliceye varması çok mümkündür. N Antrenör Booth gitti , Beş aydan beri Mill$ takım baş an- trenörü süfatiyile İstanbullda bulunan İngiliz antrenör Booth dün Romanya yoliyle Londraya dönmüştür. Anire - nör fırsat bulursam tekrar Türkiyeye gelmek isterim. demiştir. Beşiktaş - Güneş Kurban bayramı münasebetile dört klüp arasında yapılan turnuva galiple * İkalmıştır. Belediye Tışmam ha, Bir toriğe atlayıp Yunusla yarışmam ha! Hamsi diğer ırmağa, patlıcana aşlarım.. Süte limon sıkarım çatıldımı kaşlarım! Sözü açtık çiçekten, dırdır ettik ger - çekten, erdi sözümüz, yiyecek, içecekten! Şükredelim Mevlâya, yedik, içtik, do- yazlırı Aşı boyası değil, kanaryanın boyası! Necip Fazıl duymasın bunları hey Nu- rullah, Seni sıygaya çeker karışmam alimallah! — Nurullah Ataç — Şüiri temize çeken: Osman Cemal Kaygılı idman sahasına orta okulun inşasına başlanması yüzünden şehrimiz sahasız Çark mesiresi ci- yarında bir yer göstermişse de burası- nn bir saha haline getirilmesi için çok para sarfedilmesi lâzımdır. İzmit vilâyetine güzel bir stadyom yapılacağını duyan Adapazarı gençle- ri, Adapazarının da bu mühim ihtiya- cının tatmin edilmesini arzu ve temen- ni etmektedirler. Halkevi maçları Eminönü Halkevinden: Pazar günü ev.. miz 8por Şubesi himayesindeki klüpler * rafından aşağıdaki programa göre — Tutbol ri olan Beşiktaş, Güneş takımları 7 Mart pazar günü nihai müsabakayı | Taksim stadında oynayacaklardır. )Milli küme maçları için hazırlık Millt küme maçları hakkında görüş- 'İmek üzere mıntaka murahhasları salı günü Ankaraya hareket edeceklerdir. Atinada silâh müsabakaları Atina 26 (Hususi) — Dün Kralın huzurile askert klüpte Macar ve Yu- nan takımları arasında silâh müsaba- kaları yapılmıştır. Macar takımı olim- piyat galiplerinden ve dünya — şampi- yonlarından möüzekkeptir. Adapazarında spor sahası yok Adapazarı (Hususi) — Adapazarı maçlarına devam odileceklir. Alâkadar klüp- lere tebliğ olunur. Bözkurt sahası: Saha Komiseri: Abdur- rahman, Şark şimendifer - A. Bpor. Saat M, Hakem Kâmtl, takım B. Akınspor - Genç spor. sast 15.30, hakem Kâmil. A. Bakırköy sahası: Baha Komiseri: Cevdet, Aksaray - Alemdar saat 14,30, hakem Cun A, M. Kemalpaşaya su getiritecek zlıyor: Kasa * yol işleri he - Kasabaya su getirilmesi tekarrür etmiş ve bu iş en başa alınmıştır. Burada Çocuk Esirgeme Kurumu Gençlerbirliği, Kızılay “Kurumlacınır faaliyeti de kayde değer mahiyette dir. ;

Bu sayıdan diğer sayfalar: