25 Nisan 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

25 Nisan 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

diseler rşısında Bu bir bilmecedir: »— Herkes arar, hiç kimse bulamaz. bu- lan olur, bulduğunun farkına varamaz genen arar. — Bildim, saadet! * Sordular: — Mes'ud musun? — Mes'ud değilim! Dedi. Yanından ayrıldıkları zaman. —-Yalan söyledi. Dediler. Bir başkaları geldi, onlar da sordular: — Mes'ud musun? — Mes'udum! Dedi, yanından ayrıldıkları zaman on- Yar da âyni sözü tekrarladılar: — Yalan söyledi! * Saadet, — Mes'udum! Diyenin kapısından girer, — Mes'ud değilim! Diyenin penceresinden kaçar. * Herkes saadet peşinde, fakat nedense bizim komşunun kızı Saadet evinde kal- mış. Hiç kimse almiyor. DET Felâketle saadet gece Üe gündüze ben- zerler, biri gitmeden öteki gelmesi * Saadet, bir gölge gibidir, siz ona doğru gittikçe o sizden uzaklaşır. * — Para ile saadet olmaz! Derler ama parasız sâadet te çanakta şampanya içmiye benzer, * — Komşunun tavuğu, komşuya Kaz; karısı kız görünür! Derler. fakat bu sözün arkası da var- dır: — Felâketi de sandet görünür. * Saadet, sık sık kiracısi değişen bir eve benzer, toprak * Ne tezad: Saadetin ne olduğunu bilmediği zâ- manda İstanbula «Dersaadet» derlerdi, * Saadetle, bahtiyarlık birbirine eş £ki beygirdirler. Servet arabasından başka- sına koşulduklarını hemen hemen hiç kimse görmemiştir. İsmet Hulüsi | Bunları biliyor mu idiniz? | Her defasında 2,000 yumurta | Kaplan ve yılan Hindistanda yumurtlayan balıklar var Eğer bir kısım hayvanlarla neba- tatı tahrib eden ta- bil bazı hâdiseler olmasaydı, yer yü- «ü bu hayvanat ve l nebatatı (almıya kâfi gelmezdi. Me- selâ öyle balıklar vardır ki bunlar ilk defa 2000 yumurta yumurtlar. Bunun yarısı dişi, yerısı da erkektir. İkinci sene, bu balıktan 2.000.000, üçüncü sene 2.000.000.000 balık meydana gelir. Sekizinci senede ise 2.400.000.000 balık meydana gelecektir. Artık işin deh- getini varın siz hesab edin. * Evlerine peynir sokmıyan adamlar Büyük o peynir fabrikalarının da garab fabrikaların. da olduğu gibi hu- sasi muayene me- murları Ovardır.. Bunlar da, hergün peynir yemekten bıkmışlardır. O ka- dar ki evlerine peynir sokmazlar, ZA, niçin mukaddes sayılır ? Kaplan ile yıla- nın Hindistarı hal kına her yıl vers dikleri nüfus za- yiatını Allah bilir, e Galiba bu yüzden olacak; bu yırtıcı ve zehirli hayvan- lar Hindistan hal- kımca mukaddes sayılırlar. Hemen her evin ekli bir veya birkaç yılanı vardır ve halk bu soğuk hayvanları kendi elile bes- ler ve bu hayvanları günde birkaç defa takdis eder. * Içki sevenler için ideal bir meslek Şarab fabrikala- rmın mütehassıs muayene memur- ları vardır. Bun lar, şarab mevsi- minde, fabrikanın çıkardığı muhtelif cins şarabları tec- rübe eder, ve bu yüzden hergün 2il zurna sarhoş olur» lar. Annesiz kalan 3 Yaşındaki çocuk Bara Kdnyadan mektub yazan #kuyucum Necmeddin çok derdlidir. Kendisinin büyük derdlerine bir ça re bulmamı istiyor, Necmeddin dört senelik evliy » miş, üç yaşında bir çocuğu varmış. Karısını ve çocuğunu çok severmiş. Birdenbire gelen bir hastalığın 60 - Bunda karısı ölmüş ve Necmeddin pimdi üç yaşmdaki çöcüğile yapa - yalnız kalmış. Çocuk uzak akraba - gından birinin evinde imiş. Ona ora- da bakan bir genç kız varmış ki bu da kendisinin akrabası ( sayılırmış. Necmeddin diyor ki: — Bu genç kız, çocuğuma (tama- mile olmasına tabi! imkân yoktur) gene bir ana şefkatile bakıyor. Fakat bu ne kadar zaman devam edecek bilinemez.. ben çocuğumu ne yapacağım, kimsem yok. Evlenebili- trim fakat çocuğum üvey anne elin - de kalacak. Akrabamdan olan ve bu gün çocuğuma bakan genç kız be - nim beğeneceğim bir tip değil, fakat çocuğumun istikbali için onunla se « vine sevine evlenebilirim, fakat biz evlendikten sonra o acaba bugünkü gibi çocuğuma bakacak mı? o Okuyucuma cevab vermeden ev « vel ondan öğrenmek (istediğim bir şey var, Bugün onun çocuğuna ba - kan genç kız acaba daha evvelden okuyucuma karşı alâka (göstermiş miydi. Bu çocuğa bakmak meselesi onu kendine yaklaştırmak için bir bahane olmasın, Ama belki böyle de değildir. Bir akraba çocuğu dalma sevilir. Bunun için çocuğu sever ve korur. Fakat okuyucum onunla evlenir se bu halin devam edip etmiyeceği bilinemez. İzdivaçtan sonra bir evli kadın olacak olan bugünkü (genç kız kendisinden evvelki kadının ço- cuğunu da kıskanabilmesi ihtimali vardır, Bunlar öyle ince ruh meseleleri- dir ki görülmesi kolay fakat evvel » âen tahmin edilmesi güçtür, TEYZE KADIN tedavisi çareleri irgenlik her yaşta görülebilir. Fakat daha ziyade gençlere musallattır, Beyaz veya kırmızı bir sivilcenin ortasında si- yah bir benek gibi göze çarpar. Bu siyah noktayı sıkınız, içinden bazan şiyah, ba- zan beyaz kurda benzer ufacık bir şey çıkar. Cildin kadın güzelliğinin yarısını teşkil ettiğine bakılınca bu küçücük si- vilcelerin ehemmiyetsiz olmakla beraber insanı pek çok Üzmesine hak vermek lâ- zımdır, Bereket ergenliğin tedavisi yok değik dir. 1. İlk iş hazım eihazımı düzeltmek ol- malıdır. Çünkü: Bozuk düzen bir hazım ergenliği arttırır. 2. Ergenliğe bazan kötü tuvalet mal zemesi de sebeb olur. Meselâ: İyi cinsten olmıyan kokulu sabunlar, kireçli su, fe- na pudra, krem vesaire... Bunların zarar. larından sıyrılmak mümkün ve kolaydır. Sabahları yüzünüzü yıkamak için kul Tanılan sabun en iyi cinsten olmalıdır ve haftada üç kereden fazla sabunlanma- malısınız. Diğer günler su sabun yerine gül suyu ile silinmelidir. Zamanı gelince «Pey- gamber çiçeği> ni kaynar suya atarak a- nan suyu süzmeli, gül suyu yerine kuk lanmalıdır. sAlman papatyesinin ayni şekilde alın- miş suyu da pek iyidir. 8. Şu mahlülü arasıra pamukla sürün. melidir: Bikarbonat dö sud 10 gram. Büyük bir bardak su. Karbonat evlerde dalma kullanılan bir madde olduğu için mahlülü kendiniz ya pabilirsiniz. Yüzünüze sürdükten sonra kendi halinde kurumaya bırakırsınız. Bü- tün gece de temizlemeden yatarsınız. 4, Yüzlerinde ergenlik olanlar yağlı krem ya pek seyrek, yahud hiç kullan- mamalıdırlar. Çünkü: Ergenlik yağlı cildlerde olur. Yağlı krem ise cildin ya- Banı arttırır. Her kadın bilmelidir Sobaları nasıl muhafaza etmeli ? Ergenlik ve I“Hayattaki engellere ancak kuvvetli bir irade galebe çalabilir,, İstiklâl lisesini bu sene bitir. ... olan gençler fikirlerini söylüyorlar İstiklâl lisesinin talebeleri bir spor bayramında, ” Birkaç gün evvel başladığım imekteb- liler anketine devam etmek fırsatını an- cak dün bulabildim. Birbirini kovalıyan bâdiselerden baş alıp ta sorabildiğim su- allere, İstiklâl lisesi son sınıf talebeleri- nin verdikleri şayanı dikkat cevabları &- gağıya koyuyorum: 374 Rıfat: — Hangi mesleği ve niçin şeçeceğimi soruyorsunuz. Bence bugün, ferd yok, ce- miyet var. Ben de, içinde bulunduğum cemiyetin menfaatlerini temin eden bir meslek seçmek istiyorum. Hayri Yöney: — Maden mühendisi olacağım. Gayem, memleketimin topraklarındaki gizli de- fineleri arayıp bulmak. Çünkü memle- ketim, sanaylin inkişafına hizmet gaye- sile çalışacak fen adamlarını bekliyor. İçine gireceğim yeni hayatı nasl ta- savvur ettiğimi soruyorsunuz. Bence hayat bizi, yeni yürümeye alı- şan yavrusunu destekliyen bir ana çef- katile karşılıyacak, Hayatta muvaffakiyeti nasıl telâkki et- tiğime gelince, bence, çalışan, öğrenen ve ortaya çalışıp öğrendiğini isbat edebile- cek bir eser koyabilen insan muvaffak olmuş sayılır. Cemal Sel: — Makine mühendisi olacağım. Çünkü memleketimiz hergün biraz daha fazla endüstrileşmektedir. İçine gireceğim ye- ni hayatı nasıl tasavvur ettiğimi soru- yorsunuz. Bence o, vâdkâr bir riyakârdır. İçinde yaşadığı cemiyete yarıyan, bir gey öğrenen, bir şey öğreten ve bir şey Sobaları kaldırma zamanı geldi, Gele-| yapabilen adam, hayatta muvaffak ol cek kışa kadar yeni ve temiz kalmaları için kaldırırken bazı hazırlıklar yapmak Mizım. Antrasit ve kok sobelarının içleri iyice boşaltılır. Tozları süpürülür. Sonra is- pirtoya batırılmış bir bezle demir aksa- mı silinir. Mika da ateşten parlaklığını ve şeflafiyetini kaybetmistir. Amoniaklı soğuk suda ıslatılan bir yünlü parçasile silinirse yepyeni olur. Dış tarafının madeni kısımları kuru bezle iyice oğulduktan sonra bir pamuk parçasile biraz zeytinyağlanır. Sonra bü- tün soba temiz bir beze sarılıp, rütubet- siz bir yerde saklanır, Bez yerine gazete kâğıdı da kullanılabilir. Yeter ki üstü «- çık kalmasın. muş İnsandır. Halim Yağcıoğlu: — Seçeceğim mesleğin cemiyet hayatı ile çok yakından alâkadar olmasını isti- yorum: Doktorluk, roman muharrirliği, muallimlik gibi... İçine gireceğim yeni hayatın beni na- sıl karşılıyacağını bilmiyorum. Hayata her yeni atılacak genç gibi, ben de hayatı ışıklı, neş'eli bir âlem olarak tasavvur ediyorum. Üçüncü sualinize gelince, bence hayat- ta muvaffakiyetin manası, cemiyete fay- dalı bir iş, veya bir eser yaratmış ol maktır. Samim Yücedere: — İktısadcı olacağım. Bir milletin ya- | İki ahbab çavuşlar: Saat ayarı | ayata karışacak pyabilmesi, iktısadi durum. "un sağı temele dayanmasına bağlıdır. İçine gif ceğim yeni hayatın çetin olacağı To! kak, fakat ben de onunla çarpışacak * kilde hazırlanmış bulunuyorum. Bence hayatta muvaffak olmak, hay” tın çıkaracağı bütün mânileri devirmeli yenmek demektir, . İ. Süheyk — İktısadcı olacağım. Çünkü hem is dadım, hem cemiyetin #htiyaçları, böy olmamı istiyor. Atılacağımız hayat, şübhesiz, giredi çinde bulunduğumuz hayattan far Fakat burada edindiğimiz bilgilerden # #fade etmesini bildiğimiz ve becerdiği miz takdirde, içine karışacağımız hayfi ta, bugün içinden ayrılacağımız hayif kadar neş'eli olacaktır. Hayatta muvaffakiyet — telâkkime g Mince, bence, eline aldığı işi başaran İf san, muvaffak olmuş sayılır. 343 A. Bedevi: N — Hayatta hangi mesleği seçeceği şimdiden söyliyemem. Zirs, kader bir Tih gibidir. Başladığı yerde kalır, ve tiği yerde başlar. Gerçi, bu vecizede İİ nakuz vardır. Fakat hakikate uyan tar fazladır. İçine gireceğim hayat beni 5 nl karşılarsa karşılasın, ben hayatın vit mücadele olduğunu bilenlerdenim. MÜ cadele eden yenilmez. Hayatta muvaffakiyet bahsine geline bence, hayatta bir gaye sahibi olan; “ gayesine erişmek için harcadığı nin mahsulünü elabilen insan muvai olmuş sayılır. Si Turgud Akalın: ; — Cemiyetin, menfi birer damgö y mahküm etmekte acul davrandığı ve dalı unsurları cemiyete kazandırmak hakikatin zaferini temin etmek için a kat olmak istiyorum. ç Hayatın beni: yi «— Hoş geldiniz!» diye mültefit eda ile karşılamıyacağı tabiidir ve ge hiç şübhe yok ki, hayatın çetin ve if kül şartları, idealimi hayal sukutuns g virmek istiyecektir. Fakat ben, bütün engellere sadece kuvvetli bir irade galib gelebileceğine kaniim. Bence hayatta muvaffakiyetin e beni yetiştiren cemiyete karşı manef maddeten borçlu kalmamaklığımdır.” Selim Terfi

Bu sayıdan diğer sayfalar: