19 Ocak 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

19 Ocak 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m inektnan mniyet direktöri . üğü 4 anasaryanhanına taşındı Geç LİRCİ öryfada) İ Bariş ren Küpiy ŞE ür Ür, indeki levhada, gıt kelime- mbul Emniyet Müdür- İşe ve anin üzerinde, bir Türk bayra- Diğeri; |- bayrağın gölgesin- edi, bir Türk polisi nöbet bu levha, he bu bayrak, tiyen nöbetçi, o cadde bir çoklarma, fevkalâ- ifade edememektedir. #atirları okuyan içinde lar .0 bayrak, ve o nöbetçi ni- ğ T Mana ifade etsin? aktı * VE dudak bükecekler buluz a, ' Sal ti mak, Sanasaryan hanının bu- Maha iğagreie Ük bakışta fevkalâde Min ? si Müdürü, ünü Em ğünün, i e * ve birçok kimse- Nel İŞ. vesilesi hatırlıyabilz. m ibsrettir. | j İstanbul vi- ğü ha- be , önek imkânlarına ka- Binaenaleyı, zabitamızı, ve bir binaya kavuştu- Direkeği stündağa, ve değerli Salih Kıhen ne ka- bü, ak yeridir!, ba, ler, bu' göçte gösteri- Yöklüğünü kavramış bir RR a mabilir İ Bulgaristandaki Türkler i ( v7 ar fi gerceye “yi düşünüp Bulgarlara onlan verebilir: Osinanlı Osma şübhe “eden bir Bir kayı İmparatorluğu ile geç- YEL cayı Serişi olmuş bir halk “dei, VE az kültürlü kütleyi nda, Tür VE dini ihtirasiarın ya- il Yi © ürkütüp mallarını erinin G Wak istiyen köy müte- ag en heç © Pütün bunlar bir ara- £ takım fenalıklar ola- a İs İŞ ve At Yapmak istiyen Tür- ulgaristandaki Türkle- zi Ütemadi hicretlerle pek çok çi Bulgür halkı, hala “Tür. “bu, besliyorsa © bizi af- ha onların medeniye: duy- *— seviyelerinin gön deye iz derecede 5 ii Eğer hükümet te, bi- dayi 9 verdiği 7 yi yüksek olmadı- sözü tutmü- $ey değildir: Eğer bu- Ya öğer bu. İl, PYorsa, o tâkdirde hem Tüze karşı günahkâr oluyor, N iha Slân komşuluk ve : z si kıymetini anla. ik sden. yapmıyor da, yalan ve idare ettiği iy. siremi Sa, buda bir hü. Kaydedilebilecek en fena * Zİ SAİSMİEİ z EEE, 1 kaç VE kaç mi 3 ları “26 Türk nüfusu kâl nlar İZ bunlara iyi gözlü a pl m ürkle > eş tklerin de elle- Tan, gin Zile, ye, Prülk var kt bunu hı tehdide, i * ©, hususi ted- diz , v vi Ya yp zum olsun? Tük nda dolaşırken a Tate anladığım Kal V ri konuştuğum vi endir. a Delierman lârın fakir ve kü. baski ele geçirmek di MIŞ. Jandarma Saddeden geçenler, bu ii in bu hana taşındı. | Fakat bence, bu isabetli intikalin çok daha şerefli, çok daha büyük, ve tarihi bir manası vardır. Ve bu manayı kavrıyabilmek için, ya- kın tarihin hâdiselerini hatırlamak kâfi- dir. Yaşları müsaid bulunanlar, hatırlar- lar ki Sanasaryan hanı, umumi harb yıl larında, kuvvel inzibatiye o merkeziydi. Hafızaları namkör olmıyanlar, işgal altı- na giren İstanbulda yaşıyanlar, Türk 7a- bıtasının, bu binadan nasıl çıkarıldığını, yürekleri sızlıya sızlıya hatırkyacaklar- çin Biz, o kara günlerin acı hatıralarını yeniben tazelememek için, belkemiği düş- İman di zedelenen Türk yol | Senasar | tasvir etmiyeceğiz.. © Uzun seneler, o binanın damında dal» | galanan düşman bayrağı, ve kapısında İbekliyen düşman nöbetçisi, bize, bu act i hâdiseyi hatırlatmıştı. İ İste bugün, kapısında . Türk polisini, Türk bayrağını yeniden gördüğümüz bi- na, o binadır ve bu itibarladır ki, bu in- tikalin tarihi manası, göğüslerimiz: ifti- hanından nasıl çıkarıldığını : harla kabartacak, yüreklerimizi sevinçle dolduracak kadar büyüktür. Türk zabıtası, bu binanın sade ismini! İve ruhunu değil, tesisatını, teşkilâtanı da değiştirmiştir. Evvelki gün büyük bir leşme işini, şayanı takdir bir muvaffa- kiyetle tamamlamıştır. Bugün, yeni Emniyet Müdürlüğü bi- nasının içine girenler, zabıtamızın şer- file mütenasib mükemmeliyette bir mü- essesede bulunduklarını derhal sezecek- lerdir. Fakat bence, o binaya ilâve edilen en kıymetli ziynet, bizzat Türk polisidir. Çünkü başka hiçbir ziynet, sabık Sa- nasaryan hanının kapısına, nöbet bekli- yen kahraman bir Türk polisi kadar ya- kişamazdı! Selim Tevfik İda onunla beraber olduğu için, nihayet | köyden kaçmıya mecbur olmuşlar, Sofya- İda hamallık ediyorlar. Köyde, kendi ha- line göre bir tarla efendisi olan bu Türk Sofyada hamallık etmekten muzlaribdi. «Türkiyeye gelis dedim; para biriktir. meğe çalıştığını söyledi. Bulgaristandan buraya hicret eden her! Türkün macerası, Sofyadaki hamalın Macerasırın aynıdır, Tazyik, ölümle kor. kutma, nihayet köyden kaçırmak ve ma- ının, mülkünün üstüne oturmak. Yüzde doksan, her Türk orada bu sergüzeşti tanımıştır. Gönül ister ki, Bulgaristan bizim iyi bir komşumuz olsun. Geçmişten onun ne kadar şikâyeti varsa, bizim de, Türk sıfa- tile, Osmanlı tarihinden o kadar şikâye- ! ümiz vardır. O tarih bitmiş, yeni bir te. Yih başlamıştır; bu tarihi, iki komşu, iki yredeni millet gibi yaşıyamaz mı? Tür kiye ile Yunaniştan arasındaki komşuluk. münasebetleri ve bilhassa mütekabilen Türk ve Rum ekalliyetlerine karşı gös- terilen muameleler neden dolayı Bulga- Tistanla Türkiye arasındaki münasebet- lere örnek olmasın? Zannederiz ki, ne Bulgar milletinin aklı başında olan unsurları, ne de bizzat Bulgar hükümeti bu suallerdeki hakikati reddetmek için makul sebebler göstere- mezler. * Evvelki günkü içtimada geçen müzs- keröden anlıyoruz ki hükümetimiz bu İişle meşgul olmuştur. Parti içtimaında bu meselenin ehemmiyetle görüşülmüş olması ve tatilden sonra bu bahse tekrar avdet kararı verilmesi gösterir ki Türk hükümeti bu işle daha ciddi surette meş- gul olmaya da karar vermiştir. Daha fazla gecikmemek için bu kararın tam zamanında gelmiş olduğunu söyleyebili- riz. Ümid edelim ki Sofya hükümti de işi ehemmiyetle ele alsın ve Bulgiris- tanda müstahsil bir unsur olan Türklere karşı medeni bir millete yakışır tarzda hareket edilmesini temin etsin. Böyle bir meselede Ankara ile Sofyanın mücadele değil, hattâ lüzumundan fazla münakaşa wimesi bile eaiz değildir. Bugünkü vazi- yet, Sofya hükümeti hesabına, cok büyük İeyıb teşkil eder, SON POSTA , İmaştır. Yurd yavrularının sağlık, sosyal, kül- Dr. A. K. KUTEL Karaköy Topçular cad. 43 Sayfa Ni Otcmabil ile İstanbuldan Avrupaya (Baştarafı 6 nc: sayfada) ! edeceksin, sen müdafam demişler, bir -, birlerile müsabakaya girişmişlerdi. hiç! öyle plânlı dövüş olur mu? O dövüşten bir zevk duyulur mu? Heyecan dediğin böyle rastgele mücadelede olur. Kafa, göz, ağız, burun ve bunlardan çıkan kır- mızı kan!!, Çok hoşuma gitti. Ama kan gördü- üm için değil. sakın yanlış anlamayın!. Ben pek harb taraftarı değilimdir. Hoşu- ma giden: Avrupanın göbeğinde, «me - deniyiz» diye, biz Şarklılara caka satan adamların, Viyana gibi inceliklerile ma- ruf bir şehrin ahalisi arasında birbirle - rile kapışmalarıdır. Hey gidi Viyanalı ve Romalı sporcular! Biri, bizim Avrupa islilâmız zamanından kalan sciyla bar- barlığımızdan hâlâ bahseden; öteki: Me. deniyet götürüyorum diye Habeş kıt'ası- nı haritasına geçiren bir milletin sporcu- larıydı. Arasıra bizim gazetelerde resimler gö- rürüm: Sporcunun birini sedye ile hasta arabasına naklediyorlar. Altını okurum: «Top sahasında yaralanan!» Bazan bu işleri meraklı arkadaşlardan dinlerim: «Dün ikinci haftayımda «Zeyit» «Amir» a bir tekme attı. Çocuğun bacağı Hüt dağı gibi şiştil> Kenâi kendime derdim ki: «Yahu, ma- demki bu oyunu medeni milletlerden al- mışız. Niçin onlar gibi oynamayız da bir- | birimize tekme, yumruk indirir, elâleme | rezil oluruz » l Viyanadaki maçı seyrettikten sonra | karar vermiştim ki: Avrupadan aldığı -| mız her şeyi maşallah, bütün teferrüatile benimsiyoruz. Meğer kavga da sporun mütemmimi imiş... Geçenlerde bir kitabda gözüme bir şey | ilişti. Bununla anladım ki, dünyahın en| büyük spor kavgası İstanbulda, daha doğrusu «Kostantaniye> de olmuş. Milâ- di «532; osenesinde oSultanahmeddeki hipodrumda bir araba yarışından sonra hakem heyetinin verdiği yanlış bir ka - | Yeni neşriyat | (Ana) adh derginin T inci sayısı renkli bir kapak İçinde birçok güzel yazı ve resimlerie çalmıştır. ÇOCUK — Çocuk Esirgeme Kurumu Ge- nel Merkezi tarafından çıkarılmakta olan (Çocuk) adli derginin 69 uncu sayısı Çık - sürel durumlarının inkişafına hizmet eden bu kıymetli dergiyi çocuklara, çocuklu ana ve babalara tavalye ederiz. Daktilo Aranıyor Beyazıddaki Fatih Noterliğinden : Türkçesi kuvvetli bir daktiloya ihtiya» cımız vardır. 20 kânumusani 938 e kadar Çünkü rardan müdhiş bir kavga çıkmış. Hipod« rumdaki seyirciler ikiye ayrılmış. mü - sabaka meydanı ölülerle dolmuş. Derken İ mücadele şehre yayılmış. Günlerce sür - müş. Yangınlar çıkmış, şehrin bir kısmı harab olmuş. bu müdhiş arbede netice - sinde de otuz bin kişi helâk oluver - MİŞ... Zannetmem ki, spor tarihi bundan da- ha büyük bir kavga kaydedebilsin. Bi - zansın, Osmanlılar tarafından zaptından sonra bir çok kötü şeylerini almışız di - yen tarih bizi ayıplar. Acaba spor kav - galarını da biz onlardan, Avrupalılar da bizden mi almıştır dersiniz? Vasfi R. Zobu emma amm İst nbul Borsası kapanış fiatları 18 - 1- 1938 ÇEKLER Açılış Kapanış 628, 626,60 0,191082 0,7950 21,745 23,0826 15,180 15, 1492 4,7009 4,7176 8,0225 87,23 3.4446 3,4530 63,60i2 63,67 1,4286 1,4320 22,66 2,715 4.2184 4254 1.6042 187200 19793 4.2090 4.01 106 7897 34,475 2.7420 23 66 20904 ; 3 83elil SGEREES Vita $elti İilhat ve Değir. Şark Değirmeni i.üa ALAR Alış Satış 1066. 1068 213, zi. PAR Türk altını 1 Banknot Os B. ASPİRİN senelerdenberi her türlü soğukalgınlıklarına ve ağ- rılara karşı tesiri şaşmaz bir ilâç olduğunu isbat, etmiştir. AS P İ R l N in fesirinden emin olmak için lütlen 3 markasına dikkat ediniz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: