18 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

18 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Bayfa r_ .. Hergün K Muvaffakiyetli ve ” Talili bir Başvekil Yazan: Muhittin Birgen (Büştarafı 1 inci sayfada) Bay Metaksas, Yunan tarihinin en mü- hüim simalarından biri ve pek büyük bir işin tarihi kahramanı oldu: Yunanistanı siyasi mücadelelerin kurutucu ve çürü- tücü şiddetinden o kurtardı ve Yunanis- tana huzur ve sükün içinde çalışıp ilerle- me imkânıni o verdi. Bundan dolayı, Bay Metaksas, Yunanistanın dostu olup onun iyiliğini isteyen bizim gibi dostlar, müt- tefikler ve komşular nazarında çok kıy- metli bir devlet adamıdır. Köşede bucak- fta kalmış olan eski moda Yunan politi- kacıları belki önu sevmeyebilirler; fakat; aynı sebebden dolayı, Yunan milletinin, kütle halinde, onun etrafına toplanmış Resimli Makale: sON PÖOSTA'” X Hirs esaretten de ağırdır.. 6 Sözün Kısası Yeni Paralarımız E. Tala eni çıkan beş İiralık paralarımızı gördünüz mü? Şekil itibarile çok güzel oldukları gibi, üzerlerinde de, güz- lerimizin yağırgıyacağı hiç bir yaban - cılik yoktür. Yazı türkçe, rakamlar türk- çe, ibare türkçedir. Halbuki bundan ön- : ceki evrakı nakdiyede, kim bilir hangi bir mütalcaya mebni, paranın kıymeti fransızca olarak ta yazılı idi. Bundan başka da, o paraların tedavüle çıkarıldık- ları tarihte Türk alfabesi henüz kabul e- dilmemiş olduğundan türkçe ibareler de Arap harflerile muharrer bulunuyordu. Yeni paralarımız tam bir müstakil millete yaraşan paralardır. Tezyinatı da çök iyi düşünülmüş, En Büyüğümüzün, olduğu ve sükün içinde çalışmayı seven halkın onu pek çok sevdiği bizce muhak- kaktır. Şimdiye kadar Yunanistan tarihin de rol oynamış insanlar içinde, meselâ, Venizelos gibi büyük tarihi işler becer- gerek filigranda - kâğıdın hamuru için » — de - ve gerek banknotun üzerindeki re- simleri iyi seçilmiş ve Ankaradaki gü « ven âbidesinin resmi de sembol olarak kullanılmakla Türk parasının sağlamlı - Esirin yalnız bir efendisi vardır, sad&ce anun önünde eği- Hr, ondan aldığı emri yapar. Fakat haris olan adamın hırsı- nt tatmin için kullandığı ne kadar adam varsa o kadar da efendisi vardır, çünkü her birinin önünde baş eğecek, iste- diklerini yapacaktır. Eski Yunan filozofu (Th&ophraste) a sormuşlar: İnsanların arasında esaretten daha ağır bir sıfat ta- savvur edebilir misiniz? demişlerdi. Yunan hakimi hiç te- reddüd etmeden: — Evet, hırsı görüyorüm, cevabını vermişti. miş ve bu sebebden dolayı tarihe geçmiş insanlar yok değildir. Fakat, bizce Yunan tarihinde Türkiyenin yeni misafirinin rolü derecesinde hayırlı ve kıymetli bir rol oynamış devlet adamı henüz görük memişti. * Onun oynadığı bu rolün ehemmiyetini göslermek için ısrar etmek lüzumsuzdur. 'Yunanistanı, çok sıkı bir menfaat birliği- nin verdiği samimiyet içinde seven ve onun kuvvetlenmesini ve ilerlemesini is- teyen Türkiye siyasi muhiti, bu memle- ketin bir aralık içine düşmüş olduğu si- | yasi mücadelelerin şiddetinden dolayı cidden müteessir ve hattâ endişeli idi. O gidişle, Yunanistan büyük bir uçuruma yuvarlanacak, düşmanlarını sevindirip dostlarını müteessir edecekti. Bay Metak- sas işleri eline aldığı günden ilibaren ev- velâ Yunanistana dahili bir sulh ve sü- kün, sonra da bu dahilf huzur içinde hal- ka çalışma imkânları verdi ve memleke- tin umum? hayatını ıslah bakımından bu- rada sayılması çok uzun sürecek olan bir sürü işler yaptı. Bugün Yunanistan top- Ju, müttehid, günden güne kuüvvetlenen bir memleket olmuş ve bu bakımdan dostlarını sevindirmiştir. Türkiye, kom- şusu, dostu ve hattâ bir dereceye kadar müttefiki olan Yunanistanın kuvvetile İ ve ilerleme hareketlerile iftihar duyuyor ve eminiz ki aynı hisler Yunanistanın Balkanlardaki diğer dostları arasında aynı şekilde hüküm sürüyor. * Bu talihli ve muvaffakiyetli başvekilin Türkiyeyi ziyareti biraz gecikmişse sebe- bi gayet basittir: Yunanistanda giriştiği işler, aonu, pek arzu ettiği bir ziyareti yapmaktar. çimdiye kadar daima menet- mişti. Fakat işlerini tamamile tezgühla- mış olduğunu gördüğü zaman da Bey Metaksas, derhal bu ziyârcti yapmıya ka- rar verdi ve işte bu günlerde bizim ara- mızda bulunacak ve devlet adamlarımız- la yakından musrefe peyda edecektir. Gerek Bay Metaksas, gerek ondan ev« vel gelmiş olan Yunanlı meslekdaşlarım mız göreceklerdir ki Türkiye, tıbkı Yu- nanistanda olduğu gibi, dünya işlerinin yeni tarzda bir anlayışın tesiri altında, bütün eski şeyleri unutarak Yunan mil leti ile candan dost olmiya karar vermiş- tir. Üzerinde ısrar edilmeğe bile ihti- yaç olmıyan menfaat birlikleri, iki mil- letin de bu menfaatleri çok iyi ve çok e- Baslı bir surette anlamıya muvaffak 0l- ması sayesinde, Türk ve Yunan gönülle- rini birbirine çözülmez bağlarla bağla- miş bulunuyor. İki millet arasında ihti- $ lâf sebebi olacak hiçbir şey kalmamış bu- lunduğu gibi, büyük emperyalist kuv- vetlerin dünya üzerinde göstermekte 1s- rar ettikleri hâkimiyet hirsı karşısında bu iki memleketi birbirino sımsıkı bağlı- !_ yacak sebebler de hem çoğalmış, ve hem evvetlenmiştir. Bugün, — Yunanistana l “ürkiye icabında dayanılacak bir kale ve Türkiye için de Yunanistan, müstah- kem bir hudud hattıdır. İki millet bu gö- rüş tarzında birleşince, iki memleketin de istikballerini tam bir emniyet altında v de devam edecek olursa 1941 de Hin- tlıuiımı bildirmiştir. ( Evlenme aleyhtarı Kadın muharririn Bir çocuğu oldu î nı bitirdiğinden iki gün sonra, bir erkek çocuk doğurmuştur. Güzelliği ile de meş- hur olan muharrir, daha ziyade evlen- meği ve cemiyet hayatını hicveden eser- ler yazmıştı. İlk eseri 21 yaşında iken çıkmıştır ve «Kan parası» isimli piyesi de ©o zamanlar Lord Chamberlain - tarafın- öi AA A AAA 4 dan menedilerek piyasadan kaldırılmıştı. Hindistanın nüfusu 370 milyonu buldu Eylül ayında Hindistanda bir nüfus sayımi yapılmış ve listeler tasnif edile- rek yekün ilân edilmiştir. Son beş sene zarfında Hindistanda yüzde 3 nisbetinde fazlalık kaydedil - miş ve Hindistanın nüfusu 370 milyon olarak tesbit edilmiştir. Nüfus sayımını idare eden sıhhat u- mum müdürlüğü; bu fazlalık bu şekil- distön nüfusunun 400 milyona baliğ o- nnn ee şeaemenemee ea eee paktın temeli Türkiye ile Yunanistan &- rasında, iki milletin elbirliği ile kuru- muştur. Bundan dolayı her iki taraf da ne kadar iftihar etse haklıdır. İşte, Bay Metaksası bu duygular ve bu mülâhaza içinde karşılıyoruz. Eminiz ki, aramızda bulunduğu müddetce Yunan Başvekili iki memleket dostluğunun Türk kalblerindeki derinliğini yakından göre- cek ve Yunanlı meslekdaşlar da bu derin- Hiği iyice ölçüp Yunanistanda hikâye ede- ceklerdir. Muhittin Birgen İSTER İNAN SÖZ ARASINDA HERGÜN BİR FIKRA İ| <00 e açıldıktan sonra Eddat uıı.ı Necib tiyatroya giri- yordu. Kapının üzerindeki «Perde d- çıldıktan sonra kapılar kapanır> ilâ- aen gördü. — Vazgeçtim, dedi, W gir- miyeceğim.. Saordular: — Neye? — Bu piyes, her halde hiçbir şeye benzemiyor. — Nereden anladınız? İlânı gösterdi: — Piyes iyi olmuş olsaydı; perde açıldıktan sonra, hallan tiyatrodan çıkmak istiyeceklerini düşünmez, böy- Te bir #lân koymak lüzumunu hisset- mezlerdi. *—— ——— — * 100,000 kişiye verilen Çay ziyafeti Londrada Wembley stadyomunda fatbol. kupa maçlarının sonu münase- betile 100 bin kişilik bir çay ziyafeti verilmiştir. Bu kadar — kalabalık için stadyom meydanı tahsis edilmiş ve bir hafta müddetle çay ziyafeti hazırlığı yaj pılmıştır. Çay ziyafetini tertib eden klüplerin idare hey'etleri ziyafette hizmet etmek üzere bin garson tutmuşlardır. Bu gar- sonlar ve diğer hizmetçiler etraflan masalar tedarik etmişler ve 100 bin ki- şinin duracağı masaları — yerli yerine koymuşlardır. Bunların uzunluğu tam iki kilometre tutmuştur. Masalardan başka 60,000 sandalye, |© maşa örtüsü olarak da 2 kilometre tu- tacak peçeta tedarik edilmiştir, 'Ne olur ne olmaz diyerek - 150,000 adet çay Tincans masalara konulmuş - tur. Bu miktar da tabif bardak hıı-r - lanmıştır. 20,000 galon limonata, !00 bin sand wiç, 50 bin pasta, 65 bin francala, 50 bin tereyağlı sandviç, 20 bin portakal ve elma hazırlanmıştır. 100 bin bar - dak çay için, 60 bin litre süt ile 250 kilo çay ve 2 ton da şeker sipariş edil- miştir. Bu çay ziyafetinin bütün mas- rafı 6500 sterling hesap edilmiştir. Bu masraf nasıl ödenmiş ve böyle bir çay ziyafeti de kimin aklına gel - miştir biliyor musunuz? Wembley'in ileri gelenlerinden, fut bol meraklıs: bir zat, ölürken bir vasi- yetname yazmış, bu kadar parayı da bankaya yatırmış olduğunu bildirmiş. ISTER İ ğma çok güzel bir telmih yapılmıştır. Hâsıh, yeni beş Hiralıklarımızın karşı- sında gönlümün bir kere dâha ferahladı- ğını duydum. Zira, bu her tarafı tamami- le Türk olan varakai nakdiye, memleke- Bir .G.Od' timde en son (fronge cemile) izini de silip süpürmektedir. Bu hâlisane sevinetm suitefsir edilme- Annllııl llpll adam|sin. Ne ben, ne de başka her hangi bir — yurddaşım ecnebi düşmanı değiliz. Böyle bir düşmanlıktan uzak olduğumuza en büyük delil de, miüllt duygularımızın, yürd sevgimizin ve istiklâl aşkımızın şid- detidir. Kendi milli mefküresine, kendi topraklarına, köndi istiklâline bu dere« ce kıskançlıkla bağlı insanlar, başkaları- nın da ayni şeylerine, ayni derecede hüre metkâr olurlar. Paralarımızın, pullarımızın üzerinde, milletimize zararından başka hiç bir şey — dokunmamış olan, lüzumsuz ve manasız bir cemilekârlığın devamını görmek, bize Aâdeta menhus kapitülâsyon devrinin âr« tığı gibi geliyordu, ve buna sinirleniyore duk, Onun için, müstakil paramızın tedavü- — le çıkmasını memnuniyetle kutluluyor ve devlet ve milletimize bundan hayır Ve be- reket görmesini can ve gönülden diliyo- — — ruz. ! <£ Za Filistinde Tedhiş t (Baştarafı 1 inei sayfada) Kudüs, 17 (AA.) — Reuter muhabiri bildiriyor: Filistinin etrafındaki devlet- lerin Arab zimamdarları, İngiliz hükü- metine ve Filistin makamlarma bir muh- tıra göndererek nefyedilmiş Arab liderle- rinin dönmesi için tavassut teklifinde bü* lunmuşlardır. Arab zimamdarları, öğres — nildiğine göre, yeni tahkik komisyonü yakında Filistine geleceğinden nefyedi- Jenlerin Filistin'de bulanmalarının elzem oldeğanu tebarüz ettirmişlerdir. Filistinin “muhtelif nöktalarında İng lizlere ve Yahudilete münferit hücumlar devam eylemektedir. Maamafih, vaziye- tin mühim surette iyileşmiş bulunduğu Mister A. E, Anârae, bir sene zarfında 400 e yakın kuşa ameliyat yapımıştır. E- vinin arkasında, içinde her türlü ameli- yat yapılan bir odası vardır. Burada, kuşların kırılan bacaklarını, örselenmiş kanadlarını ve karın ağrılarını tedavi et- miştir. Andrae'nin mesleki kuşbazlıktır. Çok sevdiği kuşların çektiği ezyetleri dikkat nazarına alan kuş doöktoru, zavallılarla daha fazla meşgül olmayı düşünmüş, ve hastalarının bünyesine göre ameliyat bi- çakları ve küvetler tedarik etmiştir. Dok- tor icabında kuş hastalarına anestezi bi- le yapmaktadır. Ameliyat masası, O şe>| kilde yapılmıştır ki hayvanların çırpın- masına müni olmakla beraber, kanadla- rını çırpmalarına müsalddir. Tiyatroda program dağıtan kız tiyatro muharriri oldu Mis Nina Jarvis Londrada Haymar- ket tiyatrosunda, müşterilere yer gös- teren, program dağıtan bir genç kızdı. 'Tiyatroya karşı büyük bir sevgisi var- İzinli olduğu geceler, «n tanınmış muharrirlerin piyeslerini seyre - koşan Mis, bu tiyatro aşkının verdiği bir ce- saretle, boş zamanlarında «Bohemya nerededir?» isimli bir piyes yııınıı. ve bir tiyatro müdürüne götürmüş. Sah- nelerin güzelliğine ve lisanın pürüzsüz- tüğüne bayran olan direktör, piyesi he- İmen satın almıştır. Böylelikle tiyatro- da yer gösteren kız bir anda bir tiyat- rı:_nuhnrr.rl OM' Futbol maçının finalinde muhakkak surette böyle muazzam bir çay ziyafe- ti verilmesini - ve bu surelle isminin yadedilmesini istemiştir. Bütün Avrupa gazeteleri ve niha - yet Türk gazeteleri de böyle bir çay ziyafetini yazmış olduğuna göre adam muradına ermiştir. Ancak bu adamın ismi bütün İngiliz gazeteleri tarafın - dan mektum tutulmaktadır. NANMA! sabah saat 7 de ke- silmiştir ve evvel- tikametinden — sü- ser n Blok vücuda . getirmiş bulunuyorlar, İstanbulda bu yıl Çocuk Esirgeme Kurumunun yardımı ile bir kütüphane kuruldu, büyük bir alâka ile karşılandı ve istatistiklere bakılacak olursa 10,000 çocuk okuyucu ta- anmmmuıwmümn. edelim. Yalnız biz sırf çocuklara mahsus olmak üzere mü- tehassıs kalemler tarafından yazılmış, Kültür Bakanlığın- da mütehassıs bir heyetin tetkikinden geçmiş kâfi derecede | eser bulunmadıkça bu kütüphanelerin kendilerinden bek- niyede 10 metre sür'atle esmiştir. En fazla sıcaklık 14, en az da 10 olartik kayürdilmiştir Barametre 769 u göstermiştir, rütubet derecesi de 65 olarak kaydedilmiştir. rinde oyuncak olmaktan kurtulmuş de Mww lenen faydayı tamamen vereceklerine inanmıyoruz. Fakat AT TT “iLS8 ğil, belki kendi müstakbel - siyasetlerile dördüncüsünün, bir yirmincisinin de kurulmasını temenni.| ey okuyucu sen *""'-A;.lâ_“l- ':1'2 birlikte dünyanın sulh ve selâmet arzu- 4 '”_A—"; «

Bu sayıdan diğer sayfalar: