1 Kasım 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

1 Kasım 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

atletizm şampiyonu oldu Peşte B muhteliti dün | İstanbulu 3 - O yendi Bu suretle futbolümüzün gün geçtikçe gerilediği ve bocaladığı açıkca meydana çıktı gi Askeri liseler arasında yapılan di, İki hafta devam eden daha büyük bir terakki göstermek sureti) kabiliyetlerini bir defa daha labat etmiş Ol dular, hürmete şayan dereceler elde eden bu at Vetler arasında en kuvvetli bulunduklarını iddia etmekte biç de yanı! miş olduğumuzu sanmıyorum. & metreden fazla uzun at metre üzerinde üç adım atladılar. saniyede dört yüz metreyi koşuverdiler. pir Atletizm ile olan bütün münasebetleri a g Sekiz gün içinde ikisi Romanyada, ikisi * Türkiyede olmak üzere dört mühim 46 Yapan Peşte B mubteliti dün İstan” gal Yaptığı ikinci ve'son maçı da *4 i bir sayı ferkile kazandıktan sonra Akşam trenile memleketine döndü. Yapacakları zorlu işe tam ile hâr “rlanmış olan takımlar için biraz tebü YAP bü hal, açık söylemek Jözmgelirse zim hesal ur lokma değildir. bımıza kolay yutul | Üç günlük oldukça rahatsız bir yolcu- ala sa İstanbula gelip pm karaya Macar takımı tt den indiği e Lore maçı kazanıp, hes Men trene atlamış, gene trenden indikten Sonra" bir maç daha yaparak onu da ka- Zıp derhal trene binerek memleketine dönmüş olmasını şöylece bir hesablamak bu takımın hafif bir kadro olmadığını Wkdire kâfidir sanırım. Peşte takımı büyük bir yorgunluk için- de aldığı neticeye rağmen başımızı dön“ m kadar zorlu bir takımdır den& “2. AE bette, muhtalit vesilelerle merkezi Vrupa kupasında oynamış, birçok küv- Vetli ve sağlam takımlarla maç yapa 7478 olmadığı halde muhte) ları derecelerin en ya sında birdenbire yükselm Je değildir. Bir askerin en tabii ihtiyacı olan ate! sporların daha verimli bir şeklide inkişafı çin spor teşkilitimizin askeri İlselerden is in bir çalışma saba sele mi sayılır bilmiyorum. reketleri için askeri liselerdeki kaynaktan ba esaslı bir yer neresi olabilir? sağlam bir disiplin iater, bu hassaların membaj olan yeri bize sude: göstermekle kalmadı, haklı düşüncelerimi xi de apaçı! Bu vesile ile mektepleri hesabına koşup tebrik ederken onların i kilde yetişmelerine hizmet eden muslim rini de burada takdir etmek hepimize dü şen bir vazifedir. Dünkü müsabakalarda alınan neticeler; “ fatanbut muhteliri Kalesinin önünde tehlikeli bir an Macar sağ içinin kaleye kadar olan bir bücumunu Eşfak kurtardı. Macarlar kaleye giden yolları öğrenmiş olacaklar ki so) içlerinin yakından bir şü“ bile 18 inci dakikada fik sayılarını yaptı- ti (altepe), (Deniz), Naci tepe), Etem (Kuleli). 258 tepe), uleli), Merih (Deniz). 516 da - Abdullah «Kuleli), Fethi (Male ), Reşad (Kuleli), Süleyman (Kuleli), Mi gitti " un Peşte takımı lehine bir şekil ak i i de başladı. Bizimkiler de gayret etm Vi değil ama, yaptıkları işler sahada ık için sarfedilen ko- H ps a İboş durmuş olmamak Sl vesilede . söylüyoruz, dün a miri paslar, şut'a benzer vuruşlar” bügün daha kuvvetli konuşabiliriz. | la değil Bizde futbol hier gün biraz daha borali- | den da fazla değil. k tehlikeye sokan » durmaktadır. Futbolün szate ve 9 Sol iç, milan şüt çekdi, Cihad öz giye vurulan bir miyarı yok erifeğkin gs ıkabele etti. Bizim merkez : la mu) de var, iz'an da var yan plönjon! oynuyor. Takımın mer- > im bozuk zi Geçen hafta, Pegte takımına bazlı | ei Me ey sarılınca, hatalar rab ok Veni Dial yapılan iki oyunun mesi) CE) gibi birbirini takib ediyor. eti n ir hücumu Niyazi, Pözmüş ol Eşfaktan başlıyan bir ; z aya e kii ilandan Fiktete kadar uryan bir hücumu tstmin deği öyle bi ıyayna- | kaleci karşıladı. bile oyalıy — al gr | un ör > B muh | önledi, Her hücum iy teliiağ yak Be al B muhte- i Bu müdafaa hattının sarsıldığını tin: bile yeni sayabilir miyiz?. gk tecrübede hakem imdada, yeti “nci maçın da manası kalmamıştı ki, fp» B muhteliti, büyük takımı yenseydi, N Peşte B takımma karşı hangi vaki Yen oynatılacağını bilmiyen yaktı. Dün tanbülun renklerini temsil eden kırmi- İ — ÜN formalarile sahaya çıkan takım karşı tnda fazla bir ümide kapılanlar var mi a bilmiyorum. Mühtelit takım Macarların sağımı, $0- nü tetkik ile bir takım tedbirlere kö Pıldığı sırada on dakika kadar iyi ve kâ- im oyhadı. Gün görmüş, iyi maçlar yap” e Oyuncular için bu azami bir zaman- Ar, fini tesbit edemediğimiz futboleğlerimiz mzün hiç Kimle "tatmin edecek bir Pkilde olmaktan çok uzak bulunduklar! Şu Sırada... Necati (Maltepe), Hüseyin (Maltepe), Mu «in (Kuleli, Emin (Kuleli), 1295 Dn), Disk atma - Nuri (Kuleli), Necmi (De giz), Ziya (Kuleli, Bülend (Deniz), Süle; man (Deniz), Süha (Kuleli), 3027 med - Nuri Deniz takımı: 49 Kuleli ikinci - Maltepe üçüncü. mışlardır. Ö Besim renas yasan akn tanım fırsatlar birbiri üstüne kaçıyor. kalkmış. Oyunculardan farkımız, sahada, biz tribündeyiz. Salim, Niyazi cumu güçlükle k haddinin uzaklarda: ” ediyorlar snlamıyoruz. üçüncü gol. 3-0 yenildik. Bu şekilde mağlübiyet tiği frikik boşa gitti, ik izi! üdafaa bir an oy! l k iç hafif bir şütle #5 inci daki- kada ikinci golü yaptı. Niyazi bir korner kaçırdı. Devre 20 bitti, Muhtelit takım değişti. Naci, Bülend, Rıza takımda yer aldılar. Macarlar çok sür'atli. Bizim müdafaa bozuk. Üstelik yavaş oynuyoruz. Jatasaray), Naci (Fenerbahçe). En değerli oyuncular bozuk oynuyor-| Hakem: Subhi Batur (Galatasaray). lar. Ben çimende İyi futbol oymyabil ö Besim ği mit. (Galatasaray), (Salim © (Galatasaray lend (Fenerbahçe), Orhan (Fenerbahçe İşte bu patırdıda çok mühim olmakla beraber üç defa fırsat kaçırdık. Takımın | dağınık oynaması bu sayı fırsatlarını 0- | Yuncuların ayaklarından aldı. Kuleli, askeri liseler senelik atletizm birincilikleri dün Kadıköyde yapi" lan müsabaklardan sonra Kuleli Hisesinin bü yük bir sayı farkı elde etmesile nihayetlen- müsabakalarda | kendi mektepleri hesabına bir tek fazla #0 | yı kazanmak için heran gayret sarfından ç* | kiameyen atletler bu seneki müsabakalarda |cam çerçeve kirarsan, başkasını zarara Gene ısrarla iddia ediyoruz, atletizm fe - derasyonu büyük bir kadro halinde en kuv- vetli ümldleri bir araya toplamış olan aske- ri Mselerimizle eldeli bir sürette yesgul olma çarelerini ne şekilde olursa olsun arayıp bul” ei maldır. leiai tamızın her türlü muavene -| ylei İİK pese gk ta. | — İnsan kumar masasına kazanmak mamile mahrum oldukları halde maksadile oturur. Fakat bir de bakar- cidden | şampiyonların yanlar, on üç | ihtimali de, kaybetmek ihtimali de yüz- Yumuşak ve bozuk bir pist üzerinde * | cak resmi birincilik müsabakalarından eri mesafelerde Yaptık- iş olması işden bi- tifade çarelerinin temin edilmesi güç bir me- den, hattâ sönüp gitmekte olan atletizm ha- Atletizm kuvvetli bir rejim ve dolayısile İki haftadır devam eden bu müsubakalar |dım.. artık kati bir şekilde çıldırmağa ık bir surette ortaya koymuş oldi tletlerin her birini ayrı ayrı meleğe pi muntazam bir ş6- | kım sözler vardı. Sözde bazı kimseler 200 - İrfan (Deniz), Halid (Kuleli), Ne . vedalaşma” Bir iki klübün, Üç beş atletine inhisar © *İmız gibi geldi. Bir tuhaf oldum. Tarif O4a) İalıp adâletin pençesinden yakalarını 400 - Mehmed (Deniz), Sadreddin (Ku - kep, Halid (Denizi, Abbas (Kuleli), Şahap| gum. Çünkü herhalde suçlarını örtmek; Gülle atma - Bülend (Deniz), Orhan (Ku İ şnemleketin en büyük psychiatrie mü- Yeti, il bizi ar. ağir! öriikkeğr yene Sol açığın rahat bir ortalayışını sağ içİzatfer (Maltepe), Necmi (Deniz), 4489 “ 1 i ü bo- onla göl yapmak istedi, hücumu (Kuleli), Naci (Deniz), Necmi (De Kaldı ki bir türlü kuvvet ve köymelie | Pion vella zan (Kuleli). 1048 ş Üç adım - Galib (Kuleli), Arif (Deniz), Yüksek atlama - Galb (Kulelb, Naci İessesede yarınki doktorları okutan bir (Kuleli), Mehmed (Deniz), Naci (Maltepe), Muhterem (Maltepe), 1.60 -4X100 bayrak yarış: İrfan » Arlf » Ber -İmüesiöseye girmek ve oranın içini gör Bu müsabakalarda Kuleli: 143, Deniz Har biye ye sesi: 94, Maltepe İlsesi: B5 puvan al) mari ceğimize kanlim. Biz uzun vuruş yapa- yayoruz, Her fırsatta ayakta olan topu Macarlar alıyor. Topu sürüşlerde dehşet- ii inadeıyız. Sonra uzun da vuramayınca Bizde galiba marke etmek ödeti de enler İ Doktor Cezairliyan deli olduğuma ka- İkinci devrede kayde şayan bir nokta) doktorlara da acuba aynı kanasti vere- var, Bizim takımın heyeti umumiyesi f€- İbijir mi idim? na, ona rağmen devre golsüz bitmek üze- ye, Kale önünde bir falso 88 inci dakikada | haneye “girmek istiyordum. Polis bir duktan sonra bir de, üç de, hepsi bir de- İstanbul muhteliti: Cihad (Güneş), Fa-İlay olmıya: ruk (Güneş), Hüsnü (Beşiktaş), Eşfak İşin en köti Mehmed Reşad (Fenerbahçe), Niyazi (Fenerbahçe), Salâhaddin (Güneş), Bü-İmak için dilenci kıyafetine girmiş ve İhtiyatlar: Rıza (Güneş) Bülend (Ga-İri beni tanıyorlardı. Sayfa 7 “Ben bir tımarhane kaçkınıyım !,, Çıldırmak için kat'i kararımı vermiştim Fakat bunu nasıl yapacaktım ? Gerçi doktor Cezairliyan deli olduğuma kanaat getirmişti. Fakat diğer doktorlara da ayrı kanaati verebilir mi idim? Röportajı yapan: Faruk Küçük (Tercüme ve iktibas hakkı mahfuzdur . — YY — Ne münasebet?. :— Ne münasebet olacak., çırılçıplak gezersin, mugayiri âr ve baya hareket; le sokmak; bir kadının boynuna sarılır- san, kadına tecavüz cürmünden cürmü meşhud malikemesini boylar ve evelal- lah iki saat sonra soluğu umumi hapis- anede alırsın. — Sana açıkca bir şey söyliy ak ım kaybeder. Ben de bir zar atıyorum. —|Düşeş atarsam kazanırım, Dubara a- tarsam kaybederim. Yani kazanmak de elli, — Faruk, kardeşim. ne diyeyim, Allah muvaffak etsin, Daha ay Artık bütün arkadaşlarıma karşı deli rolü oynamağa başlamıştım Allah sana akıl ve fikir versin. Anlaşi- iyor. Sa söz para etmiyecek.. iyisi “İmi, ne ister sen yap! ,ıbundan üç sene evvel Beyazıd merke- Fuad ayağa kalktı. Hararetle dü önürlde sahiden bayıldığım halde ,, |sıkarak ayrıldı. Köşeyi dönünceye k9-İrol yapı n l Ni dar arkasından uzun uzun baktım. Bir elisi diye poliğ ehemmiyet bile -|tuhaf olmuştum. Fuadın elimi sıkma Bu şerait dahilinde çıldırmaktan vaz tarzı bana, bir daha görmemek üzere'm, geçmeli idim. ayrıldığımız arkadaşlarla Fakat o vakit te arkadaşlar: — Faruk bu işi kıvıramadı, diyecek- ierdi, O halde yapacak tek biriş vardı: Çıldırmak, bunun için de şimdiden et- rafımdakilere deli olduğum, yahut de- lirmek üzere bulunduğum kanaatini vermek.. Kararım kârardı. Bugünden itibaren en yakin arkadaşlarım bile beni deli bileceklerdi. edilmesine imkân olmıyan bir his çök- tü içime... Kalbim sıkıldı. gayri ihtiyari sulandı. Kahvede oturamadım, sokağa fırla- a görlerim ee İkarar vermiştim. Mutlaka deli olacaktım ve timarha- sı | neye girecektim.. Öltedenberi kulağıma çalınar bir ta- * Böyle düşüne düşüne eve kadar gel- mişim. Sabaha kadar uyuyamadım. Gözlerimi kapar kapamaz,bin türlü hayal gözümün önüne geliyordu. Gâh mavi bir zemin üzerinde parlıyan yıl- dızlar görüyordum, gâh bir sürü siyah akrebler üzerime doğru hücum ediyor- . Di lardı. Gâh gözlerini faltaşı gibi açm . İisteyen bu kimseler bir doktor tarafın- İbi deli gırtlağıma aliye DENE y-İdan değil bir heyet tarafından müşa- | sördüklerimin hayal olduğunu bili- hede altında bulundurulduktan sonra | yordum. Fakat bildiğim halde içimde e İ yaptıkları suçları örtmek ve ceza ye- “İmemek için umarhaneye giriyorlarmış, Bir insan deli olursa «yaptığı suçton mes'ul olmıyacağına göre bir rapor öle yırıyorlarmış. Buna bir türlü ihtimal v essesesine sevkolunürlar, bir de orada muayene edilirlerdi. h-İ Bu kadar kişiyi birden atlatmak el- bette kabil değildir. Bâhusus ki bu mü- yastıktan kaldırmak istiyorum, fakat ne mümkün? Anlaşılan sabaha karşı biraz dalmı- şim. Gözlerimi açtığım zaman güneş odanın her tarafını kaplamıştı. Demek saat bir hayli ilerlemişti. Yataktan fırladım, giyindim, sokağa . a çıktım. Yolda rahmetli Ahmed Rasimin dum. Yegâne emelim, bir deli gibi bu |torunu Sırrıya rastladım. Kendisini iki aydanberi görmemiştim. Sordum” — Nerelerdesin yahu? -— Şimdi buradayım. .— Ne iş yapıyorsun? — Ben ne iş. yaparım, bilmez gibi soruyorsun. Kuvvei kudsiye satıyorum. sürü profesör vardı. Bu kadar kimse nasıl atlatılabilirdi? Fakat ben, onları atlatmak istiyor- Ne mekti. Bazı gazeteciler, bundan evvel de tı- hanede röportaj yapmamış değil- lerdi. Fakat onlar tımarhaneyi; başdok- torla beraber gezmişler, tımarhanenin dışını, eski tâbirile söyliyeyim, zarfını | Sırrı, eski Sırrı değildi. görmüşlerdi... Ben, (içini, mazrufu -İçömlelerinden anlamıştım. Son sözle- nu görmek istiyordum, TimarbaneYe İyi üzerine kendisini baştan aşağı süz- bu şekilde girmek için de sek bir çareİdüm. Üzerinde siyah bir elbise vardı. vardı: ğ Biraz zayıflamış, yüzü uzamış, gözleri Deli olmak! donuklaşmıştı. Yavaş yavaş, dura du- Fakat bunu nasıl yapacaktım? Grçi, İça, tane tane konuşuyordu. Büyük bir düd için. il naat getirmişti. Getirmişti ama, diğer stay ari ein asa pe sa benimle alay mı ediyordu? Sordum: — Ne kuvvei kudsiyesi? — Ben seni biraz iz'anlı zanneder- dim. Gazeteleri de mi takib etmiyor - sun? meri Bundan başka polis vasıtasile tımar- insanı, sebebsiz yere Lımarhâneye gön- derebilir miydi? ir gün evvel Taksim merkezinde yaptığım tahkikat, bu işin hiç de ko- nı meydana çikarmıştı, ü bu işlerde benim bir de »İsabıkam olmasındaydı. Bundan üç sene evvel röportaj yap- — Cevab versene gazeteleri okumu- yor musun? — Okuyorum.. — Ey öyle ise İtalyanların Habeşis- tanı istilâ ettiğini okumadın mı? — Okudum. Ne olacak? — Ne mi olacak, ne mi olacak, sen- de mi anlamadın cahil? Haile Selâs& Ç beni kızdırdığı için Mussoliniye yardım Hakikaten gıldırsam bile; ederek Hubeşistanı nedir zaptet- — Acaba bize rol mü yapiyor? diyeİtirdim ve kendisini taç ve tahtsız bi- benden şüphe edebilirlerdi. Nitekim |raktım.. (Arkası var) ). İdilenmiştim. Karakollar © vakittenbe- gene müthiş bir korku vardı. Başımı Bunu ilk;

Bu sayıdan diğer sayfalar: