28 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

28 Mayıs 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA MİZAH ŞEYTANLA MÜLÂKAT > İmset, ç tariyat müdü- | tün sesini tan Beni çağırı- Yedu: — Ne var üstad? — Bir mülâkat ğ" S Kimle? D ç Kendi. ken- ;:li;)':ıpacılı de- ya; günün ı' =!hı!znndnn bi- ğ İ hîğ: nmiye baş- ğ I*N; düşünü- P &. “ünün adam- an — birini, t buldum. Rok- -O öldü. .;n:rüprakı bol daha iyi ya! ::îbısüe_ L.ylm. Mülâkat yaparım ç Onlar Amerikadalar? .: Cehenneme olsa giderim. Sen aylık- haber ver. K Orası öyle amma Rokfeller günün Nadı sayılmaz. Ben buldum. S Ben de kaybetmiştim amma bula - < n'an — Ne kaybetmiştin? ':&h'ı yaşımda iken annem bana bir * Füruş vermişti. Onu kaybetmiştim. ..; “Ben kuruş filân kaybedip bulma- Günün adamını buldum. î Yerini yurdunu söyle gideyim.. _Y!rlnl yurdunu bilsem kolay, < Ainı söyle? — Er'iyaza” billah! S Mülâkat işte onunla olacak, .: Allah, şerrinden muhafaza etsin. "& bu işi beceremiyeceğim. ç:tcmm de ne demek, sen mu- değil misin? ’i.:r“hırdm amma ne şeytanın kapı j lığını ettim, ne de arka bacağı - ,.;:uh lâf istemem. Mülâkatı Yap, Sa) Yaz getir. Haydi şimdi işe başla! ldan geri çarkettim. | Bç ç Anla görüşmek kolay olmıyacaktı. İ Sağllanla mülâkat yapabilmenin güç ol- w bu dünyada şeytanla mülâkat kim B “ü::n..u" güçtü. ! &a: telefon ilişti. İstihbaratı bul- j 7:".;"'3 bayan, Şeytanla görüşmek isti- Ku Hlefon numarasını söyleseniz. * lma bir kahkaha sesi geldi: —h:hlz“ıyh bir numarayı çevirin, karşınıza çıkar. Ha ha, numarayı N.,b_% N kr ş ,,"'.':;ııu kapadım, tekrar açtım. 16 yı j 16 yı çevirin, oradan 97 ( is- orada mı bayım.. Ş#eytanların nevileri var, ban- o':“ymımuı? 'am ğ Slm şeytan meşheri mi? Bes İ N 'A—M’Muiniı amma telelfon rehbe - , İt ben aramış ta bulamamıştım. | ..,ekhh“ de, akıl hastalıkları hastanesi | z Falidr. vk e ” E';::—u hizla kapadım. — G, kör şeytan hayi N ı:::ıyk bayım! ; N #lelâcayip bir şey vardı. İn- .!,,::uhdu, hem de benzemiyordu.. N__ benziyordu, hem de benzemi - ;,ş:' kimsin? Verdi: İN ş::,'*ll— demindenberi beni arıyorsun | * * 5a a.. — &v'* tükür, gökte ararken yerde bul- N, Bta buradayım da göremiyorsun. Yazan : İMSET — Burada nerede idin? — Evvelâ neşriyat müdürünün kafa sına girmiştim. Şeytanla mülâkat yap - manı ona ben söylettim. Oradan seninle birlikte bu odaya göçtim. Senin kafana girdim. Telefanu açtırdım. İstihbarattaki santralın kafasına girdim, sana timar - hanenin telefon numarasını verdirdim. Şimdi de karşında duruyorum. Sor sua- lini vereyim cevabımı.. İş olmuştu. Şeytanı bulmuştum, fakat ona ne sorabilirdim. Şuna buna soru! - duğu gibi: — Kaç yaşındasınız? — Kimin romanlarını seversiniz? — En beğendiğiniz sinema attisti han- Bisidir? — Evinizde ne ile vakit geçirirsiniz? gibi beylik sualleri saramazdım ya! O benim düşündüklerimi anlamıştı. Çıngıraklı bir kahkaha salhverdi. — Ne o sual mi bulamıyorsun? — Hemen hemen öyle! — Haydi sana yardım edeyim.. Hem benim şimdi çok işim var, uzun uzun ko- nuşamam. Önündeki kâğıtlara bak, Kâğıtlara baktım. Kâğıtlara elimi sür- mediğim halde baştan aşağı yazılmıştı. Yazı da benim yazımın ayni idi. Başımı kaldırdım. Şeytan yoktu. * Ben Şeytan anlatıyorum: İnsanlardâ gayet tuhaf bir itikat var: Doğrusu bu itikat beni çok güldürüyor. Benden ödleri patlıyor. — Şeytan! Dediler mi, yürekleri hop, hop, hop hopluyor. Benden korktukları kadar ka- dından da korkuyorlar. — Onlar da şeytan! Diyorlar.. Bu ne gülünç bir itikat. Ka- dınlar mı şeytan? Ne münasebet! Kadınlar şeytan de - ğil, şeytanın oyuncakları.. Onlarla oy - namaktan öyle zevk alıyorum ki.. Günde beş on defa yüzlerini gözlerini boyatıp karşıma alıyor, ballerine gülü - yorum. Saçlarınızı kesin diyorum, hemen ke - siyorlar, Tablakârların tabla altı şeklin- de toparlayıverin, diyorum. Hemen yapı- yorlar. Kaşlarınızı kazıyın diyorum, kazı- yöorlar, Kocanızla- kavğga edin, diyorum, ediyorlar, Komşularınızı çekiştirin di - yorum, çekiştiriyorlar. Dedim ya, ben ne desem onu yapıyorlar. * Bazan daldan dala atlar gibi lâftan 14- fa geçiyorsun! dersiniz.. Şeytanlığın ya- sası bu esasen. Bir dalda durmamak. Bir gün İspanyaya gitmiştim. — Orada Franko, isminde birini gördüm. Bu bir generaldı. Hemen kafasına girdim. — İsyan et Dedim. Düşünmedi, taşınmadı, isyan etti. Bütün devletlerin büyüklerini görü - verdim. Bir kısmına: — Siz yardım edin.' Bir kısmına da: — * rnıa yolunu — bulurlar. caklarla tılar. bütün nunda merhame- tim tutlu. Devlet büyüklerini — gör- düm: — Bırakın, de- dim, ne işleri var- sa kendileri hallet- sinler. * Hâlis süt insan- ları besler.. İnsan- lar beslendikçe de kendilerini benden bir nebze koru- Bunun — önü- almam gerektir. Onun için sütçü- leri hep emrime almışımdır. Hâlis süt satmazlar, Süte su karıştırırlar, * Hani iki tekerlekli bir şeyler var.. Bazıları: Bisiklet, diyorlar.. Bazıları da şeylan arabası.. Yani benim arabam. Ne yanlış bir düşünce., Ben hiç öyle şeylere binmiye tenezzül eder miyim? Benim a- rabam büsbütün başkadır. İnsanların ©- tomobil adını verdikleri tekerleği lâs - tikli, içi rahat şeyler yok mu, İşte onlar benim arabamdır.. Benim arabam oldu- ğü için de bir Çok garip halleri vardır. İçine giremiyenler — kıskançlıklarından kendilerini yerler. İçine girenler iğreti | girmişlerse: — Ah bizim de olsa! Demekten çeneleri yorulur. Eğer sa- hipleriyse her gün bir kaza yapmak teh- Hikesine maruzdurlar. * Şeytan deyip te yalnız fenalık yaptı- ğıma. İnsanlara hiç iyiliğim dokunma- dığına hükmetmeyiniz!, Ben insanlara çok iyilikler yapmışımdır. Amma hüki- katte bu da bir telâkki meselesidir. Ben iyilik derim de. Hakikatte iyilik değil- dir, Merak ediyorsunuz değil mi? — Bu iyilikler nedir? Diye sorabilirsiniz... Söyliyeyim.. Medeniyet.. Evet bugü- nün medeniyeti benim eserimdir. Ben olmasaydım. Amerika keşfedilmiyecek- ti. Ben olmasaydım, zehirli gaz keşfedil- Mıyacaktı. Ben olmasaydım. Tramvay olmıyacaktı. Fabrika almıyacaktı. Apar- timan olmuyacaktı. Elektrik olmıyacaktı. rı ben niçin mi yaptım? — İnsanlara hizmet olsun diye! söyliyeyim: Medeniyeti bugünkü haline getirmek- le insanların rahatını kaçırdım, Zehirli gazlar keşfettirdim. İnsanları —boğdum. Asansörü yaptım. İnsanı merdiven — çık- maktan menettim. Bu yüzden adaleleri işlemiyor. Daha ihtiyarlamadan — bacak- ları tutuluyor. Tramvayı yapmam yaya yürüyenleri çiğnemesini, içine girenleri cendereye sı- kışmış gibi rahatsız etmesi, atlıyanları da cezaya çarptırması için, Apartımanı, gehrin havasını bozması için kurdum, Elektriği icadıma sebep te, insanların /gözlerinin bozulmasını istediğimdendir. Dedim ya bütün bu medeniyet benim eserimdir. Ve medeniyeti insanlara iyi- lik için değ lettim. Medeniyet daha da ilerliyecek ve ben daha çok zevk duyacağım. * — BSiz sakın yar- dım etmeyin, bilâ- kis ona karşı çıka- beraber olun! dedim. Hep- Bi dediklerimi yap- tılar, Bu yüzden birbirlerine karış- Nerede ise dünyada kan gövdeyi gölü- recekti. Gene sü- miyecekti. Ben olmasaydım. Asansör ol-|, Olmıyacaktı. Olmıyacaktı. Bütün bunla- | Şimdi bu söze bir güleyim de doğruyu |» Sayfa ? Bu haftaki güreş müsabakaları Dinarlı Mehmet Koma ile karşılaşmıya ; Dünya güreş âleminde muvaffakiyet göstermiş bir takım pehlivanların şehri- mize gelişleri halk arasında büyük bir alâka tevlit etmiştir. Bizim pehlivanlarımızla güreşecek o- lan Koma geçenlerde buraya gelen meş- hur Cim Londosu mağlüp eden Şikatı 47 Kendisi 34 yaşındadır. Cenubi Amerikanın iri gümüş - tokalı (Atlas şampiyonluk kemerini belinde ta- şimakta ve: e— 9 'milletin 41 pehlivanından, 14 çe- tin güreş yaparak kazandığım bu keme- ri, sırtımı yere getirebilecek olan Türk güreşçisinin beline takacağım!« demek- tedir. Komayı, cumartesi akşamı, stadyom- da seyredeceksiniz. Bugün, Türkiyenin şerbest ve yağlı güreşte resmen şampi- yonu Tekirdağlı Hüseyindir. Mülâyim ikinci, yarım dünya Süleyman üçüncü, ,ve o müsabakalara iştirak etmediği için de, Dinarlı Mehmet dördüncü sayılmak- tadır. Binaenaleyh, Koma'nın, Tekir- dağlı Hüseyinle, Türkiye şampiyonluğu- ba, Tekirdağlı Hüseyinle güreşmeye hak wlkıı;ır.abilmcıi için diğer üç pehlivanı, sıra ile yenmesi lâzımdır! Bingaenaleyh, evvelâ Dinarlı ile, onu yenerse yarım dünya Süleymanla, onu da yenebildiği takdirde Mülâyimle gü- reşmek mecburiyetindedir. Bu üç galibiyetten sonradır ki, Koma, Tekirdağlı Hüseyine karşı da talihini ve pazusunu denemek fırsatını kazanabilir. Bu hesapça, Dinarlı Mebmetle olması lâzım gelen ilk güreş, cumartesi gecesi Taksim stadyomunda yapılacaktır. Dinarlı Mehmet, şu anda, Karacabey- gedir. Kendisine, buraya gelmesi için su- reti mahsusada davetiye gönderi!miştir. Dinarhı Mehmet, kendisini getirmek için gönderilmiş olan adama verdiği bir kâğıt ve imzayla, cumartesi akşamı İs- tanbulda bulunacağını ve Koma ile gü- reşeceğini taahhüt etmiştir, , Bu taahhüdünü yerine getirmediği tak- dirde, bittabi mağlüp sayılacak, ve bu müsabakalara girmek hakkını kaybede- gektir. O zaman bittabi, Koma, ya Mülâyim- le, yahut ta yarım dünya Süleymanla gü- Teşecektir. Bundan sonraki müsabakalardan biri- Ve final, İstanbulda yapılacaktır. , Geçen sene İstanbul festivalinde gayri Pmuntazam ve, karmakarışık- organizas- yonla yapılan müsabakaları hatırlıyarak /dakikada mağlüp etmiş bir pehlivandır. | hıdır, gelecek mi ? Profesyonel güreşlere halkın rağbetini söndürmemek için organizasyon meselesine azami dikkat sarfetmek ve bu işlerde lâübaliliğe meydan vermemek lâzımıdır Dinarlı Mehmet ları evvelden tesbit olunarak hakemleri Kararsızlığa ve halkı da heyecana, infiale pevketmemek lâzımdır. 4 — Radyoyu her eline geçireı. manâ. sız ve lüzumsuz sözlerle ortalığı karıştır. mamalıdır. 5 — Müsabakalara vaktinde başlanma- , 6 — Her türlü ihtimaller nazarı itibara abnarak kimin kiminle güreşeceği biz gün evvelden ilân edilmeli ve bu proge ram harfi harfine tatbik olunmalıdır. 7 — Halkın organizatörlerin - gazete. ciler müstesna - ringin kenarında yer alı paları sureti kat'iyede menedilmelidir. 8 — Güreşlerin danışıklı dövüş oldu- ğunu işrap eder tarzda hareketler, hake- me sokulmaklar, kulağa fısıldamalar kat'iyen olmamalıdır. Yaşarla uğraşmak doğru değildir! ** * Sevimli şampiyonumuza — söz söylemek isteyenler dedıkodu yapacaklarına minder üzerine çıkmalıdır Dünya şampiyonu Yaşar Erkan R Dün, matbaamıza Berlin olempiyatla- ğil, fenalık için bu kadar iler-! si İzmirde, diğeri Ankarada olacaktır..| rında dünya şampiyonluğunu kazanan değerli pehlivanımız Yaşar Erkan geldi. Büyük bir hiddet içinde bulunan sevimli! şampiyonumuz, — Kasımpaşa — klübüne mensup bazı güreşçilerin, ötede beride Şeytanın, benim kalemimle, benim el| cumartesi günkü müsabakalar için isti- | kendisine meydan okuyarak dolaştıkları- yazımı taklit ederek yazdığı yazı burada bitmişti. Ben bu yazıyı bir kere okudum| 1 — Radyo tertibatı muhakkak suret- ve neşriyat müdürüne: — Kendim yazdım. qlı_ıhı:hıldınpyîınoluık! yeceğimiz şeyler şunlardır: te yapılmalıdır. 2 — Organizatörler ve diğer bazı gayri Diye teslim ettim. Yazmadığım bir ya-| mesul kimseler ringin etrafında dolaşe- |- için kendim yazdım dememe de sebep|rak mütalealar dermeyan - etmemelidir. Jer. 8 — Müsabakaların şartları, zaman- 8 ÜN aü YKüi ü nı, ve hakkında teessür uyandırıcı dedi- kodular çıkardıklarını duymuş. Onların iddialarına göre, Yaşar, dünya şampiyonluğuna değil, Türkiye, İstan- bul, battâ Kasımpaşa şampiyonluğuna bile lâyik değilmiş ve hepsi de, 'Yaşarı kolayca yenmiye kadirmişler!.. (Devamı 11 inci sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: