13 Temmuz 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

13 Temmuz 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fo © ngı krlm hıî":_l Paris sergisi memleketle- Brevi İıîj Zamanına tesadüf etti Bir oket kana, © “derken, grev yüzünden Seyre mmp'"’h Öteki açılırken sergiyi BYan bi me Debilere huzur içinde ya- | sm in verebileceği zevk- htı'n,;.. Olarak ftattıramadılar. Bununla :&., ""WLH mümkün olduğu kadar İ Si mümkü SUZ n a E ete o diği kadap Ettirmesi için ellerinden gel- Makmatla Salışlıkları inkâr edilemez. Bu " 3lemj Wt hafta sergide bir su ve ” dang meç, —P ttmişlerdi. Bu hafta da E Yaptdar. Bu sonuncu mü- l"liı, skeraa ci ve yakutlara *tname veriliyor K KONO KK vY$3 S n bir karar- Ve 1.““““-'— elmas, inci, yakut, olr. * gibi kıymetli taşlar için Oüa DA İhdas etti. TOYa Ka Da bağlı olarak işliyen bu ? Yumc '30 U veya her hangi bir ki Mötiğ ASAt ederek Ü lağ €k malik olduğu kıy - YT Ö Muzya l yaçııdAYene ettirebilir. Büronun ;u'“ darphanenin altın ve gü- Meetli madenlere damğa vur- ektir ça Kiymetli taşları şecere - * Tabii altın ve gümüşte ol- ;ğ:[:'msa vurmak mümkün NCi tt Şeyi muayene edilen de ç lmesi imkânsız bir ;.x. Zinciri de çıkmıyacak N 'Bida yapıştırarak üzerine » Yazmaktan ibarettir. ! 5 edebil- bir taşı bi ’rlr'ıı.ı: &lan makineler yap- ğ Ne vasıtasile ğ taşın res- A, Şahadetnamı N eye raptedil - hlili yapılmaktadır. m bü şekilde muayene Berdanlık için verilen şaha- ir düm TEYİ g Yi g Bo Mezse - Şinlyelim. Doğru tut- kağ aç delikli &) ıh—nmcklcdir. erce defa | )samere Grand Palais denilen daimt sergi binasında 50 metre derinliğinde, 40 met- re genişliğinde bir sahne üzerinde veril- di. Bu maksatla muhtalif memleketler - den bale heyetleri getirilmişti. İçlerinde gimdiyo kedar memleketlerindan hiç çık- mamış olan Amerikanın meşhur City Musicc Hal'in Rachettes heyeti de vardı. Vo en büyük muvaffakiyeti bu heyet ka- zandı. Musikinin nağmesi ile tek tele bağlan- mış bir sürü kukla halinde mutlak bir intizamla hareket eden bu bale heyetini görmek bize nasip olmadı, fakat hiç de- Gilse resimlerine bakınız. vevereeree LA LA AAA AAA Orkestra, radyo ve dan- singli trenler İngilizlerin dâhi dedikleri meşhur Shakespeareleri yürüyen bir orman ta- hayyül etmişti. 20 inci asrın fenni bize bunu değiü, fakat içinde orkestrası, rad- yusu ve dans salonu bulunan bir lükz tren getirdi. Fransanım cenup kısmında bir kaç haf- ta evvol iştetilmiye başlanan bu trenler 7 vagondan mürekkeptir. Vagonların bi- rincisi bir telsiz :stasyonu halindedir. Or- kestra burada çalar, ses verici makineye Egder, oradan diğer vagonlara dağılır. İk?ne! vagon dans salonu halindedir, ilk vagondan hoparlör ile akseden — musiki borusunu bir dans'nge benzetir. İstekliler burayı doldururlar, sarsıla sarsıla, belki bu sarsılarak oynamaktan memnun ola ola dansederler. Geriye kalan beş vagon alelâde birer yolcu vagonu halindedir. |ze bitişik vagonun orkestrasını beğendi- ğiniz gibi dinletir. İlâve edelim: Bu tren- de yemek ve içmek tabil mümkündür. Yalnız söylemek lâzım ki Fransada ye- ni işletiimiye başlanan bu musikili tren. lerin küçük nümuneleri vasati Avrupa- naın bütün trenlerinde daha on yıl evve! bile mevcuttu. Trenin tepesine bir anten konulmuş. Bir radyo yerleştirilmiş ve bu radyodan her yolcunun koltuğuna bir priz uzatılmıştı. İstiyen yolcu beş kuruş vererek kontrol memurundan bir kulak- çirir, yantndakini rahatsız etmeden mu- sikisini dinlerdi. Fransızların yaptıkları yenilik örkes- trayı vagona yerleştirmek s İ kiyi uzek istasyondan de; gondan almaktan, ve bir vagonu da dansa tahsis etmekten ibarettir. 1500 muhacir geldi Bu yıl Romanyadan gele ik kafile K r. Muhacirlerin sıhhi aK üzere vapur doğ- ya gitmiştir. İkinci — kafile de gelmek üzeredir. Romanya muha - lcırlcn Trakyaya yerleştirileceklerdir. le Fakat her birinde bir hoparlör vardır, si- | çın, bk alır ve pirizine takarak kulağına ge- | İnanmıyacaksınız fakat doğrudur! Erkek elbiseleri için yeni model aranıyor bilir.. İngilterede son günlerde yapılan, ye- ni moda suvare elbiseleri müsabakasın- da 340 modeli gözden geçiren jüri heye- ti, hiç bir karar veremeden dağılmamak- la beraber, gu resmini gördüğünüz saf ipekten yapılma, kolsuz ve pelerinli smo- kini modellerin ekserisine tercih etmiş- tir. İşin daha garibi, bundan böyle simo- king veya firakların siyah olmayıp, ka- dın tovaletleri gibi muhtelif renklerde ol- ması düşünülüyormuş. Senede 100 İngiliz lirası varidatı olan köpek İngilterede köpek meraklısı zengin bir kadın ölünce, vasiyetnamesi açılmış ve köpcği Boba, her sene verilmek üzere z İngiliz lirası miras bıraktığı, ona ba- kacak n'anı hizmetçi kadına da senevi 200 İngiltz Uras: maaş bağladığı hayretle gö- rülmüştür. Köpek, hizmetçi kadının, yatak oda - hususi kanapesinde yat « mde iki kere yemek yemekte, bilhassa kızarmış tavükla ördeğe bayıl- maktadır. /— Birkaç satırla —S Dünyanın en pahalı şehri Vaşing - tondur. Haftada 32 tira kazanan dört kişilik bir aile fakir sayılmaktadır. v Nevyortlu Helen ve Kornelyastorm mamındaki ikiz kızlar, son günlerde 83 üncü yaldönümlerini - birlikte - tes'it ve &4 yaşına basmış oldukların- dan evlerme taxn 84 kişiyi davet et - mişlerdir. * İngilterede kaza yapan motosikletli bir kadız «Yezil ne dal; medan, ( alet giymiş olan bir kadı- n, terilen işaretleri gör- zavallı adamı çiğ- medim> demi, Amerikada bir örümcek çiftliği meydena tilen tıpta SİNEMA Sinema ile tiyatronun paylaşamadıkları bir yıldız : Kitty Carlisle Amorikada sinema ve filmin payıtahtı olarak telâkki edilen Hollivud ile tiyatro- nun payıtahtı telâkki edilen Brodvay 3- rasında bir türlü paylaşılamıyan güzel bir yıldız vardır. Bu güzel yıldızın ismi: Kitty Carlisle'dir. İri siyah gözlü, kıvrak endamlı ve fev- kalâde bir cazibeye malik bulunan bu gü- zel kızın avni zamande müstesna bir sesi de vardır. Çok zarif elbiseler giyer. Bun- dan doleyı hem Holivutta hem de Brod- vayda kendisine «soclety girl> lükabı ve- rilmiştir. Kitty Carlisle Avrupada doğmuş ve bü- yümüştür. Çok yüksek bir tahsil görmüş ve musiki ve şan derslerini Avrupanın en meşhur profesörlerinden almıştır. Şan profesörleri: Cunnelli ve madam | Kaszonska idi. Dram profesörü: vatkârı Dullindir. Kitty Carlisle'in en büyük gayesi bir operada başmuganniye olmaktı. Operada başmuganniyelik istiyen bu güzel yıldız, talihin cilvesi ile hem bü- yük bir film yıldızı hem de operet sah- nelerinde parlak bir sanatkâr olmuştur. Sinema ve tiyatrodan birini diğerine bir türlü foda edemiyen Kitty, ikisi ara- sında mekik dokumaktadır. Uzunca bir müddet evvel : Meşhur PFransız s.ı-ı Brodvay'ın Har er meşhur tiyatrolarından birinde (Be- ;ı at misafirhanesi) namında bir piyes- te başrolü yapmıştır. Bu rolünde o derecede muvaffak ol- muştur ki piyes aylarca tekrar ettiril- miştir. Bu yüzden Brodvay'dan ayrılama- mış ve film çevirmek için Holivuta bir türlü gidememiştir. Tiyatrocuların bu büyük — muvaffaki- yetlerini kıskanan Holivut filmcileri (Be- yaz at misafirhanesi) piyesini filme al- ve başrolü Kitty Carlisle'e vermeği tırmışlardır. Sinemacıların kanaatlerine göre Kitty Carlisle çok yakın bir atide Canet Mak- donald ve Gras Mür ayarında hattâ on- dan çok yüksek bir <şan» yıldımı ol- ğa namzeddir. Sinemacılar bu sefer Kitty Carlisle'i |kolay kolay ellerinden bırakmamak az- mindadizlor. (Beyaz x* misafirhanesi) filmi için çok büyük masraflar göze almışlardır. Mak- sadları filmin tiyatro piyesinden kat kat yüksek olmasıdır. Kitty Carlisle'in bu filmdeki partöneri genç Belçikalı sanat- kâr Fersand Gravey olacaktır. Bu filmden sonra, Kitty Carlisle bir kaç film daha çevirecektir. Kendisine çok yüksel ücretler teklif edilmiştir. ——— . FK ” 0 Evkaf mütekaitlerine Avans verilemez mi? Mütekalt bir evkaf memuru diyor ki: Hükümet tefeciliği ortadan kaldırarak halkı bir belâdan kurtardı. İhtiyaç içinde bulunanlara yardım etmiye de Eytam Bankasını memur etl. Bugün maaş sa- hipleri bankadan üçer aylık nisbetinde bi ravans almaktadır. HBalbuki biz evkafın emekli dul ve ye- timleri bu yardımdan mahrumuz ve za- ruret zamanlarında ne yapacağımımı şa- gırmaktayız. Gerçi evkafın banka mahiyetinde vakıf paralar idaresi varsa da kadrosu dar ol- duğu için bu işe yetişememektedir. Evkaf umum müdürlüğünden bizi de sevindir- mesini rica ederim. * Umumi harp malüllerinin vaziyeti... Umumi harpte malül kalan yurddaşla- rımızdan Bay Ş. Çapakol: Milli mücadeleye iştirak edem eski mütekalt arkadaşlarımızın yeni kanuna tevfikan tahsisatlarımı arttırmak meselesi düşünülürken, onlara refakat edememek bedbahtlığında kalan umumi! harp ma - lüllerinin de ayni haktan istifade ettiril- VAW meleri» düşüncesini Millet Vekillerimize arzelmektedir. Teklifine — sütunlarımızda memnuniyetle yer veriyoruz. * Mahmutpaşa camii karşısından iniz! Bir okuyucumurz: — Bir gün yolunuz düşerse, İstanbın Hsesi karşısından, Mahmutpaşa camli 1s. tikametinde, Bezciler sokağına sapınız, hayret verici bir manzara ile karşılaşır- Sınız. Diyor. Tecrübe edeceğiz. * Dursunbeyde matbu doğum ve ölüm de matbu doğüm ve ölüm kâğıtları kal- madığı için köy muhtarları cok müşkül bir vaziyette kalmışlardır. Bu kâğıtlardan doğum kâğıdı arzuhalcilerden 100 para- para alınamıyor. Ba hususta nüfus mü- dürlüğünün — nazarı dikkatini celbede « rim.»

Bu sayıdan diğer sayfalar: