13 Ocak 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

13 Ocak 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ Ben bir tımarhane kaçkınıyım!,, ir ctoğ i e nbulda bir adam nasıl öm kaş yankesici olur? kani TEE sa | l de aramalıyım? Ma ile diğer memleketler zabıta kuvvetlerini Sandeti; sıhhat. müddet işgal etmiş olan Hilminin maceraları Röportajı yapan: Farak Küçük —0— < Verdim: & Vasi z bul etmek lizımdır. Yalnız para ile saa Yani, bir taraflı is- Tarihi tedkikler : Bizans imparatoriçeleri * Patrik Antim din meselelerinden dolayı kilise tarafından aforoz ve sürgüne mahküm edildi. Bunun üzerine imparatoriçe Teodoranın harem dairesine sığındı. Herkes onun öldüğünü sandı. Fakat on iki sene sonra imparatoriçe ölünce patrik de harem dairesinde bulundu. Yazan: Yeryüzünde krallar ve imparatorlar gittikce azalıyor. Bundan bir fki asır ev- vel bütün Avrupa devletlerinm başında birer kral veya imparator vardı. Bugün mevcud olan yirmi yedi devletin yalnız biri imparatorluk on biri kralıktır. İtal yanın İmparatorluk iddiası henüz her - - üz, Akşam tam saat beşte bepi- İŞ elnllede buluşacağız. Li- İSE, İZ ii : 5 : ğ ; Saat beşe kadar işledik. buluştuk. Allah Muherrir istanbuldaki ivnürnemeiirden m 1000 sterlinlik hasilât birinde hasta bir kadınla konuşurken ü Çicis'le ben paylaştık. benzemiyordu. Cümlelerinin içinde! diğer arkadaşlar. Yani biz İngilizce “kelimeleri 'bizim| onlar 100 er aİ-| bir çok üstadlardan (!) daha iyi konu- 11 İİ hiçim cüzdanlara gelmişti... Hal- şuyordu. (*) Bunun hayatı baştan aşa» e alma verdiğim paketi 8€- ı enteresandı. WS , — Hilmiciğim dedim. Nasıl oldu da Dp pak? dedim. yankesici oldum” “pe Paketi? dedi. — Ne bileyim ben.. beriki nasıl tene- plan paketi.. kesi, öteki'nasıl kunduracı, falan dok- Birader. cüzdanları ben attım. SMeeyen torsa ben de yankesici oldum. Mukad-| | e Sayvan, ç Dea derat mı diyeyim, tesadüf mü? Yoksa aç t bahçesindeki çöp SEPeİ- arkadaşlar mu? Ne bileyim ben. Benim sahsilim felan iyicedir. Öyle diğer ar - kadaşlar gibi alaydan yetişme değilim. Dikile, dikile ayaklarıma kara su indi. Haydi koğuşa gidelim orada ko - N Key Allah belânı versin. Oraya 2- yy Ne m, Yapacaktım ya? Aşağı yukarı İİ < çakım cüzdan vardı. koymak için çanta vermiş- j — a Baselenecek kadar enayi değilim Koğuşumuza gittik. Bizim kar i ya oturduk. Beraberce içeri girdiğimi- 7 gören gardiyan İzzet: — Faruk, dedi, dinle bak ne adamdır bu.. ben bundan evvel Üsküdarda bek- ci idim. Müdüriyete belki yüz defa ge- tirib götürdüm. Kâfir iki defa da elim»; den 'kaçtı. Fakat bu defa sağlam yaka- ia be şey söylemedim. Çicis'i a- > gre Guktam. sını kaptırdı. Yankesicidir, falandır a- va, dedim, Buradan gidelim ys, doğrusunu söylemek Jâzmgelirse Aç Bayi ş "fukara dostu idi. Mahallesinde fakirle-| Bi, sil enik elemeli deiid es Her sene hiç olmazsa bir in. , kaç kişiyi sünmet ettirirdi... Da Re enseleniriz. Bizim gardiyan efendinin iddiasına e yorsun. Bu kadar zaman| göre Arsen Lüpeni hatırlatan'şu Hilnk de şimdi mi enselenece- vi deşeyim bakayım. . İba bizi bu kadar kalabalık gö- — E, Hilmiciğim nasti yankesici al a suni? İ dun? Anlatıyordun.. pişman olsun? İSİ ... Ben Kasımpaşalıyım. Kasımpaşa- beraber çalışma. Biz kendi vi iğ ayaga Uların ekserisi gibi babam. deniz inşa - ız. mn şi Atesi idi. Mi anlamıyacak, fazla birl paha çok küçükken en sevdiğim © im. Ayrıldım pansyona| yan hırsız, polisti. Ve ben mutlaka hır- e gelecek pazartesiden sız olurdum. Yaşım ilerledikçe “bende »iğ,, ndradan uzaklaşmıya karar) çalmağa karşı derin bir heves uyandı. Ne iy, Yaşım ilerledikce babamın ceblerini Bip Perşembe sabahı Londradan | karıştırmağı da başlamıştım. Anlıyor-| nk Tabit gider ayak bizim pans-İ sun ya, cebilerini içindeki itozları dök- tay İlesine bir hatıra bırakmayı da mek için karıştırmıyordum. > Pariları ötagimedim. Evde bulunan makid! katkgidelim yapıyordum. Fakat, para Mü, Mu, yani 450 İngiliz Tiresını| yarın hepsini çalsam, belii olur diye yal- çi e nız bir mikdarını, şüphe edilmiyecek ay ziyade beni unutmaması kadarını alıyordum. an Paraciklarını almasa idim! Bu hal mektebüe de devam etti. Ar- ari unuturdu. Yakat şimdi UNU” kadaşların ceblerinden, para, yemiş, atip İİ? Her ne vakit para görse be- kurşun kalem, aşıramento ediyordum. Ri, layasak, Sınıflar büyüdü. Roman okumağı Yi, yala evvelki işin tadı damakla-| başladım. Bizde çocuklar masal kitab- wi dığı için ertesi pazartesi g#ü-İları ile okumağa başlarlar. Sonra Nat- tayfa gene Zooya gitmişler. pinkerton, Fakubasmaz Zihni, Pire) KA ig peelenmişler. Gerçi çarpılanla-| Mehmed, Cıva Necati, Cinsöz Recainin! t ederler.| İ lu ve intizam k , debilir İ kolaylıkla beğenmez. İcabında mücadele kese kabul edilmiş değildir. İİ Bu hesabla krallar ve imparatorlar, betmişlerdir. Bununla beraber şimdiki kral ve im- ” İparatorların muayyen tahsisatları var - dır. Bundan fazlasını bulamazlar. Yani mirlerine ve keyiflerine werilmiş değil- dir. Esasen onlar da eskilere kıyasen sade yaşamıya çalışıyorlar. Bilhassa kraliçe. lerle imparatoriçelerin, hayır işlerile meşgul oldukları, halka yardım müesse- selerine gittikleri, memleket işlerinin kendi ihtısaslarına aid kısımlarile uğ - Eskiden bu gibi şeyler pek enderdi. İm- paratorlar ve karallarla onların karıları insandan üstüm birer mâbud gibi görü Fürlerdi. kaidelere riayve; - ten pek boşlan - maz, Rahatına pek düşkünlük göstermez. Çabuk gücenmez. Arkadaşlığı devamlı olur. Azim ve irade sahihi bir tip Diyarba- ” PE: ön“ dan biri olan Bizans yani Şarki Roma MEL e imparatorluğunda imparatoriçelerin ha- ı By bedii yatları baştan nihayete kadar entrika, Diha derli tör / ihtiras, süslenmek merakı ve ihtışamla, boş yere geçerdi. * Bizans imparatoriçelermin kendi şahıs- larına mahsus büyük daireleri vardı. unlar imparator sarayının en kenar ive güzel köşesinde bulunurdu. Buraları tam mânasile bir (harem dairesi) “idi. İmparstoricenin harem dairesinde onun yıdlarına riayet « kâr olmüsı'lâzım - dir. 'İnad derece - sini o buldurra - mak şaftile azim ve iradesinden istifade ©- ; hami mutlak hâkimiyeti her an kuvvetle hizso- Münakaşa ve mücadeleden © Şimnurdu. a gakinmiven bir tip | İmparatoriçenin yanında yüzleren u - şak; köle, harem ağası, curiveler, her Eskişeh ir “İboydan ve “yaştan çeşidi ihtısaslara ma- den Faik isimli 0“$yıx kadınlar vardı. Bunların en mühimle- kuyucumuz da KE rini imparator bizzat tayin ederdi. Pakat vakterinin tihliliN imparatorların çoğu karıların parmak ni istiyor: o, Gİşsretlerile hareket eden adamlar olduğu Kendi işleri ü - için onun tayin etmesi sözde kalıyordu. zerinde o faydalı İmparatoriçelere (Vasilisa) denilirdi. hareketlerde bu -| sırmalı beyaz elbise giyerlerdi. Başların- Tunmasını — BİMP.| da yüksek başlık bulunurdu. Başkaları için 20) Sarayın imparatoriçeye aid bütün iş yarlara katlanmak! terinde imparateriçe biricik ve baş rolü mes'uhyetlere girişmek istemez. Bir Şeyi| oynardı. Merasime çok ehemmiyet verilirdi. Me- selâ paskalya günleri imparator şehrin en büyük Milisesinde etek öptürürken, devlet adamlarının karıları da kilisenin ve münakaşadan çekinmez. Son Posta Fotograf tahli.i kuponu 3 adedinin gönderilmesi şürttar. dalga geçmek varken işe de gidilir mi| Ekicilerine kolaylık İdevlet reisleri arasında ekseriyet kay -İ eskisi gibi devletin bazinesi onların € -| Tarihin en büyük impara'orlukların -; layrı bir dairesinde imparatoriçenin ete- İİİ Bursa Yenişehrinde pirinç gini öperlerdi. İmparatora kilisede taç giydirilirdi. Fa- kât imparatoriçe tacı sarayda giyerdi. Sonra mabeycinleri ve maiyetindeki ka- dınları ardına takarak devletin büyük - lerile halkın arasından ibtişamla geçer di. İmparateriçe 'Teodoranın maiyeti dört bin kadardı. Vasilisa taç giydikten sonra siyasi bir şahsiyet olurdu. İmparator payitahttan ayrıldığı zaman ona vekâlet ederdi. Hı - podromda yapılan yarışlarda imparator» la beraber bulunurdu. «Bütün bu kudret ve servste kavuşan kadınlar acaba kimlerdi ? Bizans imparatorları şimdiki krallarda olduğu gibi mutlaka kral ailesine men sub kız almak mecburiyetinde değiller - di. Hele ilk zamanlarda siyssi hiç bir her tarafa gönderilen saray adamlar: gü- zel bir kız ararlardı. En güzel olan Bi - zans tacın: başına giyerdi. Dün halk ara- sında en adi ve sefil bir hayat süren kız veya kadınların, ertesi gin İmparator sfrayında İpekler, elmaslar, mücevher- ler arasında, ihtişamla yaşamağa başla. dıkları görülürdü, Kim bilir nasıl bir hayat yaşıyan, na- sıl bir terbiye gören bu kadınlar o ha - rikulâde kudrete sdhib olunca çılgın gi- (Devamı 13 üncü sayfada) şimdilik hâdiseyi ou sütunlara geçiremi- yeceğim ,bizi mazur görünüz. * Ankaradan K. T. rümuzu ile mektub yat Aşuk. Göstermek lâzımdır mma: Babam anam bana para yetiştiremi- Bursa okuyucularımızdan B. Necib yan- O — Yüksek ve insani duygularınızdan yorlardı. Evden yavaş yavaş öteberiyi yor: dolayı sizi sa ii ne mektebe vermiye başladık. Bugün bü- — Bursa Yenişehirinde son senelerde m ver yük snnemin Piryol saatini, yarın kız-| İl pirinç mahselü çok verimli bir hale gei- maral. ue en e kardeşimin Haleb işi küpelerimi.. Evvelâ | İ| mite. Her sene yüz binlerce kilo pirine kurbanların ailelerini bimayesi altına istihsa) olunmaktadır. Fakat ortada zeri almış bulunmaktadır. Ayrıca Kımlay da bu hırsızlıkları kimin yaptığı anlaşıl - madı, Faku! kayıpların devamı bir gün ha- Süzü, üde A > ER; Vâkittenberi her vakit: Dn Ne ik, der . Düşündü, düşündü. beke şikâyette bulunmamış, Fa-|macoralarını okumağa terfi *, çöp sepetlerinde bulduk - anları polise teslim etmişler, kambolda karar kılarlar, Ben Arsen meti kopardı. Beni evden atmağa kalk- tertibat alarak arkadaşları Tüpene bayılırdım. Ne ise, la, elen saka kuşları gibi yakala-| patırdı, rüşdiyevi bitirdik. » "Glerinden yalnız Çicis kurtul- « Yakayı güç kurtardım, se- yoktu. İdik, dünyanin parasını ka -| “e 8 z ey aran var mı? dedi. Biraz evvel yi iz âldığım sigaralardan bir tane- iL 1. Gözlerini ka- ği “oh d başladı, Söy- « bir delimin hezeyanna| sabikasında şayet büyük bir dosyası vardır, Nihayet, Fantoma, Bufslobil ve Ro -kikati meydana çıkardı. Babam kıya- gürültü, 4. Annemin Ticasile güçbelâ evde kal- dık. İ Babem beni idadive de göndermek! O sırada Galatada bir kadına J Jistiyordu, Fakat bende okumağa heves! duk. Çocukluk, şişman, ayı gibi kart bir bedi Rum karısı. Ben ufak tefek bir şeyim. * Babam baktı hayır vok. Beni de ken-!0, duba gibi. Elime ne geçiri li disile beraber işe götürmeğe başladı. | ötürüy, ordan, Yani ot ia ii ei eli Okuyucularımızın sorgularına Mahalle kahvesinde oyun oynamak, tutmuştum. cevablarımız. “ komşu kızlarile pencereden pencereye| Artuk evde de oturmak istemiyor- dum, Korku yoktu, bizim Galatudaki (9) Alinim maceraları bir deli saçması de-| dost bana bir oda da tutmuştu: Bir gün # ildir., Yankesici Ali uzm müddet İstanbul z ve dünya polislerini işçal etmiş beynelmiiei | 007919 evde yokken, babamın odasının bir sabıkalıdır. İstanbul polis o müdüriyeti| kilidini kırdım. cebhesi nedir: Onu bilmiyruz. Hakikat an- cak bâdiselerin her iki tarafına ayri za- manda bakmakla tecelli eder. Binaenaleyh — Arkası var «— kanunun seyir şekli üzerinde durmuıyarak bu vazifeye iştirak etmiştir. * Nazillide M. Güler'e: — Böyle bir kızın mutlaka ortamektebi bitirmesi lâzım gelir. İlk tahsili İle yatılı bir mektebe devama imkân yoktur. An- cak İstanbuldaki kı? yurdlarından birine, meselâ Toros kız talebe yurduna müracaat ederek burada yalın kalkmasını temin et- tikten sonra İstanbul kız iselerinden bi- rine devam ettirilmesi mümkündür. * Silivride odunsuzluk Silivriden Cemil Kaptanoğlu imsgsile aldığımız bir mektubda deniliyor ki: Pakir fukarası çok olan kasabamız- da odunun bir arabası 7 liraya çıkmıştır. Bu yüzden kasaba ve köylerde göze çar- pan bir ıztırab vardir. Alâkadarların bu mesele üzerinde mcagul olmalarını ve yük- selmenin hangi sebeblerden İleri cektim. ni araştırmalarını rica ederim,

Bu sayıdan diğer sayfalar: