8 Ocak 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

8 Ocak 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— : — 1 ZAKH | — AC CEMİiLER 7 - Acemi tezgâhtar Yazan: İsmet Hulâsi Aaa tezğhtar, büyük bir mağazaya “iu > olarak girmişti. Mağaza sahibi in endil satılan daireye koydu: tile $le mendiller bu raflarda, dedi, ku- Vin altlarında da fiatları vardır. Pa- 4 kalkarlarsn mendil başına yüz *Ş kuruş inersin! €mi tezgâhtar, tezgâha geçti, Kra. hı düzeltti, saçlarını düzeltti, Başka hlarda çalışanlara göz gezdird kendi gibi delikanlılardan başka Büzel kızlar da vardı. Acemi tez- E Memnun oldu: — İyi yere düşmüşüm. — Mendil çıkarar mısınız? Sis na önünde genç bir kadın duru- > Emredersiniz bayan. a kutulardan İdalettayin bir tane. “attı. Kutuyu açtı: — Buyurun bayan! — Siz alay mı ediyorsunuz? j e Estağfurullah, mendil istediniz çı- Et- Büzej ”> Ben kendim için istedim. di, Ben komşunuzu, yahud da kızınızı, ke tanımam ki onlar için vereyim. diker. ksanıza bunlar gayet büyük men tar kadının yüzüne baktı: Yan, dedi, biz işimizi biliriz. Müş- Ni burnuna göre mendil çıkannız. düm Uzun çök büyük olduğunu gördü- için büyük mendil çıkardım. x, “biyesiz. sa hiddetle © uzsklaştı. Tezgâhtar başk, >#t, fakat şaşkınlığı geçmeden bir &, en Müşteri geldi, bu gelen bir erkek- bü, Sita ayni mendilleri erkeğin ö- koydu. O Bunlardan on tene alacağım. iv O Havhay, Rap esi kaç para? | <luyu çevirdi. Arkasına baktı: kane sekiz bin beş yüz altmış dokuz| eN dedinie?. Mİ tezgihtar kutunun numaresım ai Mi — karış 7 bir daha bakayım. yirmi beş > Ba; erinin, çi Biraz aşağı olmaz mı? 2 Kaç tane alacaksınız? —m tane dedik ya. iri #nzilâtı ona göre yapacağım. ker iki ye Yüz para inerim. Birinci yirmi; Bugay, ak, ikinci yirmi, üçüncü on yedi T. ür, ekilir daha fazla hesab yapmadan Bu mendili adamın eline sıkıştırdı: Gregor Kelekyan Tokatlıyanda çok beğenilen yenilikler yapıyor KADIN | ii amma “Yüz, vücu d ve giyim 4 İBir kadın için güzel olmak kâfi değildir. Güzel görünmeyi bilmelidir Gregor, karikatürize edilmiş büstü ile bazbamı Gregor Kelekyan İstanbul için meç- hul kalmış bir sima değildir. Bir müd - dettenberi Tokatlıyandaki câzının ba - şında her akşam çılgın bir neş'e yara- tan bu artist doğmuş insanın evvelki skşam sahici bir boğa-ile güreşmesi ha- eğe değer bir manzara Kadın kendine mahsus güzellik ve alımı nasıl yaratabi 1ir? Ses: Her şöyden önce sesile.. Kadının sesi de yüzü kadar alıcı olabilir. Çaresi: Konuşurken her he- ceyi vuzuhla ve tat- hlıkla söylemiye dik- kat ediniz. Yüksek sesle, her sözün hak- kını vererek kitab o kumak, ağzını açma. dan şarkı söylemek bunun en birinci Târ cıdır. Uyku: Haftada bir kere olsun on iki saat (uyuyunuz. Bu dinlen- me bi ötekı gün lefin, gecelerin Yor. gunluğunu © karşılar. Bunun için ondan ne Acemi tezgâhtar bunu anlamış değil, idi. Pek yakında yaşatacağı «Mavi 'Tuna pahasına olursa olsun * ezberlemişti bile.. tezgühtar kadının ayağını baktı. Ayak oldukça hürmetli idi, fakat kaç numara giyebileceğini (gözle tahminliyemedi, sordu: — Bayan kaç numara giyersiniz? — Otuz yedi. Düşündü: ' — Bir kadın müşterinin ayağı oluz ye- di olursa... Gene düşündü: — Mağaza sahibi ğı oluz yedi olur- sa ne yapacağımı öğretmedi. Mügterlye döndü: — Bayan siz kaç numara ayakkabı gi- yersiniz? — Söyledim ye otuz yedi. | yalan olsun. — Bizim mağaza sahibi başka t bir şeyler söylemişti de., yani bir kad ayağı otuz sekiz olursa. Ona ayağınız 6-| tuz altı deyip otuz dokuz numarı ayak-! kabı verecektik. Otuz ye: larsa ne va- pacağımı öğretmerhişti. Gidip sora Acemi tezgâhtar, kadını bırakt za sahibinin yanına gitti, fakat Sualini sorar sormaz da ayakkabı dairesinden kâ- dın çamaşırları tezgâhına nekledild.. | Daha buraya yeni alışmak üzere idi Bir erkek müşteri geldi: — Sizde sütiyen var mı? — Var efendim. — Veriniz... — Kim için? — Kendim için alacak değilim ya, ka- rım için. — Kaç numara olacak? — Sütiyenin de numarası olür muy- muş? — Tabii olur efendim. Bütün eşyaler numara numara, cins cins. Karım için alacağım., bilmem ki kaç numara lâzım. — Öyleyse bayım, siz gidiniz, bayan gelsinler; numaralarını bilmeseler de zâ- sütiyen veririm. — Terbiyesiz herif. Acemi tezgâhtarın suratına bir tokat indi, Mağaza sahibi müdahale etti. vazi- yet düzeldi; fakat acemi tezgâhtara ora- dan da yol göründü. Mağaza sahibi sağına baktı, soluna baktı, tuvalet eşyası satılan tezgâhta, sa- tılan eşyadan istediği mikdarda kullan- mıya mezun olduğu, yüzünden, gözle rinden, dudaklarından belli bir genç kiz al, Yurun hesab öyli ldi, hiç yYacağız. esal yle gel hiç para ii agi sahibi, scemi tezgâhtarı göz- tezyg, » Vaziyeti gördü ve onu mendil Yezdi, a dan çekti. Ayakkabı dairesine e “ İşin püf noktasım öğretti: Kab, ek Müşteriye ayağına göre ayak- Bağına İN; kadın müşteri “gelince de kiz iş karsın. ayağı meselâ otuz se- taz alt «Bayan, dersin, sizin ayağınız © Mirai fakat otuz beş numara da giy& Makkaği derhal bir otuz dokuz numara din çı, karar, kadına giydirirsin, an- 61 yi z oturuyordu. Mağaza sahibi acemi tez- gâhtara: tari yok, ben elimle ölçer, ona göre bir! |gecesi» nin de, «İspanya akşamları» na vazgeçmeyiiniz. Kadın müşterilerden biri geldi. Acemi hazire teşkil erNecek üstün bir muvafia- topluluktan kiyet kazanacağını şimdiden tahmin, , Gregor tarif edi- r. Onun y m. takdir edebilmek için onu görmek, görebilmek için de Tokatliyana gidip tatlı, hoş bir gece geçirmek lâzımdır. Kibrit ve pipo sayesinde hayatını kurtaran adam Bir kibrit başı, bir pipo ve bir at bir doktorun bayatını, kurtarmıstır. Atla ava Gkmiş olan deklor arkadaş - kervan geçme: üş ve ayağı kırı- larından çok uzak yerde hayvandan düşm! maş. Hemen cebinden kibrit kutusunu çı - karmıx, bir kibrit almış, piposunun zifi- rini mürekkeb. kibriti kalem gidi kulla-' narak, bir kâğıda, kazayı yazmış. Köğidi hayvanin vularına bağlıyarak, dehlemiş. 15 dakika sonra, arkadasları yetiserek » dokteri muhekkak bir ölümden kurtar - muşlar, çalışıyorum diye suratımı sizm suvatı- nız gibi boyıyacak deği al — Hayır canım, hem neye kızıyorsu- nuz? Ben size kızaöık ne söyledim ki. — Suratımda ne var? — Hiçbir şey yok ama, cenazöden dön- müş gibi somurtuyorsunuz.. somurtkan tezgâhtar olmaz, müşterilere güler yüz göstermek lâzımdır. Güler yüzlü oimâ- Mısınız. — Teşekkür ederim bâyan.. bunu bil. miğordum. Müşteri gelince görürsünüz. Biraz sonra bir müşteri geldi, bu kırk beşlik bir kadındı, süs meraklısı olduğu! yeknszarda anlaşılıyordu. — Dudaklarım için ruj istiyorum. Bir muhakkak ön dakika uyuyunuz, Sokağa | « çıkmadan önce or beş dakika uzanıp din- leniniz. Bu on, on beş dakikalık istirahat bütün topluluk sirasında, ve dışarıda gr- çirdiğiniz birkaç saat de her zaman- dan daha carilı, daha çevik görünmenize yarar | “Gülüş: Gülümsemeye alışınız; Somurt. İkanlık dikçe yüzün manası tatlılaşır, ruhunuz! ferahlar. İkisinden büyük bi? alım doğar. Renk: Durgun, mahzun günlerinizde en iç acıcı elbisenizi giyininiz. Görecer-| siniz sıkıntınız kendiliğinden dağılacaz- tr»Elbise renginin neş'e üstünde mühim bir tesiri var; Neş'esiz kadın alımından kaybeder, Moda pe olursa olsun kendi- nize yaraşan rengi giyininiz. Kalabalık bir baloda veya toplantıda göz alıcı renkte bir rob giyiniz. Böy- Je yapmazsanız kalabalığın arasında kay- bulur, biç göze çarpmazsınız. Aile içinde, husus! toplantılarda ise daha sade Riyi- niniz. z ? Yüzük, bilezik, kolye vesaire: Emprime f elbiselerle boynunuza, kulağımıza, kolla. rımıza hiçbir şey takmamalısımız, B'lâkiş İsade robların üstünden mutlaka bunlar- dan bir veya birkaç tane kuilanmalısı- maz. Garnitür: Giydiğiniz her elbiseyr göz Jalan zid bir renkte garnitür ilâve ediniz. i Bilhassa koyu renk elbiselerinize... Me- selâ koyu bir tayyörün cebine erguvan rengi bir mendil, düz beyaz bir roha jnd yeşili bir eşarp, gri bir tuvaletin omuzu. na şlev renginde bir çiçek koymalısınız. Şapka: Yalnız yüzünüze giden şıpkayı alınız. Modaya pek aldırmayımız. Unut- mayınız ki şapka yüzün çerçevesidir. Teferrüat: Eldiven, çanta, . ayas.kabı, yapmak, gençleştirir. Eller, kollar» Yüzünüze sürdüğünüz kremden ârasira kollarınıza da sürü Dirseklerin pürüzlerini, kırmızılı; |dermek için zeytinyağile oği de ayni şeyleri sürmek lâzımdır. Tırnaklar: Her ele ayni biçiri tırnak yaraşmaz. Etli, kısa parmaklara nisbeten kısa ve geniş tırnaklar, uzun, İner par. maklara sivri, uzun tırnaklar yaraşır, Parmak uçlarını hafifçe kırmızilaştırmak elleri uzun gösterir. Parmakları incsli mek için hergün uçlarını çimü'klemi dir. (Yağların erimesi için). * Tımak eilâsı dudak ve yanak boyalsa- rmın renginde olmalıdır. Ayaklar: Güzel ayaklı olmak içir aya İh mümkün olduğu kadar serbest brek malı, ev içinde sandal biçimi, topuksuz ayakkabılar giyinmelidir. Vakit vakit parmak uçlarında yürümek te pek iyidir. Ayakları tuzlu su ile banyo yapıp, alkol- le oğmayı da unutmamalı, Eunlardan sonfa da talk pudrası sürmeli, Saçlar: Saçları her yıkayıştan sonra bol su ile daha yumuşak olmalarını terim eler. Ayda bir kere saç diblerine zeytinyağı sürmeli, Her akşam hem saçları, höin de derilerini fırçalayınız. Saçlarınız gürleşir. Saçların iyi havalanabilmesi için de mümkün olduğu kadar başı açık geznıe- Misiniz. > Yüz: Yüzünüzü günde en az bir defk su, sabunla yıkayınız. Deriniz çok kuru ise hiç olmazsa bu şekilde haftada iki kere yıkamayı ihmal etmeyiniz. Soara soğuk su ile ellerinizle hatif hafif yüzü- şapka gibi teferrüatı elbisenize uyğurma- nüze vurarak çalkalaymız. Kanınız düha Dedi, acemi tezgâhtar, yanındaki genç |lısınız. Şık kadın, başından ayağına ke-|iyi dolaşır, Cildiniz güzelleşir, Kurule- nırken” yüzünüzü sakın oğmayınız Deri» kızın söylediklerini hatırladı, kırk beşilk kadının yüzüne baktı: — Ruj istiyorsunuz öyle mi? — Evet! — Düdak'arınız için öyle mi? — Evet! Acemi tezgâhtar, bir kahkaha attı; kırk beşlik kadın kızdı: — Ne gülüyorsunuz? Acemi tezgâhtar bir kahkaha daha attı: — Terbiyesiz, benimle mi eğleniyor- sun? Bu mağazaya bir daha adım alar sam iki olsun. Genç kız da bu hale kıskıs gülüyordu. dar, üştündeki her şey arasında uygun- luk ve ahenk arar. Eşarp: Çök eşarp kullanınız. Çünkü bu küçücük şey birçok işlere yarar. Fazla ince bir boyunu saklar, Omuzları güzel! gösterir. Koyu renk bir elbiseyi açar, er- kek biçimi bir tayyöre kadın inceliği verir. Gezinti: Günde bir kere hızlı hizli bir yürüyüş yapınız. Gideceğiniz yere - vak- tinden yarım saat evvel çıkıp - yolun bir İkosınnı yürüyerek gidiniz. Yürüyüş; vü- Cudü çok güzelleştirir. Çantanızda bulunması zaruri olan şey- ler: Bir küçük kutu temizleyici krem, bir — Anlaşıldı, dedi; sen tek başına ça- Uşamıyacaksın.. “seni tuvalet eşyası süt lan tezgâhlaki bayanın yanına verece- ğim, orada beraber çalışırsınız. Acemi tezgâhtar, yeni gittiği tezgâhta“ ki genç kızın; yüzüne baktı, genç kız da onun. yüzüne baktı, Genç kız bir kahka- ha salıverdi. Acemi tezgühtar kızdı: — Ne gülüyorsunuz? — Halinize.. bu suratla otezgâhlarlık yapılır mı? — Suratımda me var, ben de uradaj Mağaza sahibi kırk beşlik kadından özür | şifon mendil (yüz silmek için), padra ve diledi, fakat o artık bir şey anlamıyordu:!ruj. Bilhassa uzun zaman dışarıda kalı- — Beni yaşlı mı gördünüz”, Yirmi beş nacak günlef bir fırsat bulup yüzün bo- yaşında bir kadınım, bunu herkes bilir zulan tuvaletini temizleyip yeniden ruj İstemem.. istemem. pudra sürmek pek faydalıdır. Yalnız pud- Hiddetle mağazadan çıktı. Acemi tez-İra, ruj bir işe yaramaz. gâhtar da onun arkası sıra çıkmıştı, Fa.İ o Vücude gelince: kat kırk beşlik kadın çıkarken mağaza sa.| Sabah ve akşam birkaç dökikalık, vü- hibi kolundan yakalamak, içeri almak|cudünüze uygun bir jimnastik, bır gün istiyordu, acemi tezgâhlar çıkarken ise|bir saat yapıp birkaç gün unutmaklan tamamile aksiydi. Mağaza sahibi kula-| çok daha iyidir. ğından yakalamış atıyordu. Her banyodan sonra mümkün olduğu İsmet Hulüsi İkadar serin bir duş, ondan sonro ya gii- 5 İ ni v2 .. ni p ii DİZ bozulur. Pudra: Pudrayı daima bol sürünüz. Bir dakika durup fazlasını fırça ile siliniz. En çok kaşları, kirpikleri, burun kariad. larını, üst dudağı fırçalamalı. Allık: Allığı daima az sürünüz ve iyi yayınız. Geniş yüzlü iseniz yanaklarını» zın çok yukarısına sürünüz. İnce yüzlü iseniz burun yanlarına indiriniz. Rujun üstünden tekrar pudra geçiriniz. / Yüz tuvsletinizi günün saâtlerine uy- durunuz: Sabahları hafif pudra bitaz da ruj, öğleden sonra daha fazla allık ve biraz kosmetik, akşamları en göz alıcı renkler, fakat gene ifrata gitmeyiniz. Kir. piklere en güzel şeklini vermek icin (kosmetik) i gözün içinden dışıns doğru sürünüz. Kaşlar: Uçlarını ne kadar indirisseni gözleriniz o kadar büyük görünür. Çıkık gözleri kapamak için kaş uçlarını müm. kün olduğu kadar yukarıya kaldırmalı suyu veya hıyar kremi sürünüz. Kere çalkalamalı. Bu, saçların daha parlak /e © ; ğ G dır, Kalem, kaşın yalnız ucunu uzatmak vg için kullanılmalıdır. Ruj: Küçük parmakla yayılır. Geccleri, gündüzün kullandığınızdan daha açık renkte rüj kullanmalısınız v va

Bu sayıdan diğer sayfalar: