9 Aralık 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

9 Aralık 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Ayinei devranda şimdilik Görülen şeyler! Yazan: Muhittin Birgen B talyanın cistemek tikası tabil seyrini takib ediyor. Ro- madaki gürültülü nümayjişlerden, İtal- yan gazetelerindeki neşriyat bombardı- manından sonra evvelâ, Pransa hükü- meti Roma hükümeti nezdinde bir pro- testo teçebbüsünde bulundu. İtalya hari- Fransa sefirine gayet sükü- verdi Mecliste si sözlerden, kakta balk tarafından yapılan nümayiş- ten hükümet mes'ul değildir. Bizim siz- bir şey istediğimiz yok... ere hükümeti de Ra mek> poll- ız ve daha dün ilaşmaya göre, leki statükonun Bu perbhi- an bu lâ- ma- koyduğumuz meti Akderi muhafazasını taahhüd etn ze teşekkür ettik. Fakat, s< hana turşusunun da manasını anlıy dık. Li n izah eder misiniz?>» Kont Ciano bu suale de cevab vermek- | te güçlük çekmedi: «— Perhizi yapan biz olduğumuza Rö- re bir kısım mebusların ve bir kısım hal- kın yediği lâhana turşusundan — bizim perhize - veya oruca! - bir zarar gelme- mek tabildir. Akdenizde statükonun mu- hafazası>ı prensip olarak kabul eden hü- kümetin bu prensipe sadık kalacağına| İngiltere tamamen emin olabilir.> Şu halde, meselenin bitmiş ve b kapanmış olması lâzım gelmez miydi? İtalya b a | Evet; fakat, iş hiç te öyle olmadı. Ro-| mada nülmayişler devam etti, gazete neş- riyatı daha ziyade genişledi. Daha garib| olmak üzere, ayni günler içinde bir yan- | dan Almanya hariciye nazırı Parise gidip | Fransa ile dostluk tesisine başlarken he- | men hemen bütün Alman - ve ayni za- manda İtalyan - matbuatı Berlin - Roma mihverinin de salâbetinden bahsettiler ve Hitler matbuatının elebaşıları İtalya- Tin haklı olduğunu süy- etmediler Şu halde? Şu halde, Romanın kopardığı çıbanba- p. rastgele bir tırnağın bir sivilce ucuna takılıvermiş olması ile değil, belki de bir dıplaması neşterinin bir çıbanı deşmesi şeklinde vaki olduğuna hükmetmemiz za- ruret kesbeder, Berlin ile Roma, bütün bu işleri müşterek bir plâna göre hazırlamışlar ve şimdi, yeni bi mak arzusile, top İta miştir. Ancak, Kü kopup e sokağ da gazete sütunlatına BİZin 3 te geçmiştir. İ sternek a derli İtalya e miş olan Htilâfa ve ayni zamanda İngiltereye kar- gt taahhüd edilmiş olan statüko taahhü düne nasıl uyar? i ada | bunu uydurmaya Fran- ga gibi, hiç olmazsa İtalya kadar kuv- vetli bir memleketten böyle bir şey iste- Mmenin pratik kıymeti ne olabilir? * İtalya matbuatının birkaç günlük n riyatı dikkatle takib edilirse görülür ki| İtalyanın bu meselede g: nce hazır-| lanmış bir politika tezi vardır; bu tezi şu süretle hülâsa edebiliriz | 1 — Münih konferansı Avrupada sulhü kuvvetlendirecek bir takım rın pren koymuştur. Bu prensıpe göre dört büyük devlet, aralarındaki bü- tün hesabları tasfiye edip kat'? bir dost-| luk tesis edeceklerdir. Meselâ. Almanya | İngiltere ile hesablarını tasfiye etmiş ol- makla beraber, ba leri de dosta- ne müzakerelerle halletmeği kabul et- miştir. Ayni Almanya, Fransa ile de bü.- tün hudud meselelerini hal ve tasfiye et- miş bulunuyor. Fakat, İtalya henüz bu| vaziyette değildir. İngiltere ile bir ta- kım noktalar üzerinde anlaşmış ve Fran- sa ile de Akdeniz vaziyeti üzerinde daha evve' mutabık kalmış bulunmakla hera- ber ebütün meseleleri» halletmiş bu Şimdi mkân ol anlaşmala- sındak mayı tar lam kım muallâk » tasfiyesini is- ünih konferansı deva hattâ bu meselelerin| |balığın meeli Resimli Makale: Dudaktan kalbe yol vardır ve göründüğünden de yakım- dır, dostluk kelime şeklinde ağızdan çıkar, kıvrıla kıvrıla kalbe kadar iner. SON POSTA Konuşan — iki çıktlığı zaman redir. in Xişinin dudaklarından — dostça — sözler an ki kalbleri de anlaşmak Üze- 77 senedenberi kornet Çalan ihtigar Resmini gördüğünüz zat T7 sene kor - net çalmıştır. Neş'eli, güleryüzlülüğü ile herkese kendisini sevdirmiş olan bu ba- makinistliktir. İşimin e- 'e kornet çalmasını 6 yaşında öğ « i söylemektedir. İngiliz kralının kardeşi bir kaza at'attı İngiltere kralının kardeşlerinden Glucüs ter dükü avlanırken düşmüş ve köprücük kemlğini kırmıştır. Kaza ehemmiyetli de- fildir. Dükün birkaç hafta zarfında iyileş- mesi mümkündür. Bununla beraber, ge- çenlerde ölen Norveç kralının karısının genazesine işti umulmamaktadır. Ye- Bserisi a geçirmiş bulunm -— — yesi lüzumu Münih konfe- ransının ruhu iktizası olduğuna göre elen sesler, gayet tablidir. hınması Al sini ifade hâdıse değil, ya hudud tashihi neden dolay ükoyu Ih- âl etsin? Yahud Fransa için büyük bir sevkulceyş kıymeti olmiyan Korsikanın meselâ, gayri askert bir ada olarak ital- yaya iade edilmesi neden dolayı statüko- âin? Tunusa gelince, bu hu- su e bir mantık kullanmak, me: Trablusla bir hudud tashihi mak nedi lince, bu k nır. Fransaya ne lüzumu v İtalya buna hayati bir #htiyaçla muh- taçtır. İşte, İtalyanın tezi budur. Bu tez, ya- | yâ vaş yavaş, önce bir dedikodu mevzuu o- larak inkişaf edecek, sonra bundan yarı resmi şekilde bahsolunacak ve nihayet ya bir pazarlık neticesinde iş sull do bir şekilde halledilecek... -. Veyahud da dörtler anlaş İSTER | Türkçeyi bir Türk kadar iyi telâffuz vatandaşımız mühim bir al bir mağazaya gitmişti. Kendisini ka üne 1stediğinin mevcud olup olmadı h ve im ü arındı T düri varı lerini emretti İSTER verişte bulunmak üzere çeden gayri bir dil ile. Hergün bir fıkra Benim aralıkta kalan Osehbim Umumi harb senelerinde İstanbul- daki Ermenilerin tehciri şaylam çık- man; kurmaz bir Ermeni olan heirden kurtulmak için Bübı Meşihate bir istida vererek ihtida et mek arzuşunda olduğunu bildirmişti. İstida henüz mevkii muamelede iken Ozsep ölmüştü. Osebin dul kalan ka- rısı bağıra bağıra ağlamaya başladı. — İzayı darılttın, Muhammed daha seni tanımaz.. vah benim aralıkta ka- lan Özebim! el NM A y eeei r zNi Körlüğünü bir saadet Telâkki eden delikanlı | Con Carvıs adi. |x taşıyan bu 23 Jyaşındaki — İngiliz | delikanlısı Oksford mezunudur. Ve a- an doğma kör- Şimdi Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, ve Tâzım gelirse Ka - nada ve Amerika. yı yaya olarak do- ktır. Hoş bir yeti vardır. Bir körün yabancı ül. kelerde «Neler gö rebilece vir eden bir ki - tab yazmak arzı- sundadır. -Kendi- sine lacak ©- lursa, bir kör bir yeri veya bir ırka mensub — birisini İbir günde tanır, öğrenebilir. H de inan cak bir ayda yapabilir. Carvis, beş dil bilmektedir Altı yaşında iken — kendis ötürmüşler, mu: bi göz mne Olun- 5 yaşına bastığı zaman ameliyatla inin açılacağı kendisine söylenmiş. akat Carvis körlüğü müreccah bulmuş- Esasen bunu'bir saadet olarak te - j etmektedir. arb havzasında suya düşüp vefat set içindedir, Ba- a neler göstere. ittin Birgen , Avrupa bu &i fyine! devran d M: İSTER — Yüzde Fakat müşteri bu raz da sinirli idi, NAN, eden bir gayri Tü: hğımı sordu. Aradığı lan biri Biz bu hikâyeye, için inandık, fakat İSTER ne gösterme- İNAN, İği Yugoslavyanın küçük | Kralı radyo meraklıs” Yugoslavya kralı Piyer müthiş bir rad- yo meraklısmıdır. Kendi radyosunu bizzat kendisi yapmıştır. Her seferinde bir ta- kım yenilikler vücude getirmeğe çalışan genç kral radyosile meşgul olmayı pek sever. İngı'llerem'ıı eli en çok açık adamı İngilterede hayırseverliği ile tanınmış, İve sık sık her hangi içtima! bir müesse - |seye büyük mikdarda teberrülerde bu kunan, şimdiye kadar bu yolda 15 milyo: İngiliz İlrasına yakın para şarfeden Lora Naffilde neden paralarını böyle harcı - vermiştir: — İnsan, hayatta mütemadiyen para 'Kazanmayı düşünürse asla muvaffak © İmaz. Muvaffa! yiıklle yap - !makla kalmdir. Fazla para, anlıyan bir (değildir. Boşuna tasalanmaktansa, bu pe- yrayı dağıtmak daha iyi değil mı?, Ne dar çok paranız olursa olsun, gene vi - ğiniz günde bir kat elbise, yiyeceği - niz ayn! yemeklerdir. İyisi mi paramı da- Pitiyorum. Kendi kudretim dahilinde hemcinslerime iyilik ettiğime inanıyo - rum. Eden Amerikada sefir mi olacak? merikaya hareket etmiştir. Dostları Mis. ter Çemberlaynin teklifi vaki takdirde, İngilterenin Amerika sefirliğ kabul etmesini camı gönülden dilemek.- tedirler. Filvaki Amerikadaki İngiliz se- firi şimdi 61 yaşındadır. Ve çoktan çe - kiülmek arzusunu beslemektedir. — Fakat kabine bu mevkie lâyık bir unsuru daha hâtâ bulmuş değildir. Eden, Amerikaya üükümetin tamı bir tasvibile gitmektedir. Bununla berabher, hiç bir resmi sıfati halz değildir. Eden sefirliği kabul ettiği takdirdı aşağı 3 sene siyasetten çekilmiş olacaktır. İNANMA! » fazla iste emrinl verdi. yabancı dili pek iyi biliyordu, işitince, hiddetinden köpürdü, mağazada krlla- mılan dil ile sdamlara güzel bir ders verdi. gayet mevsuk bir kaynaktan işittiğimiz ey okuyucu sen: İNANMAI! yorsun, diye sormuşlar, © da, şu cevabı | için tasa kaynağından başka bie şey | | Sözün Kısası Kılıbık E Talu u da, tetkike değer bir Liptif İ Evvel zamanda emsaline Nü” dir tesadüf edildiği, yahud ki o devril hususi durumuna binaen kendini - PEf belli etmediği için, kek parmak- la gö alüm olani de, önemli bir hâdi: eşsiz kahramani İgibi tarihlere geçecek bir mahiyet afZE> der, şöhret kazanırmış. Mısır — kraliçe” Kleopatranın kendi T ği koskodü Roma imparatoru Antuvan bu eski Hali> bık zümresinin serefrân, piridir! Hattdı daha da ileriye gidenler, kılıbıklığın MÜ” cidi, vâzıı olmak üzere Âdem aleyhisse mı gösterirler. Hangisi olursa olsun; bize o lâzame dt Bil: Kılıbıklık hemen tarih kadar İbir şeydir. Kadın hâkimiyetini hayat' bi leza d n tutan erkel Şi Isyan eder gibi rünmüş ise de, onun bu aksülâmel tulması zaruri bir hapı yaldızlamı m olmuştur. kitabların iyerek — ökü olursak, nice zorlu ve zorba hüküft” ların, kumandanların, celâdeti, maseti, şecaati ile müştehir büyük $ siyetlerin, kadın huzurunda ve Kadlf meclisinde çok defa iradesiz, zayıf bif $Ü” cuk gibi kaldıklarımı görürüz. Yavu «Şirler pençei kahrımda olurken lerzaf? «Beni bir gözleri âhüya zebun etti Felt Beyti meşhurdur. Ve bu itiraf ile. ca Yavuz, kılıbıklar defterine, kendi tiyarile kaydedilmiştir. Beşeriyet medeniyet yolunda ilerleyİR tekâmül ettikçe, kılıbık erkeklerin d€ yısı başdöndürücü bir süratle artmıf Pek &ski zamanlarda, yeni güvey kocalar, zıfaf gecesi, karılarma gÖS daği vermek için, odalarına bırakılan bir ye diyi ard ayaklarından tutup, diri ikiye ayıtırlarmış. Lâkin bu nümayiş #” seriya kuru sıkı bir top ateşi mahiy€ de kalır, hatun eğer fitraten acar id” gene bildiğini okur, kocasını bir aydâ vucunun içine alırmış. Bunun böyle olduğu, kılıbık — kocaltf hakkında, folklorumuzda mevcud yile nlaşılır. Meselâ, VvatPl 'e meclisinde, - ZÂ? ecek iş kalmadığir dan - söz, bir gün kılıbıklığa ıımlv",_,t İmiş. Meclise riyaset eden vali Haci İ itabla: » korkanlar ayağk TP sın! emrini vermiş. Kendi öe dahil olduğu halde l'l"î: kalkmığlar. Sade, dünyanın en W adamı diye tanınan eşraftan -- 'ı,, yerinden bile kımıldamamış. İZZ€İ şa bunu gürünce hayretle sorn Bacı vefat mı etti $ ü - 8i ı ine cak ihe sbareli oif; Ben şimdi bu bahsi nereden ıc“”":: yor musunuz? Amerikalı kadınlar; * , larile birlikte alışve man, bu zaval vestiyerine, T! demiş. Sağ. sağ, mi getirdikçe dizli ken de gelip alıyorlarmış. * ©r ki bugünün kılıbıklar” a baskın. Eskiden. © |ğin pabuçları ğin pabuçluğa a Bir de, beş |le e Z TAKVİM BİRİNCİKÂ

Bu sayıdan diğer sayfalar: