7 Kasım 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

7 Kasım 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POST «Son Posta> nin zabıta romanı * 44 Ve artiyordu. İömobi lız:ı?—_în bir | Eürültüsü T Müddet Yanılmadı. Mak üzere a p t anla a B Mezarlık bekçisi Yazan: Salâhattin Enis Gözlerine uyku bir (Dünkü kısmın hülâsası ) (Malatyalı Hurşid sur harisladeki bir mezarlığın bekçisidir. Civarı haraca bağ- türlü girmtyordu gi * fakat bir müddet sonra büyüdü, büyüdü, tıpkı bir çocuk başı şeklini aldı, Kapanmış gözlerile ölü bir çocuk başı ih » B Sim, » lamıştır. Günün birinde köyünden :" şeklini.. z DSi : er fenerinin di ne bastı ve 4 zamanda lsminde bir akrabası geliyor ve oaun ı: Hurşid, bundan sinirlendi; kendi kens n Rıdvan Sadullahın ileri fırladığını oömü'fr':"*“mîm N öğmesli ayai he reşger a eee İ ee S İyilaaen ym:k haykırdı: «Kımıl ! öRMEn SAA berce meyhaneye gidip ıçı,.ı:. :;:: Y Ce Syük Da dkşain, Beİ dedi > ükmettim. Bundan mavi lar heyecanlı idim ki bu,; e btsız bir babaya rastlıyorlar. f ğ * örme ;:dm î.ıî:îk ki işittiğim -bir gürül .ımıyg“lğ"";n:vm; dehşetli kuvvetli|le hanrledıkçî sinirlerimin bunî nasıl ::nik kızımı. Hurşidin bekçi ııılıııbdııâu' *Lğ'—-"»"daî'— Hfhla b“' (;“nlm“;’;;.' İ aASIn b 5 onaTen ğ j eĞ n t İh;m"’ule Muaya, kardiğay " ve el gîhğ'ku uınlaş'lıv.'oı—rlu. tahammül ettiğine şaşarım. Yarım saat| — mezarlığa - Bömmütür. ':ı:::_h:u Ka HADL İ T aırîğ:r:'î;dıki Ka ç wfl'ıenu,cu ğini anladım. ol;lh““ k,;_,ğ" ameliyesi başladı. Ü-| mi geçti, bir saat mi geçti, pek farkında :::“u': “"'u"ı'ü' "i Bi bakde ABİ ezarlığın ay ışı u)');uı.ıınu Tğzeteti %ı Lı;ıcdmmuc%dcâumwm udnd; mermer levha bulunduğu için|deeğilim. Nihayet adam kazma ve Kkü-| — giri gömdürmüştür. Meyhaneden :;:ııı yebeğümmin yatmar İ ge ciZ durüyorlardı. i Şi ine girdiğ dışa- Ali mezarlığa dönüyarlar. Baht- ği aa - U Ve gıoh.ı Bürültüsü yaklaştı yaklaş-| toprak ıslanmamıştı. Sertti. İş çabuk|reği, açıp içine girdiği çukurdan dış; ıı.ı:ı_a'. YE AT eat Gra aat D a e Ve ygrarla gözlerini kapıı Vüagi M bizim hizamızda di İ Kal ilerlemiyordu. Her on, on beş kazmalrı fırlattı ve çukura eğildi. ai bal e çala BT Sl e yörganmi ZĞ aati uyumali Yeş iş tışı r.e[eısı;r*i Lıı( oşd.lıî ı;lı'ıa A. ıi.ırbcsir;: müteakib kürek faaliyete ge-| Kadının ızsini,lekrnr işittik: ’WÜW*A]Y Kısınım TaĞzarına için Nı-m aA Bödunlu berkber kik quîlî Mavi gözlüklü adamla karsıla- | çiyor, biriken toprakları dışarı atıyor-| — Buldun mu? (Arkası var) | Bir müddet Ali ile Hurşid, onu seyret-İYağı kirişte idi; diri diri gömülen bir ço. İN hazş elerdenberi gözümüze uy- | dü. aa nn —— |tikten sonra nihayet Hurşid, Aliye: cuk sesini hemen nerede ise — işideceği Biyopge " eden Meş'um dava $00 e ydi!.. İçeri girelim!.. dedi.. vehmile.. onun için biran rahat edemedi n i ler ve kulübenin trabzanı ile | Gayri şuuti yatağında doğruldu ve kulü- duvarını tutunarak üç basamak merdi- n küçük pe: ini açtı. Sonra yas tünde bir çıtırdı delip bir şeyler gö- i ütün kuvve - Aldanmış mı idim... Ha- eçtim, Arkasında bir ta- laş- nda duran müddelumu- Ve h’"î—”““î“la kımıldadı. Rid- Ylelna, | ©ile ona dokunduğunu r"'inujı:l.'k'c hareket etmemesi Kra- G :ı..ıllığın; gördüm, %düe,_ İxxu_'hâlıet mezarların başına İaşlAMbala, Pin de arkalarında geniş “:"ıa eçi VATdı. Kukuletelerini baş- kler; Hunn Tdi. Bu an birisi “din e y altindan bir er çıkardı. ha _Rk.-_ı-,*m Çıkardıkları sesten irek olduğunu anladım. &K Yanın u“Vmı Sadulla B Yakmağa 1 zum yok oğ - kta çalışalım, böylesi da- İyiy Söntr 'cğlı;'- Hem de mavi gözlüklü C'ınaîh diyen bir kâadın... Ha- &tlet '"anan:q mı? _q"——'“ Müsabakasında koşucu- *'arına hiç dikkal ettiniz mi? Vaziyeti almışlar ve tabanca y aber fırlamak için hazırlan- - Bunlardan bazıları o kadar T ki çok kereler sinirleri kâr n A Ypa İTdenpi <0t etmez ve bir zembereği klem, “İre İt bo oşanması gibi tabancayı t,î*'ı ;î“ N mevkilerinden - fırlarlar. . Ve , (Ni haleti ruhiye içinde İ - b ŞO î"ed“" hatasını tekrarlama - a cadimi zorlıyordum. şlhle g:u“)_*h'l adam ( muşambalı _':’l sı:ı;dhlrin: artık o farzediyor- Üketini ge Ç Muşambhasını çıkardı, j la yanyAYıdı, atlı. Bundan sonra Termer v Beldi. Müstatil şeklinde - Öt levhanın başında ve arka- düran yuvarlak taşları yer- aylıkla çıkardı. Bir kenara HYak, k înı nuıue kollarını kavuşturmu Urüyor, yapılanlara »bakıyor- ©2 * '*—'ŞŞİ:ır.nm sökülmesini mer- Çön kenara kaydırılmak Su- nden itilmesi takib a kendime düşün- am bu işi tek başıma yapa veni çıktılar. Hurşidin odaya girince ilk işi pc'.rjıl kandilini yakmak oldu. Ali, adamakıllı sarhoştu. Kendisini elbisesile olduğu gibi yere serili olan gocuğun üstüne attı. Ve ;-ıraya yatmasile uyuması bir oldu. Horul- tusu dar odanın tavan ve döşemesini ade- tâ sarsıyordu. Hurşid de mecburen yatağıma yattı. Me- zarlıkta bu kadar ölü görmüş, ölüme, ölü- ye bu kadar kanıksamış olduğu halde bu ğııceki içi yaralı babanın ıztırabi. farkın- belki de içkinin tesirile- Hakiki dostun tavsiyesi - budur! | Sabah, öğle ve ahşam her yemekten sonra günde 3 defa ADYOLİ da olmaksızın - onu çok sarsmişti. , Kerevetindeki yatağında arkası ug_ıu yatmış olduğu halde kafasında — bugln gömdüğü ölülerin muhasebesini yapıyor- du: miş gömülmeleri beleş ölülerdi, Kendi kendine: — Haydi onları geçelim!.. diye düş dü. Dört tabut, oldukça kalabalık bir ka - fileyle gelmişti. Bunlar, hal ve batırı ye- rinde insanlara aitti. Bunların — de! yağlı kuyruklu olduğu için bizzat yap- mıştı. Bu meyanda bir iki de orta halli cenaze gelmişti. Hurşid şimdi hatırlıyor: Evet, bu arada hir de çocuk cenazesi gelmişti. Kafasının Yurdda ittifak haline gelen bu kanaati ,20 .22 c tesise niçinve nasıl muvaffak oldu P 5-sarze ” A |/yordu. Küçük bir çocuk tabutu... ö O gün yorgun ve argın ölülere için mütemadiyen taze piyasaya çı- kar, derin mezarlar kazarken dokuz kazma M in terkibi ÇünküsRADYOLİN» in on sekiz kürekle hazırlandığı için bu kü- yüksek bir kimya i.hesîoındum'. kul- Çünkü «RADYOLİN» diğer ma- çük mezardan memnun olmuştu. Çünkü bütün .lAl:ü ; şe | Yunlara nazaran çok ucuzdur. Şimdi vuzuhla o çukuru görüyor, onun Jananların dişleri temiz, seğlala V Artık bütün bunlardan sonra İbaşında ağlıyan bahtsız babayı hatırlı - «RADYOLİN» kullanan on binlerce | yordu. Oydu bu adam, biraz evvel mey- KÜRe Ğ kişinin ne kadar haklı olduğunu an- |hanede içtikleri, beraber mezarlığa h lsiz sağ- ünkü «RADYOLİN» emsa ğ beç*?dolav:slln hiç stok yapmadığı | lamak kolaylaşır. Sabah, öğle ve akşam her yemeklen NİE_OKALMıNA NEZLE - NEVRALJİ BAŞ ve DİŞ AĞRILARI - dikleri adam... Başını, klübenin mezar'ı- ğa bakan küçük penceresine çevirdi: Çökük kahir taşları, yeni yapılmış m zarlar, sürü sürü tümsekler ayın ışığı al- tında karma karışık görünüyor, servile- rin yer yer uzanan gölgeleri toprakta a- çılmış derin çukurlar hissini veriyordu. Biran, birez evvel ayrıldıkları — bahtsiz babayı şuursuzca gözlerile araştırdı. V sonra arka üstü dönerek uyumağa uğ - Ü yari gözü kulübenin tavanındaki — bir tahta budağına takildı. 'Tahtanın budağı bidayette ufakti, kü- ARTRİTİZM Ölülerden ikisi civar hastanelerden gel-| İraştı. Uykusu iyice kaçmıştı. Gayri ihti- | yorganına sarıldı. sak üzere idi e uyandı. Ve tarak bir kere dahâa Hurşid tam uykuya d ki, dişarıdan işittiği bir kulak kabarttı. Bu, mandıraya giden, yas hut bostandan gelen deki nal sesleri idi. Kendi kı — Hay nalına, küfesine!.. Diyerek küfretti. Ve tekrar: gözlerini kapadı. Hurşid bir müddet uyudu. Ne kadar, kaç Gakika, kaç saat?.. Bilmiyordu. Bire denbire derinden gelen acı bir sesle u « yandı, birden meledi. Gökteki ay, bulut altına girmek- le beraber uyku sersemliğinin de inzie mamile oda kı bir toprak yormuş hissi kerevetin yanlarına tutunarak doğruldu. İşittiği ses kesilmemiş üstelik bozan keskinleşiyordu. Kendi kendisine: — O, mutlaka 0!... Dirildi çocuk... dedi. Kerevetinden — atladı Tersi — dön- |müştü. Yakmak üzere idare kan- dilini aradı. “Tersi dönmüş — oldu - ğu için bir türlü bulamıyordu. Bu gırada ayakları yerde kuru kemikli bir ete temas etti. Hurşidin haşyeti son haddine gelmişti. Geri geri çekildi. Bir- den karşısında, kısa boylu bembeyaz bir hayalet belirdi. Biran bağırmak istedi. Fakat boğuluyormuş gibi bir türlü sesi çıkınadı. Elini hançeresine götürmek iste- di muvaffak olamadı. Üstelik kendisine haşyet veren beyaz hayalet biran geldi ki hareket eder gibi oldu. Dikkat ettiği za- man bü beyaz hayaletin başı kopmuş bir çocuk hayaline benzediğini farketti. O kadar sarhoştu ki, odada Alinin uyu- kında değildi. dışarıdan boğuk bo - ğgüak aksediyordu. Biran Hurşidin gözleri karardı, etrafı nsiyah oldu. Müvazenesini kaybeder Eibi olarak yüzü koyun oraya yıkıldı. Are tik öonun için dişarıdan akseden ses kesile kut İ açtığı zaman — Hu r halde buldu. Henü aa i ü çekerek tekrar uyku - sebebini Yorgar gunâ devam etti. (Devemi 11 inci sayjada) n başına

Bu sayıdan diğer sayfalar: