23 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

23 Mayıs 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün İtalya Kralının Macariston seyahati Yazan: Muhittin Birgen talya kruli ve Habeşistan imparatoru Majeste Vittorlo Emanuele, birkaç ay evyel Macaristan kral nafbi Amiral Horty tarafından Romada kendisine yapılmış olan ziyareti iade etmek üzere, Budar teye gitti, Bütün Macaristan kral ve im- paratora büyük bir kabul merasimi yap- tı ve Budapeştede yer, yerinden oyn di. Kral henüz Ramadan hareket etvmezd. €evvel İtalyan gazeteleri büyük mneşriyas Alman gaze. — teleri de bu neşriyata On üç senedenberi ilk dela alarak İtalk ya haricinde bir seyahate çıkan ve Ha- beşistan imparatoru olarak ta ilk defa Macariştanı ziyarete giden kral ve impa> ratora Hariciye Nazıtı Kont Ciano'nun da refakat etmekte bulunduğul! eden İtalyan gözeteleri, Buda) yet mühim meseleleriğ. konuşulacağın- dan bahsettiler. Hulâsa bu seyahat, bü- tün merkezi Avrupa efkârımı harekete getiren siyasi bir hâdişe oldu. * İlk bakışta bu ziyaret, evvelce vaeki olan diğer bir ziyaretin iadesinden ibaret bir nezaket ve mücümele hâdisesidir. Fa- kat, İtalyan ve Alman gazetelerinin müt- tehit dille, seyahate gayet büyük bir si. yasi ehemmiyet atfetmekte — olmazarına bakılırsa İtalya ile Macaristan arasında- ki bu dostluk nümayişinin bir de siyasi mahiyeti olduğunu kabul etmek zaruri- dir. ;—i_vd mahiyet nedir? Budapeştede dan bahsediyorlarsa da şu esnada bu v <- selelerin canlandırılacağını gösterir baş- ka alâmetlere tesadüf — edilmediğinden konuşulacak şeyler arasında — doğrudan doğruya bunların mevzu teşkil edeceği- ne ihtimal vermek müşküldür. Alman ga- zeteleri, bir aralık Avusturya ile Nliaca- ristan arasında, Tuna metmnleketleri mü- nasebetlerine dair husule gelmiş yanlış anlaşılmalardan da bahsediyorlar. AR man gazetelerine göre Avusturya Cum- hurreisinin Peşte seyahatinden sonra bu Bu defa da Peştedeki konuşmalar, bu hâ- diselerin tesirini büsbütün ortadan kal- dıracakmış. * Bu tamtanalı ziyaretten, müsbet olarak derhal bir netice çıkacak mı? Zannetmi- yoruz? Fakat, bu ziyaretten sonra oerta Avrupada, Berlin - Roma mihverinin nü- fuzunu biraz daha artırmış bulunacağı muhakkaktır. Bilbassa, haziranın ilk haf- tasında Çekoslovakya — başvekilimin de Budapeşteyi ziyaret edeceğine dair veri lem haberlerin teyit edilmekte bulunma- sı, bu bakımıdan çok mühim bir hüdise teşkil eder. Almanyanın silâhlanmıya başladığı ve İtalyanın da Mabeşistan iş- ni helletmiş bulunduğu zamandanbeti orta ve şarki Avrupada kergün biraz da- Ba nüfuz kaybeden Fransız siyaseti, bu sahayı yavaş yavaş tahliye etimâş ve mey- danı Berlin - Roma mihverine serbest bırakmıştır. Bu suretle, kendisini yalnız ve müdafaasız hisseden Çekuslovak yarum şimdi bir de Macaristanlı komsuşmaya mecburiyet hissetmesi, Berlin - Roma mihverinin kazandığı nüluz. derecesiki göstermeğe kâlidiz. Ne taraftan bakılırsa bakılam, bu nüs fuz büyümekte ve kuvvetinâ arlırmakta- dar. Faraza, bugün Macaristan da silâk- Tarını istediği kadar artırmlak — karamnnı verecek olsa, artık buma mukavemet ede- cek bir siyaset kuvveti yoktur. —Bunun için, orta Avrupa, zahiri sükünete rağ- men, ÂAvrupanın en mühiüm bir — siyasıtı sahası olmuştur. Harp sonu Avrupasının siyasi kuvvet taksimatı tamamen değişi- yer. O kadar değişiyor ki orta Avrupanın tep gemisi Yugoslavyanın Dobrownik ilmranın! ziyaret edecektir. Hamidiye Bbu Hmandan sonru Giridin Hanya 1i - manına da uğrayacaktır. M Y he AD Amerikalı bir terbiye âlimi yılla züu ücerinde könferans vermek, rea evvel sırf «Anne> mev- | yazı yazmak, anneliği tak - dis eden müsamereler tertib etmek üzere bir <Anneler Günü- ihdas etmişti, bu âdet bilâhara Avrupanın bazı memlekefteri-| değil bütün hayatınca yol gösterir, çocuğun hayata geldiği SaEE L YT M Hakıkatte «Anne değil, hayatın bütün Şt beslediği aşktan KA DRA X Hiç ;sönmigen aşk $8 DTTIYKU c EY"İ’,, Günü» senenin bir günü değil, her günü devam müddetidir, Annenin çocuğuna kar- aldığı İlham çocuğuna bir gün, bir sene Sözün Kısas | | Çocuk suçlular E. Talu elecek yıl bütçe projesitl G masraf kısırına suçlu olup tü hüküm giyen çocuklar için ıslah eVİ tesis olunmak üzere 20.000 lira konmll olduğunu memnuniyetle karşılıyanlar” danım. Mahküm çocukların umumi hapisbir nelerde, kaşarlanmış, sabıkalı canilerdefi ayırd edilerek, şaşkın fakat daima edilmek' ihtimali olan ruhlarının ziyade zehirlenmesinin önüne ge-.'“"'d gazetemin ve benim ezeli davamızdır. Kaç defa bu sahifeterde ve bu sütüf” da, aynı dava mevzuu bahsedilerek, BAFf iyiliği düşünen sayın hükümetimizim bi sosyal ve insani ihtiyacı da bir an evvek karşılamasını dilemiştik. Sevinçle görüyoruz ki bu yolda ilk * dim atılmış bulunuyor. Gerçi - bütçeyt konan bu yirmi bin liralık tahsisat bir şey değildir. Bununla ancak, - beli başlı bir iki şehirde, ufak mikyasta birtf ıslah evi açmak ve bunları zar, zor idarü ne de geçti, senenin muayyen bir günü «<anneliği takdis» el -| gün başlar, huyatlar sonra da devam eder, Anne günü bütün | etmek imkânı bulunacaktır. meye hasredildi, ânnelik şerefine şenlikler yapılmıya başlan- | çocuklar, erkekler ve kadınlar için bir maziyi hatırlama gü - d Gönül isterdi ki, adliyemizin, yaştı bf nüdür, Her sene böyle bir anneler şenliğine biz de mühtacız. |lı mahkümlar için İmralı adasında YâP” SÖZ ARASINDA Berlin, Paristen Moda merkezliğini Alabilecek mi? Paris dünyanın moda — meşheridir. Bilhassa kadın modas. orada ihtira edi- Tir ve yeni modelleri görmek için bü - tâön dünyanın terzileri her sene Parise akın ederler, Şimdi, Berlin, Parisin bu mazhari- yetini kıskanmaktadır. Berlin terziler cemiyetinin bir toplantısında, Berlinin dünya moda merkezi oalması için lâzım gelen tedbirler araştırılmıştır. Bu iş için terziler müşterek biş mür essese kurmafa karar vermişlerdir. « İstiridyelere merhamet ediniz/ , eİstiridyelere merhamet ediniz, onları canlı canlı kaynar sulara atarak pişir- meyiriz, Canlı caniv üzerlerine limon sı- karak ilik gibi ağzının şapırdata şapırda- ta yemeyiniz. İstiri Geranız.. Bu sözleri Amerikada Alabana eyale- tincde himayet hâyvaüat cemiyeti âza - larıtdah 'biri Söylüyor ve meb'us oldu- ğu için parlâmentoya da bir kanun lâ- yihası veriyar. Parlâm&ntoda bu hay - vanların hassasiyetinden, duyduklari ıstıraptan ve böyle canlı canlı yenil - dikleri zamat hissettikleri acıdan yana yakıla bahsediyor; ve istiridyelerle mi yeley hakkında hususi bir öldürme sis- temi teklif ediyar. Fakat, teklifi redde- düiyor. Pariste pahalılık 1937 Paris sergisi münasebetile Pa- ris birdenbire fevkalâde pahahlaşmış - itır. Bizim paramızla 45 liraya tutulan odalar 75 Hraya çıkarılmıştır. Dükkân- larda seyyahların alabilecekleri mal - lar yüzde yüz arttırılmıştır. i|cılık yapan Mss, Mabet i: | HER GUN B FIKRA | Yarından tezi Merhum Ömer Seyjfeddinin. hü - kümet dairelerinin birinde bir işi çık- mıştı. Mürgcaat ettiği gün: — Yarın işiniz yapılır. Dediler. Ancak bir hafta sonza iş yapıldı. Bir müddet geçti, gene dir işi çıktı. Bu seferki müraenatinde gene: — Yarın işiniz yapılır! Dediler. Ömer Seyfeddin rica etti: Bu işin biraz acele yapılmasını istiyordum. — Yanından tezi var m? — Var ye efendim, öbür gün var, daha öbür gün ver.. daha daka öbür gün var.. daha daha daha öbür gün var. * Dünyanın en uzun kelin:esi Dünyanın en uzun kelimesi bir za- mmanlar Fransızca idi. Bu kelime (meş- rutiyete mugayir) müânasına gelen Anticonstiterticanellement idi. Geçen- lerde bir Fransızca mecmusda bu ke - limeden daha uzun bir kelimenin bu - lunduğu yazılıyordu. Bu kelime de Al- manca lisanında şu idi: Constantinopltaniseherdualielsac- hspfeifenspitzenmacher. Tabil iş inada binmişti. Bu seler de fenciler ortaya yeni bir kelime attı - lar: Tetramethyldsamidodiphenyldian, tranoltetramethylenediamide. Bakalım iddianın sonu ne olacak? 4000 çeşit şarap yapan kadın İngilterede 30 yıldanberi lokanta - e bir kas dın, şimdiye kadar pişirdiği yemekle - rin birer listesini yapmış ve âdeta hör birinin reçetesini hazırlamıştır. Yirmi cilt kadar tutan bu «yemeke reçetele- rimi kitabı mukaddesler gibi saklayan Madam Mabel, son günlerde yeni bir sırrını daha ortaya koymuştur. Bu gır şudur: Madam Mabel 4000 çeşit şarap imal edebilmektedir. 4000 çeşit şarap yapabileceğini is » Talihsiz sandalcının Bulduğu Reklâm usulü A Tneke İngilterede sandalcınm biri çok ta- Bhsiz imiş. Ne yapmış ne etmişse iste- diği gibi para kazanamamış — Sandala binmek isteyen müşteriler hep diğer sandalcıları tereih ederlermiş. Oldukça kalabalık bir aileyi besle- mek mecburiyetinde olan sandaler dü- şünmüş, taşınmış. Yepyeni bir ilân u - sulü bulmuş ve bir hasır şapka satın almış. Şapkanın üzerine: (Benim sandalıma bininiz. Hem u- cuz, hem de rahattır!) diye yazmış. Bunu gören ehlikeyf talihsiz san - dalemın sandalına üşüşmüşler.. ve bil- l sandalcı da az zaman içinde refa- ha kavuşmuş. . Medeniyet musikiyi öldürüyormuş! Meşhur Çelle üstadlarından Rus Çerinavski şu iddiadadır: İnsanlar medenileştikçe musiki zevk lerini kaybetmektedirler. Bundan elli sene evvei musikiyi da- ha engin bir meftuniyetle dinleyen ne- sİl ile bugünkü caz düşkünü nesil ara- şında çok fark. vardır. Bu iddiasımı ispat etmek için cenu- bi Afrikada büyük bir turneye çıkan Müsikişihas son zamanlarda tekrar |Londraya dönmüş ve demiştir ki: «Cenubi Afrika vahşileri çalgunı o- kadar derin bir vecdile dinlediler ki, bana en büyük mukaddes - rütbelerini Otuz senedir görmediğim Rusyaya Bidip anavatanımı ziyaret ettikten son- Ta, bu sefer de Eskimoların — diyarına yölculuk edecek Ve onlara' sazımı din- kızmışlar ve|pat eden Madam Mabel şarap formül-|leteceğim. Ne yapalım medeni insanla- İ İdaresi elindeki yolcu vapurlarının en e- kisi olan *Gülcemal» i üçüncü defa olarak kadra haricine çıkardı. İsteklisini hulursa satacaktır. Gazetelerde okudu - lletiyor- ra dinletemediğimiz san'atimizi vahşi zannedilen kimselere dinletiyoruz.» STER İNAN İSTER İNANMA! gumuz tafsilâtina bakılacak olursa Denizyolları İdaresini bu kararı vermeyo sevkeden sebeb vapurun eskiliği deği?, ;qkmımmauıudur. İSTER İNAN İSTER İNANMA! mış olduğu sıhhi, açık hava hapi: tecrübesinden mülhem olarak, küçüklef için de bunun tıpkısı yapılam. Ve gefi böyle, sosyete ile rabıtası bulunmıyan bİf adanın üzerinde, mahküm çocuklar, al€“ lâde gardiyanların değil de, nüfuz «“ seciye sahibi tecrübeli pedagogların N€" | zareti altında manen ve maddeten (d8“ sintoxigu&) - zehirin tesirinden kurtük Müş - olup, tekrar camianın - içerisil? avdet edebilsinler. Zira, ekseriya, işlediği suçu gayri şuuü olarak, ya görenekle, yahut ki şunun nun caniyane teşviklerile, nadiren de 747 rüret ilcasile işliyen çocuk bir müddeti kuvvetli fakat gene de müşfikane bir f" zibat altında bulunacak, irşat edileceki doğru yola güdülecek olursa, yüzde dak*- san kabili ıslahtır. Fazla olarak, açık havada, beden t&f7 biyesi, sıhhi ve kâfi bir gıda, muntazati | ve pratik dersler, bir suçlu damgasil) | oraya gelen zavallı yavrunun i f arasına yeniden katıldığı zaman mandi ve maddeten oldukça mücehhez faydâli | bir unsur olmasına imkân verecektir. — Herhalde, atılmış bir adım vardır. Bü adımın daha gt tiş ölçüdeki icraata BAF | langıç olmasını bütün ıımhniyvtilw' İ A Dn her ne bahasına olursa olsun 100 4 kadar yaşamak isteyen bu 97 lik gimdiye kadar hir'milyar: dolardani # rüşvel vermiştir. # Rokfeller rüşvet vermek üzere meralekette busust sdamlar kaflannükl ve oralarda bir petrol madeni bıı!uı#d: takdirde bu adamları vasıtasile bu Mf denleri bulanları itma ederek yullm”. petrol damarlarının bulunmasına | Biliyor musunuz ? ? — Darmstadt şehri nerededir? Jp 2 — Tarihte, <Bir inkilâpta 'İ.'v* karpte muvaffak olmak için cür'et, yar gene cür'et ve daima cür'et lâzım!'» adam kimdir? — , 3 — Asurilerin meşhur payitabti . /Ninuva milâttan kaç yıl eevel, hangİ kümdar tarafından yıkılmıştır. a (Cevapları Y k * Dünkü Sualterin Cevapları: — 4 € , 1 — İran şair ve i reddin 13-14 üncü asır arasında Yf mıştır. 4 2 — Bulgaristanda Şipka harb' de Türklerle Bulgarlar ve Ruslar da yapılmıştır. 3 — Çarliston şehri Birleşik dadır, nüfusu 68,000 dir. Pamuk tile meşhurdur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: