24 Nisan 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

24 Nisan 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Facianın tam ve kat'i bilânçosu tesbit edildi a b Zayıy temeller üzerindeki toprak damların en incesi bir karıştan çok kalındır. (Baş tarafı 1 inci sovfada) ınımu, Kıldlobası, Manti, Kömürkule, Men yıkılmış, 450 © Panayıroğlu, Acıboylar, Ucukobuklu, Ve hayvan zay Kızılçalı, Kobucu, Koruova, Himmetu- Avanos kazas: t |sağı, Büyükobalı, Ceyisler, Ovaoğlu köy Topraklıda 7, Pasalıda 2, Karalı! de 807 ev, Haydarlı, Büyükteflik, 3, Fikilide | ev tamamen yıkılmış, üç | Hesumen, Odhacılıda 15, İpeklide 9, Yaşında bir çocuk ölmi Mucur kâ- | Boğazucuda 70, Ömeruşağında 66, Ay- Zasında 20 ev tamamen, 3 ev de kı&men | valıda 33 ev tamame: nahiyesinde 17 kişi |kazada 21 ölü, 7 yara 130 ev yık ve 989 koyun ölmü: ölmüş, 5 'kışi anmı: Naci Sadullah Mıştır. Acisarda kılmıştır. Tatarily Dünkü vaziyet bir kişi yaralanmış, Ankara 23 (Hususi) — Kırşehir ve omurlu ki nda bugün — yeniden bir n Nüfusca za; Maddi zararın olup olmadığı NL değildir. n kişi yaralanmış, 7 ev y Mezcide 10 ev yıkılmışt 16 kişi ölmüş, 7 kişi ya ŞYikılmıştır. Türk Akpın kişi ölmüş, 20 kişi yaralanmış, 180 ev|sında dolaşarak işe yarar Yıkılmıştır. Hacımirza köyünde 3 kişi | toplamakla meşguldürler. Maddi zara- Yaralanmış, 50 ev yıkılmıştır. Eşreflide |rın tesbiti için çalışılmaktadır. 30, Durmuşluda 40, Gülviranda 5 ev, Zelzele mıntakasına merkezden gön- da 60 ev, Hamdi derilen çadırların mikdarı 1200 ü bul - Mıştır. Hacıselimlide 2 ki; müştur, Yaralılar tedavi edilmektedir- kişi yaralanmış, 70 ev yıkılmıştır. Çü- |ler; Tükte 5 kişi yaralanmış, 20 ev yıkılmış- tır. Hamyeride 5 kişi ölmüş. 30 ev yr Gümrnl:;:mgnıojîğâedehrı bel etzedeler yıkılan evi SON POBSTA Akpınarın en bedbaht adamı bu dur. zere Kızılay İstanbul deposuna Güm - Tük ambarlarında mevcud beş bin lira kıymetinde muhtelif yatak, yorgan, ten cere, kumaş, elbise, sandalya — vesalre vermiştir. Bu eşyalar Kızılay tarafın - dan derhal Kırşehire gönderilmişler - dir. Gümrükler Başmüdürlüğü Güm - rük ambarlarında felâketzedelere yara yacak ne kadar eşya varsa bunları da yarın ve öbür gün Kızılay vasıtasile Kırşehire gönderecektir. Kızılay iane defteri açıyor Kızılay İstanbul ilçe başkanları dün ir toplantı yaparak Kırşehir felâket - zedelerine yardım için bir iane defteri açmağa karar vermişlerdir. Yarın da bu hususta Kızılay İstanbul mümessil- liğinde fevkalâde bir toplantı yapıla - caktır. Kızılay halkı — felâketzedelere yardıma teşvik için beyannameler tab- ettirmektedir. Efganistanın teessürü Ankara 23 (A.A.) — Efganistan büyük elçisi Sultan Ahmed Han dün Hariciye Vekili doktor Tovfik Rüşdü Arası ziyaret ederek hükümetinin Kırşehir felâketin- den dolayı taziyelerini beyan etmiş, Ha - kılmıştir. - Eldeleklidemirci'de 16 Ölmüş, 21 kişi yarı A . Gümrükler Başmüdü Mıştır, Karabacakca | kişı ölmüş, 5 ki-| şehir felâketzedelerine gön Şi yaralanmış, 30 ev yıkılmıştır. Saforlarda 7 kişi yaralanmış, 60 ev Yakılmıştır. Kırşehir merkezine bağlı köylerden Homurlutesler köyünde 42 kuzu ö- Müş, 10 u tamamen, 14 ü kısmen olmak Üzere 24 ev yıkılmış, 15 evde çatlaklık husüle gelmiştir. Karatepe köyünde 7 kuzu, 2 koyun üş, 47 ev kısmen yıkılmış, 24 ev Şatlamıştır. Kutuovada 51 kuzu, 3 ökuz ölmüş, 50 ©V tamamen yıkılmıştır. Boztepe köyünde 50 ev tamamen yı- kılmış, 150 ev çatlamıştır. Arcuda 20 ©V tamamen yıkılmış, 20 ev Ür. Cemelede 59 evde çatlaklık husule Belmiştir. Güzler köyünde 30 ev tamamen yı- | dafaa sistemlerinde bir koordinasyon te- dün Kır- Fransa dörtler Misakına muhalif (Baş tarafı Tinci sayfada) yacağı da anlaşılmaktadır. İngilltere ve Fransanın müdahalesi rafından neşredilen bir Paris telgrafında ezcümle şöyle denilmektedir: hhll“r. Yukarıomurlu köyünde 50 ev | sisi ve tek kumandanlık meselesi mevzuu plânları mütalea ettikten sonra, inşaat yıkılmış, bir kadın, bir çocuk | bahsolacaktır.» "'nüuür. Helvacılar köyünde 30 ev,| “Telgrafta Vintson Çörçil ve Duff Koper | lardır. plida 38 ev tamamen yıkılmış, bir | tarafından geçenlerde Parise yapılan zi- ölmüştür. yaretlerden bahsedildiklten sonra denilmektedir: «Harb vukuunda iki ordunun bir tek umandanın & € verilmesi ve başku- mandanın da Fransız olması teklif edile- ceği söylenmektedir. Hava kuvvetleri de ayni kumandanın emri altında buluna - caklır. İki filonun köntrolü vazifesi bir İngiliz amiraline tevdi edilecektir. İki memleket endüstrisinin, silâh ve cepha - ne salışı hususunda müştereken hareket etmeleri de ayrıca teklif edilecektir.» kaza merkezinde 30 ev tama- Ten yıkılmış, 250 ev çatlamıştır. Mer- ede 25 ev çatlamıştır. Sevcililigbaşı u'“hde 8 ev tamamen yıkılmış, 30 ev Çat tır. Değirmenözünde 3 ev ta- yıkılmış, 15 ev çatlamıştır. Ciğ- ;“’Dn köyünde 3 ev tamamen yıkılmış, ’s €v çatlamıştır. Meryemkaşı inde h:v tamamen yıkılmış, 15 ev çatlamış- Kiriközü köyünde 3 ev ta namen yı- 25 ev çatlamıştır. Kurdakpınarı | — Roma 23 (A.A.) — Öğrenildiğine göre köyünde 2 © mış, 7 ev| Kont Ciano ile dün yaptığı mülâkat es - ::m amamen yır İnasında Blondel Fransanın başlıca tek - n 1Ş, 10 ev çatlamıştır. lifleri olan şu noktalardan bahsetmiştir: | İ eniyapan köyünde 4 ev tamar ikıilmış 9 ev çatlamıştır. İmancı Yünde 20 ev tamamen yıkılmış, 11 ev tar, 1 — Akdenizde statükao. | 2 — Şimali Afrikada İtalyan propa -| gandası, 8 — İspanya. * — Fransanın Habeşistandaki men - faatleri. Zannedildiğine göre Kont Ciano bu - gün tekrar Blondel ile görüşerek ken « disine İtalyanın mukabil tekliflerini bil- direcektir. İtalyan - Fransız müzakere - leri bundan sonra üç dört gün tatil edı - lecek ve bu müddet zarfında Kont Ciano krâl Zogonun evlenme merasiminde İtal. Tatikde 26, Ömerhacıda 40, Cipcik- s_m""“- 25, Savcili, Müzde, Hildada 8, N ”lldgkundı 9, Medresde 30, Yelek- Yü » Ebrivadda 40, Ağzıbosda 27, Bü mknbıd.ı 15, Kekillide 20, Benzirde .h-dı:lrpınlıdı 3, Kargınbekirde 6, Bu- & 2, Koykirilmada $, Hacıarabida » Sarı Ömerde 8, Bonyüzüde 15, Bos- Yde 30 eyde oturulamıyacak derece- îl_llıklık husule gelmistir. Çiçekdağı Kaysı, Sofalı, Tepecik, | tr. şöyle | vetlendirmek için, geniş mikdarda deği- riciye Vekili de buna hararetle teşek - derilmek ü» kür eylemiştir. Majino hattının bir kısım İnşaat plânını Almanlar elde etmişler! (Baştarafı 1 inci sayfada) Diğer taraftan Daladyenin Londrada, | mühendisinin, iki Alman mühendisini Fransanın silâhlanmasına tahsis edilmek | kullanarak casusluk yaptıkları, buradaki üzere 300 milyon sterling bir istikraz arı- | askeri polis tarafından meydana çıkarıl- mıştır. Bu münasebetle tevkif edilen dört sübay şimdi Ştrazburg hapishane - Londra 23 (A.A.) — Röyter ajansı ta-| sinde bulunmaktadır. İddia edildiğine göre, Mareşal Nus ve Maris isminde iki Fransız kardeş kendi- «İyi haber alan İngiliz mahfellerinde| lerine verilen resmi plânları, Ştrazburg çatlamış- zannedildiğine göre Londrada cereyan e-| civarında hudud boyunda bulunan Kehil den Fransız - İngiliz müzakereleri esna -| de oturan iki Alman mühendise tevdi et- sında bilhassa Fransa ve İngilterenin mü- | mişlerdir. Alman mühendisler, istedikleri gibi bu için yeni plânlar hazır'-mağa koyulmuş- Bu hâdise, müdafaasını daha fazla kuv- şiklikler vücude getirmekte olan Fran - sız hududunda azam? bir heyecan uyan- dırmıştır. Alman ajanlarının, bu plânların bü - yük bir kısmına vâkıf olmalarından kor- kulmaktadır. Bu arada yeni bir hildise daha olmuş, casusluk meydana çıkar çık- maz, Fransiz zabiti üniformasını giymiş iki casusun Meç civarındaki Bulay istih- kâmlarını ziyaret ettikleri duyulmuştur. Casuslar, üzerinde Fransız askert! nu - marası bulunan bir otamobil ile kaleye gelmişlerdir. Şoför, Fransız askeri kıya - fetinde imiş. Casuslar parolayı vererek içeriye girmişler, bir müddet istihkâm - ları tedkik etmişlerdir. Casusların hare- ketinden bir kaç dakika sonra da iş anla- şılmış, fakat yapılan araştırmalar bir fay- da vermemiştir. 'Türk kadın hekimleri birliği ba nyın top- dantışımı prof. Ali Esadın retsliği altında Türk tib cemiyeti salonunda yapmıştır. Prof. Ali Esad Birol, prof, Liepmann, prof. 'Tevfik Remzi, doçont Naşid Erez, doktor Balm Sağlık, doklor Satm, muhtelif vak'alar- dan bahsetmişlerdir. yayı temsil etmek üzere Tirana gidecek- Münakaşalara doktor Şerif Çanga, doktor | addi zararı gayri kabili telâfi değil. Fa- Şüzrü Ansay da iştirak etmişlerdir. Bayfa Zelzele sahasından notlar Bu satırları yazarkeh_—ağlıyorum! Kırşehir 23 (Sureti mahsusada gönder-| — Maamafih onları kurtarmak için göstes diğimiz muharririmizden) — Müdhiş şid-| rilen gayretin büyüklüğü teessürümüzü detini çoklan kaybeden zelzelenin bir| hayli hafifletiyor. türlü geçmiyen haklı korkusu bu bavali-| Bu arada size bütün bu sahada oturan- de oturanların hemen hepsini vehim has-|ların vergi borçlarını ödemekten tama- talığına müptelâ etmiş. men affedildiklerini — müjdeliyebilirim. Hiç mübalâğasız ciddi bir hastalık de-| Bugünden itibaren vergi borcundan do recesini bulmuş olan bu vehim, bütün'layı mesdud bulunan bütün doğirmenler müptelâlarını uykudan, istirahatten ııı!pı işlemeye, kazaya uğrıyan köylülere un Tum etmiş. öğütmeye başlıyacaklar. Gördüğümüz bütün gözlerde derin bir| Hem zelzeleye uğrıyanlara yardım & « ıztırabın, haklı bir korkunun, tabii bir| denler sade Kızılay sade hükümet, sade sinir yorgunluğunun ve uzun bir uyku-| belediye değil, Felâketi hafif savuşture suzluğun çöküklüğü, kanlılığı ve donuk-| muş olan köyleri gürmeyin. Hemen hig luğu var. birinde insan kalmamış. İki ekmeğinin, Görüştüğüm doktorlar bu umumi ve| iki pidesinin birini heybesine, ikt yorga- fena haleti ruhiyeyi tedavi için maddi,|nmdan ve iki lokma azığından birini sıme manevt ve ciddi tedbirler almak lüzu- mundan bahsediyorlar ve: — Eğer, diyorlar, bu hal devam ederse lar zelzele yerine zatürreeye tutulacak- lar. Fakat Kırşehirde bile bir kahveye gi- rip te oturmak cesaretini gösterebilen, adetâ bir fedal, bir kahraman gibi par- makla gösteriliyor. Hiç şübhesiz bunda yapılan mübalâ- ğalı neşriyatın da tesiri var. Bazı gaze- teler bire bin katmışlar, birçok köylüler de okuduklarını, duyduklarını - zaten binleştirilmiş olan o bine - on bin daha katarak anlatıyorlar. Zelzeleyi bu mübalüğa — meraklıların- dan dinlerseniz yüz bin hayvan, yüz bin insan öldüğünü, yüzlerce köy battığını, dağlardan lâvlar fışkırdığını, zelzelenin hâlâ ayni şiddetle devam ettiğini ve bir ay daha böylece devam edeceğini sanır- sınız, hattâ sadece sanmazsınız, dinliye dinliye inanır ve ürperirsiniz bile. Felâketi küçültmek gayretinde deği- lim. Fakat bence bu mübalâğalarla da mücadele elzemdir. Çünkü bu — müdhiş rivayetler bedbaht vatandaşların mane- wiyatını bu müdhiş zelzeleden fazla sar- siyor ve yıkıyar, Yapılan mübalâğalara bir misal de ve- reyim: Rivayetlere göre zelzelede on jandar- ma karakolu yıkılmış ve 20 jandarma şe- hid olmuş. Halbuki jandarma kumanda- nı binbaşı Haşim Özbay ile görüştüm, di- yor ki: — Yalnız eski bir karakol binası yıkıl- mış, bir tanesi de çatlamıştır. Yıkılan bi- nanın içinde merkeze haber yetiştirmek vazifesini kahramanca gören iki jandar- mamızın burunları bile kanamamış, sade tüfekleri enkaz altında kalmıştır. Kaldı ki biz o tüfekleri bile kurtardık. Haberlerin şüyuunda haber alma va- aıtalarının bozukluğunun da tesiri yok değil. Gösterilen fodakârane gayretlere rağmen 70 saat evvel dinen zelzelenin yaptığı tahribatın daha hâlâ neticelerini tamamen belirtmek mümkün olamamış- tır. Kiırşehir belediyesi hergün relzeleye uğrıyan köylere ekmek, zeyüin, üzüm, peynir, kazma, kürek yetiştirmektedir. Kızılay hergün zelzele mıntakasına çadır taşımaktadır. Teftiş, tahkik heyetleri ka- zazede köyler arasında mekik dokuyup durmaktadırlar ve bütün bunları götü- rTüp getiren kamyon şoförleri koca ara- balarını keçilerin bile geçemiyecekleri yerlerden ve yarlardan aşırarak adetâ fedaice bir gayret ve cesaret göstermek- tedirler. Bugün onlardan birisi bizi de bü- tün zelzele sahasında dolaştırdı. 'Tabiatin o müdhiş şerrine uğrıyan yer- lerden biri de Akpımar köyüdür. Bugün bir toprak, taş, kalas, mezar, ve gözyaşı yığını halinde bulunan bu bedbaht bir hafta evvel kazalığa terfi etmeğe na zedmiş. O kadar mamur o kadar mes'ud- muş. Fakat biçare köy kaza olacak iken kazaya uğramış, Zelzelenin harab ettiği nar da bir parça kendi tarzı mimarisinin iptidafliğine kurban gitmiş. destekleri üstüne iki ve hattâ bazan üç ka rış kalmlığında toprak dam oturtmuşlar. Biçareler yağmur korkusile bu ağır da- mı her yıl biraz daha kalınlaştırırlarmış. Fakat ne yazık ki yağmurdan korunma- ya çabalarlarken zelzeleyi hatırlıyama- mışlar. Böyle olmasaydı belki can kayıb- ları bir parça daha az olurdu. Zararın büyüklüğü önünde insan şe- beb aramayı sırasız, hattâ manasız bulu- yor. Vakıâ yıkılan yüz küsur kerpiç evin evlerine giremeyip te ayazda ııbnhlıyın-. hemen bütün köyler gibi o talihsiz Akpe |* Köylüler kerpiç ve toprak evlerin zaif | ftına vuran her köylü felâkete uğrıyan bim köyün yolunu tutmuş. Akpmara koşan ve oraya iki okka eli mek yetiştiren, keseleri fakir, fakat gös nülleri zengin köylüler içinde bir gün biğ gece dinlenmeden yol yürümüş. insavlğ kahramanları var, bu satırları yazarkem önümdeki sayfayı göz yaşlarımla wslate maktan kurtularmıyorum. Gerdiğim yerlerde insanı sade insane ların değil, hayvanların felâketleri bile ağlatıyor. Ben bugün enkaz altında Öle müş yavrularının başında inliyen koyuna lar, ölü yavrularının başında acı acı ulu«e yan köpekler gördüm. Ve düşünün! İnsanların ancak birbira lerile uğraşabilâdikleri bu küçük — kıya« mette o zavallılar tamamen — yardımsız, alâkasız, hattâ yersiz, yemsiz. ve susuz kalmışlardır. Hâlâ açlıktan, soğuktan ölke mekten kurtarılamamışlardır. Sırtında koskoca bir çadırı 30 — insana mesken olması için taşıyarak felâkete uğk rıyan köye götüren bakımsız bir eçek açı lik, susuzluk ve yorgunluktan - talihsir canını gözlerimin önünde teslim etti. Dört çocuğuna, talihsiz kız kardeşine ve hamile zevcesine mezar olan enkat (yağlınanın altından nasılsa sağ kurtarılar (Rıza Akpınar, ak saçlarını yola yola e$ rafına soruyor: — Niçin çıkardınız beni be.. benim kâ ı, Reyim varsa o toprağın altında idi Niçin çıkardınız beni be?. Bu suâle cevab verebilir misiniz? Köyün en ihtiyarı 65 yaşında Yusuf oğ la Mehmed Aslan: — Rıza diyor, feleğin sillesini çok ye miştik, fakat çiftesini tatmamışlık. Bu sefer felek tepti bizi. Köy muhtarı saçları sakallarına karış maiş, kanlı gözleri oyuklarından fırlamış benzi çatlamış toprak gibi kurumuş, 48 lik bir m gösteriyor: — Köyümüzde diyor, 55 ölü, 8 de kayıl var. Kaybolanların ikisi bu adamın ço cukları. Hangi komşu evinde oynarkes toprağa gömüldükleri belli değil, Babası iki gün iki gecedir yemeden, içmeden dinlenmeden, uyumadan, enkaz kazıyoc Kaç defa nasihat ettik. Fakat kazmayı & linden alamadık. Biz söyledikçe bütür bütün coşuyor, ağlıyor, deli gibi bağırı yor: — Kazacağım, her tarafı kazacağım Yavrularımı buluncaya kadar kazacağım diyor. İhtiyar gözlerinin yaşını gönlüne içk rerek: — Yazık diyor. Bu kâdar emeğe, Defi- ne arasa bulurdu. Fakat koca köyün al- tında parmak kadar yavru bulunur mu? 'Toprak yığınlarının üzerinde © biçare babanın zavallı yavrularını ezmekten Ürs kerek, sakı k, adetâ ayaklarımın ucü. na basarak yürüyorum. Muhtar bir baş. kasını göşsteriyor: — Bunun da diyor, tam beş çocuğu ti. İki gün evvel köyün en mes'ud a« damı idi, Şimdi sağ kalan iki yavrusunn |bile tamıyamıyor. Konuşamıyor, — yalnız k besine çıkıp çocukla ykırıyor. Biçare onları her akşam yemeğe böyle çağırırdı. Bü- — Yeter! diyorum ve anasız, evlâdsiz yani şefkatsiz ve kahkahasız kalan yurd. dan kaçar gibi uzaklaşıyorum. Fakat: — Beni niçin çıkardınız? diye bay n babanın feryadı kulaklarıma musallat olmaktan vazgeçmiyor. Naci Sadultah Bir kızın bacağı kırıldı Fenerde Tahtaminare caddesinde 90 numa ralı evde oturan 50 yaşında Marika Sürey - kat ya ölenler?.. yapaşa fabrikası önünden — geçerken ayağı kayıp yere düşmüş, sol bacağı kırıdmış, Mu-s scvi hastanesine kaldırılmıştır. çi ZÖ DÜÜĞ GÜ GÖĞ el Bi RDE u A İAE DÜZE KÜ — 4 e ZL G L YNM Z d e Z LA

Bu sayıdan diğer sayfalar: